Biçare Bir Nare
"Sen haklıydın," dedim usulca kollarımı boynuna dolarken. "O gün dediğin her şeyde haklıydın. Büyüdüm ve nankör olmayı öğrendim." Gözlerimin en derinine bakan kehribar gözleri karaya büründüğünde, sinsice kulağına eğilip şu sözleri söyledim.
"Gardını al, çünkü beni dönüştürdüğün bu hâl için benden özür dileyeceksin."
|
KÜLLERİN ARASINDA
Kulaklarıma bir şarkının mırıldanması dolmuştu. Dengesiz sesteki mırıltılar sanki yardım ister gibi bağırıyordu. O kendini bilmez mırıldanış nedensizce çok hoşuma gitmişti.
Neden? Benim bölgeme nasıl gelmişti? Hiçbir şey bilmiyordum. Düşünmüyordum, düşünmek istemiyordum.
Gözlerim dans eden bedene ilişti. Dansı çok narin olsa da o mırıltı.. Sanki her şeyden kaçmak istiyormuş gibiydi. Tahtımdan kalkıp dans eden bedene doğru yürümeye başladım. Her etrafında dönüşünde siyah elbiseside onunla birlikte dönüyordu. Gözlerini hiç açmamıştı. Belkide göreceklerinden korkuyordu? Neler yaşadığını kim bilebilirdi ki?
Dönerken kendime doğru çektim. Bir elimi beliyle, diğer elimide eliyle buluşturdum. Birlikte dans etmeye başlarken kafasını kaldırdı ve bana gülümsedi. "Neden gözlerini açmıyorsun?" Onu etrafından çevirdiğimde bir şey söylemek yerine gülümsemeye devam etti. Yanağıma bir öpücük kondurup benden uzaklaştığında sadece onu izliyordum. Sanki hareket edersem beni hissedecek gibiydi. Eğer beni hissederse korkucağını da biliyordum. Kırmızı dolunayın altında bana gülümsedi ve dediği şey "Teşekkür ederim." olmuştu.
Etrafa dağılan kırmızı parçalar sanki dolunay gibiydi. İkisi de kırmızıydı. Sanki birbirleri için yaratılmışlardı... Gecenin karanlığında ikisi de bir çiçek gibi parlıyordu. Tahtıma doğru yönelirken kulaklarımda hala o mırıltı vardı.
|
Derin Bir Nefes
Liseyi bitiren 4 üniversite öğrencisi Derin,Bilge,Mevsim ve Duru yaz tatilinin gelmesiyle dinlenmek amaciyla Antalya’a tatile orman alanında bir otele giderler. Gecmisin acıları yüzünden başlarına gelen ve basbasa bu yolu geçmeye çalışan 4 arkadas hikayesi
|
MÜBREM
“Kim seni bu cehenneme kapattı kendi isteğinle burada değil misin sen”
“Aç kapıyı”
“S-sana zorla mı yaptırıyorlar”
“Kapıyı aç!”
“Gitmeyi aklından çıkar seni bulmuşken bırakmam Tamay bırakamam “
“Aç kapıyı aç aç aç dedim sana ne buldun sen ne gördün sen kimi buldun ya bittim lan ben bak bana Tamay mı var senin karşında bittim oğlum ben bırakın artık beni bırak bırak” masanın üzerinde bulunan her şeyi yere fırlatırken çoktan geçmiştim o sınırdan . Ben yine sınırı geçmiş ve acıya mahkum olmuştum.
"Zihnimin karanlık kuytularına çekilerek izledim onu uzaktan. Sahi kaç kişi olmuştuk. Sayamıyordum artık delirmeye başlamış hatta çoktan kafayı bile sıyırmıştım. O kadar çok ben vardı ki benden başka artık onlar bile tanımıyordu birbirlerini."
|
Azrak
Ahter Yağmuru
On iki krallığın efsanelerle dolu dünyasına hoş geldiniz; yedi büyük ve beş küçük krallığın bir araya geldiği, taht varislerinin ve hayvan ruhu kullanıcılarının destansı mücadelesine tanık olacaksınız. Bu evrende güç ve ihanet, büyü ve kan, kaderin acımasız ellerinde şekillenir.
Bir zamanlar barış içinde olan bu krallıklar, Ejderha ruhunu taşıyan ve efsanelerde adı geçen kadim bir krallığa karşı birleştiğinde, tarih yazılmamış bir karanlığa gömülecektir. İnsanlık, gözleri önünde yaşanan en acımasız soykırımı çaresizce izlemek zorunda kalacak. Bu kan gölünün ortasında, her şeyini kaybeden büyücü Arge ve düşmüş krallığın son varisi, ölümden dirilen prenses Henna, intikam yeminiyle yeniden doğacaktır.
Ancak aşk, bu karanlık dünyada sadece bir trajedi olarak yankılanır. Davin ve Henna, kaderlerinin imkansızlığına rağmen birbirlerine tutunmaya çalışırken; Arge ve Buse, elleriyle dokunabilecekleri her güzelliği karanlığa mahkum etmek için çabalayacaktır. Onların karanlık seçimleri, yalnızca kendilerini değil, çevrelerindeki pek çok masum ruhu da felakete sürükleyecektir.
Bu hikayede kurtuluş yoktur; mutlu son ancak ölümle yazılabilir.
|
Kılıçlar ve Yaralar
Ben Beatrix, yetimhaneye düştüğümde henüz yedi yaşındaydım. İnsanların beni sevmesi için mükemmel ve daha az korkutucu olmam gerektiğini öğrendiğimde de yedi. Büyücülerin beni sevmesi ve kabullenmesi için daha yetenekli olmam gerektiğini öğrendiğimde ise on iki yaşındaydım.
|
KARANLIK GECENİN İZLERİ
Bir kadın düşün…
Küçük bir köyde ailesi ve nişanlısıyla huzurlu bir hayat yaşarken, karanlık bir gecede tüm geleceği elinden alınan, hayallerinin yıkıldığı paramparça bir kadın.
Bir kadın düşün…
Doğup büyüdüğü yerde dedikodu ve baskılara maruz kalıp nişanlısı tarafından terkedilen, suçsuz bir kadın.
O kadının tek suçu yardıma ihtiyacı olan arkadaşına el uzatmaktı ama nereden bilebilirdi ki en yakın arkadaşının ona kötü bir tuzak kurduğunu.
O gece Suna oraya hiç gitmemiş olsaydı bu korkunç olayların hiç biri başına gelmeyecekti.
Peki Suna köyde ki dedikodular, ailesinin baskısı ve nişanlısının onu terketmesi üzerine neler yaşayacak ve o karanlık gecenin izlerinden kurtulmayı nasıl başaracak?
|
TARİHE AŞK HAYALİMDEKİ HAYAT
TARİHE AŞK bir genç kızın aşk hikayesidir
Onu anlatmak için bir kelime yetebilirdi Tarih o bu zamandan olamazdı esmer yüzüyle siyah şaçlarıyla içimde bir şeyler kıpırdamasına sebep olan o kara gözleriyle bu zamana ait olamazdı büyülü gibiydi
" Ben sana aşık oldum galiba benim olsana "
|
Weltschmerz
Ben evrenin yanlışlarından sadece biriyim,
Ben Efsun güzelliğiyle insanları büyüleyen annesinin kopyası.
Ben İZ varlığımı daha annem ona söylediği anda bile beni kabul etmeyen ,beni öldürmesi için annemi zorlayan o adamın kızı.
ben Meyra Yüzbaşı Kutay Kanlıca`nın uğruna mesleğini bıraktığı kızı
|
Alfaların Varisi
Efna ve Salkım bir gün Bolu şehrinde bulunan bir ormanda kamp yapmaya karar verirler. Kamp yaptıkları alanda gecenin ilerleyen saatlerinde Efna ve Salkım bir kurt uluması duyarlar. İlk başta bu ulumaları sorgulamayan ikili ulumalar arttıkça ters giden bir şeyler olduğunu yavaş yavaş kavramaya başlarlar.
Bu kurt uluması sırasında Efna`nın yanında bulunan Salkım bir kurt adam tarafından mühürlenmiştir. Efna arkadaşının bir kurt adama mühürlendiğini anladığı anda Salkım ile bulundukları ortamdan acele bir şekilde uzaklaştılar.
Efna ve Salkım bulundukları ortamdan uzaklaştıktan sonra Efna kurt adamdan kurtulduklarını zannederek çok büyük bir hataya düştü.
Artık olaylar Efna`nın ve Salkım`ın beklemediği şekilde gelişmeye başlayacaktır. Bu gerçekleşen olayların sayesinde Efna`dan saklanmış olan sırlar ve gizemler birer birer ortaya çıkmaya başlayacaktır ...
|
ROYA
"Ben halledeceğim." Sustu, konuşmadan devam etmesini bekledim. "Senden istediğim dikkatli olman ve en ufak bir sezgide beni araman."
Başımı onaylamaz anlamda salladım. "Ağabeylerim bile halledememişken sen nasıl halledeceksin Cihangir Ağa?" Sesim olduğundan daha soğuk çıkmıştı.
Evet, kesinlikle bu konuda haklıydım. Kim töreye baş kaldırsa eğdirmeyi başarmışlardı bu devrin artık bir son bulması lazımdı. Yitip giden onca sevdanın ağıtıyla kan boyanmış töre yok olmalıydı.
Derin bir nefes verdi. İradesiz bakışlarını bozmadan mırıldandı. "Ben ağabeyin değilim, demiştim."
|
Kan Kurusu Küller
Ben kendi hayatımın tanrısı olacağım,belki sizinde...
|
NAZENDE SEVGİLİM
Sevdiği adam olan nişanlısı Arat`tan ayrılmak zorunda kalan Nazen`i zorla başka bir adamla evlendirmişlerdi ama yine de o Arat`tan vazgeçmemişti.
|
KATİLİMİ TANIYORUM
Bir hata kaç hayata mal olabilirdi ?
…..
Hamit evliydi. Eşi ve dünya güzeli bir kızı olmasına rağmen başka bir kadınla kaçtı.
Nermin her şeyi göze alarak ailesini ezip geçti.
Ailesi bunun bir bedeli olacak dedi ve adamın on yaşındaki kızını, Nazlı’yı yatalak oğullarına eş olarak aldı.
Yasemin kocasının günahını kızına ödettiklerini gördüğünde yemin etti.
Yıllar geçti ve o kız büyüdü. Esaretinden kurtulmak için ilk adımını attı.
Komiser Yağız Hancıoğlu, doğudaki zorunlu görevinin son günlerinde bir operasyon daha gerçekleştirir. Sınırdan kaçak yollarla mal taşıyan kamyonu yakaladığında başına geleceklerden birhaberdir.
|
TÖRE (MEFTUN AŞIK)
Bir adam İki kadın bir kalp, iki bebek iki aile..
[Yorumlarınız ve voteleriniz benim için çok değerli.]
|
Hayalperest Zeynep karaslan |
Hayalperest
Kendini tanımaya çalışan Zeynep `in hikayesine hoşgeldiniz..
|
Bana Aşktan Bahset
Asker kurgusudur.
•••
Mina, Doğuda çalışan bir hemşiredir. Bir gün nöbet esnasında çalıştığı hastaneye köylüler tarafından yaralı bir asker getirilir.
Ve bu asker, üniversite yıllarının başında Mina`yı terk ederek hayatını içinden çıkmakta zorlandığı bir uçuruma iten o adamdır.
Kader bu ikiliyi yıllar sonra, küçük bir ilin devlet hastanesinde bir araya getirdi. Peki ya bundan sonra ne olacak?
|
Ruh Hüzmesi
" Yazgılar her daim gerçekleşir kraliçem. "
Arkamda duyduğum ses ile irkildim. Sesin sahibini tanımak istemiyordum. Tüm bunların sorumlusu oydu! Bizim bu halde olmamızın sorumlusu oydu. Acı çekmemin sorumlusu oydu!
Ondan her zerremle nefret ediyorum ama her zerremle de sevmek bana zehirden başka bir şey getirmiyordu.
" Bana sırtını dönme Rena... " Artık sabrım kamadı. Ben onu hatırlamıyorken beni eski sevgilisi gibi görmemeliydi! Rena dediği kişi bendim ama hatılamayınca başka bir kadının yerini doldurduğumu düşünüyorum...
" Adım Rena değil! Adım Yazgı! Ben Yazgıyım! Senin sevgilin olan Rena değilim! " Çığlık çığlıya bağırıyordum artık tükenmiştim! Gözlerimden yaş geliyodu... Onun yüzüne bile bakmama fırsat vermeden hiç ummadığım bir şey yaptı...
|
TÜKENMİŞ MÜREKKEP (+18)
Tüm gerçekler kanlı mürekkeple bulaştı ellerine Savcı` nın beş yıldır dünya gündemindeydi peşinde olduğu seri katil, hayatının amacı olmuştu onu yakalamak ancak bir insan kendini nasıl yakalayabilirdi ki?
Ellerine bulaşan kan katil olduğunu gösteriyordu ama o bunu görmemekte kararlıydı ama nereye kadar?
Bu çıkmazın ortasına bir anda düşen bir adam... Her soluğu ölüme çıkan Savcı`nın hayatında aşk, geçmişte gömülü bir mezardı. Peki savcı için gömülü mezar olan aşk, bir başkası için ne ifade ediyordu. ölüm ,hırs , güç...hangisiydi? En büyük bilinmezlikti bu.
Bu savaş hiçbir zaman tek kişilik olmamıştı. İki kişilik de asla olmayacaktı.
SAVCININ KALEMİNDEN ÇIKAN ÖLÜM SATIRLARI HER KAĞIDA DÖKÜLDÜĞÜNDE BİR DEVRİMİN SONU VE BAŞLANGICI OLACAKTI. KANI KAN ÇEKERDİ YAŞAMI DA ÖLÜM. EN BÜYÜK SAVAŞ İSE YAŞAMLA ÖLÜM ARASINDA, SAVCI`NIN KURDUĞU İNCE BİR YOL OLACAKTI.
"Yüzdüğüm kan denizinde boğulacağımı biliyordum , bundan korkmuyordum. Ben bu denizde boğulmayı çoktan göze almıştım ama boğulduğum denizde bir başkasının da boğulacağını ve kalbime bu kadar acı vereceğini düşünmemiştim"
+18 sahnelerden rahatsız olanlar var ise önceden uyarıyorum.
|
GÜN IŞIĞI
Günün birinde değişir hayatlar..
Habersiz dahil edilir yitirilmiş umutlar..
Bu savaşın kazanını yoktur.
Belki umut yeşertir kalplere
Her zaman iyi olmasak da..
~
Üvey annesi tarafından son isteği öz ailesini bulmasıydı Güneş’in. Umutsuzca çıktı yola. Nasıl evlat olacağını bilemeden buldu onları. Herkesin bir beklentisi vardı, geçmişini bilmeden kızın..
~
Ben Güneş. Doğan bu güneşten farklı gölgesiyim herkesin. Isıtıp umut vermek yerine üşütür intikam almak için yaşarım dünyada. Bu benim haytım ve sen bu hayatın bir parçası olayı ister misin?
….
Kitap ilk başta gerçek ailem olarak başlayıp sonrasında değişmektedir.
Şiddet içeriği, dövüş sahneleri, argo ve küfür bulunmaktadır.
|
Geçmişten Gelen Acı
Papatya kokan kadın...
Papatyaya aşık adam...
Tek beden iki ruh...
|
KADER KİTABI GÜNLÜKLERİ
- Evlat?
- Neredeyim?
- Cinlerin Kutusunda !!...
Büyük yeminlerin dudaklarından döküldüğünde neyi feda edersin evlat. Dokumacı kırmızı iplikleri kimin için dokur. Kadere mi yaza durursun ezele mi?
Kader Kitabı Günlükleri
|
Mürai
Siz: Sen yüzsüz gibi bana yaz,
Siz: Bende seni engelleyeyim.
Siz: Nasık fikir?
Sıraç: Beni engellemen senin peşini bırakacağım anlamına mı geliyor?
(Gönderilmedi)
Sıraç: Eğer söylediklerimden bunu anlıyorsan sana kendimi çok yanlış anlatmışım demektir.
(Gönderilmedi)
Sıraç: İki cihan bir araya gelse bile senden vazgeçmem, vazgeçemem.
(Gönderilmedi)
|
Kötüyü öldürmek
(İnstengram=elifnaz_skz)
Odaların önüne geldiğimiz zaman Alev kartımı çıkarmama bile fırsat vermeden beni belimden tutarak kendine çekti ve dudaklarıma küçük bir buse kondurdu sonra dudakları kulağıma yaklaştı "seni seviyorum yeşim ve bu iki kelimeye alışsan iyi edersin çünkü senin dudaklarının arasındanda çıkacak" sonra dudağıma küçük bir buse daha kondurdu ve odasına geçti
|
CAN EVİM
Geçmişte babasından yara alan Devin Efil üniversite de bir ömür seveceği adamla yani Özgür Alp ile tanışır. Tanışmaları sıradandır fakat ilişkileri hiçte öyle olmayacaktır.
Bu ikili aşklarını sonuna kadar yaşarken hem geçmişleriyle sınanacaklar hem de aşklarına ikisinden biri ihanet edecektir. Aşkları ne kadar büyüktür, ihanetin üstesinden gelebilirler mi?
|
Çırpınırken
Delfin tüm kalbiyle tutunduğu öfkesi ve gururu ile yıllar boyunca kendi kabuğunda kalmıştı. Bu öfke ve gurur ile sarmaladığı kabukta yalnız değildi tabii. Hayatındaki tek güzel duygu olan sevginin tek sahibi olan oğlu Merih de vardı. Her ne kadar oğlu en sevgisiz hissettiği anında dünyaya gelse de geri kalan her gün sevgiye boğmuştu Delfin oğlunu.
Karısından yıllardır bir haber bekleyen ünlü oyuncu Derin Uçar`ın kulağına ise magazinin karısı olduğunu öğrendiği haberi çalınır. Ne yapacağını düşünürken bir de üstüne karısının ülkeye döndüğünü öğrenir ve soluğu onun yanında alır. Ona sırrının açığa çıktığını söylediğinde Delfin de ona kendi sırrını, yani öldü sandığı oğlunun yaşadığını söyler. Derin bu şok edici haber üstüne öfke ve mutlulukla kavrulurken ne yapacağını bilemez ama mutluluk duygusu ağır basar. Çünkü hâlâ sevdiği karısı ile tekrar bir aile olma şansı vardır. Ne yaparsa yapsın karısını sevmektedir. Ve Delfin`in de kendisini her şeye rağmen sevdiğine emindir. Aşklarına duyduğu güvenle Delfin`e tekrar birlikte yaşamalarını söyler.
***
Canı yanmış bir kadından daha korkuncu daha tehlikelisi daha kötüsü daha paramparçası yoktur...
***
|
Zihnin Labirenti
Lara, hayatının sıradan gibi görünen yüzeyinin ardında derin, karanlık bir yolculuğa sürüklenir. İlgisiz ailesinin gölgesinde büyümüş, kardeşi Mert Karan ile karmaşık bir ilişkisi olan Lara, hayatının kırılma noktasına geldiğinde, gerçek ile hayal arasında bir sınırda yaşamaya başlar. Onu sürekli takip eden gizemli bir gölge, varlığını sorgulamasına neden olurken, içindeki karanlık taraf da gün yüzüne çıkmaya başlar.
Bir dizi gizemli olay ve kaçışla başlayan hikaye, Lara`nın peşini bırakmayan geçmişiyle yüzleşmesine, iki kişiliği arasındaki çatışmalara ve ailesinin sırlarına ışık tutar. Onun için gerçekle yüzleşme, aynı zamanda kendi zihninin ve ruhunun en derinlerine inen bir arayışa dönüşür. Kitap boyunca Lara, gerçek ve hayal arasındaki sınırları zorlayarak, geçmişinden kaçmak yerine ona meydan okumayı öğrenir.
Bu, yalnızca bir kaçış hikayesi değil; aynı zamanda insan zihninin labirentlerinde gezinirken, kimliğimizi tanımanın ve kabul etmenin zorluğuna dair sarsıcı bir anlatıdır.
|
İnsanların Şiirleri
Bazı akrostişler yazacağım istediğiniz isimde yazmaya çalışırım
|
0% |