Kalp Mezarliği
Ölülerin kasabası, Gömülü Yakasına adımını attığı an gün geçtikçe öleceğinden bihaber. Attığı her adım kalbindeki bir atışla eşdeğer. Kimse onu kurtarmazken o, kaybettiği bütün ailesinin peşinden gidecek kadar aptal. Durmadan koşuyor. Durmadan düşüyor. Durmadan yaralanıyor.
Kendi mezarının başında, arkasında kalan gölge bütün hayatını değiştirecek. Üstüne bırakılan ceket elindeki silahı düşürme sebebi.
Sigaralarını hep aynı kişiye yaktı. Deniz kokusunun etrafında dans etti. Kıvırcık saçları daima karışık.
Adı Yara ve herkes onu bir yara yapmaya çalışırken, ölümün soğuk nefesinin arkasına saklandı. Ölüm için yaratılacak kadar karanlık bir ruha, her şeye rağmen deneyecek kadar büyük bir inanca sahip.
Yaz gecelerinde geçen, kışın en soğuk zamanları kadar insanın içini titretir kalp mezarlığı. Unuttuğunuz yaraları okşayarak size hatırlatır. Okurken, bir dağ yıkılır yüreğinizde. Hissedersiniz. Çünkü Yara, yaralara elini uzatır. Çünkü Yara, kaçtığı yaralarda soluklanır.
Zaman değişiyor. İnançlar tersyüz oldu. Krallar ve soytarılar onun için sıraya dizilecek. Çünkü kız, kimsenin sahip olamadığı her şeye sahip; sahip olmak istediği tek şeyden ise muzdarip.
Tilkinin gölgesinde,
Yaz gecesinde,
Mor ışıklı barda,
Piyano notalarında,
Kalp mezarlığında...
siarka.
|
6 Koyun Nisagül İbrahimoğlu |
6 Koyun
Babasının ona çektirdiklerine daha fazla dayanamayan Nazlı, çözümü zorla evlendirildiği evden kaçıp Mardin’in en büyük ağasına kaçmakta bulur.
|
Lotus
Küçük yaşta annesini kaybeden kız babasının ikinci evliliğinden sonra duygusal bir çöküş yaşar. Aşk denen şeye inanmaz ve hayatın hep yalanlar üzere kurulu olduğunu düşünür ve bir gün İnstar adında bir uygulamaya arkadaşı vesilesi ile kayıt olur ve arada bir çocuk ile tanışır . Çocuk ona tüm sıkıntılarını geçirecek bir maddenin olduğunu söyler ve onu arkadaş grubu ile tanışmaya davet eder. Kız gidip insanlarla tanışır ve orada gördüğü Aras adında bir çocuk kızın ilgisini çeker fakat çocuk çok tuhaftır ve hemen o ortamı terk etmesi için kızı uyarır ama kız ona uzatılan içecekten bir yudum aldıktan sonra artık herşey için çok geçtir.
"Bir defa denedin mi bin defa istersin."
İlaçların bağımlısı bir çocuk ile muhafazakar bir ailenin kızı ve bataklığa batmak üzere olan bir arkadaş grubu...
Beklenmedik duygular ve bağımlılıklar..
Birbirinden farklı aileler..
Yasak bir aşk...
Alya batmak üzere olduğu Bataklıktan çıkarken , çoktan batmış olan Aras`ı çıkarabilecek miydi ?
|
Yüzleşme
büyümesinde, psikolojisinde ve gelecek yaşantısında ki hedeflerinde bile gerekli ve destek olandır. Aile bireyin hayatta dayanak noktasıdır. İçlerinden birisi bile eksildiği zaman birey kendini boşluğa düşmüş gibi hisseder. Anne, hiçbir kokunun değiştirmeyeceği en güzel kokuya sahiptir. Baba ise korumacı tavrı ile hayatta kötülük ne olursa olsun seni kanatları altına alır. Bu sayede sen hayatta tam bir yaşam sürersin ta ki; Aile üyelerinden birini kaybedene kadar...
|
Varoluşun Yokluğu
Geçmişti her şey benden.
|
Zihni̇mdeki̇ Sesler
Zenya...
Henüz 17yaşında olan, 15yaşındayken insanların zihin seslerini duymaya başlıyor. Ebeveynleri bir küs bir barış düzensiz bir hayat sürüyor. Neredeyse hiç arkadaşı yok, karanlık bir gecede tanıştığı siyah kedisinden başka...
Sirius..
O hep zenyaya aşıktı , sanki zenya için vardı. Yaşadıkları o tuhaf günden sonra zenya ona sanki hiç varolmamış gibi davranıyor. Bakalım sirius tekrar zenyanın hayatına dahil olabilecek mi?
|
İntikam Içindeki Aşk
Bir sevda düşünün sonunda herşeyini kaybeden bir adam ve bambaşka bir hayatı olan bir kadın bir gün intikam için dönecek her şeyini kaybeden kişiyle değişen hayatlar
|
Mardin Ağası
Mardin`de yaşanan olayları okuyacağız. Berdel yoluyla giden kızın hayatını okuyacağız.
|
Karanliğin Notasi
Hiç varlığından haberi olmayan insanlara aslında hep bir ışık saçtığımızı göstermenin zamanı değil mi ?
|
Hayaldi Gerçek Oldu
2015`in bir yaz sabahına ithafen...
İki genç kız İstanbul`a üniversite okumak için taşınırlar. Ama amaçları okumak değildir, orada küçükken hayalini kurdukları `kız kıza yaşama` hayallerine adım atmışlardır. Annelerinin baskını sonucunda hayalleri değişir, fakat hikaye daha tatlı bir hâl almaya başlar.
|
Güzeşte
Hiç en dibi gördünüz mü? Iftiraya uğradınız mı? Peki ya aileniz tarafından reddedildiniz mi?
Yaman DURAN bunların hepsini yaşadı. Ilk önce sevdiği kadından iftiraya uğradı. Sonrasında ailesi reddetti ve yaka paça evinden kovuldu. Yatacak yeri yiyecek tek lokma ekmeği yoktu. Sonra karşısına o çıktı. Önce elini uzattı tuttu kaldırdı. Sırtını sıvazladı o eller sonra herkes gibi darbe atmak için kalktı o eller.
Bu Yaman ve Ada’nın hikayesi.
!BU HİKAYE WATTPAD’DE BEYAZPEYNİR KULLANICI ADLI BENİM HİKAYEMDİR. ÇALMA DURUMU SÖZ KONUSU DAHİ DEĞİLDİR!
|
Yağmurla Gelen Mucize
Hayattan hiçbir beklentisi kalmamış bir adam... Hayata her gün yeniden doğan bir kadın...
İstanbul`un keşmekeşinden bunalıp sakin bir hayat sürmek için İzmir`e taşınmaya karar veren Ayaz, yağmurlu bir ilkbahar akşamında kendini karmaşık olaylar silsilesinin içinde bulur. Şehrin tüm kapıları yüzüne kapanır. Başka bir şehre taşınmak onun için büyük bir hayal olarak kalacaktır çünkü hayattan vazgeçmek üzereyken içindeki umutsuzluğun kuru toprağında filizlenen tomurcuğu yaşatmak artık yegane hayali olacaktır.
|
Tahtın Peşinde
Kızların hor görüldüğü bir krallıkta ülkenin varisinin bir prenses olması elbette tesadüf değildi.
Prenses Emma reşit olduğunda kendi krallığına dair ve sınırları yıllardır kapalı olan gizemli krallığa dair yeni bilgiler öğrenmeye başlar. Müttefik ülkenin prensi onunla izdivaç kurmaya çalışırken prenses kendi başına tahta oturmak için planlar yapar.
Gündüzleri bir prenses olan Emma, güneş doğmadan önce Kılıç Üstadı namıyla hainleri gizlice temizleyen bir suvaridir.
Huwracks Krallığında zaten ne normaldir ki?
|
Meyus (Masumiyet)
Mavi kelebek güzelliğin değil ölümün habercisiydi
|
Gökten Yağmur Gelme Vakti
Kaderleri birleşen iki genç el ele verip engelsiz gördükleri bir sevda yoluna çıkmıştı. Ta ki ülkedeki durumlar iyice kızışıp bir iç savaşın eşiğine gelinene dek.
Âsım Enes önceleri eleştirdiği bir grubun yanında yer alıp eylemlere katılmaya başladığında ilk kalp kırıklıklarını yaşamışlardı. Genç adam gitti, Mihrimah ise ona inat eskisinden farklı davranırken kendisini iki ateşin arasında buldu.
Tüm bu karmaşanın içinde bir güzellik doğabilir miydi?
20/21 Haziran 2018
|
Berdel
Bir kadın, herkes için kendini feda edebilir miydi?
Bir adam, kendini feda eden kadının canını acımasızca yakabilir miydi?
Sevenler, sevdaları uğruna ailelerini ezip onlara sırtlarını dönebilir miydi?
Kadın, kendini feda etti.
Adam, kadının canını yakmaya ant içti.
Sevenler, sevdası uğruna herkesi hiçe saydı.
Sonrası mı?
Muazzam bir felaket!
Berdel fırtınası iki aile arasında koptu, düşmanlığın kuyusunu daha derin kazdı.
Urfa toprakları bir kere daha ölesiye nefrete şahit oldu. Bir kere daha acıyla sınandı. Bir kere daha iç savaşı gördü. Bir kere daha hüznü ağırladı. Bir kere daha sevgiyle bağrına bastı kendine sığınanları...
Rezan Şahmaran & Mizgin Zuxari arasında bakalım neler olacak...♥️🕊️
|
Kendi Cehennemim
Hayatın normal aktığı zamanlar, her sabah, yürüyüş ile başlar, nefes egzersizleriyle kendini geliştirir ve abisi gibi savunma sporlarıyla ilgilenir. Sakin duran doğa ana ile bütünleşmiş, abisi gibi, yalnızlığı kendine ana bileşim haline getirmiş biri, kendini hiç beklenmediği bir benliğin içinde bulur ve olaylar gelişmeye başlar.
|
Bi̇r Yildizim Vardi
Milyonlarca kitap yazılmıştır kavuşamayan aşıklara, milyonlarca şiir yazılmıştır dokunmadan seven bedenlere. Sera yıllardır kalbine gömdüğü aşkın ateşinde kavrulurken bir çıkış yolu bulmuştu. Aklına gelen dahiyane fikir başkalarına göre pekte olası değildi. Fakat kız pes etmemekte kararlıydı. O geziye çıkacaktı, o yerlere gidecekti ve en önemlisi aşkına kavuşacaktı. Henüz yaşanamamış ihtimalleri gerçekleştirmek için bir karavan tutacaktı. Yıllar sonra tekrar yaşayacak ve aşkın küllerinden yeniden doğmasını sağlayacaktı.
|
Son Ses
Oklarım belimde, yayım elimde.. Sırtımı kapının sağ tarafına yasladım, askerden gelecek komutu bekliyordum. Kapının solunda duran asker de ortamı gözetliyordu.
"Bak zarar göreceksin git buradan diğerlerinin yanına dön. Ben dikkatlerini dağıtırım." askerin sessizce söylediği şeyler sinirlerimi bozuyordu. Ters bir şekilde baktım ona. Ayakta duracak hali yoktu dediklerine bak.
Çok şey söylemek istedim ama söyleyeceklerimi bir cümleye sığdırmaya çalıştım, "Ya Şehadet Ya Hürriyet!!" diyerek niyetimi açıkça belli etmiştim. Yaralı yüzüne rağmen güldü ve kafa salladı.
"Hava puslu olunca, çakallar meydanı kendilerinin sanırmış. Meydanın asıl sahiplerini gösterme vakti geldi." dedi asker...
Askerden gelen komutla sırtımı yasladığım yerden kaldırdım. Askerle aynı anda ben kapının sağından o ise solundan çıktı. Sessizce ilk atışları yapmak için hızlıca oku çektim. Gözüme çarpan ilk teröristin karnına hedefime alıp okumu bıraktım. Tam isabet. Terörist ne olduğunu anlamadan karnına giren okla karnına baktı. Bir süre sonra yere yığıldı.
Bu sırada asker de ucunda susturucu olan silahla bir kişiyi indirmişti. Adım adım ilerleyecek yolda gördüğümüz pislikleri temizleyecektik. Bir sonraki adım için askere baktım. Bir bana bir yerdeki pisliğe bakıyordu. Yerdeki pislik ta bağırmak için ağzını açmıştı ki oku çektim tam vuracaktım asker silahla kesmişti sesini.
"Benimdi!" dedim sessiz ve kızgın bir şekilde...
|
Aftiel
Yıl 1919
İzmir işgal altında. Farklı bir dünya ve boyuttan dünyaya, işgali bitirip savaşı sonlandırmakla gönderilen Aftiel ve Belial, Türk ve Yunan kimliklerin içinde karşı karşıya kalır.
Bir zamanlar benzer bir savaşın içinde Aftiel`e büyük zarar veren ama aynı zamanda ona aşık olan Belial bu defa ne yapacaktır?
|
Royal
Meliz`in annesini kaybedip annesinin yakın arkadaşı olan Sahra`yla bir şehirden başka bir şehire taşınmasıyla başlamıştı herşey. Gittiği hiç bir yere benzemiyordu burası: Royal nâm-ı diğer adıyla `Kuralsızların Şehri`.
Daha yeni tanıştığı bu şehir; her türlü kötülüğün olduğu ve her türlü pisliğin yapıldığı bir şehirdi.
Kendi adaletlerini kendilerinin yazdı ve polisin girmeye dâhi cesaret edemediği bir yer olan Royal`da Meliz`in sıradışı biriyle tanışıp farklı bir yanını keşffedeceği aklının ucundan bile geçmemişti.
|
Bir Bebek Özleminde
Eski bir köy kurgusudur.
Dönemini yansıtmakta olup, insanların bilinçsiz ve cahil olduğunu yansıtan birçok olay örgüsüne sahiptir.
|
Ölümün Bekçisi
Seri bir katil ve onu alt üst etmeye çalışan bir ajan.
Kim kimi sırtından vuracacaktı ilk ihanet kimden gelecekti? İlk kimin canı yanacaktı? Kalbi kırılacaktı? Zaman herşeyin habercisiydi herşeyin farkına vararak kendilerini bir yalan inandırarak nasıl yaşayacaklardı? İlk yalan ne zaman gerçeğe dönüşecekti? İkiside içinden zaman diye geçirdi zaman onların hem ilacı hemde hastalığıydı.
Kimse umrunda değilmiş gibi davranan ama dünyanın yükünü taşıyan bir adamdı araf adının hakkını veriyordu.
"Cennet ile cehennem arasında olan yer."
O kadar oydu ki kötülük ile iyilik arasında kalmış bir adam ne kötüydü ne de iyiydi. Belki kötüydü belki de iyi bunu kimse çözsün istemiyordu eminim ki o da bunu çözemediği içindir. Gizlenmek için...
|
Üzerimize Yıkılan Piramitler
❝ Nil de yandı ben de.
Nefertari`den sadece öfkem kaldı geriye.
Bir de gözlerim.
Ablamın yanına kendimi gömdüm, annemin günlüğünü son bir kez öptüm.
Kendimi de böyle öldürdüm. ❞
|
Medcezirler
Genç adamın bir suçu yoktu ama suçu olmadığı taktirde bedel ödemeye mahkum edilmişti. Ne kimseye anlatabiliyordu. Ne de çözüm bulabiliyordu. Peki adam dayanamazken kadın yapabilirmiydi.
Kadın yorgundu. Ama buna rağmen gülebiliyordu. O böyleydi. Peki nereye kadar dayanabilirdi. Kalbi ne zaman isyan ederdi.
Adam hata yaptı ve kadın gitti.
Kadın geldi bu sefer de adam bitti.
Ezel ve Berzan`ın hikayesi.
"Bazı hatalar gitmek gerektirir. Bu güçsüzlük değil tamamen güç toplamak içindir. Tıpkı Ezel`in yaptığı gibi."
Not:Arkadaşlar hikayemin asıl konusu intikama dayalıdır.
|
Sai̇r
"Taş duvarlar titremeye başladığında gökyüzü çığlık çığlığa haykırdı.
Tanrı kovuldu. Kan kırmızıdan siyaha boyandı.
Seneler, dakikalara sığdı.
Kader bileklerimizi düğümlediğinde insanlık bilinmezlikle terbiye edilmeye başlandı."
Gravis, şehrinde her şey normaldi. Fakat dünyevi koşuşturmaların sahnesi olan şehirde sürekli gerçekleşen kötü olayların, gündelik kabul edildiği zamanda artan intihar vakalarının halkın ve yöneticilerin gözünde sıradan oluşu onun da aynı şekilde düşüneceği anlamına gelmiyordu...
Eris Gaia.... Natia Üniversitesi`nde öğretim görevlisi olan Eris, mitler ve mitolojik olayların araştırmacısıdır. Paranormal olaylara ilgili oluşu küçüklüğünde babaannesinin anlattığı efsaneden doğmuş olsa da Eris bu bağlılığını seviyordu ve bunu mesleğiyle bütünleştirmişti. Şehrindeki intihar vakaları, ilgisini çektiğinde her şeyin değiştiğinin farkındaydı ama içindeki dürtüye de engel olamamıştı. Vakaların ardında yatan gerçeklerin dünyanın kabul gördüğü düzenle alakası olmadığına inanan Eris, inandığı dava uğruna her şeyi göz alabilecek kadar karartmıştı zihnini. Peki davaların sonundaki gerçek, beklediği gibi değilse... İşte o zaman ne yapacağını sadece tanrı biliyordu.
Nakon Hector... Natia Üniversitesi`ne yeni gelen profesör ve aynı zamanda devlet adamları tarafından sözü dinlenen önemli bir iş insanı. İlgisi olan edebiyat bölümünün yanında ilgisini çeken kadın uğruna mitoloji derslerine de girmeye başlar. Gizemli, profesörün geçmişi kendinden hiç beklenilmeyecek kadar derin ve imkansız olduğunda şehir onun oyun alanı olur ama işler istediği gibi gitmez. Sırlar açığa çıktıkça asıl amacını hatırlayan adam için savaş başlar. Kardeşleri tarafından haksızca Cehennemden kovulan korku ve savaş tanrısı kaybettiği gücü için şehri kullanmaya hazırdır fakat kalbi değildir.
Hangisini seçeceğini de sadece tanrı biliyordur...
Cehennem, cennetin kıyılarında saklıydı. Peki biz bu arafta hangisine hakim olabilirdik?
|
Arayış
Gözlerini açtığında, hiçbir şey hatırlamaz halde kendini bir mezarlıkta bulsaydın ne hissederdin?
Uyandığında kendini bir mezarlıkta ölü halde bulan Roza, hakkında hiçbir şey hatırlamaz.
Ona yardım eden beyaz kedi Urien ile kendi bilinmezliğinde bir keşfe çıkar.
Sırlarla dolu hayatını bir bir hatırlamaya başlar. Bu esnada aşkın girdabından kurtulamayan Roza kendini büyük bir çıkmazda bulur.
"Bir bilinmezliğin içindeyim. Rüzgara kapılan bir yaprak misali savruluyorum. Kime güveneceğimi bilmeden yaşamım hakkında cevaplar arıyorum. Aradığım cevapların bana getirdiği tek şey yeni sorular. Ruhum soru prangaları altında eziliyor, nefes alamıyorum. Yürümek, yemek, konuşmak eskisinden daha zor. Sevmek ise çok daha fazla... Aşk, kemiklerimin göründüğü bedenime hayat veren ruhumu aşıyor. Gördüğüm hayallerin neyi ifade ettiğini anlamıyorum. Bazen aklımı mı kaçırıyorum diye sorguluyorum. Ben Roza Russell namı değer Kırmızı Gül. Kendime yabancı ölü bir kadınım. Mezarım olduğunu düşündüğüm çukurda gözlerimi kaçtım. Zamanın lehime mi aleyhime mi aktığını bilmiyorum. Yaşamımın öncesi yok, benim hikâyem şuan başlıyor. Tek bildiğim bir amaç uğruna yeniden uyandığım."
Yazmak konusunda yeni olmasamda bu konuda kendimi geliştirecek vakti ne yazık ki bulamadım. Bu yüzden yazım hataları, anlatım bozuklukları, noktalama hataları vb. durumlar olabilir. Şimdiden bunun için özür diliyor hatalarımı yorumlarda belirtmenizi rica ediyorum. Yapıcı eleştirilere her daim açığım. Şimdiden iyi okumalar diliyorum sihir pırıltıları.
|
Sadece İkimiz
Bir krallık düşünün, insanları tamamen yozlaşmış, cahil, fakir, kadına önem vermeyen, ırkçı ve umursamaz. Ayrıca krallığın dışına adım dahi atmak yasak. Surlarla çevrili bu krallıktaki insanlar dış dünyada insan var mı bilmiyorlar bile. Halkın çoğu okuma-yazma bilmiyor, özellikle kadınlar.
Böylesine aşağılayıcı bir krallıktan kaçmak isteyen bir ikili var.
Ana karakterlerimiz Leitha ile Sveden krallıktan kaçıp dış dünyada kendilerini nelerin karşılayacaklarını bilmeden mutlu hayat kurmayı planlıyorlar. Ve işler hiç de planladıkları gibi gitmiyor. Acı, öfke, dostluk, aşk, macera, heyecan dolu bir serüven yaşıyorlar.
Heyecanla atılan ilk adımlar, cehenneme dönüyor.
|
0% |