Ruh Yansırsa Yüz Bulanıklaşır
Léane, her ırkın kendi krallığının olduğu ama hemen hemen çoğu ırkın tek bir krala bağlılık yemini ettiği bir ülkede yaşıyor, ülkesinin kralı ise diğer krallardan farklı olarak en yaşlısı doğmadan bile önce hüküm sürüyordu.
Cadılar, şifacılar, biniciler, yaratıklar, şövalyeler, kahinler daha nice bir çok ırkın yaşadığı bu dünyada Léane bu kralın gizemini çözmek, hakkı olanı almak istiyor ve bunun için önüne gelen tüm fırsatları kullanarak kendini başkente davet ettiriyor.
Peki ya başkente geldiğinde ülkesinin prensesinde farklılık sezer ve kral hakkında daha kolay bilgi alabilmek için prensesin bedenine gireceği bir plan yaparsa neler olur?
"Kendinden ve benden başka kimseye güvenmemen gerektiğini ne zaman anlayacaksın?" diye sordu üstüme yürüyerek. Gözleri kendi ellerim ile yarattığım hayal kırıklığıyla doluydu ama bu bana geri adım attırmadı. "Aileler bile aileden olana ihanet eder. Biz seninle aileden de öteyiz. Benden başka hiçbir şeye ihtiyacın olmadığını göremiyor musun?"
|
SAKLI TUTKULAR [DEVAM EDİYOR]
Tüp bebek merkezinde tüplerin karışması sonucu kocası yerine hiç tanımadığı bir adamdan hamile kalmıştı Mahru.
Birbirilerinden habersiz olan Arslan ve Mahru... İkisi de evliliklerinden yana yüzü gülmemiş insanlar. Hayat onları bebekleri sayesinde bir araya getirir. Aşk ve tutku girdabına tutulurlar.
|
Kanlı Grup
Herşey o gün başlamıştı. Nio o gün hayatı boyunca unutamayacağı şeyleri yaşayacaktı. Yeni büyülü arkadaşlarıyla yeni bir serüvene çıkacaktı...
|
GÖNÜL YARASI
Ben Dilem Akyel. Hayatının iplerini eline almayı başaramamış o kızım. Hayatında onlarca hayal kırıklığı barındıran, onlarca gerçekleşmemiş hayali bulunan, anne babasının kuklası olmaktan bir adım öteye gidememiş o kız. Şimdilerde Dilem Soykamer olma yolunda büyük ve aceleci adımlar atmaktayım. Yine ve yine anne babamın emirlerine boyun eğmiş, istedikleri adamla evlenmeyi kabul etmiştim.
|
AYRILIK VE YENİ BİR AŞK
Kayra ile Beste yakın bir zamanda ayrılırlar.
Acaba Beste bunlarla başa çıkabilecek mi?
Kayra pes edecek mi?
|
Kuş Uçuşu
“İlbilge gibi bir ablanın kardeşleri olmanın hakkını veriyorlar.”
“Onu hâlâ seviyorsun.”
“Artık bir önemi yok, onların mutluluğuyla yaşayacağım.”
“Ne kadar acımasız bir hayat,” dedi Melek. “Babamın kaderini yaşıyorsun.”
“Hayır, hatalarımın bedelini ödüyorum. Bir şansım vardı ve ben onu mahvettim.”
|
SİYAH
NOT; Ergenlik döneminde yazdığım bir kitaptı. Bu kitapla ayrılamadığımız için buraya da yükleyeceğim. Beğenmeyebilirsiniz fakat ben ilkleri hiçbir zaman unutmam :) O yüzden anı kalsın diye bütün bölümlerini buraya da yükleyeceğim. Okurken gülüyor, eskilerimi hatırlıyorum. İyi ki de bu kitabı yazmışım. Siyah benim için çok değerli. :)
Bazı anlar vardır ki hiç ummadığınız zaman birisi gelir ve sizi sıkıştığınız durumdan kurtarır. Hayatım birden onunla değişmişti.
Kim mi o?
O, Siyahlara bürünmüş bir kişiydi. Simsiyah gözleri ile korku salıyordu etrafa.
"Benden kurtuluşun yok" dediği zaman gerçekten kurtuluşum yok muydu?
Ya ben ondan kurtulmak zorunda kalırsam? O zaman yollarımız bir daha ne zaman kesişecekti? Ya da kesiştiği zaman eskisi gibi olabilecek miydi?
Nasıl bu kadar emin olabiliyordu benim ondan kaçmayacağımı?
Hayatımın zorluklarına kendim göğüs geriyorken birden bu adamın karşıma çıkması tesadüf müydü? Yoksa kaderimi bu adamın eline vermişler de kendisi mi yazıyordu?
İkimizin hikayesini çözmeye var mısınız?
O, kendisini siyah renkle saklıyordu. Ama ben onun siyahlığına inip bembeyaz ruhuna giriş yapacaktım...
|
Üç İki Bir Yayındayız
“Babanız mı yolladı sizi? Okula ve bu siteye?” Sözlerim ağır gelmiş olacak ki kahverengi gözleri birer buz kütlesine döndü. Hoşuna gitmedi, nefreti gözerine akın ederken dudağımın ucunu havaya kaldırdım. Erkeklerin damarına basmayı seviyordum, nasıl varlıklar olduğunu o zaman anlardınız.
“Babamdan emir almıyorum, böylesine uçuk fikirler ancak sizin aklınıza gelirdi. Saygın bir iş insanı olarak size tavsiyem biraz tatil yapın, bu şekilde yaşamak zor olmalı.”
Gözlerimi kısarken gülüşüm soldu, zekice verdiği cevaplar aklıma mızrak sokmuşçasına bir etki bıraktı. Ben kimsenin lafının altında kalmam ve kimse bana tavsiyede bulunamaz. Dudaklarımı aralamaya karar verdiğimde bedenini evinin tarafına çevirdi. “Kızımı bir saat sonra alırım.”
Söyleyeceklerimi unuttum. Unuttum. “Merak etmeyin, güvende olacak. Ne zaman isterseniz alabilirsiniz.”
“Şüphem yok. Ülkenin en güvenilen kadına emanet ediyorum.”
Demir kapıyı kapatırken gerçekten beni ekarte etmek mi yoksa doğruları mı söyledi diye düşünüyordum. İnsanlara, özellikle erkeklere olan güvenim sıfıra doğru ilerliyordu. Buna dur demezsem benden geriye Bayan Kuşku kalacaktı. O da bitmişiz biz demekti.
|
Kalp Kırıkları
"Kalp kırılırsa kaynamaz."
Eğer her kalp kırıldığında kaynasaydı kalp kırıklığının ayağı takılıp düşmekten farkı kalır mıydı?Vicdan gerçekten herkes de var mı? Ya da biz vicdansız ve `insan olmayan` şahısların yaptıklarına ne ara göz yumar olduk? Aldatılmış ve psikolojik şiddete maruz kalmış bir kadın, sevgilisi kollarında ölen ve onun ölümünden sorumlu tutulan bir adam, bir hiç uğruna şiddete uğrayan ve şiddete uğrayan bir kadın, annesinin başka bir adamı tercih edip yurda bıraktığı ve bu yüzden de öfke kontrol problemi olan bir adam...Pes etmek onlar için son seçenek bile değil. Sıkı tutunun, Kalp Kırıkları hikayesi başlıyor!!!
|
Zaman Sarhoşluğu
Gözlerimi kapattığımda tavanıma karşı yarı baygın ve inanılmaz bir acı içindeydim. Oysa açılan gözlerim berrak göğe bakıyor ve güneş bedenimi ısıtıyordu. Uyandığım yer evimden, sokağımdan, yaşamımdan başkaydı. Bambaşka. Yaklaşık 474 yıl başka.
-------
Hikayeyi aslında Osmanlı zamanında hayal etmiştim ama sonrasında ilerleyişimi tarihten çok da saptırmamaya çalışmak yorucu olacağından ve Osmanlı zamanı yerine diziyi baz almam gerekeceğinden böyle yapmamakta karar kıldım. Isimlerle oynadım kısacası. Hikayede Osmanlı imparatorluğu yerine Göktuğ Imparatorluğu bulunmakta. Diğer her şey bildiğimiz gibi. (Yaşama şekilleri, dilleri,dinleri, kuralları, yaşadıkları Topkapı Sarayı falan)
|
NE SUBAY MI?
T A M A M L A N D I ✓
Siz: sırf trip atmak için insan numarasını değiştirir mi lan salak.
0547: kimsiniz?
Siz: bak oraya gelirsem sikerim seni cacık.
0547: Ne?
Siz: siktir sen Mert değilsin.
Siz: ona böyle dediğim de hep neyle derdi.
|
MASKE - Pistlerin Sahibi
"On dakikaya oradayım."
"Ben temiz demeden gelme. Kendini riske atma. Duydun mu beni? Lilya?"
Cevap vermeden kulaklığıma basarak görüşmeyi sonlandırmıştım. Kanım kaynıyor, direksiyonu kavrayan avuçlarım kaşınıyordu. Ağzım kulaklarımda, keyfime ise diyecek yoktu. Bu gece beni hiçbir kuvvet pislerden uzak tutamazdı.
Cengiz, art arda aramaya devam ediyordu. "Cengiz, keyfimin içine sıçtın kardeşim."
"Lilya burada kıyım var. Sakın gelme. Göz açtırmıyorlar."
"Söyle çocuklara hazır olsunlar. İşaretimle başlayacağız."
"Güzelim sen beni neden anlamıyorsun? Yunuslar burada. Üç tane de ekip otosu var."
Alana girmeden sigaramı yakmak için durmuştum. Önümdeki toprak yolun sonundaki polislerin mavi-kırmızı ışıklarına ve polislere rağmen bir umut heyecanla yarışı bekleyen kalabalığa bakıyordum.
Sigaramdan son bir duman çekip yere atmıştım. Telsizden gelen, "Domino nerede kaldı?" sorularına yanıt vermemin zamanı gelmişti.
AŞK, İHANET, DOSTLUK VE İLLEGAL İŞLERE DOYACAĞINIZ DOLUDİZGİN BİR MACERAYA HOŞGELDİNİZ! HAZIR MISINIZ? ÖYLEYSE BAŞLIYORUZ!
|
TEK GECE
Mine MUTLUÇAY, otuz yaşında arşiv memuru kendi bedeninden büyük giyinen şişe gözlükleri kitap kurdu sessiz halleriyle çevresi tarafından çok sıkıcı bulunan biriydi. Tarih seven Yeşilçam karakterleri ile büyümüş kendi halinde bu kadının iki yıldır tek derdi vardı. O arkasından söylendiği gibi kız kurusu olarak ölmeyeceğiydi. Ne yapıp edip, ömrü boyunca yetecek o TEK GECE`yi yaşayacaktı.
Türkan MUTLUÇAY dikkat çekici güzel bir kadın ama bugüne dek erkek arkadaşlarında hep bir şeylerin eksikliğini yaşamış bir türlü ilerisini getirememişti. Bir yıl önce İspanya`ya gerçekleştirdiği bir iş seyahatinde aklını başından alan adamla geçirdiği o TEK GECE ile pişmanlık mı yaşıyordu, iyi ki yaşadım mı diyordu bir türlü karar veremiyordu. O adamın yüzünü de yaşadığı muazzam dakikaları unutmak istedikçe aklından çıkaramıyordu.
Mehmet ÖZYAŞAR & BARAN MAÇOĞLU hayatlarına TEK GECE için girmiş iki kadının peşinden gidip hayatlarına dahil mi edeceklerdi, yoksa önlerine mi bakacaklardı.
Wattpad de bu isim ile yayımlanan ilk ve tek hikayedir. Çalınma durumunda yasal yollara başvurulacaktır.
|
HRİDAYEŞ: SİLSİLE
“Ben çok yandım Serkan. Nasıl yakılır bilmeden yandım. Çok olmadı yakmayı da öğrendim. Sen benimle yapmazsın. Yanarsın, kül olursun, yok olursun. Sonra ben sönerim. İkimize de yazık olur.”
Konuşamazdı. Beni ikna edemezdi. Etmemeliydi. Aşkta gözüm yoktu benim. Derdim intikam da değildi. Adalet istiyordum. “Başka amacım yok benim. Olmayacak. Çok yanan çok yakar Serkan. Ben sana yanmayı vadedemem.”
“Ben barutum, kenarda köşede ateşin ona gelmesini bekleyen, onu yaksın diye gün sayan barutum. Sen beni yakarsan kül olurum….Uğruna. Gık demem. Çünkü niye biliyor musun? Senin söylediğin gibi ne ateş olmadan barut bir işe yarar ne de barut olmadan ateş alevlenir.”
|
Kanayan Atlas / Yarı Texting
17 yaşında hayatının sorun düğümleri arasında kaybolmuş Işıl, madde kullanma eşiğindeyken hayatına giren anonimle inanmadığı mucizeler yaşar.Tabi bu sırada bilmediği bir şey vardır; Onu uçurumdan çekip kanatları altına alan anonim aslında bir madde bağımlısıdır.
05**: Uyuşturucuya seni asla bulaştırmayacağım
05**: Ciddi diyorum
Siz: Bulaştım bile sayılır
Siz: Tüh
Siz: Geciktin anonim
05**: İlla tercih etmediğim yolu kullandıracaksın
05**: *Bir dosya gönderildi.*
05**: Onun bu durumu öğrenmesini ister miydin?
|
DEMİR SANCAK (TAMAMLANDI)
Azra, öldü sanılan komutanı Mete`nin peşine düşüp hayatını kurtarır. Aradan 5 sene geçer ve kendini onun timinde bulur. Bir istihbaratçıyı kurtarıp ondan aldıkları hafıza kartıyla da hikayeleri başlar.
Bölücü örgütün finans kolunu çökertmek için harekete geçen Sancak Timi`nin işi hiç de kolay olmayacaktır. Tüm ipuçları onları tek bir düşmana çıkarır ve ona ulaşmak için aralarına gazeteci kılığında sızacaklardır. Bu görev de Mete ve Azra`ya düşer.
Bir yandan da gönül işleriyle mücadele eden askerler en çok da bu işte zorlanırlar. Gizli saklı yaşanan sevdalar bir yerden sonra taşınamaz hale gelir ve birer birer meydana dökülür.
♟️
"Ölüm sadece kalbinin durmasıyla olmuyormuş, kalbin atarken de ölebiliyormuşsun."
Savaş sadece bileği güçlü olanların değil aklı keskin olanların da galibiyetidir.
Tavana asılı bir ip tüm dünyayı alt üst edebilir mi? Ya onun dünyasını? 5 senenin gölgesinde yaşayan ve kaçmaya çalıştıkça tutsağı olan bir keskin nişancı kadın ve üsteğmenin hikayesi...
Gökyüzünden yağan mermiler arasında savaşmaya çalışan askerler, teröristlerin içine sızan istihbaratçılar, uğruna canını verebileceğin ama televizyon kumandasını paylaşmayacağın kardeşlikler, bir kırmızı Toros, oluk oluk akan hasretlik, biraz türkü, Mecnun misali aşk, bir hilale bir yıldıza vurgun demir sancağın gölgesindeki Türkler...
♟️
•Bu hikayenin gerçek şahıs, kurum ve kuruluşlarla hiçbir alakası yoktur, gerçek bir hayat hikayesinden de uyarlanmamıştır, tamamen yazarın hayal ürünüdür. Bu sebeple bazı kurum, kuruluş ve eylemler distopya çerçevesinde kabul edilmelidir.
(Özellikle kadınların da ateş hattında askerlik yapabildiği bir dünyada geçtiğinden distopik bir dünya olarak kabul edilip bu bilinçle okunmalıdır.)
•Şiddet ve olumsuz ögeler içerir.
B. 24.09.2020
Y. 02.06.2023
B. 15.09.2024
|
Günah Keçi̇si̇ Seri̇si̇ -I
GÜNAH K£ÇİSİ~TANITIM~
"Milyoner kasasını, hırsız mahzenini, filozof kitabını ve aşık kalbini aynı heyecan ve korkuyla açar." demiş ünlü düşünürlerimizden Cemal Sena Ongun...
Sizi bilmem ama bir tarafta hem ailesini hem de yüreğindeki sevgiyi kaybeden Esin,diğer tarafta ise kaderin cilvesi sayılabilecek büyük bir patlama sonucunda hem kendini hem de sevdiği kadını kaybeden Aras için özene bezene dile dökülmüşü bu cümle.
Sevdiği kızın ölümüne sebep olan başka bir kız...
Ve yine her şeyden habersiz,bir hiç uğruna kaybettiği sevgiyi yeniden bulmaya çalışan bir kız...
Öte yandan sevdiği kızın intikamı için tehlikenin dibinde yaşamaya çalışan bir adam...
Kader ne tür bir oyun oynuyordu sizce?
Belkide herşey için çok geçti. Yeniden sevmek için, yeniden güvenebilmek için, yeni bir başlangıç için... Sevdiği kadından başkasını asla kabul etmeyecekti kalbi. Şuan yanında olmasa bile, nefes alamasa bile, ona dokunamasa bile...
Peki ya daha ne olduğunu kavrayamadan sevdiği adam tarafından, " Günah Keçisi" olarak tayin edilen Esin için?
* *
Başlama Yılı 2015
Bitiş Yılı 2016
Not: Kitapta +18 içerikler bulunduğundan, rahatsız olanlar lütfen uyarıyı dikkate alıp öyle okusunlar. 🌺
|
AMOR|Texting
cagatykn: +1 öndeyim yani
mirayalkn: o anlamda düşünmedim, ama mantıklıymış.
cagatykn: senin için bu kadar önemli mi?
mirayalkn: öyleymiş
cagatykn: iyi bari
mirayalkn: neden?
cagatykn: hanımın gözüne girdik, dahası var mı?
|
Sipariş Durumu: Yolda
Kurye Çocuk: Siparişini beş dakika içinde getiriyorum.
Kurye Çocuk: Kusura bakma arayamadım dakikam kalmamış.
Umay: Hemen kapıya çıkıyorum ✌🏻
Kurye Çocuk yazıyor...
Kurye Çocuk: Bir şey sorabilir miyim?
Umay: Sor gelsin
Kurye Çocuk: Her akşam neden döner yiyorsun?
|
YARALI HAYALLER
Nüket Kozcu, kendi halinde üvey annesinin yaptıklarından hoşnutsuz bir üniversite öğrencisidir. Bir gece bara gider ve tanımadığı bir adamla beraber olur.
Ah, yanlış oldu; adamı çok iyi tanıyordur fakat sarhoşluğundan kim olduğunu anlamamıştır. Yakın arkadaşının abisi olduğunu farkettiğindeyse çoktan olayların akışına istemeden de olsa sürüklenmiştir.
Nüket Kozcu bu geceyi aklından çıkarmayı planlarken, planları Savaş Akduman`ın planlarına toslar.
Savaş Akduman, o gecenin etkisinden kurtulamaz ve Nüket`i beklenmedik bir şekilde kendi dünyasına davet eder. Nüket tarafından aldığı olumsuz yanıtlar ise Savaş`ı durdurmaya yetmeyecektir.
Savaş için her şey `Şehvetten` ibarettir, Nüket ise `Aşk` istemektedir.
Ya şehvet kazanacaktı, ya da aşk.
Arası yok!
"Sen satranç oyuncusu gibisin Savaş, hedefi değil hedefe giden yolu seviyorsun." (Nüket Kozcu)
"Sen etrafına at gözlüğüyle bakarken birinin de çüş demesi bir zahmet zoruna gitmesin, güzelim." (Savaş Akduman)
|
Patrona
Ben Hafsa Soykan, aynı zamanda Aurelia Mendez.
Aslında gerçek beni tanımak için çıktığı yolda yıllarca kan kaybetmiş, eziyet görmüş ancak amaçlarından asla vazgeçmemiş olan ben, kimdim?
Kendimi bulmak uğruna onlarca kez elini kana bulamış, vücudunda olanlardan çok ruhunda kalan izlerle yaşamaya mahkum olan ben, bu yolun sonunda amacıma ulaşabilecek miydim?
|
ZİNCİRE BAĞLI HAYATLAR
Yüzümü elleri arasına hapsetti. İşaret parmağıyla gözyaşlarımı üşenmeden teker teker hepsini silmeye çalıştı. Yenileri geldikçe artan gözyaşları yine de onu pes ettirmedi.
"Sana güveniyorum."
Dudaklarıma kısa bir öpücük bıraktı. Üstünde duran siyah pelerini hızlıca çıkartıp bana giydirdi. Şapkasını da başıma takarak yüzümün gizlenmesini sağladı. Her zaman belinde duran silahı belinden çıkarttı. Gözlerimin içine korkma dercesine baktı. Silahı vermesi için sağ elimi uzattım. Kısa bir bakış attıktan sonra silahın son kez şarjörünü kontrol etti. Elimin üstünü öperek nasırlı parmaklarını bileğimde gezdirdi.
"Son üç mermi, kimi vuracağını biliyorsun." Dediğini görmezden gelerek silahı elinden aldım. Hep aynı şeyi söylüyordu. Bu görev için yıllarımı harcadım. Tek bir yanlışta ikimizde ölürüz.
"Say geriden," dedim.
|
Tepeli Deve
Sezen sıradan bir öğretmendi, ta ki İzmir`den İstanbul`a anneannesinin yanına dönene ve Tepeli Deve ile tanışana kadar.
Başlangıç; 17 Eylül 2022, Wattpad
|
Yıllar Sonra
Atalay yıllar sonra aşık olduğu kadını ve onun yanında onun kızını görürse...
|
GÖLGE VE SANRI
Hiçbir karşılaşma rastgele değildir. Bazı yollar öylesine kesişmez; onlar, ustalıkla çizilmiş bir kaderin tuzağıdır.
Yavuz Selim, soğukkanlı, tehlikeli ve kusursuz bir manipülatör. İstanbul’un yeraltı dünyasında söz sahibi, uluslararası işlerin perde arkasındaki oyuncusu… Mafyanın zirvesinde yer alırken, aynı zamanda MİT ve Narkotik tarafından gizliden gizliye takip edilen bir karanlık lider. O, her hamlesini en az on adım önceden düşünen bir stratejist. Ancak onun karanlık yaşamı sadece mafya aleminde değil, MİT ve Narkotik’in gizli takibi altında ilerlemektedir. Yavuz, zekâsı ve planlarıyla hem dostlarını hem de düşmanlarını adım adım kontrol eder. Hiçbir şeyi tesadüfe bırakmaz. Aynı zamanda İstanbul’un gölgelerinden Paris’in zarif sokaklarına uzanan karanlık bir planın arkasındaki Sert, soğukkanlı ve kontrol delisi bir iş adamıdır. Hayatındaki her detay onun kontrolü altındayken, beklenmedik bir şey olur, Süreyya…
Sanat dolu dünyasında huzur arayan, zarif ve özgür ruhlu bir kadın. Paris’e taşınarak yeni bir başlangıç yapmayı planlayan Süreyya’ nın, yalnızca tesadüfi bir karşılaşma gibi görünen o anla, hayatı Yavuz Selim’in kurguladığı bir oyunun parçası haline gelir. Yavuz’un, Süreyya’yı sadece kaderin bir cilvesiyle tanımış gibi göstermesi bir tesadüf değil, her adımı hesaplanmış tehlikeli bir plandır. Ancak Yavuz’un hesaplamadığı bir şey vardır; Süreyya’nın varlığı, onun soğukkanlı dünyasında çatlaklar yaratmaya başlar.
Süreyya masum bir defile gecesinde Yavuz’un kusursuz kurguladığı planın ortasında bulur kendini. Yolda yaşanan bir kaza, basit bir rastlantı gibi görünse de, Yavuz Selim’in oyununda her hamlenin önceden yazılmış bir nedeni vardır. Fakat hiçbir plan mükemmel değildir. Bir bıçak, bir darbe ve akan birkaç damla kan… Yavuz, Süreyya’yı kurtararak hayatına kahraman gibi girdiğinde bile, geçmişin gölgeleri ve bugünün tehlikeleriyle yüzleşmek zorunda kalır. Bu kadın, onun yalnızca bir takıntısı mı, yoksa kurtuluşu mu olacak? Bu karşılaşmanın arkasında yatan gizem, geçmişle bugünün kesiştiği karanlık bir sır olabilir mi? “SANRI VE GÖLGE”, bir takıntının aşkı, bir planın kontrolü kaybetme sınırına taşıdığı bir hikâye.
Yavuz, Süreyya’nın hayatına girmeyi başarmış olabilir, ama onun kalbini kazanmak için daha fazlasına ihtiyacı vardır. Peki, planlarını kusursuzca işleten bu adam, aşkla gelen kırılganlığı kontrol altında tutabilecek mi? Manipülasyon ve duyguların iç içe geçtiği bu hikâyede, kim kimi ele geçirecek? Sevdiğini korumak için ne kadar ileri gidersin? Ve kontrolü elden bıraktığında, kim av, kim avcı olur? Tutku, ihanet ve karanlık sırlarla dolu “Karanlık Sanrı”, sizi en başından son sayfasına kadar gerilim dolu bir oyunun içine çekecek. Her adım, bir sonraki oyunu belirler. Gerçekle kurgunun iç içe geçtiği bu dünyada, kimse göründüğü gibi değil ve kimse güvende değil…
Yavuz Selim; “Gözleriyle değil, ruhuyla dokundu bana.”
Süreyya Feray; “Ona baktığımda, tanıdığım her duygunun anlamı değişti.”
Yavuz Selim; “Gülüşün, yorgun kalbimin en güzel tesellisi. Her an, seninle anlam buluyor; her şey senle tamamlanıyor. ”
Süreyya Feray; “Onun varlığı, ağır ve kaçınılmazdı; içimde istemsiz bir teslimiyet büyüdü. Bana baktığında, sanki bir daha özgür olamayacağımı anladım.”
Yavuz Selim; “Bu kadın, içimdeki en sert duvarları yıkıp yerine bağımlılık kurdu. Daha dokunmadan anladım; Onunla olmak en büyük zaferim olacak.”
Süreyya Feray; “Bakışları, derinlere kök salmış bir şeyleri uyandırdı; korku mu, arzu mu, bilmiyorum.”
Yavuz Selim; “Onunla ya her şeyi kazanacaktım ya da kendi karanlığımda boğulacaktım.”
…
|
VENÜS
5 kişilik iki ayrı grup... Üniversite telaşı, arkadaş edinme, kurslar, her şey üst üste geliyor.
Venüs 18 yaşında 5 kişilik bir grubun üyesidir. 5 kişilik kız gruplarına yeni kişiler ekleniyor. Peki ya bu arkadaş döneminde ne gibi zorluklarla karşılaşacak? Kalbine birileri girecek mi?
Gizemli bir kişi hayatını mahvetmeye çalışıyor. Peki ya bu kişi kim?
O zaman kitabı okumanın tam sırası.
( Okul zamanı olduğu için haftada bir bölüm gelecektir bilginize :D )
|
Mübre
" 10 yaşındaki keşkeme... "
|
Tesadüf
KARAKTERLER
1-) Gökçe KESKİN
Merve ile yaşıyor
19 yaşında
İş arıyor
En yakın arkadaşı Merve
2-) Aras POLAT
Emre ile yaşıyor
22 yaşında
En büyük mafyalardan biri
Arkadaşı Emre
3-)Merve AYDIN
Gökçe ile yaşıyor
19 yaşında
İş arıyor
En yakın arkadaşı Gökçe
4-)Emre TAŞ
Aras ile yaşıyor
22 yaşında
En bilinen mafyalardan biri
En yakın arkadaşı Aras
|
0% |