Gecenin Öteki Yüzü
Yaşanmışlıklar belkide insanı olgunlaştiran tek şeydir. Ama bazen öyle yaşanmışlıklar vardır ki...kurduğun cümlenin sonunu bile getiremezsin.
|
Alın Yazım
Çiçek serisi 1
Zengin , güçlü ancak bir o kadar da sert ve soğuk bir adam .
Adeta çelikten bir duvar.
Hayatında yeniliklere , aşka ve kadınlara asla yer olmayan Ateş.
Naif , yaşadıkları sebebiyle sevgiden mahrum ,
Hayatı buğulu gözlerle bakan , yalnızlığı ile boğuşan Hikaye .
Kalbini aşka , sevgiye , en önemlisi de yaşamaya kapatmış bir adam ve kendi işkence dolu dünyasından bir anda alınarak evlendirilen genç bir kadın ...
Bu hikaye Uçurumun Orkidesi ile Hercaisinin destanı ...
Adam sevmeyi ,kadın ise sevilmeyi öğrenecekti.
|
SOYNEL
Annesi ve babası boşandığı için ikizinden ayrı kalan Eliz,
Babasını yalnız bırakarak ikizi Edis’in yanına gitmeye karar verir.
Ancak Edis’in okulda bir sürü düşman yaptığından ve her adım bastığı yerde bi kaos oluşacağından habersizdir.
❗️KİTABA ARA VERİLMİŞTİR❗️
|
Timsah Dişleri
"Artık seni incittiklerinde senin kulaklarını kapayıp engel olacağım o sözlere. `Hayır sana değil,’ diyeceğim. `Sana söylemiyorlar.` Nefesimi örüp örteceğim üzerine. Artık geceyi izlerken üşümeyeceksin."
Çocuk edebiyatına uygun değildir. +13 okuyucuya yönelik.
|
Andoalen Di̇yari
Yedi yaşında büyülü bir okula adım atan yakın arkadaşlar Anastasia ve Irene`nin yolları, on yıl sonra yapılan güç sınavında ayrıldı. Anastasia, Ateş gücünü keşfederken, Irene`nin yetenekleri gizemini korudu. Ateş Kralı`nın gözdesi haline gelen Anastasia, Irene`nin hayatında bir tehdit unsuru mu olacaktı? Irene için okul hayatı hiç de sıradan değildi; güçsüzlüğü, onu krallıklar arasında belirsiz bir geleceğe sürüklüyordu.
Hangi krallık Irene`yi kabul edecekti? Yoksa hiçbir krallık onu istemeyecek miydi? Bu sürükleyici hikayede, iki arkadaşın arasındaki dostluk, güç ve sadakat sınavını geçebilecek mi? Irene`nin gizemli kaderini keşfetmeye hazır olun.
|
FARİLYA
Farilya, Fransa`da yaşayan Türk bir kızdır. Bu yaz ise anne ve babası yüzünden Türkiye`ye anneannesi ve dedesinin yazlığına gitmek zorunda kalır. Memleketi`ne ilk defa giden kız hem heyecan hem de merak içindedir. Burda yeni tanıştığı arkadaşlarını tanır ve bu onlarla daha güçlü bağ kurmasını sağlar. Bodrum`a giden Farilya`yı ise çok güzel dostluklar ve bir aşk bekliyordur.
|
Gümüş taht
Kapım nazikçe tıklatıldı "Zaman daralıyor prenses ellie" dedi nazik bir ses kafamı döndürmeden cevap verdim "biliyorum noan kız kardeşimi bulacağım ve o adamı öldüreceğim" Tahta geçmesine 1 yıl kala prenses ellie yatağında bir mektup bulur 2 yıl önce öldüğü söylenen kardeşindendir bu mektup kardeşinin yaşadığını anlayan ellie sadece bebeklik arkadaşı olan saray muhafızı noan ile birlikte kardeşini aramaya çıkar ama noanın eceli yazılmıştır. Bu süreçte ellie ne yapacaktır
|
FİLİSTİNLİ MÜCAHİDE
Kudüs bizim için neyi ifade eder? Kudüs bizim neyimizdir? Kudüs ilk kıblemiz olduğu için mi değerlidir yoksa isra ve miraç mucizesine şahit olduğundan mı kutsaldır? Kudüs neden bütün insanların meselesidir, neden müslümanlar fazlasıyla benimsemiştir Kudüs`ü? Kudüs`te yaşanılan dram bitmek bilmiyordu tüm insanlığın gözleri önünde kadim bir millet katlediliyordu. Diğer ülkeler ise seyrediyordu bu trajediyi. Kudüs aşkıyla yanan bir genç kızın hikayesiydi bu. Şehadetle sulanan yollarda kurtuluşa giden bir yoldu bu.
|
Kör Umutlar
Eda okulun ilk günü yaşanan bir cinayeti yeni arkadaşları çözmek ister ve bir ekip olurlar ama bu cinayet onların hayatlarında ki derin sırları ve acıları yüz üstene çıkarır.
Onlar umutları olan ama umutları yakılacak kadar cani insanların çocuklarıydı.Onları dinlemediler kör ettiler,susturdular ellerinden bir şey gelemedi.Bir kişi,iki kişi,üç kişi milyonlarca kişi.Hepsi aynı kaderi yaşıyor.Aynı olaylar,belki aynı yerler,belki de aynı günler sadece birbirinden farklı kişiler.
Hayatta herkesin yararları vardır.O yaraları kapatacak kişiler veya yenisini açacak kişilerde vardır.Küçük,büyük yara yaradır.Acı acıdır. İnsan acılarıyla büyürdü. Evet öyleydi,insan acılarıyla büyürdü.Çocuk olabilirdin veya genç.Yine de acıların seni büyütürdü.
"Pes etmek bize göre değil ve olamaz."
|
Lotus Çiçeği
Ben Süveyda bir kalp ağrısı Bir lotus çiçeği gibi çamurda bile çiçek açmak için çabalayan "yaşamak çok nadir rastlanan bir şeydir Çoğu insan sadece var olur ve ben sadece var olmak istemedim
Ben herkese adaletin var olduğunu göstermek istedim Aldığım davalarla da bunu göstermeye devam edeceğim" diyen güçlü kadınım ben
Ben Süveyda Devrim bu hayattaydım Ben bu hayatı yaşadım Sayısız savunma yaparken kalbimi yanlış bir adama kaptırdım Ama doğru kimin umurunda Doğru kime göre doğru ki
Ben Süveyda Devrim hayatımda hiç bir pişmanlığa yer vermedim Ben hatalarımı, yanlış kişiye atan kalbimi bile kabul ettim Sizde beni kabul edip sevin olur mu
Ben Alaz Kayalar Bu hayatta her savaşı kazandım Ama küçücük bir kalbe yenildim Bununla her zaman gurur duyacağım Sizde bir kalbe yenilmekten korkmayın olur mu
|
Aşk-ı Mülhem
Tür: Askerî Aksiyon, Dram, Gerilim
Özel Kuvvetler Timi
Kurt Pençesi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en seçkin, en ölümcül ve en yetenekli askerlerinden oluşan 8 kişilik bir özel kuvvetler timidir.
Her biri birbirinden farklı yeteneklere sahip bu askerler, sınır ötesi gizli operasyonlardan, terör örgütlerine yönelik nokta operasyonlara kadar her türlü kritik görevi üstlenir.
Bu timin üyeleri, sert eğitimlerden geçmiş ve yıllarca birbirinden zorlu görevlerde bulunmuş profesyonellerdir.
Aralarındaki bağ sadece silah arkadaşlığı değil, kan kardeşliği kadar güçlüdür. Ancak bu timin içinde gözlerden saklanan, derin bir bağ daha vardır: Aşk.
Tim komutanı Yüzbaşı Kuzey Tan Barutoğlu ve keskin nişancı Üsteğmen Gülru Demir, yıllardır inkar ettikleri ve savaşın ortasında filizlenen bir aşkla birbirlerine bağlıdırlar.
Ancak, zorlu görevlerin ve ölümün gölgesinde, duygularını her zaman geri planda tutmak zorundadırlar.
|
Bilinmeyenden Mektuplar
İntihar etmek üzere olan genç kıza ansızın bir gün kapı aralığından bir mektup gelir. İsimsizdir ve sonrasında ona ulaşacak bilinmeyen kadar da gizemlidir.
|
Geçmişe Tutsak
Hayatta birçok şeyin değerini kaybedince fark ederiz , bu daha çok alışkanlıktan kaynaklanır yokluğunu bilmediğimiz bir şeyi kaybedebilecegimiz hiç aklımıza gelmez çünkü o hep vardır ve öyle olmaya devam edecektir. Bir bitki suyun degerini kuraklikta , bir kuş uçmanın değerini kanadı kırıldığında fark eder . Peki ya insan özgürlüğünün değerinin hangi noktada farkına varır ?
|
Susarak Seviyorum
Çünkü susmaktır sevmek, izah edilemez.
Emre Gür, İstanbul`un en prestijli avukatlık ofisinde zirveye tırmanmıştı. Şık takım elbiseleri ve pahalı saatleriyle tanınan bu adam, birçok davada adından söz ettirmişti. Emre`nin ismi, hukuk camiasında saygı ve biraz da korku ile anılıyordu. İnsanlar onun kibirli tavırlarına alışkındı; gülüşünün ardında sert bir gerçeklik ve titiz bir zekâ saklıydı. Ancak, çok az kişi onun yumuşak yönünü görebilme şansına erişmişti. Arada bir, kibarlığının işaretlerini gösterse de, bu yönünü özenle saklardı.
Elif Alemdar, Türkiye`nin en sevilen seslerinden biriydi. Popüler şarkıları her yerde çalınır, konser biletleri anında tükenirdi. Güzelliği ve sahne enerjisiyle dinleyicilerini büyülerdi. Ancak son zamanlarda, Elif`in hayatını alt üst eden bir gerçeklikle karşı karşıyaydı. Tiroit kanseri teşhisi konulmuştu ve doktorlar, tedavi sürecinin sesini kaybetmesine neden olabileceğini söylüyordu. Bu nedenle, Elif`in tek bir arzusu vardı: sesini kaybetmeden önce altı ay daha yaşamak.
Birbirinden tamamen farklı hayatlar süren bu iki insanın yolları nasıl kesişecekti? Emre`nin keskin zekâsı ve soğukkanlılığı, Elif`in sahne ışıkları altında parlayan enerjisiyle nasıl bir etkileşim içinde olacaktı?
|
Yüreğimdeki Nağmeler
#Şiir kitabıdır. #
Yüreğimden geçen eşsiz ve içten şiirler....
|
Anlaşmalı Koruma
İki hayat tek hikaye...
Koruyanlar neden hep erkek olur?
Bu sefer koruma bir KADIN(!)
.
.
.
Havucu bana uzattı.
"İster misin?"
Kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Havuç sevmem."
Bir ısırık aldı havuçtan. Söylediğimi umursuyor gibi değildi.
"Hadi gidelim." Dedim.
Kaşları havalanırken karşımda havuç yiyen kızı izliyordum.
"Nereye gidiyormuşuz?"
Havucunun son kısmını da ısırdıktan sonra dibini camdan fırlattı.
"Nereye olacak anlaşma yapmaya."
|
Zorunlu Hayat
Daha 17 yaşındaki Miray abisinin yaptığı bir hata yüzünden arkadaşının hoşlandığı adamla evlenmek zorunda kalır kötü şeyler yaşadığını düşünür fakar daha kötü günler onu bekliyordu.
|
Hakkında Fazla Konuşmadık ve Bitti
Sevdiği ölen herkes bir miktar toprak kokar.
|
Ahsen İzem Karasoy
Staj yaptığım hastanede aranan karışmış o kız çocuğu bensem?
|
Siyaz
Gözlerinde Yıldızları Taşıyan Adamıma
Kendimi sonsuz bir okyanusun , içersinde ki küçük bir kum tanesiymişim gibi hissettiriyordu bu deniz, ki bu yalan değildi ; zaten dünyada öyle bir yer değil mi ? hangimiz değiliz ki .
Çeketimin cebinde son kalan sigara paketine baktım ,içinlerinden birini seçtim ve dileğimi tuttum.
Yıldızlarımı, sonsuzluğuna uğurlamıştım, ona karşı olan duygularımı nefretimi, aşkımı. Masada ki çakmağı alıp tek bir dokunuşla çaktım ateşi; hayallerime, umutlarıma .
Kıvılcımlar arasından çıkıp sigaramı yaktığında, dudaklarımın arasına alıp keskince içime çektim.
Duman çiğerlerimden geçerken dans ediyordu adeta, rahatlamış vücudum nikotini sevmişti, başımı bir kez daha kaldırıp baktım gökyüzüne, yalnız kalışıma.
Ama alışıktım üzülmemiştim...
Mantığım`da, duygularımda aynı yolu gösteriyorsa eğer, şayet bu doğru yolda olduğum anlamına mı gelir ?
🕯
Uyarı ⚠️
Kitabım`da Ki Tüm Karakterler Ve Olayların Kurumlarla Hiç Bir İlgisi Yoktur . Tamamen Hayal Ürünüdür .
Tüm Hakları Saklıdır ⚠️
|
Arafta Açan Güneş
Bir yaralı yürek..
O yaralı yüreğe tek derman yine yaralayan..
Urfa da sevdaları konuşulacak kadar büyükken ayrı düşen iki kalp..
Yıllar sonra bir araya geldiklerinde sevdalarına yenik düşecekler mi?
Peki geçmiş yılları telafi etmek mümkün mü?
Senem, Siyabend`in Güneşi..
Siyabend, Senem`in Araf`ı
Güneşi gittiğinde hayatı karanlığa hapsolmuş, döndüğünde yeniden açacak mıydı Güneşi.
Araf`ta yeniden Güneş açar mıydı?
Hadi hep beraber şahit olalım bu ikilinin savaşına aşkına...
Başlama Tarihi: 01.10.2018
|
KIZIL ARAF
Kendini yalnız hisseden tüm küçük kız çocuklarına...
***
İki farklı evrenden, birbirine uzanan paramparça eller... Kadının evreni ve adamın evreni. Adama tutundu kadın. Nereden bilebilirdi ki onu yok edenin karanlık olduğunu... Adamın sigarasından çıkan dumana takıldı kadın. Sustu. Sessizce kayboldu karanlıkta. Adamın gözlerine baktı bu kez. En derinlerdeki karanlığa. Onun karanlığına. Bir kez daha kayboldu karanlıkta. Bu kez etrafa baktı. Her yer karanlıktı, her yer boşluktu sanki. Bir şey fark etti kadın. O arafta sıkışıp kalan bir Araf`tı. Karan`ın Araf`ı ölmek istiyordu. Karan ise Araf`ını yaşatmak. Araf, arafta ölmüştü. Cennet ve cehennemin bir önemi yoktu.
|
Gurfa
Gözlerim, babamın ölümüyle başlayan bu karmaşık yolculuğun kararmış sokaklarında dolaşıyordu. Kalbim, bir yandan intikam ateşiyle yanarken diğer yandan geçmişin karanlık koridorlarında kaybolmuştu. Babamın ölümü bir sır perdesini aralayarak beni gizemle örülü dünyanın içine çektiğinde ; anılar, beni her adımda daha da sarhoş eden bir içki gibi acıydı. Gerçekler yanan bir mum gibi içime damlıyordu. Geceleri, şehrin sessizliğinde kaybolmuşum gibi hissediyordum, iz süren bir avcının pençesindeymişim gibi...
Kimdi babamın gerçek katili? Cevapları ararken, kendi geçmişimle yüzleşmekten kaçamamıştım. Görünmez bağlantılar, aile sırları ve yıllarca örtbas edilmiş gerçekler arasında kaybolmuştum. Her ipucu, beni daha derinlere götürüyordu, adeta geçmişin kilitli kapılarını kırar gibi...
Katilin izini bulmaya çalışırken aralanan güven kapısı, Ateş’i benliğime davet ediyordu.
Ben bu yolun rüzgarında savrulurken, Ateş benimle beraber her defasında takılıp düştüğüm karanlık çukura dalıyordu.
Ben zehirli bir sarmaşıktım, o ise her yeri küle çeviren ateşti...Beni yakıp kül mü edecekti? Yoksa toprağımı ısıtıp yeşermeme bir sebep miydi?
Belki de en zorlayıcı olanı, babamın ölümüyle başlayan bu serüvenin, aslında benim kendi içsel gizemlerimi çözmeme yol açmasıydı. Kim olduğumu, nereden geldiğimi sorgularken, kendi karanlık köşelerimde yabancılaştığımı hissediyordum.
Bu yolculuk, sadece bir katili bulma değil, aynı zamanda kendi varoluşumu sorgulamam için bir dehlizdi.
O halde Ben bu hikayede kimdim?
|
𝓢𝓲𝓭𝓮𝓶
Bir yerde okumuştum. "Dayanılmaz olan insanlar değilmiş, insanlarmış." Demiş Franz Kafka. Sahiden gerçekten de öyle miydi? Dayanılmaz olan insanlar mıydı? Yoksa yaşamda buna dahil miydi? Ölüm ve yaşam arsında ki o ince çizgide her gün gidip geliyorduk. Ama kimse bunun farkında bile değildi. Sahi neden farkında değildik ki biz? Bizi durduran şey neydi? Daha doğrusu biz neden kendimizi engelliyorduk gerçekleri fark etmek için? Gerçeklerin can yakıcı bir tarafı olduğu için miydi?
|
ACI
Acı ne demek bazıları için bir bıçak veya kurşun yarası yada herhangi bir fiziksel acı. Hepsinin bir tedavisi vardır. Peki ya ruhun acı çektiğinde bir tedavi yöntemi var mıydı yada iyileştirir miydi?
Karşınızda iki yol var. Biri acı çekmek bir diğeri ise acı vermek olsaydı birini seçme hakkı verilseydi.
ACI ÇEKMEK Mİ? YOKSA ACI VERMEK Mİ? gideceğiniz yol karşınızda peki siz hangi yolu tercih edeceksiniz...
....
Hayatlarının en acı dönemlerini yaşatan insanlardan intikam almak isteyen, kendi adaletlerini sağlamak için beraber yaşamayı göze alan sekiz kişi.
Çocukluklarının katillerinden intikam almaya gelen, geçmişine küskün sekiz çocuk ruhlu insan.
Ne denirdi can yakan insanlara zalim, vicdansız, acımasız. Onlara Acı olmaya geliyorlar. Kural şu
"ACIMA ACIT!" Acırsan acıtırlar bundan dolayı acıma acıt...
"Kitabı beğeneceğinizi umuyorum. Şimdiden okuyan herkese teşşekür ederim..."
|
İntikam Içindeki Aşk (Yastol)
Bir sevgi düşünün sonunda herşeyini kaybeden bir adam ve bambaşka bir hayatı olan bir kadın bir gün intikam almak için geri dönecek her şeyini kaybeden kişiyle değişen hayatlar
|
Siyahın Yansıması
WATTPAD DE 7,91M OKUNMA!
Manevi ailesini kaybeden ve bundan dolayı manevi kardeşiyle arası açılan Berra Derin duyduğu hakaretlere, gördüğü dışlanmaya daha fazla dayanamayıp soluğu İstanbul`da alır. Kendine yeni bir yol çizmeye karar verirken hesapta olmadığı bir şey olur. Kaan Erdinç ile yolları kesişir.
Kaan Erdinç`in geçmişi açığa çıkmasıyla beraber Berra kendini siyah beyaz dünyasında bulur. Bu dünyadan kendini uzaklaştırmak isterken Kaan`ın eli Berra`nın hep üstünde olur.
ALINTI
"Gideceksin dedim!" Dudağının arasından tısladı. Sinirli hali beni korkutuyordu. Fakat gitmemi istiyordu. Burasının benim için tehlikeli olduğunu söylüyordu. Beni mi düşünüyordu? Sanırım bu son soruyu bin defada tekrarlasam usanmayacaktım. Çünkü söz konusu bendim.
"Benim hakkımda hiç bir şeye karar veremezsin anladın mı?" Yüzüne avazım çıktığı kadar bağırdım. İki ellerimle omzuna bastırdım. "Hiç bir yere gitmiyorum, bunu o taş kafana sok!" Kaan`ı omzundan iterek odadan koşar adımlarla çıktım. Arkamdan "Berra!" Diye kükredi.
Asansörün kapısı açılınca `0` düğmesine bastım. Kapının hızlı kapanması için düğmeyi zorladım. Kapı yavaş yavaş kapanırken gözlerimi kapattım. Rahat bir nefes verip gözlerimi açtım. Asansör kapısının arasında el görünce çığlık attım. Tek eliyle asansörü durdurdu! "Sen manyaksın!"
Yüz ifadesi beni çok ürkütüyordu. Üstüme doğru gelince kendimi kapana sıkışmış gibi hissettim. Hızlı bir hareketle herhangi bir asansör düğmesine bastı. Asansör ani bir çekimle durdu. Işıkların sönmesiyle gözlerimi kapattım.
"Kes şunu!" Soğuk ve güçlü elini çenemde hissettim. Çenemi sıktığında acıyla inledim. Refleks olarak iki elimle, çenemi sıktığı elini tuttum. İtmeye çalışıyordum fakat gücüne karşı gelemiyordum. Ne yaptığını idrak etmeye çalışırken nefesini tenimde hissettim.
|
0% |