YETER Kİ BİL (Kısa kitap)
Sevgisi evren tanımayanlara...
Sevmiştim, uzaktan uzağa. Acı çeke çeke. Kendimde ona tüm bu duyguları açıklayacak cesaret yoktu. Kaldı ki, onunla bir kere bile göz göze gelmemiştik ki. Sahi, adımı bile bilmeyen birine gidip nasıl olurdu da `seni seviyorum.` diyebilirdim? Ona açılacak olursam öyle herkesin herkese söylediği gibi kuru kuruya sevdiğimi söylemezdim tabi.
"Seni seviyorum. Evet, seni öylesine çok seviyorum ki bunun bir takıntı olmasından korkuyorum. Sevmesem bilir miydim her öğlen kahve içmezsen ders çalışamadığını? Bilir miydim, çok yorgun olduğunda saçlarını karıştırdığını? Bilmezdim tabi. Bilmezdim. Adını bile bilmezdim tıpkı senin gibi. Ama biliyorum. Çok düşündüm. Bu bir takıntı değildi çünkü senden bir beklentim olmadı. Çok hayal kurdum ama bunları gerçekleştirecek kadar özgüven sahibi de değildim. Tüm bu olumsuzlukların yanında tek bir şey olumluydu. O da seni sevmem. Beni sev diye söylemiyorum. Sadece bil. Kötü hissettiğinde sana duvar olabileceğimi. Birazcık bile karşılık beklemeden ve gram umutlanmadan. Bana gülümsersen bile umutlanmam ben. Seni sevdiğimi bil, yalnız hissetme diye bil."
Ve yeter ki bana bir kere gülümse...
________
Not: 7 bölüm + 1 özel bölümlük, kısa kitaptır.
|
İmkansız
Yeni yeni idrak edebilmiştim olayları ona rağmen aklımda binlerce soru dönüyordu.
En önemlisi ise koca bir NEDEN babam doğduğumuzdan beri böyle bir insandı.
Bakkal, manav, fırın akla kim gelirse onlardan borç yahut veresiye yazdırırdı.
Zaman ilerledikçe eline iki kuruş geçerdi ya kadınlara ya da kumara harcamaya başladı bazen ikisine birden harcardı.
Söz konusu o değildi benim için önemli olan asıl önemli olan yeğenimin hayatı.
Evlilik benim için bir şey ifade etmiyordu ama şuan yaşadığım her şey saçmalıktı koca bir şaçmalık.
İçimde her şey birbiriyle savaş halindeyken ağzımdan sadece “ neden “ sorusu çıktı.
Arkamdaki uğutular netleşmeye başladı.
Ablamın yalvarışlarıyla babamın yalancı sevgi gösterisi midemi bulandırıyordu.
“dediğim gibi klişeleri severim “ dedi gülümseyerek.
Bir insana gülümsemek bu kadarmı eğrelti dururdu.
“ hayır “ dedim yanından geçerken kolumu tuttu.
“ seni araştırdığımda bu kadar vicdansız olduğunu tahmin etmemiştim “ dedi arkamdan ablam bana bir şeyler atıyordu bıraksalar beni öldürecek gibi bir hali var.
“vicdan “ dedim kahkaha attım.
Kolumu sertçe ondan çektim “o duygu uzun zamandır kullanmıyorum “ dedim kapıdan çıktım.
|
Şeytan İşi | Yarı Texting
Konusu : Kendi kategorisinde ünlenmiş motovlogger ile birkaç mesleği bir arada yürütmeye çalışan yazar kızın aşk hikâyesini anlatmaktadır.
"Bir kitap yazsanız ilk ve son cümlesi ne olurdu?" Bu soruyu hayatımda çok kez duydum. Peki ya;
Hayatınızı anlatsanız ve buna karşılık yaşamınız boyunca insanlardan en çok duyduğunuz cümlelere karşı yanıtınız ne olurdu ? diye sorulsa buna nasıl cevap verirdiniz?
?- "Herkes adına şeytan işi diyor ama bu işin cesaret meselesi olduğu akıllarına dahi gelmiyor." olurdu.
İlk bölüm 31/03/2023 tarihinde wattpad’de yayınlandı.
Kitabımın Kitappad uygulamasında bir kopyası ya da özeti bulunmamaktadır .
Tüm Hakları Saklıdır .
Çalınma ya da izinsiz kullanılma gibi durumlarda gerekli işlemler yapılacaktır .
|
KAMERA ARKASI
Gençler tarafından kullanılan Locks isimli fotoğrafçılık platformunda fenomen olan Açelya Kayaç hazırladığı bir hayran buluşmasında süikaste uğrar ve hayranlarına ateş açılır. O günden sonra Açelya, işe kendisinin yanında her an bulunacak güçlü bir koruma alır.
|
Sevmek En Güzeli
Sıradan biriydi aslında Gökçe. Üniversiteden mezun olduktan sonra 24 yaşında Psikolojik Danışman olarak özel bir okulda çalışıyordu. Gökçe` yi okuduğunuzda aslında hepinizin hayatında biraz yeri olduğunu anlayacaksınız. Çok güzel değildi. Yani filmlerde, kitaplarda bahsedilen o mükemmel bir yüz, minicik burun, renkli gözler, incecik bir fizik yoktu. Ama çirkin de değildi. Aynadan kendine baktığında kendini güzel görürdü. Aslında önemli olan da bu değil miydi? Kişinin kendini güzel görmesi yetmez miydi?
Bir de Ali Asaf` ımız vardı. 28 yaşında çok iyi bir avukattı. Beyefendi kişiliği, bazen sert oluşu, bazen merhameti, bazen de neşesi herkesi içine çekerdi. Kendisine has bir yakışıklılığı, çekiciliği vardı. İnsanların dikkatini çekerdi.
Gökçe hayattan sadece güvenebileceği, korkmadan sırtını dayayabileceği birini istiyordu.
Ali Asaf` ta sevmek ve sevilmek istiyordu. Biliyordu sevmenin ve sevilmenin ne kadar güzel olduğunu. Çünkü önünde birbirini çok seven anne ve babasını görerek büyümüştü. Bu yüzden doyasıya sevmek ve sevilmek istiyordu.
Bakalım bu iki gencimizin hayatları nasıl olacak, istediklerini bulabilecekler mi?
Hep beraber göreceğiz...
|
HİS DÜĞÜMÜ
"Gece olunca saçlarından severek uyutacağım seni az daha dayan"
O gece bu sözleri sarf etmişti bana Ekin Arel. Hayatımda ki en güzel andı.
Bir enkaz`ın içinde kalmış, onun beni kurtarmasını bekliyordum.
Hayatın hiçte adil olmayan yönleriyle savrulsam da ben bir çift ela göze tutunmuştum.
"Benim güneşim senin ela gözlerinde saklı" diyerek sarılmıştım o gece ona.
Ekin Arel benim kalbim de kocaman bir yaraydı.
Asla kapanmayacak olan.
Bunu o gece anlamıştım.
|
Sevgi̇li̇ Eşi̇m
hayatında daha önce görmediği bir bayana evlilik teklifi eder misin? Peki evlilik teklifinin arkasındaki gerçek? Peki ya kocanın psikolojik sorunları varsa? Zeki bir bayanın hayatı evlilik teklifi ile değişecek mi?
|
Sessiz Zaman Simay Yıldırım |
Sessiz Zaman
Odada duyulan silah sesiyle ömer omzundan vurulmuştu ama Asya bayılmıştı.
Normal de bayılmazdı ama yaşadığı adrenalin fazla olunca şok geçirmişti.
Villaya simay umay ömer ve Asya dışında abisi hakanda vardı gece gelmiş yatmıştı.
Ama sabah ki silah sesi ile kalkınca odaya koşmuştu yarı baygın ömer yerde yatan Asya.
Korumuştu kardeşi için simay için gelmiş evlenme teklifi edecekti artık zira Mardin de peşinde koşmayan yoktuyoktu.
İstanbul`a gelse bile aşiretin ileri gelenleri simayı konuşuyordu artık canı sıkılıyordu gerekirse umayın sevdiği ile berdel yaparlardı ama alacaktı onu netti.
Ama şimdi ki olan şey zor olduğu belliydi.
|
Serçeler de Ağlar
Yağmur, her zaman buluttan yağmaz. Güneş, bir kez olsun gece de doğar.
|
Şehitlerin Aşkları Ve Vatan Sevdası
İki büyük aşk iki büyük yürek
Ve vatan yolunda can veren
Aşklarını boynu bükük bırakan
O aşklarını mezara kadar götüren
İnsanların hayatı...
Sevmenin ve yanmanın bu kadar
Acı vereceğini hiç biri
Tahmin etmiyordu....
|
Soyutlar Ve Somutlar
Polonya da, Türkiyeden değişim öğrenci olarak giden, bir grup lise öğrencisinin başına geçen bir olay. Toplam yedi öğrenci, iki grup.
BİRİNCİ GRUP;
-Ekim Gaye Savan
-Volkan Kaan Süser
-Oktay Buğra Keskin
İKİNCİ GRUP;
-Suğra Yeşim Oral
-Can Berk Atalay
-Anıl Kalay
-Ayla Göçer
Bu iki grubu birleştiren en mühim konu, değişim programında bulunan bir madde olacak.
Bu madde,
-yapılması gereken ortak bir görev de denilebilir- onları bir araya toplayarak başlarına gelecek bu korkunç ve ütopik olayın içerisine sürükleyecek.
Değişim öğrencisi olarak gittikleri bu Ülke de, çok eskilerden beridir; Ülke`nin sınırları içerisinde ün salmış bir efsanenin, sunumunun yapılması istenilen bu arkadaş grubu, yaklaşık iki gün süren bir yolculuğa çıkacak ve yaklaşık ikinci günün sonunda hala yolda olduklarını görünce bir şey bulamayacaklarını düşünerek, geri dönmek isteyecekler.
Fakat onlar, çoktan fark edilmiş olacaklar.
Onlar, artık Lanet-i Kuram sınırları içerisinde olacaklar ve çıkışları sanıldığı kadar kolay değil.
~SOYUTLAR VE SOMUTLAR
|
Cebimdeki Kibrit
Bu gece kar yağdığında,
Gelir misin?
Öylece sımsıkı tuttuğum masum bir kelebek gibi
Saklamak istiyorum.
Avuçlarımda taşırken seni,
Kanatların incinmesin diye.
Koşmak istiyorum.
Bu gece kar yağdığında,
Sana yazmak,
Seni bilmek istiyorum.
Gülüşünün ardında neyi tuttuğunu,
Bir yeri izlerken yıldızına neyi sorduğunu,
Zaman kendini hızlıca bırakırken,
Seni korkutanın ne olduğunu,
Bilmek istiyorum.
|
İncir Reçeli Laneti..
Hüzünlü bir aşk romanı...
|
Başka Bir Evren De
Esila terasta tanıştığı yabancı ile ne kadar ileriye gidebilirdi
Biri gelip o yabancı için evren evren dolaşacaksın dese ona inanır mıydı
Evet Esila aşkı için vazgeçilmezleri için gerekirse sıfırdan başlayacak, gerekirse başkasının hayatını yaşayacak, tüm getirdiği acıya katlanacaktı
Çünkü ilk defa yaşadığını hissediyordu İlk defa kalbinin attığını ilk defa birinin onu gördüğünü
Bunun için gerekirse tekrar tekrar ölüp dirilecekti
|
Küçük Çocuk
Ben ailemizin en küçüğüyüm ayrıca en büyüğü...büyük olmak için her şeyi bilmek mi gerekir yoksa uzun olmak mı...
|
Karanlıktaki Işık
-Belki de birbirimizi bir daha hiç göremeyeceğiz hatıra kalsın.
Diyip kolyeyi tekrar ona uzattım bu sefer aldı ve boynuna taktı
*
Annemle beraber eve doru yürürken bana verdiği kolyeye baktım üstünde ki yazı dikkatimi çekti"Karanlıktaki Işık" ne anlama geliyordu ki...
***
Onu bir daha göremeyeceğini düşünmüştü.
Taki o güne kadar ormanın karanlığında etrafı silahlarla çevrili olan o adamın Affan olabileceği aklının ucundan geçmezdi.
O günden sonra hiç bişey aynı olamayacaktı.
Ya Affan`ın karanlığında boğulacak yada onu kendi aydınlığına çıkaracaktı.
Bir yanda güzelliğiyle ,dik başlığıyla ,temiz kalpliliğiyle ve imanıyla Hafsa Akar , diğer yanda yakışıklılığıyla , kararlılığıyla ,sinirliliğiyle ve karanlığıyla Affan Maraz .
Sizce bunun sonu nasıl bitecek ???
|
Rüzgarla Dans
`kaybedersen kızarım` dedi Efil, yaptığı gülü uzatırken. Rüzgar kaybetmezdi..
"kaybedersem asıl ben kendime kızarım" dedi.
yıllar sonra Efil`in ona uzattığı minyatür gül, boynundaki kolyeydi. onu hiç kaybetmemiş, aksine onu kolye yapmıştı.
..
|
Kan Beyaz
Doğum günü Ölüm günü olan bir kız. Hayatın gerçekleri tokat gibi yüzene çarptığı bir kız.
Mutluluk ve neşe içinde uyandığı günün gecesinde hayatı değişir. Kendini ailesine sevdirmeye çalışan, bir kurt misali sevgiye aç olan, en sevdikleri, en güvendikleri tarafından mahvedilen ve enkaza dönüşen bir kızın hikayesi. Beyaz hayatının her yerinde iken. Ve kendisi gibi saf ve temiz iken artık kirlenir. Ve KAN BEYAZ olur
|
Ölüler De Sever
"Gerçekten de ölülerin de sevdiğini düşünüyor musun?"
Duraksadım. Bir kez daha utandım. Bu dediklerimi duymasını istemezdim. Bu kadar acınası ve zavallı bir insan olduğumu bilmesini istemezdim.
"Evet. İnsanlar ruhlarıyla sever, bedenleriyle değil. Bedenler ölür, ruhlar değil." Dedim gözlerine bakmaya çalışarak fakat yapamadım. Simsiyah gözlerinde sonsuzluk var gibiydi ve ben o sonsuzlukta kayboluyor gibiydim. Gülümsediğini gördüm. Kalbim tekledi. İlk defa gülümsediğini görüyordum. Çok güzel gülümsüyordu.
"Ölüler de sever," Dedi ve iç çekti. "Bu lafı sevdim."
|
Zehi̇rbaz
Suç dünyasına doğan Leyla, kaçtığı dünyaya kardeşinin ölümü ile beraber dönmek zorunda kalır.
Devran, annesini bulmak adına çıktığı bu yolda kendini kaybetmiştir.
Bu onların hikayesi. Ve bu hikayede tek bir kötü yok.
Ellerime öfke tohumları verdiler, koca ömür toprağının başında.
Savurdum yakınıma yöreme.
Görmez oldum öfkemden etrafımı önümü.
Şimdi öfkemden ve nefretimden paylarını aldılar.
|
Goncagül
İmkansız sanılan bir aşk hikayesi
Bir nefeslik ömürde kalbimi kırdın değdi mi söyle?
Zeynep ve Halil`in hikayesini okuyacaksınız. Onlar gururları ve geç kalınmışlıklarıyla yarım bıraktıkları bir aşkı yeniden küllendirmek isteyen iki genç aşık. Bu kitapta onların dillere destan aşkını mutlu sonla bitirip bitiremeyeceklerini göreceğiz.
"Bu benim ilk çok üzülüşüm değil ama ilk defa nasıl geçeceğini bilmiyorum".
İlk kitabım da beni yalnız bırakmaz iseniz çok mutlu olurum herkese iyi okumalar...
Bu kitap hayal ürünüdür, gerçek unsurlar içermemektedir.
|
Mehsâ
Organize İşler`de yeni bir dosya. Avcı Operasyonu.
Kendisini ne yapıp edip bu operasyonun ortasında bulan genç bir kız. Biraz deli de. Üstelik babası organize işler, amcası ise asayiş büroda amirken.
Kendisine aşık bir adamın ismi operasyonun içindeyken, bir başka adamın inadına dosyadan uzak durmuyor. Bunlar yetmezmiş gibi aşk da kapısını çalıyor. Artık emniyetin etrafına sürekli çekilen adımları, onu nerelere götürecek?
Çılgın bir ailenin çılgın bir üyesi olan Asude, hayatındaki macera seviyesini daha ne kadar yükseltebilir, birlikte görelim.
|
Bekleyiş
Kendimi güzel diye adlandıramazdım belki. Ne boyum uzundu, ne nefes kesen güzelliğim vardı; ne gözlerim renkliydi ne de ince belim, güzel bir fiziğim, kadife gibi sesim, bembeyaz tenim. Hikayelerden fırlamış bir kız değildim anlayacağınız. Zaten benimki de hikaye değildi. Hayattı.
Yalnızca okuduğum öykülerdeki o güzel ve saf kızların, yakışıklı ve mükemmel erkeklerle olan aşk hikayeleri yoktur hayatta. Yolda yürürken güzel diye adlandırmayacağınız insanların da bir evlilikleri, sevdaları, hayatları olduğunu görürsünüz. Ben o sıradan insanlardan biriydim. Ne tesadüflere, planlara, çekişmelere; ne de eli silahlı adamlara, mafyalara, belalara dair bir iz vardı hayatımda.
Aşkı güçlü kılan kalpteki zincirlerdir, yaşanan çekişmeli ve kaçırılmalı olaylar değil. Her aşkta ortak tek bir şey vardır, o da kaybetme korkusudur. Çünkü bir yerde sevgi varsa korku da baş gösterir. Sevileni kaybetme korkusu. İşte bu korkuyu herkes yaşar.
Ben Hülya. Beraber büyüdüğümüz kapı komşum Sefa`ya aslında âşık olduğumu onu kaybedebileceğimi fark edince anladım. O ise zaten yıllardır kalbinde benim için bir sevda büyütmüştü.
|
0% |