Sonsuzluğun Sonu
Ölüm anlık ve geri dönüşü olmayan bir kaçıştı. İşte ölümü cazip kılan şey bir daha geri dönüşü olmamasıydı. Garip ya ölümü korkunç kılan şey de buydu. Ve ben artık geri dönmek istemiyordum.
|
Merdoğlu
Olmayacak bir yerde yolları kesişen iki küçük çocuktu onlar. Ama nereden bilebilirlerdi ki yıllar sonra kaderlerinin birbirlerine bağlanacağını.
Onlara sorulmadan verilen kararların altında ezilmek yerine savaşmak, aşık olmamak için verilen çabanın boşuna olmasıyla devam eden ufak bir rastlantı hikayesiydi.
İçine sürüklendikleri hikayelerini kendileri yazmak için verecekleri tüm çaba boşa gidecekti. Zorla evlenmelerini engelleyemedikleri gibi kalplerine de söz geçirememenin acısını ikisi de en derinden hissedecekti.
Belki de her şeyi akışına bırakmak en doğrusu olacaktı. Kaderle savaşmanın anlamsız olduğunu anladıkları an ise aşka çoktan tutulmuş olacaklardı.
--
"Bana dokunmana asla izin vermem!" diye diklendim karşısında. Gelinliğim ile ne kadar çaresiz görünüyordum oysaki. O bakışının altında ezildiğimi hissetmiştim. Olanlara karşı gelemedim ama bu adama karşı gelmeliydim bir şekilde. Sevmediğim biriyle birlikte olamazdım çünkü.
"Evlenmem de demiştin," dediğinde beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Beni bununla vurmaya çalışıyordu ama ben buna izin vermezdim.
"Sen neyi ima etmeye çalışıyorsun?" diyerek diklendim karşısında tekrar. Bu iş hiç olmayacak yerlere gidecek gibi hissediyordum.
"Normal şartlarda asla dokunmak isteyeceğim biri bile olamazsın sen," dedi ve devam etti. "Ama ben sağlıklı bir erkeğim ve artık bir karım var," dedi. "Karım da sensin ve istesen de istemesen de bu iş olacak," dedikten sonra arkasını döndü. Lavaboya girerken son kez seslendi.
"Hayatımda başka kadınlar olsun istemiyorsan söylediklerimi iyi düşün," dedikten sonra kapıyı çarparak içeri girdi.
Geriye tüm bu sorunlarla beni baş başa bırakmıştı.
Bu saatten sonra tüm olanları kabullenmekten başka ne şansım kalmıştı ki?
Not: TÖRE HİKAYESİ DEĞİLDİR..
|
13 Uğursuz
Yıllar izler bırakmıştı her birimizde .
Birbirimize bakarken dudaklarımız kıvrılmıyor gözlerimiz gülmüyordu artık.
Biz 13 yetişkin,13 uğursuz,13 çocuk; birbirimizin yıkımı olmuştuk.
|
Mavi misket
Sosyopat bir hastanın doktoru Aylin onun yaralarını mı saracak yoksa ruhunda daha derin yaralar mı açacak . Herşeyden habersiz Aylin yeni hasta dosyasını önünde bulur
Yekta Taşkın ~ Aylin Sak
______________________________________
Aylin 25 yaşında psikiyatristtir İstanbul`da ailesiyle yaşamaktadır hayat gayesi ruhsal olarak özgür bir insan olabilmektir ve tabikide hayalindeki gibi bir adam bulabilmek ...
|
Eski bileklikler
Çocukluk aşkım
|
Hasta Mahkumlar
Farklı hapishanelerden gelen farklı hastalıklara sahip hastalar. Onlarca kişiyi öldüren katiller. Farklı acılar çeken, farklı işkenceler gören mahkumlar. Hayatlarını yaşayamayan çocuklar.
Katil, mahkum, çocuk. Biz bunlardık. Katilde olmuş, onlarca kişiyi de öldürmüştük. Mahkumda olmuş, onlarca işkence de görmüştük. Çocukta olmuş, çocukluğumuzu da yaşayamamıştık.
Şimdi ise, ölmemiz bekleniyordu. Ya ecelimizle, ya cinayetle.
|
Geceni̇n Pençesi̇ndeki̇ Ruh
Doğduğu gün hastaneden kaçırılan EFNAN, 8 yıl boyunca abisi sandığı adamla yıllar sonra bir araya gelir fakat onlar için oynanılan bir oyundan habersizdirler...
"Unutmayın! Eğer suçlunun ifade dosyasında hilal damgası varsa Gece suçluyu deliller ile birlikte adaletin eline teslim etmiş demektir. Eğer yarım ay varsa büyük bir suçtur ve Gece suçluyu kendi hapishanesine kapatmıştır. Ama eğer dolunay damgası varsa işte o zaman çok büyük bir suçtur ve Gece Azrail olmuş demektir..."
Kitap yazarı:Hasret Azun
|
Gün Düğümü
Ona çocukluğunu yaşatan, yıllarca içindeki varlığını herkesten sakladığı o kişi ile arasına aşılamayacak mesafeler girmişti.
Ölümdü, bu mesafenin adı. Aşılamayan, sonu gelmeyen.
Ermeda Özer, küçük yaşlarındaki kaybıyla birçok duygusunu da içine gömüp kendini iç dünyasına kapatmıştı. Hayatına girecek tek bir kişinin varlığının bile, hiçbir zaman aklından çıkaramadığı o kişiye haksızlık olduğunu düşünerek geçirmekteydi. Fakat yıllar sonra onun bu düşüncesini dağıtabilecek bir kişinin varlığıyla, doğru bildiği gerçeklerden şüphe duymaya başlamış ve kendine verdiği sözlerin, onu gittikçe zorlayacağını fark etmeye başlamıştır.
|
0% |