Bir Avuç Yalan
Gökyüzünü görebilmek değiştirmez yokluğunu. Varlığı silemez hiçliğini. Ve gökyüzü, gökyüzü umudunu bindirmiştir yağmurlarına. Senin, benim, bizim bindirdiğimiz gibi... Bak şimdi de şimşek çakıyor. Yakmıyor mu içini cayır cayır? Har olduğun yetmiyor mu binler kez yar olmaya çalışmana? Bilmezken yalanlarını, bilmek yakmaz mı canını? Avuçlarına düşen yağmur damlalarının yalanları yetmez mi seni yakmaya?
Terazinizin kollarının şaşmasına hazır mısınız? O zaman başlayalım!
Not: Kan, yaralanma, cinsel içerik vb. sahneler vardır.
|
Mafyanın çocukluk aşkı
Yetimhanede büyümüş olan gökalp ve melis çok iyi arkadaşlardır 12 yaşında bir mafya ailesine evlatlık verilen Gökalp melisle arkadaşlığını bitirmek zorundadır ama nerden bilebilirdik bir gün yollarının kesileceklerini
|
Kelebek Ölmek İster (Asker Kurgu)
Kelebek Ölmek İster mi?
Kelebek yaşarken bile ölür mü?
Doğduğumda bir koza`nın içindeydim,büyümeyen bir kelebektim. Hayata merhaba diyen ama bu hayatta olacakları bilmeyip, hayatın acı olduğunu öğrenen kelebek.
Ben İlay Gökçe Akkara Çocukluğumun kelebeklerinin uçup gittiği,içimdeki kelebeğin ölmek istediği o küçük kız İlay Gökçe.
O herkesin yarasını iyileştirip kendi yarasını kanatan ve iyileştiremeyen Doktor İlay Gökçe Akkara...
|
Bir Gün Belki
Ana vatanımdan ayrılıp bir girdapa gittiğimi o an bilmiyordum, asıl bilmediğimse çekildiğim sandığım girdabın aslında yurdum olacağıydı.
|
MASKE
Maskeler, insanların yüzünü gizlerler peki içlerindekilerini duygularını gizlemeye gücü yeter miydi maskelerin?
Ben Ada Atay sonuna kadar gizleyecektim duygularımı sonuna kadar saklayacaktım gerçek yüzümü ne için ? İşte bunu bende sizinle beraber görecektim.
_____________________________________________
Görevi kabul etmiştim neden? Babamı bulabilmek için...
|
AYNA
Mükemmelliyet kaynağı olan Mira ATASOY’un hikayesidir.
Geçmiş geçmiş derler peki gerçekten geçip gitmiş midir?
Çocukluk arkadaşı olan Emir ve Mira’nın hikayesidir bu.
Mira’nın deyimiyle Çakır.
Emir’in deyimiyle Sarmaşık.
|
Aşka Çarem Yok
Birbirlerini çocukken kaybeden iki kişi bir anda aynı şehirde denk düşerlerse ne olur?
Asker ve öğretmen kurgusu..
--
...Derin bir nefes alarak valizlerimle çıkışa doğru ilerlemeye başladım. Onunla şimdi bu kapı dışında karşılaşacak olmak beni tuhaf ve heyecanlı hissettiriyordu.
Uzun zaman sonra ilk defa görecektim onu.
Bavullarımı almak için arkama dönerken birine çarpmış ve sendelemiştim.
Burnum kırılmış olabilirdi.
"Burnum!" dedim gözlerim kapalı burnumu ovalarken. Acımıştı. Sanki neye çarpmıştım, alt tarafı bir in-
Ilgaz...
--
Burdaki ilk kitabım olabilir ama ilk yazdığım kurgum değildir.
Kitap bana aittir!
Alıntı değildir!
Kitaptaki karakterler ve hikaye tamamen kurgudur!
İyi okumalar..
|
Kiraz Çiçeği
Kiraz Çiçeği mahallesinde yaşayan Meva ve Karakaya mahallesinde yaşayan Bera arasında geçen masum bir aşk hikayesi…
|
Ay Taşı
" Dediklerimi yapmak zorundas-" derken öfkeyle araya girdim
" Hiçbir şey yapmak zorunda değilim ama sen beni çözmek zorundasın yoksa olacaklardan ben sorumlu değilim GECE" ona lakabıyla bağırdığımda dumura uğradı. ve ben de susmadım.
" Şimdi sana son kez söylüyorum beni çöz. Ve bunu Ayda olarak rica etmiyorum."
işte şimdi ne demek istediğimi anladı.
" Aslan sensin" dedi büyük bir dehşetle.
" İşte şimdi tanıştık Gece. Memnum oldum."
|
Gazap Çıkmazı
Farklı yerlerde, farklı hayatın içine üç yıl arayla iki çocuk dünyaya geldi.
Birbirlerinin kaderi olduklarını bilmeden biri dört biri yedi yıl yaşadı tek başına.
Birbirlerini bulduklarında yapbozun tüm parçaları tamamlandı.
Bir kaldırım taşında başlayan arkadaşlıkları dört yıl sürdü. Aynı kaldırım taşında ayrıldıklarında ise birbirlerini bulmaları yıllar aldı.
Aradan geçen yıllar, küçük kızı genç bir kadın haline getirene kadar ellerini önce kendi ruhunun kanına ardından ise ilk cinayetini işlemesine neden olan herkesin kanına bulamasını sağladı.
Korumaya söz verdiği kişiyi koruyamadığında, ihtiyacı olan herkesi korumak için kaptan olma hayalinden vazgeçti küçük çocuk ve büyüdü genç bir adam oldu.
İstanbul yıllar önce onları ayırmamış gibi karanlık bir sokağında iki kayıp ruhu bir araya getirdi ve o gece herkesin kaderi yeni baştan yazıldı.
|
ÖLÜMÜN İNTİHARIM ( GERÇEK BİR HİKAYEDEN KURGULANMIŞTIR.)
Ben Ekin Atahan. İlk acısını, ilk kalp kırıklığını daha on bir yaşında yaşamış gencecik bir kız. Büyük acılar görmüş hayatında hep bir gün: “Acaba artık ben de mutlu olabilir miyim?” Diye dualar eden bir kız. Hiç doğru düzgün arkadaşı olmamış, asosyal bir kız düşünün, işte o benim.
Benim hayatım dümdüz bir yolda; hiç tümsek olmadan, bir taşa dahi değmeden giden bir araba gibi normal bir şekilde kazasız belasız gidiyordu. Derken on yedi yaşında hayat bana bir bedel ödetti. Bu bedel zamanla katlanarak arttı. Hatta bir gün tam bitti derken başka bir bedelle yeniden filizlendi o kurumaya yüz tutmuş yaram.
|
GEÇMİŞİN GÖLGESİNDE
Onlar bir trende birbirlerini buldular ve o hikaye orda başladı
|
Saklambaç
Çocukken her şey çok temizdir, saftır. Eğer çevrenizde sizin çocuk kalbinizi yoracak bir şey yoktuysa kolaydır da. Tek derdiniz o gün oynanacak oyunu seçmek, araya kaynak yapmaya çalışanları engellemek ya da hangi renk salıncakta sallanmak istediğinize karar vermektir. Bazen hangi peri kızı olacağınızı seçmek ya da hangi süper kahramanın daha güçlü olduğuna karar vermek hayatınızın en mühim konusu gibi görünür. Oysa büyüdüğünüzde tam olarak şu cümleleri kurardınız: "Çocukken her şey ne kadar da kolaydı. "
Hayat, çocuk kalplerin masumiyetini sınamaktan geri durmaz. Her şey bir mektupla başlamıştı, her şey bir mektupla bitmişti. Sadece bir mektup, bir kâğıt parçası bir aileyi parçalara ayırmıştı. Henüz on bir yaşındaki bir çocuk, sadece ailesinden değil, evinden, çocuk kalbiyle bağlandığı arkadaşlarından, kendi benliğini bulduğu o dünyadan kopmuş; karanlık, soğuk, kalabalıklar içinde yapayalnız bir dünyaya düşmüştü.
|
İçimizdeki Kıvılcım
Leyla çocukluk arkadaşı Melih’in dans partneri, eski çocukluk arkadaşı ve eski çocukluk aşkı Oğuz’un ve onun partneri Melike’nin rakibidir. Bir gün Melih’in başına gelen bir kaza sonucu Leyla ve Oğuz partner olur. Uluslar arası yarışmaya hazırlanırken Leyla ve Oğuz artık her hafta buluşmak zorundadır. Leyla ve Oğuz’un arasındaki buzlar eriyecek mi? En başta neden kavga ettiler? Çocukluk aşkları hep sona erir mi? Yarışmaya katılabilecekler mi?
|
Kendi Hayatımın Aktörü
Bazen hayatımızın nasıl şekilleneceğini bilemeyiz. Kararlarımız, doğrularımız bizi yanıltabilir. Asıl önemli olan onca yanlışa rağmen nasıl düzgün bir insan olarak kaldığımızdır. Karanlığa rağmen beyaz kalmak.
Aslında her insan bir roman her yaşanılan olay da birer derstir.
|
Kaderde Varsa
Çocukluğunda karşılasmışlardı ve kader onları yıllar sonra tekrar karşılaştırdı bakalım bu durum neye neden olacak birbirlerini tanıyacakalar mı yoksa çoktan unutmuşlar mı
|
Aşk Tesadüfleri Sever :İlk Aşk
İzmir`de tanıştılar. Ama kader onları bir şekilde ayırdı...
Kader onları yeniden bir araya getiricekti. Aynı okul ve İstanbul`da tekrardan karşılaşıcaklardı...
Peki ya birbirlerini nasıl tanıycaklar?
BAZEN İLK GÖRÜŞTE BİLİRSİN, O İNSAN SENİN KADERİNDİR. BAZEN BİR ÖMÜR ARARSIN, BULUNMAZ... 🦅🐥
💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞
Oyun parkında kalbini buldum
Küçücük yaşımda ruhuna tutundum
Bir prens gibi
Kalbimin sesini duydun
Beni hep kendinin önünde tuttun
Kahramansın
Pek bir aşksın
Sıcak yuvamsın
İlk aşk ilk aşk
|
Gelmemeye Gi̇denler
"Keşke..." diye başladığı cümlenin devamını getirmesine izin vermedim. Başımı iki yana sallarken yüzümde acı dolu bir gülümseme belirdi.
" Keşke yok artık." Dedim vurgulayarak.
"Geride kaldı. Keşke dediğin her şey de geride kalanlar değil mi zaten?"
"Biz çok geride kaldık Türker." dedim, gözlerine bakarken.
" Doğrudur." Dedi başını sallarken. Elindeki sigara ucuna kadar yanınca izmariti yere atıp gözlerimin içine baktı.
" Ama unuttuğun bir şey var Firuze."
" Sen ve ben hiç olmadık ki geride kalalım."
Canımı daha ne kadar yakabilir diye düşündüğümde o bir şekilde ve en kötüsüyle yine karşımdaydı.
26.01.2024
Cuma, 00.27
Kitappad yayınlama tarihi: 23.07.2024, Salı.
00.56
|
Toprağın Burçağı
Sevdiğini kaybetmenin acısını yüreğinden atamamış ya da sadece etrafındakileri bu şekilde kandıran bir adam ve sevmenin ne olduğunu sadece şiirlerde hayal meyal hatırladığı kahverengi gözlerden okuyan bir kadın. Yolları kesişirse aşk mı olur hüsran mı?
"Aşk bencillik üzerine kurulu bir oyundu belki de sevgilim."
"Hayatımız aynı gökyüzünün
altında farklı yaşamlara
çakan şimşekler gibiydi sevgilim.
Gök gürledi, şimşek çaktı,
yıldırım düştü ve biz aşkla küle döndük..."
Yazıma başlama tarihi: 02.02.2022
Yazım bitiş tarihi: 01.07.2022
|
Yıldızlar ve Papatyalar (Askıda)
Ona çekiliyordum, göğsümün altındaki yılan ona bir adım daha atmam için dişlerini geçiriyordu kalbime. Nefretim yine nefrete çekiliyordu, Taner babamın nefretiyle vardı ve ben onun nefretine sürükleniyordum; nefretle büyüyen kalbimi bir nefretin ellerine bırakıyordum bu gece.
🌼
Benim göğsümün altında bir yılan, onun sırtında kanatları vardı. Ben karanlığın beni sürükleyişine başımı eğmiş, o kanatlarını karanlığa açmıştı. Yavuz benim karanlığımın kilidiydi lakin en güzel ışık da onun kaburga kemiğinden akıyordu.
|
Sadece Tut Düşleri̇mden
TAMAMLANDI*
Oysa onunla hayatında bir defa bir araya gelmiş ve hiç konuşamamıştı. Şimdi bu kadar etkilenmesini, mantığı kavrayamıyordu. Aklına artık oynamadığı için dağıttığı oyuncak bebekler arasındaki o küçük, biraz çizilmiş, lacivert, oyuncak araba geldi. Karton kutuya ilk onu koymuştu. Dudak kenarları yukarı kıvrılırken, klavyenin üzerine bir damla düştü. "Dayanmalısın," diye geçirdi içinden.
|
Bekleyiş
Kendimi güzel diye adlandıramazdım belki. Ne boyum uzundu, ne nefes kesen güzelliğim vardı; ne gözlerim renkliydi ne de ince belim, güzel bir fiziğim, kadife gibi sesim, bembeyaz tenim. Hikayelerden fırlamış bir kız değildim anlayacağınız. Zaten benimki de hikaye değildi. Hayattı.
Yalnızca okuduğum öykülerdeki o güzel ve saf kızların, yakışıklı ve mükemmel erkeklerle olan aşk hikayeleri yoktur hayatta. Yolda yürürken güzel diye adlandırmayacağınız insanların da bir evlilikleri, sevdaları, hayatları olduğunu görürsünüz. Ben o sıradan insanlardan biriydim. Ne tesadüflere, planlara, çekişmelere; ne de eli silahlı adamlara, mafyalara, belalara dair bir iz vardı hayatımda.
Aşkı güçlü kılan kalpteki zincirlerdir, yaşanan çekişmeli ve kaçırılmalı olaylar değil. Her aşkta ortak tek bir şey vardır, o da kaybetme korkusudur. Çünkü bir yerde sevgi varsa korku da baş gösterir. Sevileni kaybetme korkusu. İşte bu korkuyu herkes yaşar.
Ben Hülya. Beraber büyüdüğümüz kapı komşum Sefa`ya aslında âşık olduğumu onu kaybedebileceğimi fark edince anladım. O ise zaten yıllardır kalbinde benim için bir sevda büyütmüştü.
|
Kırık Safir
Geçmişin onda bıraktığı izleri taşıyan bir kadın.
Kadını arkasında bırakan bir adam.
Aşk onlara ikinci şans oyunu oynamaya karar verdiğinde tüm dengeler alt üst olur.
|
Kayıp Inci
Çocukluk arkadaşlarının gelecekte buluşma hikayesi...
|
Güneşli Bir Yaz
İki gencin her anlamda Güneş`lerine kavuşma hikayesi...
|Yarı Texting|
Güneş ailevi sorunları nedeniyle Ihlamuryalı Kasabası`nda yaşayan halasının yanına taşınır. Küçüklüğünden beri her yaz geldiği bu kasabada geçmişi ile yeniden karşılaşır.
|
Çocukluk aşkı
Sahi kaç yıl olmuştu onu görmeyeli
|
YU Yİ
"Bilmiyorum, gitti. Belki de beni ve benim
hayallerimi istememiştir. Belki de fazla çirkin bulmuştur. Belki de, bir Amerikan
mahallesinde sevimli bir evimizin olması, arka bahçesinde minik bir köpek
kulübesinin olması fikri ona çok çocukça gelmiştir. Bilmiyorum." dedi.
|
Ben kimim? Bul beni.
Tehdidin izi Mistylenora |
Ben kimim? Bul beni.
Tehdidin izi
Siz hiç düşünebilir miydiniz?
Doğum gününüzde hediye edilen bir çantanın tüm hayatınızı yerle bir etmesini, ben düşünememiştim, o yüzden buradaydım zaten. Hiç tanımadığım ama bir o kadar da tanıdığım insanlarla yan yana oturuyordum…
Ta ki o güne denk, ilk bilmece verildiği zaman oyun başlamıştı. Hepimiz birer kuklaydık ve kuklaları yöneten ölümün sırrı bizim için bir oyun düzenlemişti.
Bilmece verilmiş ve biz kuklalar için süre başlamıştı. Tik, Tak, Tik, Tak…
Yapmamız gereken tek şey ölümün sırrının dediklerini yapmaktı. Burada başka bir şey yapamazdık çünkü biz kuklaydık ve oyun anca ölümün sırrının kim olduğunu bulduktan sonra son buluyordu…
|
Yıllar sonra tekrar Asya |
Yıllar sonra tekrar
Uzun süredir görüşmeyen ve çok iyi anlaşamayan iki arkadaş uzun süreden sonra tekrar bir araya gelirse ne olur...?
|
Altın Kafes
19.8.2007
Annem yavaş yavaş bavulumu topluyordu.
Ben her sene 5 ay boyunca teyzemin yanına Mardin`e gelirdim(yaklaşık 2 yıl boyunca)ama artık anneme nolduysa bugün aniden gelip gidiyoruz diye tutturmuştu ve şuan bana sormadan bavulumu topluyordu
Annemin önüne geçip ellerimide belime koydum ardından
- Noluyor anne ne diye seninle geliyorum unuttuysan Ağustos ayına bile gelmedik nerden çıktı bu gitmek
diyerek sitem ettim.
Annem sinirle bana baktı ardından sertçe bavulu kapattıktan sonra kollarımı sıkıca tutup
- Çünkü öyle gerekti sevgili kızım zaten bir daha bu lanetli yere gelmiceksin
dedi etrafına tiksinti ile bakınarak
Teyzem odaya girdiğinde annem ile teyzem kavga etmeye başladılar
Yani aslında kavga değilde annem teyzemin üstüne üstüne gidiyordu
Bu durumdan sıkılarak merdivenlerden inerek porsuğun odasına gittim.
Porsuk yatağında oturmuş trileçe yiyordu.
Şuan,kurduğum tuzağa düşüp bacağını kırdığından dolayı sadece yatakta oturuyordu.
Yanına gidip oturdum
Porsuk bana bakmadan hala tatlısını yiyordu
Normalde bu tatlıyı bu kadar da yiyemezdi hatta bu tatlıdan nefret ederdi.
- Porsuk tamam özür dilerim yani bu bu sefer ağırdı
diyerek bacağına koydum elini
Porsuk sinirle bana bakıp
- İsabet oldu ya kızım sen delimisin
dedi normalde olsa yine bu sebepten kavga ederdik ama bu sefer kafam sadece porsuğun bacağındaydı
Porsuk elini omzuma koydu galiba bu anormalliği o da fark etti
- Noldu birşey mi dediler sana
demesi üzerine kafamı yavaşça kaldırıp yüzüne baktım
Ağlamaklı bir sesle
- Özrümü bu sefer kabul et çünkü ben bir daha gelmemek üzere gidiyorum
dememle porsuk bir an düşündü ardından da
- Annen geldi dimi
dedi.
Söylemeden herşeyi anlayan porsuk devrede
Evet dercesine kafamı salladım
Porsuk hiç beklemediğim anda bana sarıldı
- Gitme leyal oyunu berabere bırakma
demesine gerçekten çok şaşırdım bana gitme diyordu ama her sabah git diye beynimin etini yiyen de oydu
Bu oyunda her sene kim daha çok intikam alırsa o kazanıyordu. Geçen sene o kazanmıştı ve ben de ona babamın son hediyesi olan kolyemi vermiştim.
- Sırf bu yüzden bacağını kırsam bile mi
- Ne var alt tarafı bacağım kırıldı kalbim değil ya
Yavaşça ağlayarak daha da sıkı sarıldım
- Söz araz gitmicem eğer gitsem bile geri gelicem
- Sözünü bu sefer tut leyal
O da ağlıyordu
Beni gerçekten bu kadar seviyormuydu
Birinin kolumu tutmasıyla arazdan ayrılmak zorunda kaldım.
Sadece ellerimizi bırakmıyorduk
- Kolyeme iyi bak o benim hayatım tamam mı
dedim aceleyle
- Hayatımıza birşey olmasına izin vermem merak etme
demesiyle daha çok ağladım.
En son ellerimiz ayrıldığında İlhan amca beni kucağına alarak dışarı çıktı
Ben ise deli gibi ağlıyordum
En son konaktan çıkarken deli gibi bağırdım
- Söz herkese söz en çok sana söz porsuk geri gelicem gerçekten
_________________17 Yıl sonra ______________
19.08.2024
Evet ne kadarda sözünde duran biriyim dimi
Söz demiştim ona gitmicektim ama şuan annemin yanına gitmemek için onunla evlendiğime rağmen kendi isteğimle annemin yanına dönüyordum
17 yıl öncesine Tek değişen şey kalbimin ağırlığı ve soyadım
Leyal Köksal olarak ağlayarak söz demiştim geri gelicem demiştim ama şimdi Leyal mahzaroğlu olarak yine ağlayarak söz dedim bir daha yüzümü görmüceksin
- Leyal emin misin
Ferzan abinin sesiyle kafamı camdan kaldırıp
- bu sefer emin olmasam demicem Ferzan abi gerçekten hiç bir şey bilmiyorum tek bildiğim bu şehirde artık kalamayacağım
dedim ağlayarak
- En azından İstanbul`a dönme cidden bunu bir abin olarak söylüyorum annen bu durumu kaldırman için hiç yardımcı olmucak
Evet Ferzan abi haklıydı şuan annemin göbek atıp boşanma davamı yarına aldırmak için bile uğraşlar veriyordur
- annem haklıymış Ferzan abi benim burda yapamayacağımı söylerken dibine kadar haklıymış
Çantamdan peçetimi alırken birden araba durdu
- Noldu niye durduk
diyerek endişeyle ferzan abiye baktım
Hiçbir sorun istemiyorum artık buradan hemen gitmek istiyorum
Ferzan abi ellerini hafifçe direksiyona vurarak
- Yenge kusura bakma ama ben başka yenge istemiyorum anlarsın ya
diyerek hafifçe gülüyordu
Nasıl!
Hemen eğilerek yola baktım
Araz Mahzaroğlu arabanın önünde arkasında bir sürü korumayla bekliyordu benim ona baktığımı görünce de elini salladı
Hasssiktir
Yavaşça arabanın kapısını açıp dışarı çıktım
Ayağımın burkuk olmasına rağmen onun karşısına geçtim
- Ne oluyor ya hı daha ne istiyorsun benden
- Gitmiyorsun
Ne demek gitmiyorum!
Deli gibi gülüp
- Ne
dedim. Araz yavaşça kollarını birbirine bağlayıp
- Gitmene izin vermiyorum karıcığım bunu daha nasıl anlatayım
dedi ama bilmiyorduki ben ondan izin almadım
- Senden izin alan kim be hı kim bu sik kafalı
Parmağımı ona doğru uzatarak devam ettim konuşmama
- Ben sana söz verdim bir daha yüzümü görmüceksin diye ve bilirsin sözümü tutarım şimdi çekil yolumdan
Araz kendi kendine gülüp çenemden tutup
- Unuttun galiba karıcığım o zaman da sözünü tutmadın ve yine unuttun ki ben senin bu sefer sözünü kabul etmedim
dedi,ben onun elini çenemden çekerek
- Çıktığın yere ananın amına geri dön tamam mı
diyerek bağırdım
Ama o kahkaha atarak eliyle beni gösterdi korumalara
- Yengeniz ne kadarda komik değil mi
Ardından benim elimi tutma girişimde bulundu
Ben ondan kaçarak arkama doğru bir adım atmaya çalıştım ama burkuk ayağım yüzünden yere düştüm
Cidden onca yol ağlamaktan hem başım ağrıyordu hem de kalbim ama ona boyun eğmicem bin pişman olucak karşıma çıktığına
- Çıçıçı ama karıcığım neden böyle yapıyorsun
diyerek yanımda dizini kırarak bana doğru eğildi
Eğer ayağım burkuk olmasaydı görürdü o siktiğimin porsuğu
- Maç 3-2 bitti sen kazandın oyun da burda bitti daha fazla zorlamanın anlamı yok araz bırak ki seni iyi hatırlayayım
Bu cümlemde ona karşı gram anlayış, sevgi aklınıza ne gelirse hiçbiri yoktu
Araz yüzümde hala taze olan gözyaşımı eliyle silerek
- Ama ben kaybettim Sinsirella sana karşı kaybettim.
dedi.
- O zaman her halde kaybet porsuk
diyerek önceden iç cebimden çıkardığım bıçağı boynuna yasladım
Arkadaki korumalar bize doğru gelirken porsuk eliyle onları durdurdu
Gerçekten ölmek mi istiyordu
- Ama o zaman oyun yine berabere kalır yok beğenmedim bu fikri
diyerek boynumu tuttarak bana daha da eğilmeye başladı
Mal mı bu ya daha ne kadarda eğilecek
O eğildikçe ben yere doğru gidiyordum resmen
En son kafam yere gelince o da üstüme uzanmış bir şekildeydi
Cidden çok yanlış bir durumdaydık
- Madem beğenmedin bu fikri bırak beni yoksa ölüceksin annene yazık
Araz hafifçe gülümsedi ardından elini boynumdan çekerek elimdeki bıçağı göğsüme sapladı
Büyük bir şokla ona bakıyordum beni öldürecek kadar seviyormuydu bu kadar mıydı
Kesik kesik nefes alıyordum sanırım burada can verecektim
Araz hiç keyfi bozulmamış bir şekilde boynumu öptü.
- Karıcığım seni bırakmam için ancak ölmen gerekir ama ben bunu istemiyorum.
|
0% |