Tatlı Tesadüf
Gülce ve Emir...
İmkansızı başaran, hayatı tesadüflerle geçen iki gencin hikayesini konu alıyorum. Başlangıcı belli ama hikaye nereye ve nasıl şekilde gidecek beraber göreceğizz :)
|
Anlaşmalı Koruma
İki hayat tek hikaye...
Koruyanlar neden hep erkek olur?
Bu sefer koruma bir KADIN(!)
.
.
.
Havucu bana uzattı.
"İster misin?"
Kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Havuç sevmem."
Bir ısırık aldı havuçtan. Söylediğimi umursuyor gibi değildi.
"Hadi gidelim." Dedim.
Kaşları havalanırken karşımda havuç yiyen kızı izliyordum.
"Nereye gidiyormuşuz?"
Havucunun son kısmını da ısırdıktan sonra dibini camdan fırlattı.
"Nereye olacak anlaşma yapmaya."
|
HER GÜNÜMÜ YAK
metanoia: Günlüğünü gerçekten çöp kutusuna mı atıyordun?
metanoia: İstenilmeyen şeyler imha edilir.
metanoia: Ve o defter benim ayaklarımın ucuna düştüğüne göre,
metanoia: Bu okumam gerektiği anlamına mı geliyor?
|
Üvey Aşkım
Nerden bilebilirdiki babasının evlendiği kadınım oğluna aşık olacağını…
E:seni seviyorum
D:ben seni…
E:?
|
SALKIM MAHALLESİ
- Ne yani şimdi bu kadının lafı ile mi hareket edeceğiz ?
- Evet , bücür ve sen sorgulamadan dediğimi yapacaksın
- Hadi ya tanımam etmem kadını belki yalan söylüyor elimizde delil yada haklı olduğuna dair kanıt olmadan kılımı kıpırdatmam ben !
- Özgür , bücür ! Sinirlenmeye başlıyorum ! Ben ne dersem o , unuttun mu ? Şimdi daha fazla uzatmadan hallet bu işi !
Alparslan son sözünü söylemiş ve arkasını dönüp gitmişti . Ben ise arkasından öylece bakıyordum . Benden istediği şey çok zor değildi elbet ama o kadında adını koyamadığım bir şey vardı ve içim bir türlü ısınmıyordu .
Alparslan Karatepe umarım beni pişman etmezsin !
|
Gölgene Bile Acıma (Mafya)
Yeniden Yazılıyor.
|
Gel Hayalim
Hayal kurmanın eksi ve artı yönleri nelerdir? Nelere hazırlar bizi? Ya da nelere savunmasız bırakır? 23 yaşına kadar hayatım boyunca idealist, korkusuz, kendi doğrularından vazgeçmeyen bir insan olduğumu sanıyordum, yada olmaya çalıştığımı. Ta ki bu babamın emrivaki ile evlenmemi istediğini söyleyene kadardı.
Asıp kesip evlenmeyeceğim, diyebilirdim ya da sizin doğrularınız ile benim doğrularım aynı doğrultuda değil, diyip aile büyüklerimin kesinlikle beyninde yer etmeyecek onca kelime de sarf edebilirdim belki.
Tamam, kabul ediyorum. Kuzu kuzu gidip evleneceğim demedim; ilk önce inkâr, sonra kabullenememe gibi yollardan geçtim. Allah aşkına 23 yaşında bir birey olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin bana 18 yaşımda verdiği hak hukuklara sanki sahip değilmişim gibi üzerimde hak kurmalarına nasıl izin verebilmiştim?
Kolay olmadı tabi ki de ama sanırım onlar için kolay olmuştu çünkü şuan bir evlendirme dairesinde kendisi ile ilgili sayılı bilgiler bildiğim kişi ile nikah masasında oturuyordum.
Tamam, hadi ben bir şekilde nikâh masasına oturtulmuştum ama sen nasıl oturdun be adam!
Sanırım bunun için en başa dönmek gerekiyor. Olayların başladığı o güne…
|
Orenda
Lidya ve Aramın bir gece yarısı karşılaşması ve o gece Lidya`nın ailesini kaybetmesiyle başlar her şey. Bir süre sevgili olan Aram ve Lidya evlenme kararı alırlar. Ama evlendikten sonra yaşanacak bir kazadan ve tıpkı bir satranç gibi üzerinde oynanan hayatlarından haberleri yoktur.
Hikayemiz başlarda sakin ilerleyecektir.
Okuyarak destek olursanız çok mutlu olurum.
|
Mavi Minibüs (Final)
Kitap sevgilisinin düğününe giden bir aşık ile başlıyor . Hayatı tam bitti derken küçük bir karşılaşmayla tepe taklak oluyor.
|
ADEL MİRA
Altı yıl önce doğum yaptığı hastanede, bebeği karışan bir anne; Mihra İdil Gürsoy
Babasının zoruyla 18 yaşında evlenmek zorunda kalan, onlarca kızdan sadece biriydi.Yağmurlu bir ekim akşamı evi terkettiğinde yanında olan tek şey karnındaki 9 aylık bebeğiydi.
Çocuğunu kucağına aldıktan 6 yıl sonra,doğum yaptığı hastanenin onu arayıp çocuğunun o gün hastanede karıştığını söylediğinde hayatındaki en büyük şoku yaşamıştı.
6 yıldır oğlu olarak bildiği çocuğu,aslında onun oğlu değildi.Yıllar önce aslında bir kız çocuğu doğurmuştu.
Şimdiye kadar hep karışan bebek klasikleri okuduk.Peki ya bu sefer bebeği karıştırılan bir anne okursak?
"Benim anılarım,sadece yaralardan ibaretti."
[20 42024]
|
AŞKIN RAPSODİSİ (Kısa Hikaye/ Tamamlandı)
İş hayatında çok başarılı bir adam olan Cihan ve kendi ayakları üzerinde durmak, her şeyi kendi başarmak isteyen bir kadın Aslı...
Güzel giden ilişkileri, Aslı`nın kafasının karışmasıyla birlikte evlenmekten vazgeçmesiyle biter. Aslı başka bir şehirde sıfırdan hayat kurup istediği başarıyı elde etmesini, ülkede adı bilinen, saygı duyulan, aranan bir iç mimar ve tasarımcı olurken hayatında bir şey eksiktir.
Cihan ise kendini işine verip daha da başarılı olurken hayatını Asel ile doldurur. Küçük kız ona yeniden umut olup, iş dışında da bir hayat olduğunu tekrar hatırlatır. Cihan en sonunda işi uzaktan yönetmeye karar verip İzmir`in küçük bir kasabasına taşınır. Hayatını Asel`e adayıp, onu mutlu etmek ve onunla dolu dolu vakit geçirmek ister.
İşte kader tam o anda devreye girer ve Cihan`ın taşınmak istediği çiftlik evi için ayarladığı adam iç mimar olarak Aslı ile anlaşır. İşte kader onları yine karşı karşıya getirmiştir.
Sonra ne mi oldu? Gelin birlikte bakalım olacaklara.
|
Ruh-U Revan
Bir canım var elimde,
Bundan başka yoktur servetim.
Bir ruhum var içimde,
Bundan başka yoktur tesellim.
Ey benim gerçeği görmeye kör kalbim,
Hiç mi işitmezsin canhıraş gelen haykırışları?
Ey benim gözü pak ruhu bitap hayalim,
Hiç mi anlamazsın evvelden beri var olan hayatı?
|
Siyahın Yansıması
WATTPAD DE 7,91M OKUNMA!
Manevi ailesini kaybeden ve bundan dolayı manevi kardeşiyle arası açılan Berra Derin duyduğu hakaretlere, gördüğü dışlanmaya daha fazla dayanamayıp soluğu İstanbul`da alır. Kendine yeni bir yol çizmeye karar verirken hesapta olmadığı bir şey olur. Kaan Erdinç ile yolları kesişir.
Kaan Erdinç`in geçmişi açığa çıkmasıyla beraber Berra kendini siyah beyaz dünyasında bulur. Bu dünyadan kendini uzaklaştırmak isterken Kaan`ın eli Berra`nın hep üstünde olur.
ALINTI
"Gideceksin dedim!" Dudağının arasından tısladı. Sinirli hali beni korkutuyordu. Fakat gitmemi istiyordu. Burasının benim için tehlikeli olduğunu söylüyordu. Beni mi düşünüyordu? Sanırım bu son soruyu bin defada tekrarlasam usanmayacaktım. Çünkü söz konusu bendim.
"Benim hakkımda hiç bir şeye karar veremezsin anladın mı?" Yüzüne avazım çıktığı kadar bağırdım. İki ellerimle omzuna bastırdım. "Hiç bir yere gitmiyorum, bunu o taş kafana sok!" Kaan`ı omzundan iterek odadan koşar adımlarla çıktım. Arkamdan "Berra!" Diye kükredi.
Asansörün kapısı açılınca `0` düğmesine bastım. Kapının hızlı kapanması için düğmeyi zorladım. Kapı yavaş yavaş kapanırken gözlerimi kapattım. Rahat bir nefes verip gözlerimi açtım. Asansör kapısının arasında el görünce çığlık attım. Tek eliyle asansörü durdurdu! "Sen manyaksın!"
Yüz ifadesi beni çok ürkütüyordu. Üstüme doğru gelince kendimi kapana sıkışmış gibi hissettim. Hızlı bir hareketle herhangi bir asansör düğmesine bastı. Asansör ani bir çekimle durdu. Işıkların sönmesiyle gözlerimi kapattım.
"Kes şunu!" Soğuk ve güçlü elini çenemde hissettim. Çenemi sıktığında acıyla inledim. Refleks olarak iki elimle, çenemi sıktığı elini tuttum. İtmeye çalışıyordum fakat gücüne karşı gelemiyordum. Ne yaptığını idrak etmeye çalışırken nefesini tenimde hissettim.
|
İLK'İM VE SADECE'M
Kerem daha önce aşık olmamıştı,
Zeynep ise sevileceğine inanmıyordu.
Birbirleri sayesinde bunu yıkabilecekler mi?
Kerem ilk defa aşık olacak mı?
Peki ya Zeynep Kerem sayesinde sevileceğine inanacak mı?
Birbirleri sayesinde ilk aşkı bulabilecekler mi?
Yoksa birbirlerine hiç olmadığı kadar acı mı çektirecekler?
Zorluklar karşısında birlik mi olacaklar?
Yoksa pes edip kendilerini sevgiye mi kapatacaklar?
Ya pes ederlerse?
Ya beraber savaşırlarsa?
Ya ikisi de birbirinin İLK`i ve SADECE`si olursa?
|
Rastlantı İşte
Mükemmeliyetle kafayı bozmuş Mehpare tüm doğrularının aslında bir zorunluluk olduğunu zamanla anlayacaktır bu esnada hiç tatmadığı duyguları tadacak ve küçük fanusundan dışarıya adım atacaktır.
İhanete bakış açımızı değiştirmek gerekir, her zaman sorunları doğurmaz ihanet. Belkide en büyük şifanın başlangıcıdır...
|
İKİ DÜNYA ARASINDA
İki dünya arasındaki sınır, kaderin gizemli iplikleriyle örülmüş bir yolculuğun kapısını aralıyor.
|
YOL AYRIMLARI
Kalbin dolu mu?
Dolu.
|
İHTİRAS
Vatanın üzerine sis çöktüğünde inlerine çekilirdi çakallar sessizce. Uyumazlardı, korkuyla titrerlerdi. Çünkü bilirlerdi, şimdi kurdun uluma vaktiydi.
İhtiras ve İhtiraz. Birisi kafaya bir silah dayardı, diğeri o silahı çekmek için uğraşırdı.
Söz konusu vatan olunca herkes bir kan, bir ten ve bir beden olurdu. İçteki düşmanın bile dostun olurdu. Senin kalbine nefret tohumları ekenler, vatan deyince tohumların kökünü kuruturdu.
Damarlarında dolaşan kan Türk kanıysa, şanslısındır. O kan damarında coşar, deli cesaretini Türk`e o kan verir.
Damarlarında dolaşan kan, terörün kanıysa işte o zaman vay haline. Çünkü Türk, deli akan kanıyla, o damarı kurutur. Hatta kurutmakla kalmaz, yüzünden renk çekilene kadar akıtırdı o kanı. Yavaş yavaş yapardı bunu. Çünkü ölümün, kansızlar için bir kurtuluş olduğunu bilirdi.
Zeyrek.
Zeki demekti. Uyanık, akıllı, sinsi, bir insanın aklını başından çelen demekti.
İşte bu isim bir kansızın, duyduğunda yerinde onu tir tir titretecek isimdi. Adamdan sayılmayacak kansızların, duyduğunda çil yavruları gibi etrafa dağılıp saklandığı isimdi.
İhtiras, aşırı güçlü istekti. Bir Türk`ün kanında dolanan tek duyguydu. Onu var eden duyguydu.
İhtiraz, korkaklıktı. Kansızların damarında kan yerine akan bir pislikti.
Şimdi gece çöktü. Gök girdi Kızıl çıktı. Türk`ün ihtirası bir vatanınaydı bir de albayrağına.
Türk`ün ihtirası gönlünde vatandan başka bir şeye var mıydı?
|
Anılarımı Geri Sar
"Şarkı yavaşça bitiyor ve kalbim o yazda kalırken ben, adını bile hatırlamadığım arkadaşlarıma özlem duyuyorum."
Merhabalar! Kitappad`de yeniyim ve kısa hikayeler yazıyorum. Düzenli olarak yeni hikayeler ekleyeceğim...
|
BİLİNMEYEN
Kimse bi` sen edemez
|
ÇIKMAZDA AŞK VAR!
Aşk itirafları çıkmazda olurdu bu mahallede. Gençler arasında sözsüz bir anlaşma gibiydi. O yüzden şuan çıkmaza doğru gidiyordum. Herhangi bir cesaret kaybı yaşamamak adına kızların yanında mesajı atmıştım. Üst üste gelen mesajlara göre çoktan gelmişti. Tahmin ettiğim gibi çoktan gelmiş elindeki telefonla oynuyordu Cengiz. Kafasını kaldırıp sokağın başını kontrol ettiğinde benimle göz göze geldi.
" Hele şükür kızım ya! İki saattir buradayım!" dediğinde göz devirmeden kendimi alamadım.
" 10 dakika önce mesaj attım. Abartma istersen?" diyerek tam karşısında durdum. Herşeye inatlaşarak konuşmak kolaydı. Şuan nasıl konuşacağımı unutmuş gibiydim.
" Sizin 10 dakikanız yarım saat hanımefendi neyse olan oldu ağaç olduk artık şimdi neymiş derdin anlat bakalım fındık kurdu" diyerek kollarını göğsünde birleştirip sırtını iyice duvara yasladı.Biraz sonra bu rahatlığı olmayacaktı. Lafı hiç uzatmadan söylemeliydim. Derin bir nefes 1-2-3. Başarırsın kızım!
" Cengiz sana tutuklu kaldığımın farkındasın değil mi?" Sanırım bir polis adayına edilebilecek en afili aşk itirafıydı bu. En azından şuan yüzü onu söylüyordu.
|
Hasret-i Vuku
Bir Hasret hikayesi...... Yıllardır rafta bekleyen bir hikayeydi ama vakti geldiği için yüze çıkmak istedi herhalde. O zaman çıksın bakalım neler olacak !!!
|
Asla Vazgeçme
"Kalbimi sızlatmadan sev."
***
"Yağmurda ıslanmaya değil, yağmurda kaybolmak için dışarı çıkıyorum."
***
"Bir gece yürüyüşüne ihtiyacım var, eşlik eder misin?"
***
"Şiir şiir okurken mısra mısra unutmuştum."
|
Hiç Kimse Suçsuz Değil
Yeryüzünde bulunan; ölümsüzlük ve her istediğini elde etme gücüne sahip bir taş,bu taşı ele geçirmek için insanları birbirinden farklı özelliklere sahip yaratıklara dönüştüren bir teşkilat, bu teşkilatı yok etmeye çalışan belki sıra arkadaşınız,belki yoldan geçen,belkide her gün selam verdiğiniz insanlardan oluşan gizli bir ekip ve bu teşkilatta bulunmaktan nefret etmesine rağmen canından çok sevdiği ve hayatında kalan tek arkadaşını bulmak için ekibin bir parçası olan hayattan bir beklentisi kalmamış daha 17 yaşında bir genç kız
|
MARSEL VE SÂHİR
Marsel latin kökenli bir kelimedir. Anlamı Güneş ışığı , güçlü, şanslı demektir
Sâhir ise geceleri uyanık kalan uyuyamayan demektir.
İki çekirdekten gelen Ruh bir seçim yapar . İnsan bedenine kendini hapsetmeden önce kendine bir yansıma seçer. Ruh eşi bu demektir ne de olsa . İnsan bedenine hapsolan Ruh sürekli eşini arar. Ancak insan bedeni sadece seçimler ile yaşar . Ruhun ızdırabını göremez olur, bilemez olur, unutur. Ta ki beden eşi bulup da ruhun dili çözülene dek . Ruh huzura kavuşur. Peki ya Ruh huzura kavuşamazsa ve kendine yeni bir ruh eşi bulursa ?
|
yaz yağmuru
bilmem kaç yüz kişi içinden,
gördüm deli gözlerini birden.
belki tanımazdım seni
o konsere gelmesen.
MERAS grubunun gitaristi Baran, konserlerine gelen seyircilerden birini beğenmiştir.
☾☼✩°。⋆⸜ 🎧✮
190423 - 280923
© 2023 temmuz I @madslice
yaz kurgusu - mini kurgu
|
Ruhumdaki Feveran
Her şey kül olmuştu... onun dışında.
|
Umut Işığım
İlk kitbım o yüzden yazım hataları olabilir ☺️
"Cidenmi bunlar kendilerini ne sanıyo ciden evlen dediler diye evlenicem mi sanıyolar neyse aslında biraz eğlence fena olmazdı he ne dersiniz 😉"
|
Su Perisi’nin Hayal Mücadelesi
“Abi iyi ki varsın biliyorsun değil mi? Eğer sen olmasaydın zaten şu an ölm-“ derken sözünü hızlı bir şekilde kesmiştim.
“Su perisi sakın ağzından bir daha o kelime duymayacağım tamam mı? Sakın duydun mu beni?”derken ilk defa bu kadar ciddiydim.
Yüzüne baktığımda karşıdaki duvara bakıyordu.
“Su perisi sen iyi ki varsın ben iyi ki varım tamam mı?Ne yaşattılarsa geçecek güzelim söz ben yaşadığım müddetçe hepsini unutturacağım.Hepsini unutturacağım.Bana güveniyor musun?”dediğimde bakışları beni buldu.
“Sen varsan prensim ben hep iyiyim sana güvenmek mi?Sen şu an bana bişey yapsan veya desen derim abimin bildiği vardır.Sana sonsuz güveniyorum İrza prensim senin bu kolların bana aile sevgisi,abi sevgisi ,sevgi ve güvenden başka birşey vermez.”diyerek boynuma sarılınca bende onu sımsıkı sarmıştım.
|
0% |