Yeni Üyelik
[ yetişkin ] - Etiketin'de Kitap Listesi
Arslanlı Kadını
Kerem duyduklarıyla önce kendinden sonra Edadan iğrendi. Kendinden iğrenmesinin nedeni yüreğinin umut etmeye tekrar başlamasıydı. Oysa ki onun yüreği değil miydi kadınlardan kaçan.. Onlara yüz vermeyen.. Yıkılmamak için yıkan. Kırılmamak için kıran.. Hayal kırıklığı yaşamamak için kadınlara inanmayan.. Şimdi kalkmış Edaya inanmıştı şu aptal yüreği.. Eda`dan nefret etmesinin nedeni şüphesiz ki aşığının canını yakmak için onu kullanmasıydı. `Nikah tarihleri bile aynı günmüş be..` Bir de Elanın `onu hala seviyor musun?` sorusu vardı. Hayır dememişti Eda. Demek hala eski sevgilisini seviyordu. "Nasıl midesiz bir kadın ki sevdiği adama nispet olsun diye sevmediği bir adamla evlenip yatağına girecekti." Oradan ayrılmadan önce Elanın `Peki şimdi ne olacak evlenmekten vaz mı geçeceksin?` diye sorduğunu duyduysa da cevabını beklemeden hayal kırıklığıyla orayı terk etti. Aşığına acı çektirmek için kendisine ihtiyacı vardı. Edanın böyle bir fırsatı kaçırmayıp kendisiyle evleneceğinden adı gibi emindi Kerem. Kerem duyduklarından sonra kadınlardan tekrar soğudu. Ona göre kadınlar; pahalı peynir kokusunu alan fare gibiydi.. Bir de az kalsın, Söyledikleri yüzünden Edadan özür dileyecekti. "Lanet olsun hepinize" diye tıslayarak otelin bahçesine indi. Sinirden aşağı yukarı yürüyerek ne yapması gerektiğini düşünüyordu. Bir an önce buradan gitmeliydi, o iki yüzlü kızı bir daha görmemeliydi. Hemen arabasına doğru yürüdü ama binemedi. Onu durduran yüreğinin yangını, kırılan umutlarıydı. Eda onun yüreğini tekrar yakmıştı. "Bunu ona ödetmeliyim" dedi. Eda onu nasıl salak yerine koyduysa Keremde onu salak yerine koyacaktı. Ondan; Umutlarını, Hayallerini, Anneliğini çalacaktı... Şimdi Taş kalpli Yavuz Arslanlı olma zamanıydı...
2a önce
  Yazar@dikenligul
Ulu Adamın Sevdası
Aynadaki aksine bakan kadın bir an geçmişi düşündü. Yüzünde yer edinmiş yaşanmışlıktan satır satır kendini okuyordu. Yapmak zorunda kaldıklarını, kırdığı kalbi... Nefesi ciğerlerini doldururken gözlerini kısa bir süreliğine kapatarak tekrar açtı. Artık her şeyi geride bırakmıştı. Sevdiği adama kavuşmuştu ve onun için hazırlanıyordu. Çölde bir yudum suya muhtaç gibiydi ve onun muhtaçlığı bir çift toprak gözde son bulacaktı. Vücudunu saran ipek geceliğini düzeltip gecenin siyahına rakip olan kömür karası saçlarını taradı. Kapının açılmasıyla içeri giren bedene baktı. Her bir adımda devası ona daha yaklaşıyor toprak gözleri yalnızca kendi ormanlarına sarılıyordu. Ciğerleri artık derdine deva olan adamın kokusuyla şenlenirken bir dağ gibi onu sarmalayan bedene kendini bıraktı. Ruhundaki o azap dinmişti. Adamın nasırlı elleri incitmekten korkarcasına ama bir o kadar da hoyratça kadınının saçlarını sağ omzunda topladı. Elleri arasından özgürlüğe kavuşan tutamlar ahenkle omzundan salınırken kadını şah damarında hissettiği dudaklara kendini bırakarak fısıldadı. "Hoş geldin sevgilim..." (!) Tüm hakları saklıdır.
2a önce
  Yazar@nghn__
Sönence
Annesinin zoruyla bir adamla tanışmaya giden Melisa zaten o adamı tanımaktadır. Bu hikaye yetişkin okurlar için yazılmış bir hikayedir. Hikayemde ki tüm kişi ve kuruluşlar tamamen hayal ürünüdür. İyii okumalaarr
2a önce
  Yazar@roc_ky5
13
****** "Bugün de mi harcıyacak paran yok? Ha söylesene 13?" diye başını yana eğerek konuştuğunda yanında ki çakma sarışın da dudak bükerek "İstersen sana para verebilirim? Biliyor musun Melis babam bugün fazlasıyla bana harçlık vermişti zaten vereyim mi ona ne dersin?"dediğinde kumral olan kahkaha atmıştı. Saçlarını savurarak sinsi bakışlarını üzerimde gezdirerek " İlahî Yaren`ciğim, o kendine akşam takılacak birilerini bulup para kazanmıştır. Paranı bu aptala neden verecekmişsin ki?"dediğinde bu sefer üçü beraber gülmüştü. Sinirden dişlerimi sıkarken kolumu kurtarıp tekrar yanlarından geçmeyi denedim. Ama Kayranın beni arkaya doğru itmesiyle belimi sıraya çarptım. "Nereye 13, daha konuşmamız bitmedi." kollarını önünde birleştirip tam karşıma geçerek sırıtarak konuştu. "Söylesene bu sefer kaç kez beraber oldunuz 1,3,7,13 ya da yeni bir rekor mu kırdın?" ******
2a önce
  Yazar@myla_my
Anka'nın Doğuşu
Bir Anka`nin doğuşu kendisinin bile haberi olmayan. Yeniden doğuşu olacak bir Anka kuşu insanlığı yok mu edecek yoksa Anka olduğundan haberi olmayan kızı neler bekleyecek
2a önce
  Yazar@kafra_luu
Bir Yıldız Kaydı
Heves, tıp okuyan ama ressamlık hayali kuran bir öğrencidir. Ailesinin baskısına dayanamayıp evden kaçar ve kumsala gidip sabahlamaya karar verir. O gece yaralı bir halde karşısına çıkan Uras Ata Demir` iyileştirir ve bu iyiliği onun hayatını tamamen değiştirir. ❝Hayatımda birçok kez yıldız kaymasına şahit oldum, izledim... Bu sefer o yıldızlardan biri, sadece kendini değil; beni de aydınlatmak üzere hayatıma dahil oldu. ❞
BARZA
Şiddet, Kan, Silah, Yetişkin İçerik vardır. ~ASKER KURGUSUDUR~ ✈️ Türk Hava Kuvvetlerinde olan bir kadın ve Türk Kara Kuvvetlerinde olan adamın hikâyesidir. AÇ.
3h önce
  Yazar@geceaynur00
İki Adım Ötede
Üniversiteye hazırlanan Deniz’i ailesinin aldığı karar bütün hayatını altüst edicektir.Peki bu altüst olmuş hayatta filizlenen küçük çiçek hayatta kalabilir mi?
3h önce
  Yazar@ben_bengusssss
ANTKAYZON
Şimdiye kadar Tuğrul Atalay için hiçbir görev bu kadar zor olmamıştı. Tarihi eser kaçakçılarının peşindeki bir ajanla, sırların peşinde bir araştırma görevlisinin yolları aynı fakültede kesişiyor. Bir basın toplantısıyla attığı adım, Arkeoloji Bölümü`nde Araştırma Görevlisi olan Zeynep Karyel`i asla hayal edemeyeceği olayların içine çekiyor. Çağlara meydan okuyan bereketli topraklar, binlerce yılın tozunu üzerinden atıp, çekildiği inzivadan ayrılıyor. Etkisi altına aldığı şehir devletlerinin üzerinde, Likya`da başkaldırının en büyük temsilcisi... Kanlı savaşların, özgürlük ateşini söndüremediği, halkının topraklarını savunmaktan hiç vazgeçmediği, kahramanlarının öldükten yıllar sonra bile isimlerinin unutulmadığı, şanlı zaferlerinin yüzlerce anıta yazdırılıp şehrin dört bir yanını donattığı güçlü bir uygarlık... Antkayzon Zafer sonrası yapılan şenliklerde ona zaferi getirdiği iddia edilen tacıyla tasvir edilen ve bu tacı elinde bulundurduğu sürece ömrünün sonuna kadar Antkayzon`un bölgedeki hâkimiyetini sürdüreceği rivayet edilen güçlü bir kral... II.Klemenos Ulusal ve uluslararası basın tarafından takip edilen kazı çalışmaları...Kazıyı destekleyen bir üniversite. Alman bir kazı başkanı... Karanlık bir grubun peşine düştüğü bir taç. Sırların peşinde bir araştırma görevlisi. Üniversiteye sızmış bir ajan. İntikam peşinde bir iş adamı. Gizlenen bir kimlikle, tehlikeli görevlerle, gerçek bir aşkı yaşamak ve imkansızı mümkün kılmak... Antkayzon, tarihin derinliklerinden günümüze uzanan, entrikalar ve gizemlerle dolu bir macerayı okuyuculara sunuyor. Antkayzon`da süren kazılar, sadece tarihin tozlu sayfalarının değil, tarihi eser kaçakçılarının ölümcül komplolarının da gün yüzüne çıkmasını sağlıyor. Akademi, istihbarat, arkeoloji ve yer altı dünyasının iç içe geçtiği hikaye, okuyucuları geçmişle geleceğin ötesine taşıyor. Geçmişin karanlık sayfalarında aydınlanan sırlar, binlerce yıl sonra bile iktidar oyunları üzerinde etkisini sürdürürken, gizemli bir tacın ve gerçek aşkın peşinde verilen mücadele, bu kitapta hayat buluyor.
3h önce
  Yazar@pride352
AÇIK MEZAR
"Şu an mezarının başında kim varsa doğuş gününe kadar ona bağlı kalacaksın. Bu kişi kontrol için gezen bir güvenlik de olabilir, mezar taşlarını çalmaya gelen bir hırsız da. Bunu gerçekten istediğine emin misin? Dünyaya ikinci kez geldiğine pişman olabilirsin. İyi düşün. " düşünülecek bir şey yoktu. Mezarımın başında bekleyen kişi beni seven ve pişmanlığından emin olduğum nişanlımdı, buna emindim. "Eminim. Bir an önce evime gitmek istiyorum. " başını onaylarcasına sallayıp elleriyle gözlerimi kapattı. Ruhum yeryüzüne geri gönderilirken herhangi bir acı çekip çekmediğimi bilmiyordum. Doğrusu çakan şimşek seslerinden anlayamamıştım bile. Eğer bu sesin bir benzerini dünyada duymuş olsaydım kıyametin koptuğunu zannedebilirdim. Gökyüzü çatlıyordu sanki. Çatlayıp beni doğuruyordu. Ayrılık sonunda bitiyordu bunun sevinci içerisindeydim. Sadece bir süre onun gölgesinde gizlenecektim. Sonra her şey eski haline geri dönecekti. Kollarının arasında olacaktım yine. Kapalı gözlerimi açmadan ciğerlerime temiz hava doldurarak Utku`nun kokusunu da içime çekmek istedim. Ama nefeslendiğim koku Utku`ya ait değildi. Bu başka bir kokuydu. Başka bir erkeğe ait bir koku! • Yetişkin içeriktir. Birtakım sahnelerden rahatsız olabilirsiniz.
1h önce
  Yazar@lilaslidya
Luctus | Kısa Hikaye
Kitabın Geçtiği Tarih: 1940-1950 yılları Kitabın Türü: Gerilim/Gizem Kitapta Sizi Bekleyenler: -Psikolojik Gerilim, -Hastalıklı bir aşk hikayesi, -İntihar düşüncesi, -İntikam, -Hırs, -Ters Köşe. Kitabın Kısaca Konusu: Bayan X, almak istediği intikam için bir baloya gider. Göğüsünde bir Atropa Belladonna saklamaktadır. Bu zehir ile Bay X`i öldürüp intikamını almak ister ama hayatın sürprizleri asla peşini bırakmayacaktır. "Genç kadın sağ eline baktı ölüm sebebi. Sol eline baktı anlaşılma umudu. Hem umudu hem de ölümü elleriyle kavramıştı. Bundan sonra her şey çözülecekti. Hayata dair kalan tek inancı buydu. Ve inancıyla uçacaktı sonsuz hayata. Gözlerini kapattı, gözlerimi açtı ona bir adım yaklaştı. Nefesini tuttu, nefesini bıraktı nefesini elinden alacağı adamın bir nefes uzağındaydı." Kitap +18 içeriklidir. Küçük yaştaki okuyucuların okumaması önerilir. İçerisinde psikolojik olarak doğru olmayan davranışlar, cinsellik, cinayet, intihar duyguları işlenmiştir. ÖNEMLİ!!! Bu kitapta Bay ve Bayan`in sağlıklı olmayan psikolojisini ve perspektifini okuyacağız. İkisi de sağlıklı düşünebilen bir karakter değil, haliyle düşünceleri de aldığı aksiyonlar da esasen zehirli. Kitabın her iki başrolü de aynı şekilde sağlıksız düşüncelere sahip, bundan dolayı ikisinin de düşüncelerini desteklemiyorum. "Eğer psikolojik olarak kötü etkileneceğinizi düşünüyorsanız kitabı okumamanızı tavsiye ediyorum."
4h önce
  Yazar@niksimiksi
Yarım Kalan Sevda
Her sonun başlangıcı olduğu gibi, benim de biten sonumun başlangıcıydı bu olay... Şans verip, okumadan geçmee:) Hikayedeki karakterler ve ismi geçen şehirdeki mekanlar, tamamen hayal ürünüdür. Gerçeklikle bir alakası yoktur. °Başlama tarihi; 13/10/23°
2a önce
  Yazar@irem_g
Toprak Kokusu
Wattpade gelen yasaktan dolayı burda yazmaya başlayacağım umarım seversiniz..🫶🏼 #Wattpadacilsin
2a önce
  Yazar@ssskisaq_
SİYAHIN SESSİZLİĞİ+18
O yaralı bir adamdı hayatı inişli çıkışlıydı,ben ise ona sığınmayı seçmiş sıradan bir insandım. "Yıldızlar kadar uzaktım sana ama güneşin tenini ısıttığı kadarda yakındım oysaki.
3h önce
  Yazar@serseriyazar
Gümüş Hançer
"Düşmanlarının gözlerinin önünde acizliğini mi göstereceksin ?" Ne diyordu bu sikik herif? Ölüyordum, oyuna gelmiştim. Zaten başından sonuna kadar acizdim. "Sadece bu tiyatro oyununun romantik bir son sahnesini oynayalım." Konuşurken zorlanıyordu. Ilık nefesleri boynumda süzülüyordu. Sanki ona gümüş hançeri saplayan ben değilmişim gibi umursamaz davranıyordu. "Peki." dedim. "Bu dramatik tiyatro oyunun adı ne?" Damarlarımda kol gezen acı yüzünden soluklanarak konuşmak zorunda kalmıştım. Boşta kalan eliyle çenemi kavradı. Başımı göğsünden ayırarak gözlerimizin buluşmasını sağladı. Boynundan çenesine doğru belirginleşen damarları sanki siyah bir iplik gibiydi. Göz çevresi siyaha bezenmişti. Verdiği nefesler yüzüme çarpıyordu. Nefesi kan kokuyordu. "Kukla`nın Ölümü." dedi. Kukla bendim ve bunun da gayet farkındaydı. Sanki sadece ben ölecekmişim gibi konuşuyordu. Ölüme bile kaybedemez miydi? "Hadi!" dedi. "Romantik sahneyi oynayalım." Gözlerindeki heyecan gerçek miydi? Aldığımız nefeslerden birini geri veremeyecektik. Biraz sonra yere yığılıp kalacaktık ve o... Gerçekten de deliydi. Rahat bir ölüm yok muydu? Belki Andrew`in kollarında sahte de olsa huzurlu bir ölümüm olabilirdi. Yüzümün önüne düşen saç tutumlarını kulağımın arkasına doğru itti. Yüzü ya gerçekten yaklaşıyordu ya da bilincimi gerçekten kaybediyordum. "Sadece." dedi. Nefesi yüzümü yalayıp geçti. "Ölene kadar öpüşelim." Ve dediği gibi de oldu. Ölene kadar öpüştük.
2a önce
  Yazar@nsnryld
Loading...
0%