ÖLÜMÜN İNTİHARIM ( GERÇEK BİR HİKAYEDEN KURGULANMIŞTIR.)
Ben Ekin Atahan. İlk acısını, ilk kalp kırıklığını daha on bir yaşında yaşamış gencecik bir kız. Büyük acılar görmüş hayatında hep bir gün: “Acaba artık ben de mutlu olabilir miyim?” Diye dualar eden bir kız. Hiç doğru düzgün arkadaşı olmamış, asosyal bir kız düşünün, işte o benim.
Benim hayatım dümdüz bir yolda; hiç tümsek olmadan, bir taşa dahi değmeden giden bir araba gibi normal bir şekilde kazasız belasız gidiyordu. Derken on yedi yaşında hayat bana bir bedel ödetti. Bu bedel zamanla katlanarak arttı. Hatta bir gün tam bitti derken başka bir bedelle yeniden filizlendi o kurumaya yüz tutmuş yaram.
|
GEÇMİŞİN GÖLGESİNDE
Onlar bir trende birbirlerini buldular ve o hikaye orda başladı
|
Kendi Hayatımın Aktörü
Bazen hayatımızın nasıl şekilleneceğini bilemeyiz. Kararlarımız, doğrularımız bizi yanıltabilir. Asıl önemli olan onca yanlışa rağmen nasıl düzgün bir insan olarak kaldığımızdır. Karanlığa rağmen beyaz kalmak.
Aslında her insan bir roman her yaşanılan olay da birer derstir.
|
Aşk Tesadüfleri Sever :İlk Aşk
İzmir`de tanıştılar. Ama kader onları bir şekilde ayırdı...
Kader onları yeniden bir araya getiricekti. Aynı okul ve İstanbul`da tekrardan karşılaşıcaklardı...
Peki ya birbirlerini nasıl tanıycaklar?
BAZEN İLK GÖRÜŞTE BİLİRSİN, O İNSAN SENİN KADERİNDİR. BAZEN BİR ÖMÜR ARARSIN, BULUNMAZ... 🦅🐥
💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞💞
Oyun parkında kalbini buldum
Küçücük yaşımda ruhuna tutundum
Bir prens gibi
Kalbimin sesini duydun
Beni hep kendinin önünde tuttun
Kahramansın
Pek bir aşksın
Sıcak yuvamsın
İlk aşk ilk aşk
|
Toprağın Burçağı
Sevdiğini kaybetmenin acısını yüreğinden atamamış ya da sadece etrafındakileri bu şekilde kandıran bir adam ve sevmenin ne olduğunu sadece şiirlerde hayal meyal hatırladığı kahverengi gözlerden okuyan bir kadın. Yolları kesişirse aşk mı olur hüsran mı?
"Aşk bencillik üzerine kurulu bir oyundu belki de sevgilim."
"Hayatımız aynı gökyüzünün
altında farklı yaşamlara
çakan şimşekler gibiydi sevgilim.
Gök gürledi, şimşek çaktı,
yıldırım düştü ve biz aşkla küle döndük..."
Yazıma başlama tarihi: 02.02.2022
Yazım bitiş tarihi: 01.07.2022
|
Yıldızlar ve Papatyalar (Askıda)
Ona çekiliyordum, göğsümün altındaki yılan ona bir adım daha atmam için dişlerini geçiriyordu kalbime. Nefretim yine nefrete çekiliyordu, Taner babamın nefretiyle vardı ve ben onun nefretine sürükleniyordum; nefretle büyüyen kalbimi bir nefretin ellerine bırakıyordum bu gece.
🌼
Benim göğsümün altında bir yılan, onun sırtında kanatları vardı. Ben karanlığın beni sürükleyişine başımı eğmiş, o kanatlarını karanlığa açmıştı. Yavuz benim karanlığımın kilidiydi lakin en güzel ışık da onun kaburga kemiğinden akıyordu.
|
Sadece Tut Düşleri̇mden
TAMAMLANDI*
Oysa onunla hayatında bir defa bir araya gelmiş ve hiç konuşamamıştı. Şimdi bu kadar etkilenmesini, mantığı kavrayamıyordu. Aklına artık oynamadığı için dağıttığı oyuncak bebekler arasındaki o küçük, biraz çizilmiş, lacivert, oyuncak araba geldi. Karton kutuya ilk onu koymuştu. Dudak kenarları yukarı kıvrılırken, klavyenin üzerine bir damla düştü. "Dayanmalısın," diye geçirdi içinden.
|
Bekleyiş
Kendimi güzel diye adlandıramazdım belki. Ne boyum uzundu, ne nefes kesen güzelliğim vardı; ne gözlerim renkliydi ne de ince belim, güzel bir fiziğim, kadife gibi sesim, bembeyaz tenim. Hikayelerden fırlamış bir kız değildim anlayacağınız. Zaten benimki de hikaye değildi. Hayattı.
Yalnızca okuduğum öykülerdeki o güzel ve saf kızların, yakışıklı ve mükemmel erkeklerle olan aşk hikayeleri yoktur hayatta. Yolda yürürken güzel diye adlandırmayacağınız insanların da bir evlilikleri, sevdaları, hayatları olduğunu görürsünüz. Ben o sıradan insanlardan biriydim. Ne tesadüflere, planlara, çekişmelere; ne de eli silahlı adamlara, mafyalara, belalara dair bir iz vardı hayatımda.
Aşkı güçlü kılan kalpteki zincirlerdir, yaşanan çekişmeli ve kaçırılmalı olaylar değil. Her aşkta ortak tek bir şey vardır, o da kaybetme korkusudur. Çünkü bir yerde sevgi varsa korku da baş gösterir. Sevileni kaybetme korkusu. İşte bu korkuyu herkes yaşar.
Ben Hülya. Beraber büyüdüğümüz kapı komşum Sefa`ya aslında âşık olduğumu onu kaybedebileceğimi fark edince anladım. O ise zaten yıllardır kalbinde benim için bir sevda büyütmüştü.
|
Kırık Safir
Geçmişin onda bıraktığı izleri taşıyan bir kadın.
Kadını arkasında bırakan bir adam.
Aşk onlara ikinci şans oyunu oynamaya karar verdiğinde tüm dengeler alt üst olur.
|
Güneşli Bir Yaz
İki gencin her anlamda Güneş`lerine kavuşma hikayesi...
|Yarı Texting|
Güneş ailevi sorunları nedeniyle Ihlamuryalı Kasabası`nda yaşayan halasının yanına taşınır. Küçüklüğünden beri her yaz geldiği bu kasabada geçmişi ile yeniden karşılaşır.
|
YILLAR SONRA YENİDEN BİZ
İki çocukluk arkadaşının zamanla yaşadığı aşk...
|
Kalp Ağrısı
“Dolunay’ın Çığlık’ı”
Çocukluğundan yara almış herkese gelsin yazdıklarım…
|
Ateşin Gecesi
Çocukluğundan beri abi dediği kişiye sonradan aşık olmak nasıl bi duygudur ?
Gecenin hayatında bi anda tamamen değişmesinin sebebi ne olur ? Ya her şey daha kötü olursa , hayaller için gidilen yollar var ama o yollar ya hiç bitmezse. Yani demek istediğim dikenli olan bir yol nasıl yürüyebilir dikenli çünkü canın acır ayağına batar işte hayallerime giden yolda böyleydi.
İşte tam bu sırada şu şiiri okunuyor Geceye
" Ben seni kötüleyemem hiç .
Çiçekli bir yol vardı yürüdüm derim.
Ayaklarıma dikenler battı ama ben ormanda böyle
şeylerin olabileceğini söyledim derim . "
Ve sonrasından gelen gülüş....
Şuan gitti galiba bütün derler bütün sorunlar....
:)
|
KEKRE
"Yıllar geçse de üstünden,
Bu kalp seni unutur mu?"
Şarkının her satırında onun artık hafızamdan silinmekte olan yüzü, sesi, gülüşü geliyordu gözlerimin önüne.
Ona dair her şeyi yavaş yavaş unutmak ve artık hatırlamamak bile gözlerimden yaşlar akmasına yetmişti.
"Kader gibi istemeden
Bu kalp seni unutur mu?"
İzlendiğimi hissettiğimde gözlerimi açtım. Sağ tarafıma baktığımda yine o adamı gördüm. Yüzü yine maskeliydi, kahve rengi gözlerinde garip bir duygu vardı sanki.
Daha fazla bakmadan dönüp içeri girecektim ancak dedikleriyle durdum.
"Unutmaz bu kalp seni..."l
🖤
|
♡ KALP ATIŞLARI ♡
Vaktinde yaşanamamış herşey yaşanır.
|
SESSİZLİĞİN FIRTINASI (FIRTINA SERİSİ 1. KİTAP)
Bizler bizi nasıl bir hayat beklediğini bilemeyiz. Bazıları bir kararlar alır ve onları uygularlar. Bu kararların sonucunda ise bizlerin hayatları etkilenir. Bunun ise iyi mi, kötü mü? Olacağını bilemeyiz.
Aynı bana olduğu gibi...
Geçmişte bazı kararlar alındı ve şimdi ben kararların acısını çekiyordu. Onlar bazı kararlar aldı ve uyguladı. bunun bedelini ise ben ve başka bir sürü masum can ödedi.
Onların kararları yüzünden ben kendi benliğimi gerçeğimi kaybettim ama artık sıra bendeydi. Onların fırtınasının altında daha fazla ezilmeyecektim.
Sıra benim Sessizliğimin Fırtınasındaydı...
Başlama Tarihi : 28.09.2024/CUMARTESİ/13:18/
Bitiş Tarihi : ?
|
BEKLE DEDİ GİTTİ
Bekle dedi ama gelmedi, gitti...
|
SEVDEM
Adımlarımı hızlandırarak son kalan üç basamağı da çıktım.
Önümdeki çelik kapıya açılmayacağını bile bile defalarca vurdum. Omuzlarım yenilgiyle düştü. Geri dönüp merdivenlerden inmeye başladım. O sırada arkamdan kapının açıldığını duydum. Gözlerimi açarak hızla döndüm.
Az önce yumrukladığım kapıda tanımadığım biri vardı. Kaşlarını çatarak bir adım daha öne çıktı.
“Az önce kapımı alacaklı gibi çalan siz miydiniz? Kimsiniz?”
Kimdi bu adam? Bu evi satmayacaklarına ve bir gün döneceklerine söz vermişti. Verdiği sözü tutamamışmıydı
|
Çocukluk aşkı
Sahi kaç yıl olmuştu onu görmeyeli
|
YU Yİ
"Bilmiyorum, gitti. Belki de beni ve benim
hayallerimi istememiştir. Belki de fazla çirkin bulmuştur. Belki de, bir Amerikan
mahallesinde sevimli bir evimizin olması, arka bahçesinde minik bir köpek
kulübesinin olması fikri ona çok çocukça gelmiştir. Bilmiyorum." dedi.
|
Yıllar sonra tekrar Asya |
Yıllar sonra tekrar
Uzun süredir görüşmeyen ve çok iyi anlaşamayan iki arkadaş uzun süreden sonra tekrar bir araya gelirse ne olur...?
|
Altın Kafes
19.8.2007
Annem yavaş yavaş bavulumu topluyordu.
Ben her sene 5 ay boyunca teyzemin yanına Mardin`e gelirdim(yaklaşık 2 yıl boyunca)ama artık anneme nolduysa bugün aniden gelip gidiyoruz diye tutturmuştu ve şuan bana sormadan bavulumu topluyordu
Annemin önüne geçip ellerimide belime koydum ardından
- Noluyor anne ne diye seninle geliyorum unuttuysan Ağustos ayına bile gelmedik nerden çıktı bu gitmek
diyerek sitem ettim.
Annem sinirle bana baktı ardından sertçe bavulu kapattıktan sonra kollarımı sıkıca tutup
- Çünkü öyle gerekti sevgili kızım zaten bir daha bu lanetli yere gelmiceksin
dedi etrafına tiksinti ile bakınarak
Teyzem odaya girdiğinde annem ile teyzem kavga etmeye başladılar
Yani aslında kavga değilde annem teyzemin üstüne üstüne gidiyordu
Bu durumdan sıkılarak merdivenlerden inerek porsuğun odasına gittim.
Porsuk yatağında oturmuş trileçe yiyordu.
Şuan,kurduğum tuzağa düşüp bacağını kırdığından dolayı sadece yatakta oturuyordu.
Yanına gidip oturdum
Porsuk bana bakmadan hala tatlısını yiyordu
Normalde bu tatlıyı bu kadar da yiyemezdi hatta bu tatlıdan nefret ederdi.
- Porsuk tamam özür dilerim yani bu bu sefer ağırdı
diyerek bacağına koydum elini
Porsuk sinirle bana bakıp
- İsabet oldu ya kızım sen delimisin
dedi normalde olsa yine bu sebepten kavga ederdik ama bu sefer kafam sadece porsuğun bacağındaydı
Porsuk elini omzuma koydu galiba bu anormalliği o da fark etti
- Noldu birşey mi dediler sana
demesi üzerine kafamı yavaşça kaldırıp yüzüne baktım
Ağlamaklı bir sesle
- Özrümü bu sefer kabul et çünkü ben bir daha gelmemek üzere gidiyorum
dememle porsuk bir an düşündü ardından da
- Annen geldi dimi
dedi.
Söylemeden herşeyi anlayan porsuk devrede
Evet dercesine kafamı salladım
Porsuk hiç beklemediğim anda bana sarıldı
- Gitme leyal oyunu berabere bırakma
demesine gerçekten çok şaşırdım bana gitme diyordu ama her sabah git diye beynimin etini yiyen de oydu
Bu oyunda her sene kim daha çok intikam alırsa o kazanıyordu. Geçen sene o kazanmıştı ve ben de ona babamın son hediyesi olan kolyemi vermiştim.
- Sırf bu yüzden bacağını kırsam bile mi
- Ne var alt tarafı bacağım kırıldı kalbim değil ya
Yavaşça ağlayarak daha da sıkı sarıldım
- Söz araz gitmicem eğer gitsem bile geri gelicem
- Sözünü bu sefer tut leyal
O da ağlıyordu
Beni gerçekten bu kadar seviyormuydu
Birinin kolumu tutmasıyla arazdan ayrılmak zorunda kaldım.
Sadece ellerimizi bırakmıyorduk
- Kolyeme iyi bak o benim hayatım tamam mı
dedim aceleyle
- Hayatımıza birşey olmasına izin vermem merak etme
demesiyle daha çok ağladım.
En son ellerimiz ayrıldığında İlhan amca beni kucağına alarak dışarı çıktı
Ben ise deli gibi ağlıyordum
En son konaktan çıkarken deli gibi bağırdım
- Söz herkese söz en çok sana söz porsuk geri gelicem gerçekten
_________________17 Yıl sonra ______________
19.08.2024
Evet ne kadarda sözünde duran biriyim dimi
Söz demiştim ona gitmicektim ama şuan annemin yanına gitmemek için onunla evlendiğime rağmen kendi isteğimle annemin yanına dönüyordum
17 yıl öncesine Tek değişen şey kalbimin ağırlığı ve soyadım
Leyal Köksal olarak ağlayarak söz demiştim geri gelicem demiştim ama şimdi Leyal mahzaroğlu olarak yine ağlayarak söz dedim bir daha yüzümü görmüceksin
- Leyal emin misin
Ferzan abinin sesiyle kafamı camdan kaldırıp
- bu sefer emin olmasam demicem Ferzan abi gerçekten hiç bir şey bilmiyorum tek bildiğim bu şehirde artık kalamayacağım
dedim ağlayarak
- En azından İstanbul`a dönme cidden bunu bir abin olarak söylüyorum annen bu durumu kaldırman için hiç yardımcı olmucak
Evet Ferzan abi haklıydı şuan annemin göbek atıp boşanma davamı yarına aldırmak için bile uğraşlar veriyordur
- annem haklıymış Ferzan abi benim burda yapamayacağımı söylerken dibine kadar haklıymış
Çantamdan peçetimi alırken birden araba durdu
- Noldu niye durduk
diyerek endişeyle ferzan abiye baktım
Hiçbir sorun istemiyorum artık buradan hemen gitmek istiyorum
Ferzan abi ellerini hafifçe direksiyona vurarak
- Yenge kusura bakma ama ben başka yenge istemiyorum anlarsın ya
diyerek hafifçe gülüyordu
Nasıl!
Hemen eğilerek yola baktım
Araz Mahzaroğlu arabanın önünde arkasında bir sürü korumayla bekliyordu benim ona baktığımı görünce de elini salladı
Hasssiktir
Yavaşça arabanın kapısını açıp dışarı çıktım
Ayağımın burkuk olmasına rağmen onun karşısına geçtim
- Ne oluyor ya hı daha ne istiyorsun benden
- Gitmiyorsun
Ne demek gitmiyorum!
Deli gibi gülüp
- Ne
dedim. Araz yavaşça kollarını birbirine bağlayıp
- Gitmene izin vermiyorum karıcığım bunu daha nasıl anlatayım
dedi ama bilmiyorduki ben ondan izin almadım
- Senden izin alan kim be hı kim bu sik kafalı
Parmağımı ona doğru uzatarak devam ettim konuşmama
- Ben sana söz verdim bir daha yüzümü görmüceksin diye ve bilirsin sözümü tutarım şimdi çekil yolumdan
Araz kendi kendine gülüp çenemden tutup
- Unuttun galiba karıcığım o zaman da sözünü tutmadın ve yine unuttun ki ben senin bu sefer sözünü kabul etmedim
dedi,ben onun elini çenemden çekerek
- Çıktığın yere ananın amına geri dön tamam mı
diyerek bağırdım
Ama o kahkaha atarak eliyle beni gösterdi korumalara
- Yengeniz ne kadarda komik değil mi
Ardından benim elimi tutma girişimde bulundu
Ben ondan kaçarak arkama doğru bir adım atmaya çalıştım ama burkuk ayağım yüzünden yere düştüm
Cidden onca yol ağlamaktan hem başım ağrıyordu hem de kalbim ama ona boyun eğmicem bin pişman olucak karşıma çıktığına
- Çıçıçı ama karıcığım neden böyle yapıyorsun
diyerek yanımda dizini kırarak bana doğru eğildi
Eğer ayağım burkuk olmasaydı görürdü o siktiğimin porsuğu
- Maç 3-2 bitti sen kazandın oyun da burda bitti daha fazla zorlamanın anlamı yok araz bırak ki seni iyi hatırlayayım
Bu cümlemde ona karşı gram anlayış, sevgi aklınıza ne gelirse hiçbiri yoktu
Araz yüzümde hala taze olan gözyaşımı eliyle silerek
- Ama ben kaybettim Sinsirella sana karşı kaybettim.
dedi.
- O zaman her halde kaybet porsuk
diyerek önceden iç cebimden çıkardığım bıçağı boynuna yasladım
Arkadaki korumalar bize doğru gelirken porsuk eliyle onları durdurdu
Gerçekten ölmek mi istiyordu
- Ama o zaman oyun yine berabere kalır yok beğenmedim bu fikri
diyerek boynumu tuttarak bana daha da eğilmeye başladı
Mal mı bu ya daha ne kadarda eğilecek
O eğildikçe ben yere doğru gidiyordum resmen
En son kafam yere gelince o da üstüme uzanmış bir şekildeydi
Cidden çok yanlış bir durumdaydık
- Madem beğenmedin bu fikri bırak beni yoksa ölüceksin annene yazık
Araz hafifçe gülümsedi ardından elini boynumdan çekerek elimdeki bıçağı göğsüme sapladı
Büyük bir şokla ona bakıyordum beni öldürecek kadar seviyormuydu bu kadar mıydı
Kesik kesik nefes alıyordum sanırım burada can verecektim
Araz hiç keyfi bozulmamış bir şekilde boynumu öptü.
- Karıcığım seni bırakmam için ancak ölmen gerekir ama ben bunu istemiyorum.
|
Sensiz Uyanmayacağım
Ölüm anlık ve geri dönüşü olmayan bir kaçıştı. İşte ölümü cazip kılan şey bir daha geri dönüşü olmamasıydı. Garip ya ölümü korkunç kılan şey de buydu. Ve ben artık geri dönmek istemiyordum.
|
Merdoğlu
Olmayacak bir yerde yolları kesişen iki küçük çocuktu onlar. Ama nereden bilebilirlerdi ki yıllar sonra kaderlerinin birbirlerine bağlanacağını.
Onlara sorulmadan verilen kararların altında ezilmek yerine savaşmak, aşık olmamak için verilen çabanın boşuna olmasıyla devam eden ufak bir rastlantı hikayesiydi.
İçine sürüklendikleri hikayelerini kendileri yazmak için verecekleri tüm çaba boşa gidecekti. Zorla evlenmelerini engelleyemedikleri gibi kalplerine de söz geçirememenin acısını ikisi de en derinden hissedecekti.
Belki de her şeyi akışına bırakmak en doğrusu olacaktı. Kaderle savaşmanın anlamsız olduğunu anladıkları an ise aşka çoktan tutulmuş olacaklardı.
--
"Bana dokunmana asla izin vermem!" diye diklendim karşısında. Gelinliğim ile ne kadar çaresiz görünüyordum oysaki. O bakışının altında ezildiğimi hissetmiştim. Olanlara karşı gelemedim ama bu adama karşı gelmeliydim bir şekilde. Sevmediğim biriyle birlikte olamazdım çünkü.
"Evlenmem de demiştin," dediğinde beynimden vurulmuşa dönmüştüm. Beni bununla vurmaya çalışıyordu ama ben buna izin vermezdim.
"Sen neyi ima etmeye çalışıyorsun?" diyerek diklendim karşısında tekrar. Bu iş hiç olmayacak yerlere gidecek gibi hissediyordum.
"Normal şartlarda asla dokunmak isteyeceğim biri bile olamazsın sen," dedi ve devam etti. "Ama ben sağlıklı bir erkeğim ve artık bir karım var," dedi. "Karım da sensin ve istesen de istemesen de bu iş olacak," dedikten sonra arkasını döndü. Lavaboya girerken son kez seslendi.
"Hayatımda başka kadınlar olsun istemiyorsan söylediklerimi iyi düşün," dedikten sonra kapıyı çarparak içeri girdi.
Geriye tüm bu sorunlarla beni baş başa bırakmıştı.
Bu saatten sonra tüm olanları kabullenmekten başka ne şansım kalmıştı ki?
Not: TÖRE HİKAYESİ DEĞİLDİR..
|
13 Uğursuz
Yıllar izler bırakmıştı her birimizde .
Birbirimize bakarken dudaklarımız kıvrılmıyor gözlerimiz gülmüyordu artık.
Biz 13 yetişkin,13 uğursuz,13 çocuk; birbirimizin yıkımı olmuştuk.
|
Mavi misket
Sosyopat bir hastanın doktoru Aylin onun yaralarını mı saracak yoksa ruhunda daha derin yaralar mı açacak . Herşeyden habersiz Aylin yeni hasta dosyasını önünde bulur
Yekta Taşkın ~ Aylin Sak
______________________________________
Aylin 25 yaşında psikiyatristtir İstanbul`da ailesiyle yaşamaktadır hayat gayesi ruhsal olarak özgür bir insan olabilmektir ve tabikide hayalindeki gibi bir adam bulabilmek ...
|
Eski bileklikler
Çocukluk aşkım
|
0% |