Küçük Bir Aşk Masalı
Hayatımın hiçbir evresinde işlerin kolay olacağını düşünmemiştim ama bu kadar karmaşık olmasını da beklemiyordum.
Mesleğimi seviyordum, uğraşmam gereken bir tabur asker olsa bile elimden geleni yapmaya hazırdım.
En azından böyle olmasını umuyordum.
Şimdi yeniden düşününce askeriyede hemşire olmak gerçekten istediğin bir meslek mi diye iki kez düşünür ama yine de aynı şeyi söylerdim.
İş tamam, para tamam derken gelelim asıl meseleye dediğinizi duyar gibiyim.
Peki, ya aşk?
İşte orada kalbime atılan çelmeyle derin sulara takılı kalıyorum.
Kalbimin kapattığım kapıları yeniden açılır mıydı yoksa zaten hep aralık mıydı?
Bu sorunun cevabını ben de kendi yolumda ilerlerken bulacaktım. Belki de Küçük Bir Aşk Masalı`na denk gelirdim.
Kim bilir?
|
GÖZLERİNİ KAPAT
İş hayatlarının ilk yılının sonunda tatile çıkan bir grup kızın Tatil süreçleri anlatılmaktadır.
Bol klişeli ve tatlı bir aşk kitabı okumak isteyenleri aramıza bekliyorum. Sizcede biraz kaostan uzaklaşma zamanı değil mi
|
Günahkar Gece
Yaşanmaması gereken bir gece...
o geceden kalan minik bir bebek,peki bu bebek siyah ve beyazı bir araya getirebilir miydi?
|
Siyah Kelebek|Texting
0537*******: O zaman iki gün sonra otogarda.
Duman: iki gün sonra otogarda.
|
Kızılcık
Demiri tutmak için uzandığım sırada alperenin beni belimden tutup omzuna kaldırmasıyla hafif bi çığlık attım.
Alperen: bağırmasana kızım babanı mı çağırtacaksın buraya
Defne:yardımını istemediğimi söylemiştim.
Alperen: defne nazlanma de çık artık biri görmeden
İki lise öğrencisi olan defne ve alperenin aşka sürükleyen hikayesi..
|
Yazgı
"Yalan söylüyorum, de." dedim çaresizce. Dudaklarından sadece bu iki kelimeyi duymaya ihtiyacım vardı. Çünkü kendimi artık nefes alamayacakmış gibi hissediyorum.
"Yalan değil," dedi ruhsuz sesiyle ve devam etti. "Seninle servetin için evlendim. Canım parandan daha önemli olduğu için söylüyorum şimdi bunları. Ben seni hiç sevmedim Yazgı. Hiçbir zaman da umurumda değildin."
Kalbim sanki bir anda paramparça olmuş, parçaları bütün her yere dağılmıştı. Artık üzerinden herkes geçebilirdi, kimsenin umurunda olmayan o parçalar artık çok değersizdi. Az önce açılan boşluklar şimdi kalbimin her yerindeydi ve o kalbin yeri boştu artık.
Çünkü ben, duygularımı kaybetmeye başlamıştım bile. Ruhum çekilmiş gibi hissediyordum artık. Donup kalmıştım ve gözümde dolan yaşların akmasına bile engel olamamıştım.
Ağlamıyordum. Sadece sağ gözümden yaş akıyordu ama o da çok uzun sürmemişti.
"Bu kadar yeter."
Ben hala girdiğim şoktan çıkamazken bu sesin sahibi beni kolumdan tutup götürdü. Ona ne engel olabilmiştim ne de dur diyebilmiştim. Sadece aklımdaki sözlerle ve kalbimdeki boşlukla onun adımlarına ayak uydurdum.
En sonunda Semih`in olduğu yerden çıkardı beni ve aniden durup kollarımı tuttu sıkıca.
"Yüzüme bak!" diye bağırdı bana. Donup kalmış olduğumdan hala mantıklı düşünemiyordum ama o pes etmeyip tekrar bağırdı.
"Yüzüme bak!"
Dümdüz önüne bakan gözlerimi onun sesi yüzünden kaldırıp ona baktım. O da gözlerimin ta içine bakıp net sesiyle konuştu.
"Bu, son ağlaman olsun! Anladın mı? Gözyaşlarını görmek istemiyorum artık! Senden çalınan hayatı geri alacaksın Yazgı! Özellikle de, geçmişini. Artık yalnız değilsin."
|
Lavinya
İşte tam şuan bittiğimi hissediyorum, nefes almak bile bir insana bu kadar zor gelmemeli.
Açlığa, susuzluğa, uykusuzluğa, akıl almaz işkencelere dayanan, dik durup yıkılmayan ben şuan geçmişim karşısında diz çöküyordum.
Bana söylenen yalanlara bu kadar kolay kanmam benim aptallığımdı.
Bugünden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.
Bugünü herkes not alsın, bugün benim ihtilâlimin ilk günü.
Bugün Kıdemli Yüzbaşı İris Tanyelinin öldüğü gün...
☘️
Yayınlanma Tarihi: 15.10.2024
Bu kurguda geçen kişi, kurum ve olaylar tamamen hayal ürünüdür.
|
BAL PETEK
Yalnız kaldın dedim kendime, sen yalnızlığı sevmezsin dedim. Sen artık en sevmediğin olayların, tüm sevmediğin her şeyin ortasında yapayalnızsın dedim. Kimse beni kurtaramazdı, bende birkaç sene önce kurtulmak istemeyi bırakmıştım.
Yalnızdım, yapayalnız.
|
ALACA KUŞUN RIHTIMI
Mahalle kurgusudur.
Cezaevinden yeni çıkmış Koray`ın ve Gülbahar`ın imkansız aşkı.
|
Aşk Sahasında
Barlas Aşkın Akyol genç yaşında, kariyerinin zirve dönemlerini kendi ülkesinde ve kendini ait hissettiği takımda geçirmeye karar vermiştir. Gerçek sevgiyi kendi taraftarlarının gözünde gören genç adamın hayranı sanıp ilk görüşte hayranı olduğu kızın aslında mekanın sahibi olarak beklediği kişi olduğunu öğrenmesi ve devamında tüm cesaretiyle bu yolda koşması ile dünyasının yeniden anlamlanması an meselesi olmuştur.
Mercan Yalçınkaya ailesinin normal bir işi olduğunu düşündüğü ancak gece kulübü işletmecisi birisidir. İşinin aksine yüksek sesli müziği, ışıkları ve gece hayatını sevmez. Baba tarafı bir takıma koyu bir şekilde fanatik olduğu halde kendisi takım tutmamaktadır, hatta futbolla alakası yoktur.
"Senin tüm dünya dediğin başkasının mahallesini doldurmaz sevdiğin zaman."
24062023
|
Sahte Hayatlar
-Tesadüflere ve kadere inanmazdım. Ama o en büyük tesadüfümdü. Belki de kaderimdi.
|
KARANLIĞIN RUHU
Bazı gerçekler vardır, insanın canını yakacak. Bazı gerçekler vardır, insanın kurtuluşu olacak. Bu iki gerçekleri tatmak ise bir hayata bedeldir. Ben bunları bile bile bir hayatı feda etmeyi seçmiş, geleceğimi sonsuza kadar karanlığa boğmuştum. Karanlık bir leke misali etrafımı sardığında her şeyin o zaman farkına varmış, kaçmaya başlamıştım. Ben Adrienne. İnsanların küçük çocuklara anlattığı korku masallarının içindeki kötü kız, karanlığın içindeki gölgeyim.Ben, hep yanlış anlaşılmış bir yaratığım...
|
Görücü usulü aşk
Küçüklüğünden beri sevilmemiş bir kızı kim sever?
|
Delirmeye Bir Kala
Katil; ölüme yol açan, öldürücü. İnsan öldüren kimse.
Katil kavramı sadece insan öldüren kimse mi demek ? Duyguları katleden, psikolojik şiddet uygulayan, hayvanlara acı çektirip öldürenler de katil değil midir ?
Oysa ona çektirilen acılar, onun ruhuna dokundu.
|
Anemoia
O an üzüntümden utandım annem için üzülürken bunları hissetmem normal miydi? Bunun için utanç duymalı mıydım? Aşkım ile üzüntüm çelişirken hala gözlerini gözlerimden çekmedi....
Anemoia: bilinmeyen bir zamana olan özlem demekti tıpkı benim hissettiğim gibi....
|
Karanlığın
İçi
"Geçmişin karanlığı, bugünümüzü gölgede bırakabilir; ama cesaretle yüzleştiğimizde, o karanlık da aydınlığa dönüşür."
|
OLDER THEN
Genç bir kız olmanın tek yükü güzellik algısı, aşk, toplumun cinsiyetçi tavırları ya da aile olmadığı zaman, seçimlerinin hayatını yönetemediği bitirdiği bir dönemde sıradan bir genç kız gibi hayatını sürdürmek istemek saçmalık mı?
Hissetmek mi, yanlış kişi mi bizi öldürür yoksa hissedemediklerimiz mi?
|
Yaralı Ruhların Dansı
Yeni bir başlangıç için atılan adım hayatını ne kadar değiştire bilir? Çocuklarıyla yeni bir başlangıç yapmaya gittiği şehirde tekrardan sevmeyi öğrenebilir miydi insan?
|
KAYIP KRALLIĞIN VARİSİ
"Hayatta kalma arzusu iki ucuda keskin bir kılıçtır."
Büyük bir trajedi meydana gelmiş ve ona adıyla seslenmenin bile tanrıya büyük bir hakaret olacağını düşünen insanların karşısına bir kraliçe olarak çıkmıştı.
Ve o günden sonra halkın istediği tek şey onun öldüğünü görme arzusu olmuştu.
Aynı kaderi arkasında kimsesiz bırakacağı bu kız çocuğuna da yaşatmak istemiyordu. Zaten bu savaştan sonra geriye kalan herhangi birinin onu bulduğu an yaşatmayacağına da emindi.
Dünyadaki tek onyx ruhu ve var olan gücü de kendisiyle birlikte yaşadığı bu topraklarda yok olup gidecekti.
Tıpkı yıllarca halkının da istediği gibi.
Keskin rüzgar kadının saçlarını geriye doğru savurduğunda kendilerini bekleyen sona ulaşmak üzereyken gözlerini sıkı sıkı yumdu ve kucağındaki kızı göğsüne doğru çekerek etrafındaki uğultunun izin verdiği ölçüde kulağına fısıldadı.
"Seni seviyorum Valeria, gökyüzü şahidim olsun ki baban da bende durmuş kaplerimize rağmen seni sevmeye sonsuza dek devam edeceğiz. Her zaman güçlü ol... ve ne olursa olsun hayatta kal."
|
MARSEL
Her insan küçükken kırılmıştır illaki, insan kırıldıktan sonra ya sürekli kırılıp üzülür ya da bir defa kırıldıktan sonra onu kıran kişiye taş kesilir dediklerini duymaz kısacası artık o onun gözünde bitmiştir. Küçüklüğünde kalbi kırılmış ve büyüdüğünde taş kesilmiş bir kız duruyor karşınızda bu kişi Farah gülce Ulusoy’du, onun bir kalbi yoktu artık onun kalbi taş kesmişti.
Küçüklüğü onun için bir imtihandı, kişi dünyaya imtihan olmaya gelirdi yaşadığı hayat boyunca geçirdiği zaman imtihandır ona yıllar sonra Türkiye’den ayrılarak Rusya’ya gelmişti çünkü Farah artık dünyaca ünlü bir balerin ve dansçıydı. Farah Ulusoy dans ve baleyi aynı anda yapıyordu ve bu işte çok başarılıydı binlerce kişi onu dinlemek için geliyordu.
Pekâlâ o mutlu muydu hayır pek sayılmaz o mutluluk nedir bilmiyordu artık o duygusuz birisine dönüşmüştü, artık üzülmüyor ağlamıyordu.
Farah artık büyümüş ve olgunlaşmıştı o 20 yaşındaydı, duyguları ve yaşamındaki zorlukları onu zorlasa bile dünyalarca ünlü bir balerin olmuştu.
Aynanın karşısına geçip saçlarıma şekil vermeye başladım, saçlarımın çok fazla yıpranmaması için sadece gösterim olduğu zamanlarda saçlarımı şekillendirip ısı kullanıyordum. Çoğu zaman asık suratlıydım çok soğuk olduğum söyleniyordu ama hayranlarıma daha doğrusu buralarda olamam onların sayesinde olduğu için aileme gülümsüyordum gülümsemeyi sevmiyordum gülümserken çok fazla yoruluyordum somurtmak bir insana bu kadar mı yakışır diyorlardı hepsi yalancıydı.
Hepsinin gözlerine baktığım zaman gerçekleri görebiliyordum bu özel bir güç değildi sadece 6.hissim kuvvetliydi, giyinme odama girerek dolabımın içinden siyah tüllü elbisemi alarak aynanın karşısına geçtim, üzerimde nasıl duracağını düşündüm. Sevgili annem Monozza her güne bir video kaseti bırakmıştı ,annemin ismi Arap kökenliydi kendisi de Arap olduğu için monozza ismi onlar için gayet normaldi.
Kaseti yerleştirerek ekrandan annemi izlemeye başladım, vaktim kısıtlıydı ama her gün yaptığım gibi makyaj yaparken onu izleyebilirdim. Gözlerime koyu renklerle vurgulayarak kırmızı bir ruj sürdükten sonra yerimden kalkarak aynaya karşı “harikasın Farah” Rusya’da kendime ait bir evim vardı kapımı kilitleyerek arabama doğru ilerledim.
İstikamet ruhlarını kaybetmişler müzesiydi.
Yarım saatlik bir mesafem vardı, kendiliğinden açılan radyomu kapatarak arabamın içine hakimlik sağlayan sessizlik ile yoluma devam ettim. Düz yolda ilerliyordum müzeye yakın bir yere oturmayı tercih etmiştim ışıklarda durduğum zaman karşıdan karşıya geçmeye çalışan teyzeye dikkat kesilmiştim, sol bacağı ilk adım attığında aksarken ikincisinde sağ bacağı aksıyordu bir adam geldiği zaman yanına yardım etmek için teklif etmişti kadın anladığım kadarı ile teklifini kabul etmiş karşıya geçtikleri zaman da adam kadına acıdığı için para vermişti.
Yalancıydı.
Yola devam edip müzenin önünde park edip arka koltuktan siyah uzun kabanımı aldım, üzerime giydikten sonra arabadan inip dışı gösterişli olan binaya girdiğimde çalışanlar sıra halindeydi ,rastgele bir çalışan “merhabalar Farah hanım, lütfen bu yandan” arkasından ilerleyerek perdenin arkasında beklemeye başladım çok fazla gürültü ve çocuk sesi vardı arkadan el işareti yaparak “çocukları dışarıya çıkartın” adam “ama” itiraz ederek” çıkarın dedim” kabanımı çıkartarak karşımdaki boydan aynalara bakarak “az kaldı.” Gözlerimi kapatarak `umiy tatamanaa li altawfiq” ışıklar kapandığında opera müziği başladığında perde de açılmıştı gözlerimi yumarak etrafımda tur atarak seyircilere doğru ilerledim gözlerimi açıp sağ ayağımı yukarıya kaldırıp tekrar döndüm.
Dans hareketlerini yapıp bir andan da bale ye uyarlamaya çalışıyordum, aynı zaman da kendimi dansa kaptırmamaya uğraşıyordum, kaptırdığım an süre yi unutup dansa devam ediyordum. Şarkı bittiği zaman seyircilerin önünde eğilerek” Spasibo za prosmotr.” seyirciler alkışladığı zaman bakışları tanıdık gelen birisini gördüm evet fazlası ile değişmişti benim gösterimde benim hayatımı yerle bir eden birisinin ne işi vardı.
Kalbimin sıkışması ile dayanmaya çalıştım, içeriye girip haplarımı atmam gerekiyordu ama ben içeriye giremiyordum beynim komut vermeyi durdurmuş ve karşımdaki adamdan gözlerini alamıyordu o ise yanındaki kadınla konuşmaktan beni fark etmemişti bile
Yıllarımın katili Atilla vasilievaydı.
“İki insan da yıllarca birbirlerini görmek istediler, aynı yerlere gitmek istediler bilmiyormuşçasına karşılaşmak istediler evren onları karşılaştırdı ama onlar birbirlerini fark edemediler.”
|
EFTELYA (GERÇEK AİLEM)
16 senedir babasından şiddet gören Eftelya`nın hayatı birden değişir ve hayatına 7 yeni insan girer. Bakalım Eftelya`nın hayatı nasılmış.
|
Niran
Yıllar geçse de değişmeyen yüzler vardır. O tanıdıklık hissi bir caddede tutar elinden. Fulya ve Barlas uzun yıllar sonra bir araya geldiklerinde hissettikleri şeyler bu iki cümleden ibaretti.
*
❝İstersen öp şimdi beni.
İster geç git yanımdan.
Ben senden geçemem.
Dizlerim yara, yollarım taşlarla dolu.❞
♡
|
Ateşin Şarkısı
Geçmişin, masumlar için her zaman bir hediyesi vardır. Hainler ise hak ettikleri cezayı er ya da geç bulurlar.
|
Bayan Umursamaz
Dünya`nın sonuna doğmuşum ya da ölmüşüm de haberim yok...
Doğuştan hiper empati sendromu ile Dünya`ya gelen ünlü bir cerrahın kızı...
Küçük yaşta bir kaza sonucu düzeltilemez bir beyin zedelemesi sonucunda oluşan epileptik nöbetler... Mutlu bir tatil yolundan 1 kayıp 4 enkaz ile geri döndüler. O mutlu kız o gün büyümek zorunda kaldı. Çünkü artık annesi yoktu, ve annesi olmayan her kız çocuğu gibi o da eksiğini kapatmak için annesine dönüşmek istedi...
Ve cenaze gecesinde kaçtığı hastaneye kanlar içinde geri gelmesi... 4 yıl gibi uzun bir süre boyunca sırtında taşıdığı sır ile ne kadar devam edebilecekti? Bu sırrı birilerine söylenemezse ya altında ezilecekti ya da paşalar gibi sırtında taşıyacaktı. Belki zor olacaktı ama o bunu saklamaya devam etme kararı aldı.
Kötü başlayan bir ergenlik dönemiyle birlikte gelen bilinmeyen hastalıklar ve daha nice fiziki ve ruhi problem ile başa çıkmak zorundaydı. Annesine verdiği o son sözü de tutmak için ömrü hayatınca ayakta durmalıydı.
Çünkü o bir Soykan`dı, o Beril Soykan`dı. O kimseyi umursamazdı, o Bayan Umursamaz`dı....
UYARI:
İNSANLARA KÖTÜ ÖRNEK OLMAK İSTEMİYORUM!!
İÇERİSİNDE KÜFÜR VE ARGO SÖZLER VARDIR. RAHATSIZ OLABİLECEKLER OKUMASINLAR!!!
ŞİDDET VE BAĞIMLILIKLARI İÇEREN BİR HİKAYEDİR. RAHATSIZ OLACAKLAR BAŞTAN BİLEREK BAŞLASINLAR.
Sizlere iyi okumalar dilerim...
26.06.2020 tarihinde yazılmaya başlanmıştır...
|
Küçük bir şairin günlüğü
Kendime ait şiirlerden oluşan bir kitaptır. Detaylı ve hoş bir açıklamayı zamanla yaparım.
Merhabalar öncelikle,
Bendeniz kendi içinde kendini kaybetmiş küçük bir yazar. Büyük bir boşluktayım diğer kitaplarımın yedekte bölümü olduğu için atabiliyorum ama aslında son 4 aydır filan tek satır yazı yazamadım. Bitik durumdayım. Her neyse sadece birkaç dize şiir yazabiliyorum. Onları da paylaşmak istedim. Aslında küçüklük travmam sebebiyle şiirlerimi paylaşmıyorum. Kötü zamanlardı. Neyse nedense artık içimden ne varsa paylaşasım geliyor. Önemli değil sizler okursanız ve yorum yaparsanız sevinirim. Okuduğunuz için teşekkürler saygılar efendim...
BayanGizem
|
GÜZEL VE ÇİRKİN
"Gelsene"
Dedi sırıtarak.
"Nereye?"
"Yanıma"
"İddayı kazandım öpücem seni!"
Kaynar sular üzerimden dükülmüş gibi hissettim. Unutmamışmıydı o bunu?.
"N-ne öpmesi Öke?"
"Sen unutursun, ben unutmam Ilgım"
Topukla kızım Farah topukla! Arkamı döndüğüm an öyle bir koştum ki. Merdivenlere üçerli, dörderli bastım. Ve onun sesini duydum.
"ULAN ILGIM, ENİNDE SONUNDA DÜŞECEKSİN ELİME!"
|
YERALTI MEZARLIĞI
Fantastik Kurgu✨️
"Seçecek misin yoksa seçimin kendisi mi olacaksın?"
Sessizlikten gelecek olanlar ses oldular.
Zehrin tadına bakıp ateşte yandılar.
Ateşte yaşamayı öğrenip aydınlığa vardılar.
Geceleri uluyan kurtların yankılanan sesini duydular.
Karanlığı aydınlatan yıldırımları yol bildiler
Yalnız gezenler, yalnızlıktan doğan avcılar.
Mezarlarından kalktılar ve artık aramızdalar.
|
0% |