Yeni Üyelik
[ aksiyon ] - Etiketin'de Kitap Listesi
14 Gün (Kitap Oldu)
!Basılı eser olduğu için birkaç bölümü yayınlanacaktır! Miray, kötü anılarla dolu olan şehri Bursa’dan ayrılma kararı alır. Bu kararının gerçekleşmesi için ilk adımı atarak, 20 kişilik bir yolcu otobüsüne bilet alır. Yolculuğunun başladıktan saatler sonra işler ilginçleşmeye başlar. Yolcular otobüsün içerisinde bir ceset bulur. Fakat ceset yolculardan birine ait değil, şoföre aittir. Ayrıca otobüsü kimsenin sürmemesine rağmen yolcu otobüsü kendi kendine yola devam etmektedir. Tek bilinen şey bu yolcu otobüsündeki 20 kişiye büyük bir oyun oynandığıdır. Ve tek emin oldukları şey ise bu felaket ötesi yerden kurtulmak için sadece 14 günleri olduğudur.
3a önce
  Yazar@okuryazar_eliff
Kalbe Operasyon
"Güneş yağmur yağmadıkça çıkaramazdı gökkuşağını. Tamamlanamazdı gökyüzü. Ve aşk bir kalbe düşmedikçe sevda nedir bilmezdi kalp. Bizim gibilerin sevdası da vatan aşkı kalbe düşünce yanmaya başladı. Ya da hayal ettiği aşkı vatanda bulunca..."
3a önce
  Yazar@mekikelebegi
Gölgesiz
Kapıyı araladı. Bana doğru yürürken adımları sakindi. Fazla sakin. Bir zamanlar içinde geleceğimi gördüğüm , bana dünyaları veren acı kahve gözleri bu gece öleceğimi fısıldıyordu. Üzerime doğru yürürken odada kendimi savunabileceğim bir şeyler aradım. Nefesim düzensizleşti. Her zerresini ezbere bildiğim yüzü hissizdi. Komodinin üzerinde bulunan bibloyu elime aldım. Kafasına sert bir darbeyle bu odadan çıkabilirdim değil mi? "Sakın Lavin. Bu durumda beni sinirlendirmek istemezsin." Aramızda bir adımlık mesafe kaldığında elimdeki bibloyu kafasına geçirmek için kaldırdım fakat bileğimi yakaladığı gibi beni duvara iterek diğer koluyla belimi sarıp hareket alanımı kısıtladı. "Acı çekmeni istemiyorum. Bana karşı koyma." Elimden bibloyu alıp arkadaki duvara doğru sertçe çarpmasıyla beraber biblo tuzla buz oldu. Ama ben bu gece ölmeyecektim. "Senden tiksiniyorum." Gözlerimdeki hayal kırıklığını yansıtmamaya çalışmıştım ama pek başarılı olduğum söylenemezdi. Beni ittiği duvardan hızla çekerek arkama geçtiğinde soğuk metalin baskısını boynumda hissettim. Hareketleri kendinden emindi. Hala olanları anlayamıyordum. Sırtımı göğsüne yaslandığında bana her dokunduğunda yaptığı gibi derin bir nefesle kokumu içine çekti. Eskisinden tek bir farkla; artık birbirimiz için yanmıyorduk ve bu gece onun için sadece bir cesetten ibarettim. Eski halimiz idealar evreninde bir olasılıktan ibaretti. Alayla gülümsedim. "Öldürmek isteğin bir kadının kokusundan bu kadar etkilenmemelisin." "Biliyorsun Lavin hepsi yalan değildi , senden her zaman etkilendim." "Senden nefret ediyorum." Soğuk metalin baskısı arttı , boynumda küçük bir çizik oluştuğunu hissettim. Tek bir hareketiyle işimi bitirebilirdi. "Karanlıkla kutsanmış bedenler aydınlığa çıkınca yanarlar , uğurum. Sana defalarca uzak kalmanı söylemiştim." Yanmıştık. İkimizde.
3a önce
  Yazar@khall_leesi
Son Düşüş
Savaşın ve aşkın gerçekte ne anlama geldiğini en iyi onlar biliyordu. Bütün engellere, yıkımlara, kayıplara ve ayrılıklara rağmen direnmeyi seçtiler. En güçsüz anlarında birbirlerine tutundular. Ölüm ve diriliş onların hayatında el eleydi.
Uçurumlar İçinde
- Burada olmanı istemek bencillik mi? + Eğer öyleyse, ben dünyanın en bencil insanıyım. Demişti ama gitmişti. O gidince günlerle ölçülen ayrılıklar haftalara dönmüş, ben de saymayı bırakmıştım. Oysa bana şemsiye uzatabilecek tek kişiydi. Şemsiyem onun elindeydi. Bir gün karşıma çıkıp bana şemsiye uzatacak mıydı? {2▪︎Haziran▪︎2017} {1▪Ağustos▪2017} yayınlanış
Kendini Özgürlüğe Bırak
Hayat, geçmişi sebebiyle güvensizlik sorunu yaşayan bir genç kızdı. Kafasında dolanan senaryolar her yolun sonunu kötü bir çıkmaza sokuyordu. Ona göre, her an her şey olabilirdi. Ve bu travmanın kendisine zarar verdiğinin, rahatça yaşamasına engel olduğunun farkında değildi. Ta ki hiç düşünmediği bir senaryo gerçekleşene dek: hayatının orta yerine pat diye düşen aşk. • "Seni sonsuza dek sobeledim bugün. Bir ömür boyu ve bir ahiret boyu sobe, Hayat." {4Temmuz2017 ▪ 21.22}
Üç Ve Beş
Bacaklarım nasıl da titriyordu.. Nasıl da bulunduğu yerden hem bıkmış, hem de oradan ayrılmak istemiyordu zorla. Zar zor hızlandırdık adımlarımızı, bir gök gürültüsüyle, binlerce yağmur damlası sesiyle, bir şimşekle kapkaranlık, kasvetli bir geceye araladık adımlarımızı. Pencerelerin ardından duyduğum gibi değildi, o günışığının bile girmek için bin bir çaba harcadığı pencerelerin ardında ki gibi. Daha toktu. "İşte" diyordu. "Bu herkesin dünyası. Kaçacak, saklanacak yer illa ki bulunur.. Açık kapı mutlaka bulunur. Sen yeter ki yaşamak iste." - Babası tarafından henüz 4 yaşında karanlık bir dünyaya terk edilen Eva 20 yıl sonra, kardeşini bulmak için karanlığın ta kendisi olan Buğra Kutay tarafından kurtarılır.
3a önce
  Yazar@shinegloss
Perun Tahtı
Tırmanır zorluğa, bilinmez krallığa
3a önce
  Yazar@himsbe
Beyaz Kelebek
Size yaşadığım şeyleri anlatamayacağım. Peşindeki katili, korkunç oyunlarını, ölümle nasıl defelarca burun buruna geldiğimizi, yaşadığım ihanetleri anlatmayacağım. Size, nasıl güçsüz, çekingen bir kızdan güçlü bir kadına dönüştüğümü anlatacağım. Ben Aden Demir. Hazır olun. Başlıyoruz :)
3a önce
  Yazar@mranayavuz
Saklı Sevda
Genç adamın senelerdir içinde yıllandırdığı sevda yüreğinden dolup taşmaya başlamıştı. Kadının da bu sevgiden nasibini almasının vakti gelmişti.
3a önce
  Yazar@leylakkadin
K/ Sarmaşik
~K~ SARMAŞIK Karmaşık bir hâl alan ilişkiler. Aslında sarmaşık gibi insanın tüm vücuduna dolanmıştı ve çözülmesi imkansızdı.
3a önce
  Yazar@gulsumkzlpm
Gizli Kod Saklan
Herkese selam, Hasmin,Ebru,Larin,Ahu,Araz,Mert Ferit ve Uraz ile bu yolculuğa hazır mısınız? Sizi bu yolculukta gerilim,aksiyon ve aşk olayları bekliyor! 7 kişilik bu grupta başlarına gelmeyen kalmayacak hepsi birer ölüm tehditlerine boğulacak, Larin ve Uraz`ın sakladığı tüm sırlar Hasmin`in ikisini de çokca kafaya takarak araştırdığı için ortaya çıkacak. Araz ve Uraz Karadeniz açıkların da gemiden düşerek suyun içinde savaş verecek. Hikayede az çok olacaklardan bahsettim umarım beğenir ve okursunuz iyi ve keyifli okumalar dilerim.
3a önce
  Yazar@phil4delphi4
Açlik
"Baba?" Babamı yerde kanlar içinde görünce yanına koştum. "K-kızım" Hemen gömleğimi yırtıp babamın yarasına bastırdım. "kim yaptı bunu sana?" Babam zorlukla ve acı içinde konuştu. "A-Agony" Bu babamın son sözleri olmuştu.
3a önce
  Yazar@celikm1s
Turnam Yâre/Selam Söyle -Töre-
Bir ölüm kaç hayata mâl olurdu? Bir yetime kaç el sarılırdı, hangi elin sıcaklığı hakikat, hangi elin bileğine dikenden bir bileklik asılıydı? Kan nereye sıçrardı, nerede iz bırakırdı? Ömür o vakit mi biterdi? Gönül o vakit mi ölürdü? Turna, ömrünü öfkeyle bezenmiş bir hakikat uğruna mı feda ederdi, gönlünü mü öldürürdü, yoksa hakikati mi?
3a önce
  Yazar@zeraakgnn
Kara Delikten Kalan
Ne zaman birisiyle iki günden fazla vakit geçirsem o kişi acı bir şekilde öldü ve ben lanetimle yaşamaya alışalı çok oldu. Daha sonra yaşanacak olaylar ise öyle herkesin kaldıramayacağı türlerdendi. Her şey pamuk saçlı ve değişik bir tonda mavi gözleri olan yaşlı bir adamın bana limonata vermesi ile başladı.
3a önce
  Yazar@silayetimoglu
Hab-I Hayal
İnsan hayatının değerini başına bela tufanı gelince mi yoksa yalanlarla dolu bir hayatın içinde bulunca mı anlardı? Kısacık bir rüyanın peşinden koşarak rüyayı odak noktasına getirmek; kaderin oyuna dahil olmak mı demekti? Güçlü olmak her zaman kazanacağının anlamına mı geliyordu? İnsan ilk görüşte aşık olur muydu? Gökyüzü, Güneş’e aşık olur muydu? İnsan neden bir eş arardı? İnsanlarda aşkın mesafesi engel miydi yoksa bir bahane miydi? Kız çocuğu bir gece ilk büyük hayat sınavını verirken, oğlan da ateşler içinde yanarken kız çocuğunu rüyasında görüyordu. O sırada kader onların kader bağlarını örüyordu. Kız çocuğu hayat sınavında kaybederken, oğlan kız çocuğunu bulacağını inanıyordu. O geceden sonra o iki çocuk büyüdü. Kader oyunun ikinci perdesini oynatmaya karar vermişti. Yıldızlar, Gökyüzü, Ay hepsi ikinci perdeye hazırdı. Peki o büyüyen iki çocuk hazır mıydı?
3a önce
  Yazar@reaadingbook_
Hûn
Cesur Efe, savaşın acı izlerini taşıyan bir kurt. Babasının şehit düşmesiyle büyüyen, annesini de küçük yaşta kaybeden Efe, intikam ateşiyle yanıp tutuşur. Asena`nın babası Selçuk Temur`un sözleriyle Asena`ya olan sorumluluğunu üstlenir. Ancak kader, onları ayrı düşürür; Efe, Asena`nın öldüğünü zanneder. Asena ise Milli İstihbarat Teşkilatı`na bağlı bir ajan olarak gizli bir görevde yer alır. Kimliğini değiştirir, düşmanlarına karşı savaşırken Efe`nin karşısına bir yabancı olarak çıkar. İki yürek, sırlarla dolu bir oyunda karşı karşıya gelir. Asena`nın gerçek kimliği, Efe için büyük bir sürpriz olacaktır. ☆ Hûn, 21.11.24 tarihinde sizlerlerle ☆
Kurtuluş Çığlığı
Lucia Ervan, abisi Eirwen ile huzur içinde işlettikleri restoranda maskeli hırsızlar tarafından kaçırılır. Eirwen, kardeşini kurtarmak için her yolu dener, ama hırsızlar iz bırakmadan kaybolur. Aylar süren umutsuz arayışında Lucia’dan haber alamayan Eirwen, umudunu kaybetmek üzereyken aldığı bir haberle yeni bir umut ışığı bulur. Eirwen, tehlikeli ve belirsiz bir yola çıkarak kardeşini bulmak için zorlu kararlar almak zorundadır. Bu süreçte, hem kardeşine olan sevgisini hem de kendi dayanıklılığını yeniden keşfeder. Eirwen, bu tehlikeli macerada hem kardeşini hem de kendini kurtarabilecek mi? Lucia ve Eirwen’in hikayesi, kardeşlik bağlarının gücünü ve tehlikelerle dolu bir serüveni anlatıyor. Dram, gerilim ve aksiyon dolu bu macera sizi bekliyor.
3a önce
  Yazar@booktoirem
Kalp Mezarliği
Ölülerin kasabası, Gömülü Yakasına adımını attığı an gün geçtikçe öleceğinden bihaber. Attığı her adım kalbindeki bir atışla eşdeğer. Kimse onu kurtarmazken o, kaybettiği bütün ailesinin peşinden gidecek kadar aptal. Durmadan koşuyor. Durmadan düşüyor. Durmadan yaralanıyor. Kendi mezarının başında, arkasında kalan gölge bütün hayatını değiştirecek. Üstüne bırakılan ceket elindeki silahı düşürme sebebi. Sigaralarını hep aynı kişiye yaktı. Deniz kokusunun etrafında dans etti. Kıvırcık saçları daima karışık. Adı Yara ve herkes onu bir yara yapmaya çalışırken, ölümün soğuk nefesinin arkasına saklandı. Ölüm için yaratılacak kadar karanlık bir ruha, her şeye rağmen deneyecek kadar büyük bir inanca sahip. Yaz gecelerinde geçen, kışın en soğuk zamanları kadar insanın içini titretir kalp mezarlığı. Unuttuğunuz yaraları okşayarak size hatırlatır. Okurken, bir dağ yıkılır yüreğinizde. Hissedersiniz. Çünkü Yara, yaralara elini uzatır. Çünkü Yara, kaçtığı yaralarda soluklanır. Zaman değişiyor. İnançlar tersyüz oldu. Krallar ve soytarılar onun için sıraya dizilecek. Çünkü kız, kimsenin sahip olamadığı her şeye sahip; sahip olmak istediği tek şeyden ise muzdarip. Tilkinin gölgesinde, Yaz gecesinde, Mor ışıklı barda, Piyano notalarında, Kalp mezarlığında... siarka.
Ferguson'un Melodilleri
Yıkık dökük malikanedeki müzik sesi her odaya ulaşıyordu. Terk edilmiş olan malikanenin büyük salonundaki gramofondan çıkan eski müzik ortamı daha ürkütücü hale getiriyordu. Paslanmış iğne plaktaki müziği çalıyordu. Malikane gerçekten terk mi edilmişti?
Kendi Cehennemim
Hayatın normal aktığı zamanlar, her sabah, yürüyüş ile başlar, nefes egzersizleriyle kendini geliştirir ve abisi gibi savunma sporlarıyla ilgilenir. Sakin duran doğa ana ile bütünleşmiş, abisi gibi, yalnızlığı kendine ana bileşim haline getirmiş biri, kendini hiç beklenmediği bir benliğin içinde bulur ve olaylar gelişmeye başlar.
3a önce
  Yazar@rosebriar
Son Ses
Oklarım belimde, yayım elimde.. Sırtımı kapının sağ tarafına yasladım, askerden gelecek komutu bekliyordum. Kapının solunda duran asker de ortamı gözetliyordu. "Bak zarar göreceksin git buradan diğerlerinin yanına dön. Ben dikkatlerini dağıtırım." askerin sessizce söylediği şeyler sinirlerimi bozuyordu. Ters bir şekilde baktım ona. Ayakta duracak hali yoktu dediklerine bak. Çok şey söylemek istedim ama söyleyeceklerimi bir cümleye sığdırmaya çalıştım, "Ya Şehadet Ya Hürriyet!!" diyerek niyetimi açıkça belli etmiştim. Yaralı yüzüne rağmen güldü ve kafa salladı. "Hava puslu olunca, çakallar meydanı kendilerinin sanırmış. Meydanın asıl sahiplerini gösterme vakti geldi." dedi asker... Askerden gelen komutla sırtımı yasladığım yerden kaldırdım. Askerle aynı anda ben kapının sağından o ise solundan çıktı. Sessizce ilk atışları yapmak için hızlıca oku çektim. Gözüme çarpan ilk teröristin karnına hedefime alıp okumu bıraktım. Tam isabet. Terörist ne olduğunu anlamadan karnına giren okla karnına baktı. Bir süre sonra yere yığıldı. Bu sırada asker de ucunda susturucu olan silahla bir kişiyi indirmişti. Adım adım ilerleyecek yolda gördüğümüz pislikleri temizleyecektik. Bir sonraki adım için askere baktım. Bir bana bir yerdeki pisliğe bakıyordu. Yerdeki pislik ta bağırmak için ağzını açmıştı ki oku çektim tam vuracaktım asker silahla kesmişti sesini. "Benimdi!" dedim sessiz ve kızgın bir şekilde...
3a önce
  Yazar@olafsevdalisi
Kül
Karlar dağılmış kimliğimin altından sızan kanımla erirken, Yanağım soğuk betonda üşürken, Gözlerimi dikip izlediğim gelecek; geçmişimin iplerinden kurtulup önüme düşerken ve tüm çocuklar önümde anlamsız oyunlar oynarken ben hayata karşı sessiz çığlık eşliğinde bir söz verdim. En güzel oyunu ben oynayacaktım.
3a önce
  Yazar@symdaldalli
Kefensi̇z Ruhlar
Kefensiz ruhlar bedeni temiz ruhu pis insanlar... Kirlenmiş ama temizlenmesine fırsat verilmemiş ruhlara sahip insanlar... Zorla kirletilip pis olduğu iddia edilen ruhlar... Acıyla kanla birleşip hayatta kalmak için direnirken başkalarının gözünde ölüme yakışan ruhlar... Sahi bunlar bir kefenle temizlenir miydi? Eski masumluğunu kazanan bedenler kadar ruhlar da şanslı olabilir miydi? Ruha bırakılmış milyonlarca yara varken kefen, Ay`ın yaptığı gibi saklar mıydı Güneş`i? üzerini örtüp saklar mıydı yaşananları? Gizler miydi? Yoksa kaldıramaz mıydı yaşananları? ruhu bedeninden önce yaşlanmış geçmişin izlerinde boğulan bir ruh kefenle ne kadar temizlenirdi? Ruhu yara almış insanlar, ruhlarında oluşan geçmişin izlerini silebilir miydi? ¤ Milyonlarca kişinin reşit olduklarından beri onlarla âlakası olmayan suçlar sicillerine işlenmeye başlar. Bunun tek sebebi ise hükümet tarafından kurulan Ether Pyskhe anlamı ise `tutsak ruh` anlamıyla kurulan akademidir. Aslında yıllar önce Phos Pyskhe-ışık ruhu- adıyla kurulmuş başlarda Askerlik ve gizlilik için kullanılan bir akademiydi. Akademi kurulduktan 8-9 yıl sonra halk içinde iç savaş çıkınca bunun suçlusu hükümet başkanı görülmüş ve idam kararı verilmiştir. Hükümet başkanı bu durumu kabullenememiş ve akademiyi kulanmaya başlamış. Bu sürede idam kararını isteyenlerin çocuklarına el koydurtmuş. Akademiyi ise kirli işleri için kullanmaya başlamış. Halk krizini bu sayede bastırmış. Bu yerde herkes suçsuz olduklarını ispatlamak için suç işletiliyordu. Yani kısacası burda ki herkes kendi özgürlüğüne esirdi... ¤ "BU İSİMLE YAYINLANAN İLK VE TEK KİTAPTIR. TAMAMİYLE ŞAHSIMA AİT OLUP KOPYALANMASI-ÇALINMASI- DAHİLİNDE HUKUKİ İŞLEM BAŞLATACAĞIMI BELİRTMEK İSTERİM."
3a önce
  Yazar@meylscherry
Armageddon
Darkangels`a hoşgeldiniz! Ben müdüreniz Fabiola ve bu da yardımcım Hylos. Bu okula yalnızca "Avcı" olmak isteyen "Av"lar katılabilir. İçinizde av olmaya devam edip ölmeyi beklemek isteyen varsa şimdiden gidebilir."
3a önce
  Yazar@ladambie
Sessizlik Oyunu
Genç adamın bu topraklarda şahit olduğu yegâne gerçeklik, özgürlüğün ve aşkın savaşıydı.
Acinin Rengi̇
Acılar bizi büyütür güçlendirir... Yaralara en büyük kabuğu bağlar, Kabuğu en çok o yaralar. Dokulara ilmek ilmek işlenen bir son. Katili olmuş geçmişe duyulan en büyük özlem. Acılar serzeniştir, katildir, sitemdir. Acılar senin çocukluğun, geçmişin ve geleceğin. Ve sende acılara sığınarak çırpınan kör bir kadın. "Acım fazla büyük kaldıramazsın." "Yüreğim fazla dar oraya acılarını sığdıramazsın." Acının rengi ile bütünleşmeyi arzulayan bedenlere hoş geldiniz... ***
Teti̇kçi̇
Bir tetikçi ve tetikçinin peşinde intikam ateşiyle yanan bir kadın. Kadının intikam ateşi çok kuvvetli. Bakalım bu intikam ateşi tetikçiyi mi yakacak yoksa ikisi de birlikte o ateşte cayır cayır mı yanacaklar?
3a önce
  Yazar@mrssairanee
Sihirli Dünya: Seçilmiş
Sihirli Dünya serisinin ilk kitabıdır! Hayat gerçekten çok garip. Sen umudunu kesmek istersen hayat sana yeni umutlar verir bazen de o umuttan daha fazlasını alır senden. Stephen içindeki küçük bir umuda bağlanmıştı. Kötü hayatını kabullense de en azından kardeşini kurtarmak istiyordu. Ama hayat yine yaptı yapacağını. Onu aldı ve resmen kaosun içine attı. Peki Stephen ne yapmalıydı? Önce kendisini mi bu kaosun içinden kurtalmalıydı yoksa sevdiklerini mi? ----------------------------------------------------------- Stephen ve Annabel birlikte mutlu mesut yaşayan iki kardeştir ve babaları bir çiftçidir. Biraz fakir olsalar da mutlulardır. Bir gün anne bir hastalığa yakalanır ve yüksek ateş yüzünden hayatını kaybeder. Aile yas tutmaya başlar ve baba acısını unutmak için daha da çok çalışır. Çocuklarına vakit ayıramaz. Çocuklara bakamayacağını anlayan baba, bir kadınla mantık evliliği yapmaya karar verir. Annabel bunu umursamasa da Stephen endişelidir ve maalesef endişeleri doğru çıkar. Üvey anne çok baskıcıdır ve 8 yaşındaki Annabel`e şiddet uygulamaya başlar. Stephen kız kardeşini korumak istese de onun üvey annesi gibi sihir bilgisi yoktur ve o da karşılığında bir yumruk ve tokat alır. Stephen bu duruma alışsa da hâlâ kız kardeşi için endişelidir. Gizlice çalışmak ve para biriktirdikten sonra kız kardeşiyle kaçmak ister ama hayat süprizlerle doludur...
3a önce
  Yazar@gecenin_leydisi
Bütün İnsanlar Ölmeli
Ana karakterlerin hikayeleri için onca zamanlık çabaları görmezden gelinen bütün kötü karakterlere saygıyla... Belirsiz bir zaman sonrası yakın gelecek... Dünya`nın her yerinden gelen temsilcilerden oluşan meclisin son toplantısı daha açılış konuşmasında gerçekleşen tek kişilik bir saldırı ile bölünür. Saldırganın kürsüden bütün insanlara tek bir mesajı vardır. Bir yıl sonra bugün herkes ölecektir. Blöf mü gerçek mi? Aşırı bir iddia mı yoksa soğukkanlı bir gerçek mi? Milyarları öldürmeye tek bir insanın psikolojisi dayanabilir mi? Durdurabilecek kimse gerçekten yok mu? Gizemli bir yabancıyla rahatsız karşılaşmalardan başka hiçbir ortak yönleri olmayan birkaç genç, diktatörler, manyaklar, dahiler ve... Aşk uğruna edilmiş iki farklı tek yemin.
3a önce
  Yazar@sezeyeee
Loading...
0%