Sallanan Sandalye
Yıllar sonra gelen bir mesaj... Verilecek bir hediye sözü... Peki onlar aynı hislerle yine arkadaş olabilecekler mi?
"Odadaki herkes birbirine sarılan o ikiliyi izliyordu.Kübra gözlerini sımsıkı yumdu. Melih onun omzunu hafifçe sıvazladı. Aklı her şeyin nedeni o yazdaydı. Yedi iyi arkadaşın beraber olduğu yazda."
|
Komutan Bey #Texting
Çerezlik bir kitaptır
|
Gri Asker
(Bölümler uzundur.)
Yıllar önce öldü diye gösterilen ve karanlık bir odada renklerin ne olduğunu bilmeden, ışığı görmeden büyüyen bir kızın hikayesi.
BU HİKAYENİN HİÇ BİR KURUM VEYA KURULUŞLA ALAKASI YOKTUR.
İÇİNDE OLAN HER ŞEY TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR.
(Kitabın adı Gri Asker fakat asker ve askeriye, olayların içinde aman aman geçmiyor.)
|
Kördüğüm
"Hastaneye hep açılan yaralarımızı sardırmak için gittik.Oysa o yaraların daha çok açılıp kanaya bileceğini hiç düşünmedik.
Tıpkı yaralarımıza merhem olacağını düşündüğümüz insanların daha derin yaralar açabileceğini düşünmediğimiz gibi."
!Bu hikaye;Kan,şiddet,küfür vb. Uygunsuz ögeler içermektedir.Lütfen rahatsız olacaksanız ve +13 yaştan küçükseniz okumayın.!
💫Şimdiden İyi okumalar dilerim...💫
=)
|
Soyutlar Ve Somutlar
Polonya da, Türkiyeden değişim öğrenci olarak giden, bir grup lise öğrencisinin başına geçen bir olay. Toplam yedi öğrenci, iki grup.
BİRİNCİ GRUP;
-Ekim Gaye Savan
-Volkan Kaan Süser
-Oktay Buğra Keskin
İKİNCİ GRUP;
-Suğra Yeşim Oral
-Can Berk Atalay
-Anıl Kalay
-Ayla Göçer
Bu iki grubu birleştiren en mühim konu, değişim programında bulunan bir madde olacak.
Bu madde,
-yapılması gereken ortak bir görev de denilebilir- onları bir araya toplayarak başlarına gelecek bu korkunç ve ütopik olayın içerisine sürükleyecek.
Değişim öğrencisi olarak gittikleri bu Ülke de, çok eskilerden beridir; Ülke`nin sınırları içerisinde ün salmış bir efsanenin, sunumunun yapılması istenilen bu arkadaş grubu, yaklaşık iki gün süren bir yolculuğa çıkacak ve yaklaşık ikinci günün sonunda hala yolda olduklarını görünce bir şey bulamayacaklarını düşünerek, geri dönmek isteyecekler.
Fakat onlar, çoktan fark edilmiş olacaklar.
Onlar, artık Lanet-i Kuram sınırları içerisinde olacaklar ve çıkışları sanıldığı kadar kolay değil.
~SOYUTLAR VE SOMUTLAR
|
Salvatore
Aşk, intihardır.
Kendinden vazgeçmektir. Elindeki her şeyi vermektir. Hayatının iplerini, aşkına vermektir.
Öl dese ölecek, yaşa derse yaşayacaksın.
Ölürse ölecek, yaşarsa yaşayacaksın.
İlk görüşte aşka her zaman inandım. Oysa adının bile bile intihar olduğunu onunla tanışınca anladım.
Salvatore D`alessandro. İtalya mafyasının en korkulan capo`larından biri.
Tabii o gece yağmurdan evine sığınırken de sabaha kadar siyah gözlerinde kaybolurken de bunu bilmiyordum.
Don Salvatore D`alessandro, bile bile intiharım...
|
Cebimdeki Kibrit
Bu gece kar yağdığında,
Gelir misin?
Öylece sımsıkı tuttuğum masum bir kelebek gibi
Saklamak istiyorum.
Avuçlarımda taşırken seni,
Kanatların incinmesin diye.
Koşmak istiyorum.
Bu gece kar yağdığında,
Sana yazmak,
Seni bilmek istiyorum.
Gülüşünün ardında neyi tuttuğunu,
Bir yeri izlerken yıldızına neyi sorduğunu,
Zaman kendini hızlıca bırakırken,
Seni korkutanın ne olduğunu,
Bilmek istiyorum.
|
Kurtar Kendini
Çok üşüyordum. Sırılsıklamdım ve gece ayazına maruz kalmış tir tir titriyordum. Dudaklarımı açtım, konuşamadım. Sıcak kolları hâlâ sıcak mıydı, beni tutuyor muydu anlayamıyordum. "Bir şey olmadı" dediğini duydum. Sesi bedenim gibi titriyordu. Onun kim olduğunu bilmeseydim ağlıyor zannederdim. "Bir şey olmadı. Bir şey olmadı." Sürekli tekrar ettiği cümle şükür müydü, bir ikna çabası mı anlamadım. "Bir şey olmadı, olmadı. Bir şey olmadı. Yaşıyorsun."
"B-b-bir..." Konuşamıyordum. Hıçkırıyor, boğuluyor, üşüyor ve konuşamıyordum.
"Şşt" diye fısıldadı. "Yaşıyorsun. Yaşayacaksın."
"o-o-oldu" dedim ama dudaklarım sımsıkı kapandı.
"Ne oldu?" Dizleri üzerine çöktü. Beni kucağına oturttu, yüzümü iki eli arasına alıp saçlarımı geri çekti. Yüzünü yüzüme yasladı. Gözleri kıpkırmızıydı. Ağlıyordu. "Ne oldu Hafsa? Ne oldu?"
"B-b-bir şey oldu." Nefesimin soğuk havada bıraktığı duman girdi aramıza. "A-aş-âşık oldum." Omuzlarım düştü. O kadar çok ağlıyordum ki görüşüm bulanıklaştı. Yüzünü gördüğüm her saniye böylesine kıymetliyken göremiyordum şimdi. "S-s-sana âşık oldum." Ona âşık olmuştum. Ve bu çok acıtıyordu. Neredeyse bunu ona hiç söyleyememiş olacağım gerçeği kadar çok...
|
Güneş'i Kurtarmak
"Yeraltının Güneş`i yoktu. Göğe zincirlenmiş, kıvılcımları dizginlenmişti. Yapmamız gereken Güneş`i kurtarmaktı."
☀️
Ailesinin ölümüyle yedi yaşındayken tek başına yüzleşmek zorunda kalan, 313 IQ`ya sahip bir kadın olan Liyan Vira Caymaz geçmişinden ölesiye kaçanlardandı.
Fakat bir gün ailesinin ölümüne sebep olan bir süper asker projesi, Smert` yeniden gündeme geldiğinde geçmişi bir suret misali karşısına dikilecekti. Projeyi herkesten önce ele geçirmesi gerekse de bu kolay bir şey değildi.
Elindeki en iyi seçenek ise FBI, CIA ve diğer gizli federasyonların peşinde olduğu bir mafya örgütüne, Krallık`a girmekti.
Fakat Krallık onu yalnızca hayatıyla değil kalbiyle de tehdit edecekti. Krallık`ın mensuplarından biri olan Zemheri A. Karayel, en az soyadı kadar sert ve karanlık bir adamdı. Liyan ise mavi kuvarstan hareleri olan bu adam ve notaları için aralayacaktı kalp kapakçıklarını.
Bu yeraltı cehenneminde ayakta durabilmek için Liyan`ın ikinci kişiliği ortaya çıktığında ise her şey sarpa saracaktı. Liyan yaşadığı kişilik bölünmesiyle, Krallık ise küçümsedikleri bu kadının sosyopat ve sadist tarafıyla baş edecekti.
Kişilik bölünmesi yaşayan son derece zeki bir kadın ne kadar tehlikeli olabilirdi ki?
|
Almi̇la (Askeri̇ Kurgu)
"Hayat, onları birbirinden farklı yollarla askerliğe yönlendirdi. Biri disiplin ve fedakarlığın simgesi olarak orduya katıldı, diğeri ise ailesinin izinden giderek üniformasını giydi. Zamanla, savaş meydanlarında birbirlerini buldular. Birbirlerine olan sevgileri, silah seslerinin arasında yeşerdi.
Bu hikaye, iki cesur yüreğin, görev aşkıyla dolu iki askerin hikayesi. Onlar, sadece ülkesine hizmet etmekle kalmadılar; birbirlerine olan sevgileriyle de tüm zorlukların üstesinden geldiler. Aşkları, disiplin ve bağlılığın sınandığı yerlerde filizlendi.
Bu kitap, görev aşkı ile gerçek aşkın harmanlandığı, cesaret ve sadakatin iç içe geçtiği bir öyküdür. Silah arkadaşlığı, dostluk ve fedakarlığın en saf haliyle yaşandığı bu dünyada, birbirini bulan iki ruhun destanıdır.
Onların hikayesi, sadece bir aşk hikayesi değil, aynı zamanda hayatın zorluklarına karşı verilen bir mücadelenin öyküsüdür. Silahların gölgesinde büyüyen bu aşk, her okuyucunun kalbinde derin izler bırakacak."
|
Çelik Manolyalar
Münzevi bir yaşam süren ünlü polisiye yazarı Aster Anderson gecenin bir vakti kapısını çalan yaralı kadına evinin kapılarını açtığında hiç bu kadar gerilmemişti.
Yaralı kadın ondan tek bir şey istiyordu.
Bir zamanlar Aster`ın da üyesi olduğu Çelik Manolyalar kulübünü tekrar kurmasını. Aster tüm üyeleri evine davet ettiğinde olacaklardan habersizdir. Kendi adını bile söylemekten delicesine korkan kadın bir anda ortadan kaybolmuştur. Aster yaralı kadını bulmak ve onun gibi kadınlara yardım edebilmek için kulübü yeniden kurduğunda arkadaşlarının ölümleri etrafında kanlı bir çembere alınır.
Kim, Çelik Manolyaları ifşa etmek uğruna onları avlamaya karar vermiştir ve neden öldürülen her bir kadın kaybolmasından üç gün sonra bir nehir kenarında bulunuyordur? Hem bir kasap hem de koleksiyoncu olduğu düşünülen katil nasıl oluyorda Aster`in kitaplarında kurguladığı cinayetleri bu denli kusursuz canlandırabiliyordur?
***
Nefesini, ensenizde hissettiğiniz bir katilden ne kadar süreliğine kaçabilirsiniz? Üstelik o katil kırmızı eldiveninin bir tekini en yakın arkadışınız cesedinin yanına bir diğerini de yatağınızın altına bırakırken.
|
Rüzgarla Dans
`kaybedersen kızarım` dedi Efil, yaptığı gülü uzatırken. Rüzgar kaybetmezdi..
"kaybedersem asıl ben kendime kızarım" dedi.
yıllar sonra Efil`in ona uzattığı minyatür gül, boynundaki kolyeydi. onu hiç kaybetmemiş, aksine onu kolye yapmıştı.
..
|
Güz Yaprakları
Bir zindanın içindeydim şimdi karanlık sinsi bir duman gibi her yanımı sarmıştı. Göğsümde çıkan bir yangın vardı. Yangın git gide büyüyüp her yerimi kavurmaya başlamıştı. Kurtulmak istedim debelendim, çırpındım var olduğunu bile bilmediğim zincirler ellerimi kesmeye başlamıştı. Sonra onu gördüm üstünde küçük beyaz bir elbise gece gibi siyah saçlarının yarısı koparılmış. Burası ona göre değildi burdan gitmesini istedim. Bir şeyler söylüyordu ama derin soluklarım onu duymamı engelliyordu. Yanına biraz daha sokuldum.
“Bul onları “ dedi. Kimi bulmamı istiyordu ?
“Bul onları “ tekrar tekrar söylediği kelimeler soluklarımı sıklaştırıyordu. Eliyle bir yeri gösteriyordu. Gösterdiği yere doğru başımı çevirdim. Göğsümde ki yangın dindi, hızlanan nefeslerim yerini ruhsuz bir göz yaşına bıraktı. Arkamı döndüğümde küçük kız gitmişti. Ve o zaman anladım.
Burası bir zindan değildi burası benim evimdi.
Ellerimde zincir değil saçlarım vardı.
Göğsümde bir yangın değil bir Demirkan vardı.
|
Yalancılar Derneği̇ - Texti̇ngli̇
Bilmediğimiz bir numara, yine bilmediğimiz bir şekilde telefonlarımızı önce almıştı sonra da bize bir whatsApp grubu kurmuştu.
Grup kapandığında hayatımız kurtulacaktı, grubun kapanmasının tek şartı da katili bulmaktı.
Ama siz katil değilsiniz.
Kim bilir, belki de katil sizsiniz!
05** *** ****: Buradaki herkesin iki ortak noktası var aslında.
05** *** ****: Hepinizin ölesiye korktuğu sırları var
05** *** ****: Aynı zamanda hepiniz büyük birer yalancısınız.
05** *** ****: Ve burası da Yalancılar Derneği
Başlangıç: 12.02.2024
Yazılıyor...
Olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar bulunmaktadır!
KURGUMUN ÇALINMASI DURUMUNDA GEREKLİ İŞLEMLER YAPILIYOR. KİTABIMDA REKLAM YAPMAYINIZ, KİTABIM SİZİN REKLAM PANONUZ DEĞİLDİR!
|
Sadece Tut Düşleri̇mden
TAMAMLANDI*
Oysa onunla hayatında bir defa bir araya gelmiş ve hiç konuşamamıştı. Şimdi bu kadar etkilenmesini, mantığı kavrayamıyordu. Aklına artık oynamadığı için dağıttığı oyuncak bebekler arasındaki o küçük, biraz çizilmiş, lacivert, oyuncak araba geldi. Karton kutuya ilk onu koymuştu. Dudak kenarları yukarı kıvrılırken, klavyenin üzerine bir damla düştü. "Dayanmalısın," diye geçirdi içinden.
|
Karanliğin Ardinda
Victor, babam ve ben yeni yaşamımıza alışmaya çalışıyor yarı başarıyor yarı başaramıyorduk.
Annemden sonra bir kardeşim olması fikri git gide cazip gelmeye başlamıştı.
Onunla ilgilenmek bildiklerimi paylaşmak sevdiğim şeylere kardeşimi de yönlendirmeye çalışmak hoşuma gidiyordu.
Yaş almaya devam ettikçe eğitimlerim daha da sıkılaşmış bende kafamı dağıttığından iyiden iyiye asılmıştım.
Babam bizi şefklendirmek adına kimsesiz çocuklar için hem barınma hem eğitim amacı güden bir mektep dahi kurdurmuştu.
Çocukluk anılarımdan en tatlı olanını o mektebin soğuk taş koridorları arasında bıraktım.
Hala anımsadığımda gülümsüyorum.
|
Kim Bu Fakirhane Prensi (Texting)
Bambaşka bir kurgu
|
Köhne Hayatlar
Mayıs Rengin Kamışçı, kafa dağıtmak için gittiği barda talihsiz bir olay yaşar.
Kendisini bir anda yabancı bir evde bulan Mayıs, kendisiyle aynı evde bulunan psikopatlarla birlikte geçmişin kapılarını aralamak zorunda kalır.
Adam, koyulaşmış mavi gözlerinin ardındaki donuk bakışlarla bakıyordu karşı masada oturan kadına. Kızıla çalan turuncunun hiç bilmediği bir tonuydu kadının saçları, saç dipleri ise simsiyahtı. Tel tel çıkmıştı o dağınık topuzunun etrafından saçlar. Kafasındaki toka, yüzündeki kahkahaya tezatlık olsun diye takılmış gibiydi. Etrafa neşeli bir bakış attı kadın, adamsa bir sigara daha yaktı. Kadının yeşil gözleri, adamın laciverte çalan gözleriyle buluştu. Cennet Bahçesi’nin renginin bile bu kadar güzel bir yeşil olduğunu iddia edemezdi hiç kimse, bu adama.
Adamın kalbi adetâ titredi.
Kadını orman gözlerinde, adamın deniz gözleri yok oldu.
İşte o an belki de bir ilk gerçekleşti;
Deniz ormanı sürüklemedi ama orman denizi yok etti, bitirdi.
Kitapta katliam, kan, vahşet, küfür, argo, şiddet vb gibi olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar bulunmaktadır!
KURGUMUN ÇALINMASI DURUMUNDA GEREKLİ İŞLEMLER YAPILIYOR. KİTABIMDA REKLAM YAPMAYINIZ, KİTABIM SİZİN REKLAM PANONUZ DEĞİLDİR!
Başlangıç: 16.08.2023
Yazılıyor...
|
Ateş Klani
Romana başlamadan önce belirteyim; Bu kitap buram buram saf aşk okumak isteyenler ve karakterlere aşık olup içinde kaybolmak isteyenlere itafen yazılmıştır.
Uzun betimlemeler ve konu saptırmalarına yer olmaksızın hayal gücünüzle yer mekan eşleştirmesi yapabileceğiniz kendinizden bir parça bulabileceğiniz filim tadında bir aşk hikayesine hazırsanız sayfaları çevirmeye başlayabilirsiniz.
Karakter resimleri aşağıdadır
Yeni Dünya, Uzay Çağı... Tüm bunlar geçmişten bu güne bakan biri için ne ifade ediyor bilmiyorum. Havada uçan arabalar mı? Uzay istasyonları mı? Dev gökdelenler, saniyenin onda birinde diğer kata çıkabilen asansörler, sanal ekranlar, akıllı robotlar, dev klonlama cihazları ve tüm bunların yanında kafayı yemiş bilim adamları... Hadi ama bir hayal edin. Hayat ne kadar kolay. Tuşlarla, sistemlerle dolu kolay bir yaşamı kim istemez ki? Ben. Ben istemiyorum! Bunlar geleceğin hayal etmek istediğimiz yanları. Daha derine inin bütün bunların nasıl işlev göreceğiyle ilgili noktaya. RADYASYONA. Kısa bir bilgi verecek olursak; maddedeki protonlardan fazla nötronların parçalanarak ortaya alfa, beta ve gama adında gözle görülmeyen ışınların çıkması. Tanıdık geldi mi? Yoksa şimdiden radyoaktif maddelerin esirimi oldunuz? Öyleyse hayal gücünüzü genişletin ve radyoaktif bir hayatın gelecekte nasıl olabileceğini düşünmeye koyulun. `Yıl 2205 Üçüncü Dünya Savaşından yıllar sonra tek bir isim altında yeniden toplanmaya çalışan milyonlarca insan, yok edilen bir geçmiş, altüst olmuş bir gelecek ve bunların süslü ismi "Uzay Çağı"` Pekâlâ, sustum! Güneye gidiyoruz. Tüm bu anlattıklarımın dışında kalan bir dünyaya..."
"Bir kitabı okumanın en güzel yanı sayfayı çevirdiğinizde sizi nelerin beklediğini bilmemenin verdiği heyecandır. Bir sonraki sayfada buluşmak dileğiyle..."
Gizem GÜRBÜZ
|
Merdan Cihangir
Topraklarından doğduğu zaman ayrılmak zorunda kalan bir varis.
Babasının katlini öğrenen bir oğlan..
Kan davası..
Mithat CİHANGİR oğlu Merdan Cihangir..
|
Eşzaman
Geçmişimde yalanlar, sırlar ve ihanetler vardı. Öğrenmem gereken belki de gerekmeyen birçok şey yaşandı ve yaşanmaya da devam ediyor. Üzerime bir yük bırakıldı. En büyük yüküm ise ruhuma, kalbime savaş açan o tarçın kokulu adamdı...
Tarçın kokusu hatırına gözlerimi kapattım ve sana bir Aralık akşamı tutuldum.
O öyle bir Aralık akşamıydı ki yönüm sadece sen oldun.
"İnsanlar sanıyor ki geri döndükleri zaman her şeyin eskisi gibi olacağını ama yok öyle bir dünya! Kim için ne için vazgeçtiysen ona git Kahraman!"
"Beyda.. vazgeçmedim senden..."
⁉Aşka inanmayan bir yazardan aşkı okuyun⁉
✨Kapak tasarımı bana aittir.
✨Eski Başlama Tarihi: 20.04.2022
Kitappad ve Wattpad`de tek bu isimle olan kitap!
|
Hanım Ağa
Sevgili okuyucular kitap için e kitap platformuna bakınız.
Sevilmediği bir aileden kurtulmak için okuluna tutuldu. Sevdiği adamla hayaller kurarken, tanımadığı adamın eline düştü.
Dilşah ve Hazar`ın imkansızdan doğan aşk hikayesine hoşgeldiniz...
|
Pi̇raye
-ASKERİ VE POLİTİK KURGU-
Dışişleri Bakanının kızı olan Piraye Soylu, taktığı örtüden dolayı Meclisten ve Cemiyetten babası tarafından gizlenmekte, sır gibi saklanmaktadır.
Ancak bir gün kurallar yıkılır, sessizlik bölünür ve Piraye, Mecliste büyük bir skandala sebep olur; politikacıların bilmemesi gereken bir gizliliği ihlal ederek, deşifre eder.
Piraye henüz kapalı kapılar ardındaki tutsaklığını aşamamışken, zulmün prangaları bileklerine mühürlenir; babası tarafından Amerika`nın çölde ve hukukun gözden çıkardığı bir cezaevine sürgün edilir.
1997 yıllarında geçen bu olay; Bakan`ın yabancı uyruklu koruması olan Burrows Andersonun Mecliste gözlerini unutamadığı peçeli Piraye`nin peşine düşmesiyle, tarih en karanlık haliyle yeniden tekerrür etmeye başlar.
Telif hakları saklıdır! En ufak bir çalıntıda gerekli, hukuki işlemler başlatılıcaktır!
|
Ölümsüzler Akademisi
Kızın çığlıkları git gide artarken ormandaki huzurlu baykuşların bile uçup gittiğine şahit oldum.
Ortamda avıyla oynayan bir avcı olduğu çok açıktı.
Kızı direkt avlamak yerine kaçmasına izin vererek üzerine doğrudan korku salacak kadar soğuk kanlı bir katildi bu kişi...
|
Kimsesizliğin Kimsesi
Nasibe giden her yolda diken vardır. Dikenleri ayıklamakta bir yol başka yol aramakta hangini seçersen seç sonunda nasibin olan seni bulur.
|
Hüzme
Karanlık odanın köşesinde tek başına ağlayan kız çocuğu büyümüş ve artık genç bir kadın olmuştu. Diğer çocuklar gibi bez bebek tutamayan o elleri şimdi ise silah kavrıyordu. Kimse ondan kaçmıyor, hatta yardım dilenmek için ayağına kapanıyordu. Çünkü artık büyümüştü.
Karanlıktan korkan o kız çocuğu yalnızca geceleri nefes alabiliyordu artık. Yalnızca geceleri kendi olabiliyordu. Çünkü artık karanlıkta bir başına değildi, çünkü artık kalbine üflenen nefesin sahibi ellerini tutuyor, onu bırakmıyordu.
Regina...
Hükmettiği geceye mühürlediği sözünü tutma zamanı geldiğinde silahındaki tek kurşunun hedefi de onu karanlığa hapseden babası olacaktı.
Çünkü artık Regina`nın korkacak hiçbir şeyi kalmamıştı.
|
Tri̇bün 1 - Ve Gol
Bu golü atarsam. Söz vermiştim duygularımı açıklayacaktım. Ama hayatın benim için farklı planları vardı. Bir hayalim diğer hayalimin boynuna idam ipi gibi dolanırken sürem kısalıyor, acım artıyordu. Gözlerimin önüne o sahne geldikçe o idam ipini kesip kariyerimi unutasım geliyordu fakat görüyordum ki kariyer hayalim çoktan bedenimi sarmış ele geçirmişti. Her hücrem futbol olmaya başlamıştı. Şimdi ise sürem bitti. Bir seçim yapmalıyım ya o ya da kariyerim.
Bize ne olacaktı?
Hayallerimi süsleyen o çocuk şimdi kabuslarıma bulaşıyor her seferinde bana ve kendisine acı çektiriyordu. Görmüştüm hayatımı karartırken ki yüz ifadesini görmüştüm. O topun önüne elinde olsa kendisi atlardı biliyordum. Fakat bunları bilmem bir şey ifade etmiyordu. Üstelik zihnimin her hücresine bir hastalık gibi yayılan görüntü peşimi bırakmıyordu. Gördüğüm son şey olan acı dolu yüz ifadesi asla beni bırakmıyordu.
Bize ne olacaktı?
"Hiçbir şey gerçek değil güzel gözlüm sadece aşkımız gerçek"
*Bu hikayedeki tüm kahramanlar,mekanlar ve olaylar hayal ürünüdür.
|
Rekabet Kuşlari Yari Texti̇ng
Bilginin efendisi olmak için çalışmanın uşağı olmak gerekir...
-Balzac
|
Bi̇r Küçük Türk Kızı 1
Cahiliyet. Bir halkın kendi kendisini yok etmekte, dış politikalara bile gerek kalmaksızın halkını ahmaklaştırmaya çalıştığı ve başardığı bir oyundur. Sistem ve suyun çarkı böyle işler, bu çarka değen ve durduran taş olsa dahi saniyesinde parçalanır uyuyan halkın gözünü açmasına izin vermezdi. Biz kadınlar bu çarktan akan su, erkekler ise çarkı döndürmeye yarayan manyetizmaydık. Onların gözlerinde değersiz ezilmeye layık bir böcek, başımıza aklımızın yarısını örtsün diye verilen bez parçasıydık.Bu döngü içerisinde sıkışıp kalmış binlerce kadından birisiydim anneler, genç kızlar, küçük kız çocukları hepimiz bu çarkta heba edildik. Gizli gizli Medreseye gider, öğrenim almaya çabalar ama eninde sonunda yakalanırdık. Ben bu çarkın suyu olmaktan sonunda sezdim ve çarktan akan başka bir yol buldum, şimdiyse bulduğum yol Türk olduğum gerçeğini saklamakta ve bu döngünün çarkına taş olmaktan geçiyordu.
❗️Bu kitap tarihi kaynaklardan ilham alınarak yazılmıştır. Kaleme alınan savaş, harem, eğitim ve medrese hayatı tamamen bilir kişi ve araştırmaya dayalıdır. Araştırmaya ve kurguya yardımcı olan isimler:
Atilla Kağan Kaya
Salih Cerrahoğlu
Ve İlber Ortaylı eserleri.
|
0% |