Sil Baştan YavBah
Sen sevmiyor olabilirsin ama mutlu bir sonu hak ettin Bahar Karasu
|
Gölge ve Kan
Saf kan cadıların soyundan gelen bazı cadılar kara büyücü olarak dünyaya gelir. Lakin bu krallıkta yüzyıllar önce meydana gelen olaylar yüzünden onlar lanetli birer varlık olarak görülür onları ne kadar öldürmek isteselerde onların ölümünün krallığı lanetleyeceğini düşündüklerinden onları doğar doğmaz ailelerinden alıp hapsederler.
Bir gün bir büyücü bir kurda mühürlenir ve asırlar sonra bir kara büyücüden ikiz bebekler dünyaya gelir biri çok şanslı herkes tarafından saygı gören bir prensken diğeri hapis hayatı yaşayan bir kızdır .
Lakin işler değişir kız hapis hayatından kurtulur ve intikam yemini eder .
|
KANIN HÜKÜMDARLIĞI
Lanetli bir prenses.
Ölüm klanının lideri bir prens.
Düşman iki krallık
Dağılmış hayatlar
Lanetli büyüler
05.10.2024
|
HANÇER GİRAY
Hiçbir savaş zor değildir. Savaşlar en kolayıdır. Peki zor olan nedir? Zor olan her daim barıştır. Barış zor olmasaydı, savaşlar olmazdı.
Hayaller gerçek olmak ister miydi? Şüpheler hakikate döner miydi? Yalanlar doğruya ulaşır mıydı? Hançer yangın olup esmeden, cehenneme kucak açmadan aklını bulandıran kişi, cenneti, ona gelir miydi? Gelen cennet kapılarını cehennem olan kadına açar mıydı?
Hançer başarılı bir veliaht olmak için kendini kanıtlamaya çabalayan bir çocuktu. Hırslı, hazırcevap, azimli ama yüreği yaralı bir çocuk...
Kağan olan babasına ve saraya kendi varisliğini kanıtlamak isterken Veliaht töreninde kimsenin farkında olmadığı bir hata yapar ve hayatı tam da o anda tepetaklak olur.
Veliaht olma hakkını amca oğlu Berk’e teslim ettiğinde hayatı bir anda sıfırdan başlamak zorunda olacağı bir dizi olaya şahit olur. Geçmişten gelecek olan düşmanları ve bir gecede yaptığı darbeyle tahtı eline alan acımasız amcası yüzünden hem devlet hem de Hançer’in yüreği paramparça oluverir.
Hayatında sahip olduğu herkesi küçük yaşta kaybeden bir kız çocuğunun ilerleyen yaşlarda büründüğü acımasız kimliği ve savaşçı kadın olma serüvenine siz de şahit olacaksınız.
Unutmayın, bazı aşklar en güçlü olduğunuzu sandığınız anda değil hiçbir şeyinizin olmadığı o anda karşınıza çıkar. Lakin, elinizin tersiyle itmek sizin bileceğiniz iştir.
|
ÜLKENİN EFENDİSİ
Kızılçayırda çıkan savaş yüzünden ülkesinden kovulan kral başka bir gezegene giderse? Ülkesini kim koruyacak? Sarun`un lanetlenip dünyaya gönderilmesi ile yolları kesişen İnci, Sarun`a yardım eder mi? Sarun ülkesini kurtarmak için üzerinde ki laneti kaldırıp Kızılçayır`ı kurtaracak mı?
|
TANRININ İZİ
Kolumdan tutup beni kendine çektiğinde ona dönüp kolu kurtardım. Gözlerinde anlamını bilmediğim parıltılar dolanıyordu. Kaşlarımı sorarcasına kaldırdığımda konuştu.
“Ne zamandan beri biliyordun?”
“Seni görmediğimi sanıyordun Weylın ama gözüm bir tek senin üzerindeydi. Fark etmeyende aptal olanda sendin.”
|
KIRIK ZİNCİRLER
Adım Mehmetçik benim;
Ezan oldum dinmedim, dinmem!
Bayrak oldum inmedim, inmem!
Şehit oldum ölmedim, ölmem!
|
SENİ BULDUM YA
Melek ve Buse`nin büyük ısrar ve yalanlarla gittikleri tatilde başlarına geleceklerden haberleri yoktur. Nereden bilebilirlerdi ki o tatilde hayatlarındaki birçok şeyin değişeceğini...
Talihsiz bir olay sonucu tanışıp birbirlerinin hayatlarına dahil olan iki gencin, yaralı iki çocuğun hikayesi. Bir tarafta babasından sevgi görmeden büyüyen Savaş, diğer tarafta ise çocukluğundan beri herkesten takladığı içinde yanmaya başlayan acısıyla Melek.
Yaşadıkları onca zorluğa, önlerine çıkan tüm engellere rağmen birbirlerinde sevmeyi öğreniyorlar. Her tökezlemede birbirlerinin ellerini daha sıkı tutuyorlar. Ama hayat bu bazen hiçbir şey istedikleri gibi gitmiyor....
Dışarıdan baktığında gülümseyen, kahkahalar atan neşeli bir kız düşünün ama bir o kadar da asi. Her şeye baş kaldıran diklenen bir kız. Ama korkularını, acılarını, travmalarını neşesi gibi etrafına göstermiyordu.
Dışarıdan baktığında yakışıklı ama bir o kadar da ukala. Her şeye çabuk sinirlenen, kafası attığında çekip giden günlerce haber alamadığın bir adam. Sevgisizliğini kırıp dökerek gösteren acısını çevresinden çıkaran bir adam.
Şimdiye kadar sevilmemiş, kendilerine bile dürüst olamamış iki kalbin hikayesi... Onlar için aşk, aldatılmak ve terk edilmekten başka bir şey değildi. Taa ki o geceye kadar....
Başlangıç tarihi: 22.09.2024
|
Dolunayın Altında
Hiç bilmediğiniz bir yerde, tanımadığınız varlıkların arasında bir şeytana bağlı olduğunuzu öğrenseniz, ne yapardınız?
Üstelik tüm varlıkların soyu sizin elinizde olsa...
Asıl soru, siz hiç bir şeytana sonunu bile bile aşık oldunuz mu?
Onun ateşinde kül olacağınızı bildiğiniz halde...
(KİTAP YASAL OLARAK KORUMA ALTINDADIR. KURGUSUNUN KOPYALANMASI VEYA ÇALINMASI YASAKTIR.)
(Wattpadte bir milyon okunmayı aşmış, düzenlenmiş bölümleriyle buraya tekrar yüklenmiştir.)
|
BENDEN KAÇMA
Hayatının her kısmında zorluklarla karşılan buse,sıkıntılarından kaçarak kurtulmaya çalışıyordu.Taki o lanet güne kadar...O gün hem aşık olacağı adamla tanışacaktı, hemde korkularından kaçmayan bir buse doğacaktı...
Artık kaçmak yoktu...Artık savaş zamanıydı...Ve bizimde savaşımız burada başladı...
|
SÜT ANNE (Visal seri) TAMAMLANDI
Her anne iyi değildir bazı kadınlar ise kendisinin olmayan bir çocuğa kendini feda edecek kadar annedir
|
Asteria
İkinci bir boyut olan Zonia` da asırlar öncesinde Tanrılar tarafından yasaklanan Kontrolcü Savaşı`nın tekrar alevlenmesinin ardından verilen büyük kayıplar sonucunda verilen cezalar...
Tanrılar yasakladıkları savaşın tekrar başlamasının ardından tüm kontrolcü kabileleri birbirlerinden bağımsız olarak normal boyuttaki insanlar diyarına, Dünya`ya sürgün eder. Ancak bu sürgün sadece sürgün değildir.
tüm kontrolcüler insan gibi yaşamaya mahkum edilmiştir fakat ellerindeki güçler alınmamıştır. Bu kontrolcüler güçlerini insanlardan saklamak zorundadırlar. Aksi taktirde iki diyarın da sonu gelecektir...
|
AYRİSA
Yıllardır süre gelen Ay Taşını koruma geleneği son dönemde koruyucusunu kaybettiği için devam etmiyordu. Koruyucunun ortalıkta olmaması tüm kabile halkını tedirgin ederken orman kurtulacak mıydı? Peki saraydan kaçıp kabileye sığınan Alice kabile de kendisine yer bulacak mıydı? Aramıza katılırsan neden olmasın?
Yazım Yılı:2018
Yayın Tarihi: 25.09.2024
|
Bertilda
Soğuk bir gece... Bir tarafta yağmur damlalarının oluşturduğu kırmızı nehir ve kılıç sesleri, bir tarafta odanın içinden gelen bütün cihanı inletecek bir çığlık.
Bir taraf hayat alırken, bir taraf hayat veriyordu. Bu ilginç dünyada savaş , yıkım , kaos kol gezecek . Carol ve arkadaşları bunun üstesinden gelebileceklermi ?
Herkes kendi hikayesini yazar , bu da onların hikayesi...
|
Ejderha Ateşi
Simsiyah dağılmış saçları, vahşi duran yüzü ve Onikse benzeyen gözleriyle Şifa`ya bakıyordu. Sanki onun insana dönüşmüş haliydi. Şifa`yı inceleyen gözleri yavaş yavaş öfkeyle dolmaya başladı.
``Sen onu benden çaldın. Şimdi bedelini ödeyeceksin.`` Şifa duyduklarıyla kaşlarını çattı ve etrafına baktı. Ona mı demişti?
Durduğu tarafta Oniks ve kendisinden başka kimse yoktu. Acaba Oniks`e mi demişti? İyide ne çalmış olabilirdi ki? Buraya geldiklerinden beri Oniks`i gözünden ayırmamıştı. Bir ara uyumuştu o zaman çalmış olabilir miydi? Ne kadar obur olduğunu biliyordu. Kesin koyun, at ya da herhangi bir hayvanı midesine göndermiştir. Gözlerini kısıp Oniks`e baktı. Aynı anda Oniks de ateş saçan gözlerini karşısındaki adamdan ona çevirdi. Uzun dikenli kuyruğunu havaya dikmiş, her an karşısındaki gruba saldıracakmış gibi duruyordu. Oniks`in gri dumanlı gözlerine baktığında, Sıcak nefesini sinirle havaya bırakıp kuyruğunu salladı. Pekala huysuzluğu üstündeydi ama onun çalmadığını anlamıştı. Eğer o yapmış olsaydı çoktan suçlu çocuklar gibi gözlerini kaçırırdı.
``Sen neyden bahsediyorsun. Biz bir şey çalmadık.`` Şifa karşısındaki insanları süzdü hepsi de ona nefretle bakıyordu. Ama neden?
Az önce konuşan adam ona doğru bir adım attığında Oniks`de dikenli kuyruğunu Şifa`nın beline sarıp onu kanatlarının altına aldı. Artık Oniks daha öfkeli nefesler alıyordu. Şifa, Oniks`in beline sarılı kuyruğunu yavaşça okşarken,
``Sakin ol Oniks`` dedi.
Karşısındaki adam tekrar öfkeyle konuştuğunda ne duymayı bekliyordu bilmiyordu ama kesinlikle duymayı beklediği kelimeler bunlar değildi.
``Onu. Ejderhayı. Benim ejderhamı çaldın.``
|
Mafya'm *Texting*
Yanlışlıkla geceliğini bir mafya yollayan Ahu ondan kurtulmaya çalışırken kurtulamaz ve tutkulu bir aşk doğar
|
Kayıp Mühür
Pasifik Okyanusu`ndaki görkemli Aethoria adasında, 60.000 yıl önce geçen bu hikaye, yaşlanan Kral Raharus`un kutsal Güneş Mührü ile işaretlenmiş yeni bir hükümdarın gelişini bekleyişini anlatıyor. Mührün yokluğu ve Raharus’un azalan gücüyle birlikte, krallık kritik bir çöküş dönemine girmektedir. İsyancı kıtalardan gelen dış tehditler bu krizi daha da derinleştirirken, Kayıp Mühür, zayıflayan bir krallık ile tanrısal lütfunu ve istikrarını geri kazanma mücadelesi arasındaki gerilimi gözler önüne seriyor.
|
MAVİ SAÇLI ALAKARGA
Aynada yansıyan görüntüm arkamdaki gizli özneyi süzüyordu,
Geleceğin bilinmezliği eşiğinde süzüyordu hemde...
Ben bu muydum?
Mavi Alakarga ırkından gelen basit bir kuşken, bu oyunun kurallarını değiştirebilir miydim?
|
Lumis Feryum
Herkese merhaba, yeeeepyeni bir kurguyla ben geldimmm.
Bu sefer bambaşka bir hikaye ile karşınızdayım.
Bu kurgu için ne kadar heyecanlı olduğumu size kelimeler ile anlatabilmem mümkün değil.
Benim çok sevdiğim bir kurgu oldu.
Umarım okudukça sizde benimle aynı hisleri paylaşırsınız.
Daha fazla uzatmayayım, sizi ufak bir tanıtım bölümüyle baş başa bırakıyorum.
|
KUKLACI
Genç kız gözlerini aralamaya çalıştı, ancak parlak bir ışık onu engelledi. Kısık gözleriyle ışığın kaynağına baktığında, bir spot ışığının üzerine odaklandığını fark etti. Durumu kavrayamadan etrafını incelemeye başladı ve karşısındaki kırmızı koltuklarda binlerce seyircinin kendisini izlediğini gördü.
Şaşkınlıkla çırpınmak, bağırmak istedi. Ama nafileydi. Ne bir parmağını oynatabiliyordu ne de sesi çıkıyordu. O an, ayak bileklerine ve el bileklerine sıkıca dolanmış ipleri fark etti. Hemen ardından, bir kukla gösterisinde olduğunu anlaması uzun sürmedi. Başını sağa çevirdiğinde, gözleri bağlı ve ağzı açık iki genci gördü.
Sol tarafına baktığında ise, gözleri açık ama ağızları bağlı bir erkek ve bir kızla göz göze geldi. Hepsi, tıpkı kendisi gibi gençti. İçini derin bir korku kaplarken, sağındaki gözleri bağlı ve ağzı açık olan genç dikkatini çekti.
İpler onun ellerindeydi.
Kuklacı oydu. Kuklacı, içlerinden biriydi.
Genç kız dehşet içinde bağırmaya çalıştı, fakat kimsenin onu duymadığını düşünüyordu. Ta ki uzun kahküllü, sofistike bir giyim tarzına sahip, şık ve güzel bir kız ayağa kalkana kadar. Genç kız, onun sesini duyduğunu sanarak daha da hiddetle bağırdı, ona doğru yürümeye çalıştı. Ancak fark etti ki o genç kız ona değil, kuklacıya doğru ilerliyordu.
Kız, kuklacıya yaklaştı, onun elinden ipleri aldı ve diğerlerini serbest bıraktı. Genç kız şaşkınlık içinde serbest kalmanın sevincini yaşıyordu, fakat yine de olduğu yerden kıpırdamadı. Diğerleri gibi kaçmak yerine beklemeyi seçti.
Çünkü merak ediyordu. O kızın, kuklacıya ne yapacağını görmek istedi.
Genç kız, kuklacının elinden tutup onu birkaç adım öne sürüklediğinde, yukarıya doğru çıkan bir ip fark etti. O ip, kuklacıya bağlıydı.
"Anlatsana, Kuklacı" dedi. "Bu kuklaların ipleri parmaklarına değil de, kalbine mi dolandı?"
|
Yankının Fısıltısı 1
Her krallıktan on öğrenci diğer krallıklarda eğitilmek için dağıtılır. Fakat halk buna karşı çıkar. Krallıklara gönderilen öğrencileri istemezler. Ana karakterlerimiz kendilerini bir izdiham ve kan göllerinin ortasında bulurlar. Buna bir çözüm bulmak için yeni hayatlarına ilk ve kocaman bütün evreni bile sarsacak bir adım atarlar. Ancak evren bunu karşılıksız bırakmaz. Ağır ve katı kurallar herkesi derinden sarsar. Ana ve başrol karakterlerden birinci sırada bulunan Winter yirmi yaşında bu krallıklardan birine gönderilir. Hiç bilinmeyen bir krallıkta bilinmeyen bir oda da da abisi ile gözlerini açar. Dışarıdan gelen izdiham sesleri ve kan kokusu her şeyi özetler. Her şey o gün orada uyanmaları ve ailelerinin onları terk etmesi ile başladı. Fakat ta ki Ln Ars`ın ortaya çıkmasıyla bırakın krallıkları bütün gezegenler bir savaşa davetiye gönderdiler. Yeni hayatlarında bulunan aşklar, savaşlar ve zararlı etkenler onları sarsar.
|
Gece Yarısı Ninnisi
Soğuk bir sonbahar gece yarısıydı. Ayçelen, henüz yeni yaşına gireli bir gün olmuşken küçük odasının bir o kadar küçük tahtadan penceresinin pervazına dirseklerini dayamış, gökyüzünün zifiri karanlığını aydınlatmaya ant içmiş ayı izliyordu. Ay bugün ismine nazire yaparcasına daha parlaktı sanki. Gülümsedi. İçeriden gelen babaannesinin ince kahkahası, annesinin kız kardeşinin ismini haykırarak söylenmeleri ve kız kardeşinin kaçtığını belli eden adım sesleri... huzurlu bir geceyi geride bırakırlarken çok değil birkaç saat sonrasında hayatlarının tepetaklak olacağını bilemezdi. Ayçelen, bilemezdi. Bilemezdi; ailesinden ayrı düşeceğini, bir bilinmezliğe doğru gideceklerini... ve bilemezdi, aşkın onu hiç beklemediği bir anda yakalayabileceğini.
*
Kısa Hikayedir.
|
Derin Sular
İnsanlar su altına ait değildi, su altı deniz canlılarına aitti. Öyle de kalması gerekiyordu ama insanların aç gözlülüğü derin suları da gözüne kestirmişti.
Aksel, bilim insanlarından çok daha fazla deniz hayvanı görmüştü, denizi ve okyanusları tanımıştı. En derin karanlık yerlerine inmişti. Birçok belgesel çekmiş çektiği birçok fotoğraf ile yeni canlılar keşfetmişti. Çünkü o dünyanın en iyi kadın dalgıcıydı ve su altını ondan daha iyi bilen hiç kimse yoktu, en azından o öyle sanıyordu.
Çünkü onun hayatına takla attıracak 24 saatin sonunda olacaklardan bir haberdi, o 24 saatin sonrasında su altında olacakları tek bilen bilim insanlarıydı.
Ve bu bilim insanları kendi hayatlarını kurtarmak için bir heyet oluşturmuş, insanlığın akışını değiştirmişti.
Bilim insanlarının bilmediği şey ise efsanelerde ki deniz insanlarının da bu varlıklar arasında olduğuydu ve Aksel son dalışında bir tanesinin fotoğrafını çekmişti.
Ama o fotoğraf derin suların dibini boylamış o kamera resmi çekilen deniz adamının topraklarında kalmıştı.
|
Sonun Başlangıcı
Kül olmuş bir şehir, gözünü karartmış bir bilim insanı tarafından anlaşmayla tamamen kendisine ait olur.
Kül olmuş şehri alan bilim adamı Deniz Aras şehri yüz yıllar sonrasına götürerek teknolojik bir şehre dönüştürür. Tasarladığı bu teknoloji şehrinde bir kadın profesöre ihtiyacı vardır çünkü babası kendini buza gömdürmüş ve teknoloji yılında uyanmak istediğine dair bir not bırakmıştır.
Profesör bilim kadını Hazel Alvers ise laboratuvarı mühürlenmiş kapana kısılmıştır.
Ta ki gecenin bir saati aldığı bir telefonla evine gelen helikoptere binip Teknolojik şehre varana kadar.
Yüz yıllar sadece bir adım ötemde.
|
ALEV
Güç...
Güç; silahla, sinirle, zorbalıkla, zorla azalan bir şey değildi. Güç bir savaştı, güç başarı, kazanmaktı.
Güç Alevdi...
Güç Alevdeydi...
Zorla kaçırılan bir avukat olan Alev Köse hapse attığı zanlı yüzünden bir hapishanede tıkılıp kalır.
Kendi ürettiği mükemmel bir icadı onu burdan çıkarmayı kolayca sağlar fakat bir şey öğrenir ailesinin katilinin bu hapishanede olmasını öğrenir. Ve burada kalmak zorunda kalır. Bu hapishanede büyük bir örgüt vardır. Örgüt lideri Dağra onu büyük bir oyunun içine sokar. İki inanılmaz güç savaşır ve ortaya aşk çıkar.
Alevi kurtarmaya gelen Katmer adlı şahıs kimdir nedir necidir bilinmez
Ama bu hikayede bilinen tek şey iyi ve kötü güçlerin birleşmesi sonucu ortaya çıkan inanılmaz bir aşktır...
|
YANLIŞ CİNAYET
annesinin yıllar önce sırf tecavüze uğramamak için öldürdüğü mafyanın oğlu intikam için gelir.
yer altında tanınan çığlık.
yer altının soğuk ölümüne Savaş açarsa nolur?
iki mafya, iki kaybediş, iki intikam duygusu.
bu onların sonu mu olacak yoksa başlangıcı Mı?
|
Visam
Bir insan ölmüştü.
Bir insanın ölümü yaşama dönme şansım olmuştu.
Bir insanın ölümü ardından değişmişti tüm düzen.
Kral Demirkan öldüğünde bana koca bir imparatorluk bıraktı.
Kral Demirkan öldüğünde bileklerimde olan pranga kan ile bozuldu.
Kral Demirkan öldüğünde ölmem beklenirken hayata döndüm, ölmemi bekleyen herkesin ipini çekme gücünü elde ettim.
Bir evlilik ile her şeyin iyi olacağına dair umutlarım yerin yedi kat dibine gömülmüş, evliliğin son bulması ile yerin yedi kat dibinin cennet olabileceğini öğrenmiştim.
Adım Efsun, artık yalnızca Efsun.
Bedenimde büyümeye başlayan minik canı hayatta tutmaya çalışırken tüm dünyaya karşı açtığım savaşta arkamda Kalkan Timini bulmuştum.
|
Asker'im Nisa Öget |
Asker'im
Daha 4 yaşında verildi eline al yıldızlı bayrak, büyürken bile bırakmadı babasının emanetini. Büyüdü ülkesini korumak için asker oldu. Hep korku vardı içinde bir kiza sevdalanırsa, sonunun anne ve babası gibi olmaktan korktu ve korktuğu da başına geldi bir kıza sevdalandı dağın başında. Kızın nur yüzüne daha gözlerini görmeden kalbi hızlı atmaya başlamıştı.
~Korkumuz bile korkusuzdur~
|
İkilem: Katliam
Bora bir katildi. Ailesinin kanını yerde bırakmak istemeyen bir katil. Ailesine bir söz vermişti onları öldürenlerin soy ismini kurutacağına dair. Bitirmişti acılarını, öldürmüştü son kişiyi. O öyle düşünüyordu. Hesaba katmadığı bir kişi vardı. Ne ismi belliydi ne de cinsiyeti. Hayalet gibiydi.
Bu savaşta tek bir kazanan olacak. Bora ve ekibi mi? Yoksa tek başına bir ordu gibi savaşan Kırmacı mı?
|
Şamanın İlk Hayatı
Yula, tunç çağı zamanında, Çapşin obasının baş şamanı olan büyükannesinin halefidir. Bir gün obasına yapılan baskından kaçarken, çok sevdiği kardeşi gibi gördüğü Balca`nın ihanetine uğrar. Bu ihanetin intikamını almak için inandığı tanrılara yalvardığında kendisine bir anlaşma karşılığında bir şans daha verilir ve ölümün eşiğinden döner ama gözlerini günümüzde Maya olarak açar.
Maya günümüzde yaşayan ve Yula`nın reenkarnasyonu olan bir doktordur. Sevdiği adam ve en yakın arkadaşının ihanetine uğradığında artık mesleğine odaklanamaz ve işine ara verip ezoterik spiritüel alanlara merak salar ve kurslara katılır. Bir gün yoga kursuna giderken bir trafik kazası geçirir ve gözlerini açtığında kendini Yula olarak tunç çağında bulur.
Herkesin kendi yerlerine dönmesi için Yula ve Maya`nın ilk hayatlarında yaptığı anlaşmanın bedelini ödemesi gereklidir.
|
0% |