Hi̇ç Durmadan Yorulmadan
"Benim yaşamam için senin ölmen gerek..." Sadem, 17. yaşının sonlarında hayatını düzene sokmak için çalışan bir kızdır. Yaşadığı onlarca olayın üzerine bir de aynı okulda okuduğu İnanç`a aşık olur. Fakat bilmediği, farkında olmadığı, hatırlamadığı şeyler vardır. Birgün İnanç da Sadem`e aşık olduğunu itiraf eder ve sevgili olurlar. Ama hesaba katmadıkları bir şey vardır. Ne kadar uğraşsalarda kurdukları bu aşk hep inişli çıkışlı olacaktır. Birlikte olmalarını doğup batan Güneş bile istemiyordur.
"O gün de böyleydi. Güneş batıyordu, hayallerim gibi."
"Adımı bir şarkıdan almışım. Sanki yıllar önce belliymiş şarkılara bu kadar bağlanacağım."
"İzlemeyi çok sevdiğimiz denizde birlikte öldük."
"Seni yoruyorlar biliyorum. Ama ben seni yormadan seveceğim."
"Dinle beni nefes aldığım her saniye, hatta almadığım zaman bile, ben sana hep çok aşık olacağım bunu her zaman bil."
"Ne kadar kendimi kandırsamda izlerimi hiç sevmiyorum. Bana onları kim sevdirecek? Ben onları neden seveceğim?"
"Hayır gelme.
Neden?
Gerek yok.
Ağlıyorsun. Gerek var konum at hemen.
Her ağladığımda yanıma mı geleceksin?
Evet her ağladığında yaşlarını silmek için yanına geleceğim."
Hiç Durmadan Yorulmadan kalbi kırık aşıkların hikâyesi...
Sevgilerle ve Hislerle...
19.01.2023
|
5091
Önemli Rica: Sadece okuyan arkadaşlar oy verirse sevinirim. Saygılarımla.
Kızı ile birlikte sakin bir hayat yaşayan emekli Tarih Profesörü Cemal Bey`in kapısı bir pazar günü genç bir adam tarafından çalınır. Bu genç adam, yaşlı adamın hayatının en karanlık noktasına ışık tutmak için gelmiştir.
Bir adamın, Mübadeleden Kore Savaşı`na ve günümüze uzanan öyküsü.
|
Yeni Bir Sen İçin Sen
Kendine neden yeni bir sen yaratmak için adım atmıyorsun? sadece bir adım cesur insan .
|
Karanlığın sırları
bir yetimhane ,azalan kişiler,dağılan arkadaşlıklar bir kaosun içine düşseniz ne yapardınız ???
|
GÜVERCİN
Asker konulu bir kitaptır, kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür.
Ruh, insanın dipsiz bir kuyusudur. Sen ruhunda dolaştığını sanırsın ama onun ne kadar derin olduğunun hiçbir zaman farkına varamazsın. Ta ki biri çıkıp orayı talan edene kadar.
"Yanacaksınız, yakacaklar. Canınızın acımasını önemsemeyecekler."
Parmaklarına sarılı urganı sertçe gerdi. Parmak boğumları giderek beyazlaşırken gözleri, alev topuna dönüşmüştü.
"Nefesinizi kesecekler."
İki farklı asker;
Asena Eyşan Boduroğlu ve Mete Mert Çakır.
Birbirlerinden haberi olmadan aynı göreve atanırsa en fazla ne olabilir ki?
"Bugün bir tehdit mektubu aldım MMÇ`den gelmiş."
*Tüm hakları saklıdır.*
|
ARK - Kitap Oluyor!
Geçmişinden kaçarak sakin ve rutin bir hayat yaşamak isteyen, yayıncı Arya Reis;
Türkiye`nin köklü ve varlıklı ailelerinden birine mensup, iş adamı ve mafya Kalender Kandemir ile tanışır.
Arya ve Kalender`in tutku, aşk, macera ve ihtiras dolu gizemli ilişkilerine tanık olmak için bu kitabı okumalısın. Pişman olmayacağına eminim :)
Senin için ARK Evreninin kapıları sonuna kadar açıldı. Yeni bir dünyaya hoş geldin.
Arya Reis • Kalender
KANDEMİR
|
HAYATIMIN İÇİNDEN
Hayatımın içinden ,çevremden esinlenerek yazdığım yazıları bu kitabımda toplayacağım…
Sevgili okumalar.
|
Deniz Ateşle Sönmez
Anka Ateşi ve Su Ejderhası... Evreni yok edebilecek ve tekrardan oluşturabilecek kadar büyük iki güç.
Deniz ve Ege sıradan bir genç kız hayatı yaşarken Ege`nin kaçırılması ile her şey alt üst olur. Deniz kız kardeşini bulmak için ne kadar ileri gidebilir? Sahip olduğu Anka Ateşi onu ne kadar ileri götürebilir? Ölüme? Ailesine?
Öldürülmesi zor kuklalar, ustalar. Direniş`e katılmak, robotlar üretmek, aşkı ve dostluğu bulmak... Peki ya kardeşini?
|
Mavi Kelebek
Küçük bir kızın hikayesi insanların gözünde o neşe saçan, mükkemmel kızın iç dünyası...
Kalp kırmak nedir bilir misiniz? Ben bilirim bilmek zorunda kaldım çok değer verdiğim birini kırınca öğrendim. eskiden pek önemli değildir benim için çünkü insanlar gözümde değersizdi bir yerden sonra bu kitabı da bu yüzden yazıyorum laf üstündeki özürlerin hiçbir faydası yok kelebeğim belki bunun faydası olur...
|
Şirret
"Eğer diş fırçanızı ıslatıp kedinin başına sürerseniz annesinin kendisini yaladığını düşüp mutlu olurmuş!"
"Kim söyledi bunu? Kedi mi?"
"Hayır ya, dalga geçme! Bir yerde duydum."
"Saçmalama abla, uyduruyorlar işte. Rahatsız etme hayvanı!"
|
Çok Sevmek Yasaklanmalı | Mahalle Hi̇kâyesi̇
Wattpad`den ulaşabilirsiniz..
"Bir adam ile yara bandının hikâyesini hiç duydun mu?" diye sordum meraksız bir tonda. Çünkü anlatmak istediğim sıradan bir hikâye değildi, kendi yazdığım bir hikâyeydi.
Yüzüne bakmadığım için ne tepki verdiğini görememiştim ama onu tanıdığım kadarıyla -bu da çok uzun bir zaman dilimine tekabül ediyordu- şu anda hafif çatık kaşlarıyla bana bakıyor olmalıydı. "Hayır," dediğinde sesinde bariz bir sorgu vardı. Onunla konuşmaktan kaçındığımı çok iyi bildiğinden onunla sözlü iletişime geçmiş olmama oldukça şaşırmıştı.
"Bir gün bir adamın kolunda ufak bir yara açılmış." diye başladım çatallı sesimle konuşmaya. "Çok ufak bir yaramış ama, öyle hastaneye gitmesine gerek yokmuş. Küçük bir sıyrıkmış sadece." Kalbim acıyordu. Keşke bu şekilde gelmesiydi bana. Böyle gelmeseydi. Hafifçe yutkundum.
"Bir yakınından yara bandı istemiş. Kapatmış yarasını o yara bandıyla. Kısa bir süre birlikte yaşamışlar mecburen. Birkaç gün içinde iyileşmiş adam ve kolundaki yara bandını bir an bile düşünmeden atmış çöpe. İhtiyacı olduğunda hemen sarıldığı yara bandından iyileştiğinde hemen kurtulmuş." Sustum, çünkü devamını getirmek zordu. Ona hayır demek çok zordu. Hafif ıslanmış gözlerimi tekrardan gözlerine çevirdiğimde onun hâlihazırda bana bakan gözleriyle karşılaştım. Gözlerinin içine bakarak devam ettim.
"Olan da yara bandına olmuş. Temiz, tertemiz yaşamı bir çöpte sonlanmış. Çok zaman geçmiş, en sonunda biri bulup temizlemiş." Keyifsizce tebessüm ettim bir anlığına dolu dolu gözlerimle. Gözlerimdeki bakışları dudaklarıma düştü. "Eskisinden daha iyi, daha temiz görünüyormuş artık. Ama..." Gözlerimiz birleşti. "İçi paramparçaymış."
"Dilara..." Bu gece ikinci kez kestim sözünü.
"Ben yara bandının yaşadıklarını yaşamak istemiyorum."
|
Cam Güzeli |+18
Ay ışığı, mezar taşlarının üzerinde ürkütücü gölgeler yaratıyordu. Kürek elimde, tarif edilen mezarın başında duruyordum. Daha fazla vakit kaybetmek istemediğim için toprağı vahşice kazmaya başladım. Her bir kürek darbesiyle içimdeki karanlık arzular daha da derinleşiyordu.
Toprak, kürek darbelerimle savrulurken, mezarın derinliklerine doğru ilerliyordum. Her kürek darbesi, içimdeki karanlık tutkunun daha da körüklenmesine sebep oluyordu. Etraftaki sessizlik sadece toprağın çıkardığı sesle bozuluyordu. İçimde hiçbir insani duygu barındırmadan öyle hayvani bir içgüdüyle kazıyordum ki mezarı, beni uzaktan görenler kesinlikle insan olduğuma inanmaz, vahşi yırtıcı bir hayvan olduğumu düşünürlerdi. Mezarlığın karanlık köşelerinde, sadece ben ve saplantılı eğlence anlayışım vardı.
Mezarın derinliklerine ulaştığımda, yeni yeni soğumaya başlayan genç, erkek bedeniyle karşılaştım. Bir an durdum, derin bir nefes aldım ve ellerimden kaymaya başladığını yeni fark ettiğim eldivenlerimi sıkıca kavradım. Cesedi yukarı çekerken, kalbim delicesine bir heyecanla hızla çarpıyordu. O an toprağın soğukluğundan dolayı uyuşan parmaklarım bile umrumda değildi. Her hareketim, içimdeki tatmin hissinin daha da artmasına sebep oluyordu.
Cam Güzeli |+18 ©
|
KIRIK TABLO
"Sana, bana aşık olmamanı söyledim. Neden beni dinlemedin."
Genç depresif bir kız...
Ressamlık tutkusu onu ölüme götürürken, küçüklüğünde babasının bıraktığı kalıcı travmalar, hissizlik duygusuyla başa çıkmak için kullandığı sigara, kahve ve kendi vücuduna yaptığı eziyetler.
Duru abisinin ölümünü kabul etmeyip babasına duyduğu nefret onu hissizleştirir, babası öldükten sonra Duru, babasından kalan son anısını yaşatmak uğruna girdiği bu yolda karşılaştığı, karamsar, başı dertten kurtulmayan Ayas`la; uzun denilecek kadar kısa, kısa denilecek kadar uzun bir zaman geçirir.
Ayas daha küçük yaşta annesinin babası tarafından şiddet gördüğü ve bunu unutmak için taşındığı şehirde, takıntı yaptığı toksik ilişki arkadaşlarına da olduğu kadar kendisine de yansır.
Eski sevgilisi Ceren`i takıntı yapan Ayas, bu duygudan kurtulmak için karşısına çıkan bu fırsatı değerlendirecek mi?
Yoksa bu fırsat onun kaderi mi?
İki insan, iki babasız yetim.
Biri kader, biri ölüm.
•
NOT: BU HİKAYEDEKİ TÜM OLAYLAR, İSİMLER HAYAL ÜRÜNÜDÜR.
Yeni hikayemdir, yorumlarınızı bekliyorum.<3
|
Noktalı Virgül
Noktalı virgüldü onlar. Tek onlar değil, hepimiz. Zihniyle savaşanlar, kendine düşman olanlar, ağlayanlar, korkanlar, hayatından vazgeçenler, ruhuna yabancılaşanlar... Biliyorum, en yakından tanıyorsunuz hepsini. İşte bu yüzden noktalı virgülüz biz. Hikayesi devam edenlerdeniz. Bütün hücrelerimiz `VAZGEÇ` derken `YAŞA` diyen tek bir parçaya tutunanlardanız. Düşmekten kanlar içinde kalmış dizlerimizi bir yara bandıyla kapar yine koşmaya devam ederiz. Ruhumuz bedenimize tutsakken Özgürlüğü düşleyenlerdeniz. O halde sizde tekrarlayın ` Hikayem bitmedi, devam ediyor.`
Çünkü bu hepimizin hikayesi...
" -Peki sence... Sen tam olarak kimsin Özgür?
- Ben Özgür Akal. Bipolarım... "
|
KARANLIK DENİZ
Bir tarafta topraklarında deniz yoluyla uyuşturucu ve kadın ticareti dönmesini istemeyen Trabzonlu Karabulut ailesinin büyük oğlu Kartal,
Diğer tarafta o topraklarda hüküm sürmeye çalışan Gürcü Baron Amiran Tamaradze`nin kukla olarak kullandığı adamın kızı Aslı.
Trabzon`un Deli Fırtınası ve her şeyden habersiz genç bir kız.
"Bu deniz ne dost ne düşman tanır; herkesi sürükleyen karanlığın sonunda sadece denizin kendisi kalır."
Bu savaşı kim kazanacak?
.
şiddet, tutsaklık, gerilim, korku
bu mini hikaye bunlardan ibaret.
psikolojik.
|
Büyülü Okçu: İntikam
Jackson, eski zamanlarda adı sanı bilinmeyen eski bir köyde yaşayan, babası ve abisinin eziyeti altında zayıf ve savunmasız bir gençtir. Babası, savaş sanatlarında yetersiz gördüğü Jackson`u hor görürken, abisini sürekli yüceltir. Jackson`un tek tesellisi, sevgi dolu annesi ve kız kardeşi Lana`dır. Ancak bir gün köyleri aniden saldırıya uğrar. Babası, annesi ve abisinden haber alamayan Jackson, sadece kız kardeşi Lana ile birlikte kaçmayı başarır.
Kaderin bir cilvesi olarak, onları bir okçu kurtarır ve eğitir. Jackson ve Lana, ustalarının kendisine verdiği haritayı takip ederek büyülü yayı bulmak için tehlikelerle dolu bir yolculuğa çıkarlar. Bu yolculukta yalnız olmadıklarını fark ederler çünkü büyülü yayın peşindeki tek kişi onlar değildir. Bu yolculukta, Jackson`ın geçmişi, zayıflıkları ve karanlık anılarıyla yüzleşmesi gerekecek. Efsanelerde adı geçen Büyülü Okçu olma yolunda, Jackson ve Lana`nın maceraları unutulmaz bir destana dönüşecek.
"Büyülü Okçu", ihanet, cesaret ve kardeşlik temalarını işleyen büyüleyici bir serüven. Jackson`un zayıf bir gençten efsanevi bir kahramana dönüşümünü anlatan bu hikaye, sizi eski zamanların mistik ve tehlikelerle dolu dünyasına götürecek.
|
MASKENİN ARDINDAKİLER
Emniyet güçleri tarafından aranan, ülkenin başına bela olmuş, maske takarak tüm suçları işleyen bir seri katil grubu.
Canlı veya ölü bir şekilde yakalanmak hiç bu kadar kötü olmamıştı çünkü bu grubun iki türlü de eline geçmek, Cehennemde yer edinmek gibiydi.
.
Peki, bir maske gerçek yüzünü ne zamana kadar saklayabilirdi?
Ya da maske takmadan gerçek yüzlerini saklayan insanlardan kendini nasıl koruyabilirdin?
Hangisinin daha tehlikeli olduğunu yaşayarak görecektik!
|
ANDROMEDA
Zihnimde akmakta olan bir kum saatinin sesini duyuyordum. İnce, dar kısımdan geçen tanecikler üzerime doğru akıyordu. Bedenime yapışmış kum tanelerinin ağırlığı, ruhumdaki ağırlığa eşitti. Sanki geçmiş, üzerime çöküyordu.
Andromeda.
Beni geçmişimle yüzleştiren oyunun adı buydu.
"Ben bir yazarın, hiç yazmak istemediği karakterim.
Ruhumun saklandığı ruhun, kaybolan siluetiyim.
Karanlığın, şimdi en aydınlık yerindeyim.
Dilimden düşmeyen ölümün, en silinmez sahnesindeyim."
***
dokuz kasım pazartesi ∣ 2020
Kitappad başlama tarihi: 17.08.2024
TÜM HAKLARI SAKLIDIR ©
HERHANGİ BİR ÇALINTI, KOPYALAMA VE BENZERİ ŞEYLER SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA, GEREKLİ HUKUKİ İŞLEMLER BAŞLATILACAKTIR.
|
Melankolik Dünya
Lavin...Sadece annesi için güçlü duran bir genç kız...
|
KÖREBE
"SENİN HAYALLERİNİN ÖLDÜĞÜ YERE BEN RUHUMU GÖMDÜM!"
Asrın Başer:
Parmaklarının arasında sıkıca tuttuğu kömür parçası usulca düşerken geride duvara çizili bir fotoğraf karesi bir de kömürün kara lekeleri vardı ellerinde. İşte zaten sorun da buydu ya; ona kalanlar artık yaralı zihninde tutmakta zorlandığı anılar ve elinden hiç düşürmediği kömür parçasının tozlarıydı, başka da bir şeyi kalmamıştı artık.
Yalnızdı.
Yıkıktı.
Paramparçaydı.
Ve her şeyden önemlisi artık bir başınaydı; kimsesizdi.
Yankı Demirkan:
Elinde tuttuğu fotoğraf karesi usulca parmaklarının arasından düşerken aynadaki yansımasını gözünü bile kırpmadan izliyordu. Sanki bir ölüye bakar gibi bakıyordu kendine. İşte zaten sorun da buydu ya; o artık bir ölüydü! Kardeşinin kaybolduğu günden beri bir saniye olsun yaşadığını hissetmiyordu. Hiçbir şeyi kalmamıştı artık;
Yalnızdı.
Yıkıktı.
Paramparçaydı.
Ve her şeyden önemlisi artık bir intikamın peşindeydi.
İkisi bir araya geldiğinde ise seçtikleri intikam yolunda birbirlerinin gözlerini bağlayacak, birlikte KÖREBE oynayacak ve içlerinden biri uçurumdan düşerek kaybedecek!
|
Karanlık Yolculuk
Şizofreni tanısı konulan bir kadının psikoloğa başvurmasıyla başlar. Kadının anlattıkları, hem gerçeklikle hem de kurguyla iç içe geçer. Dr. Tülin, bu karmaşık hikayeyi dinlerken hem merak hem de endişe içindedir. Seanslar ilerledikçe, psikolog aile ile görüşmek ister. Ancak sonunda, beklenmedik bir olayın ortaya çıkması, herkesi şaşırtır. “Karanlık Yolculuk,” sadece bir hastanın değil, aynı zamanda psikoloğun ve ailenin de hayatını değiştirecektir. 📖✨
*Kurgu daha yazım aşamasında olduğu için yanlışlarım olabilir. Kurguyu tamamladıktan sonra düzenlemeyi planlıyorum. Düzeltmemi istediğiniz şeyleri yorumda yazarsanız dikkate alıp düzeltirim :)
|
LEYLİFER: KANLI AY
Gerçek kimliğinden bihaber yaşayan Evin Yağmur Erkuran, reşit olur olmaz onu yetimhaneden alan anneannesinin ormanın içindeki kulübesine taşınmak zorunda kaldı. Küçüklüğünde kimsesizliğine kimse olacak biriyle tanışıp onu labirent taşıyan zihninin tam merkezine oturttu.
Onun adı, İblis. Zihninin içinde tüm labirentlerin koridorlarını ezbere bilen, tüm odalara sahip olan karanlık bir ruh. Farklı bir ruh, farklı bir zihin.
Onlar, yazısız bir anlaşmanın birbirine bağladığı iki ayrı ruhtu. Kurt ve Kuzu’ydu.
Bir gün, anneannesinin doğum gününde verdiği kolye, hayatının dönüm noktası oldu. Ertha’da okuduğu mağara, kendi yaşadığı ormanın içinde saklıydı ve Evin Yağmur, doğum gününde onu kovalayan bir gölgeden kaçarken kendini o mağarada buldu.
O mağara bihaber olduğu kimliğini açığa çıkartacak; ölümü ve yaşamı beraber getirecek ve gecenin kabusları doğurduğu anlarda ruhuna tanıklık eden kızıl gözlerle tanışmasını sağlayacaktı.
O kızıl gözlerin pençesi, ruhunu alacak ve onu parçalara ayıracaktı.
Ama kızıl gözlü kurdun bilmediği bir şey vardı; o da, içindeki canavarın Evin Yağmur’a çoktan aşık olduğuydu.
``Ölüm ancak onu isteyene yakışır.``
Wattpad: esma_yaz
Kitappad`de yayımlama tarihim: 3.10.2024
|
FARKLI
Farklı olmak, şuan herkesin övdüğü şey bu. Farklı ol, farkını göster!
Peki farklı olmak güzel mi sanıyorsunuz?
Herkesin sıradan görüpte sıkıldığı hayatı başkası için ne kadar özenilecek bir şey olabileceğinin farkında değil misiniz?
Arada sırada mesajlaştığınız bir arkadaşının olması, dışarı çıkıp gezebileceğin, bir kafede oturup neşeyle sohbet edeceğiniz arkadaşlarınızın olması ne büyük nimet değil mi? Yoksa siz bunları normal mi görüyorsunuz?
Sıradan olmak için çoğu şeyini feda edebilecek, normal olmayı her şeyden çok isteyen `farklının` hikayesi....
|
Sırtımdaki Gölge
Ortada buluştuğumuz anda hiç vakit kaybetmeden kılıç sesleri yükselmeye başlamıştı. Güçlerimizin son demlerindeydik, bizi diri tutan tek şey kazanma arzusuydu. Bana karşı bir hamle yapacağı sırada kılıcına sert bir şekilde vurup kılıcının elinden düşmesini sağladım. Artık savunmasızdı. Kılıcımı bir kez elimde döndürüp üzerine yeniden atıldım. Hamlelerimin ustalıkla üstesinden gelmişti. Tekrar bir hamle yaptığımda göğsünün orta yerinden kesmiştim onu. Dizlerinin üstüne çöküp kestiğim yeri eliyle tuttu, sanki iyileştirebilecekmiş gibi. Kılıcımı yere atıp tam önünde durdum. Miğferini kafasından çıkarmamla geriye doğru bir adım atmam aynı anda oldu. "O"nu yaralamıştım. Hiçbir şey demeden birbirimize baktık bir süre. En son dudakları gururla kıvrılmıştı.
"Bunun galibiyet veya mağlubiyet olduğuna sen karar ver." diyip sırtüstü uzandı. Son nefesini böyle verdi.
|
Lotus'un Şeytanları
Bir yanı cennet bir yanı cehennem. Biri kızıla çalan kahve öbürü deniz mavisi. Lotus dedi içinden. Bu kız günlerdir aklını meşgul ediyordu. Sadece merak dedi. Onda çözemediği şeyler vardı.
Gizemli ve karmaşık olduğu için aklımda dedi. Sırrını çözünce unutacağım. O iç hesaplaşmalarıyla meşgulken kardeşi kartları açtı.
Kartları açarken kardeşinin yüz ifadesi değişti. Oldukça garip bakıyordu. “İlk kart kupa kraliçesi. Sevecen şefkatli biri anlamına gelir. Ama ikinci kart ters değnek kraliçesi. Bunun düz hali olgun, güçlü dürüst gibi anlamlara sahip. Ama tersi hileci, kıskanç ve intikamcı. Ve üçüncü kart ise şeytan. Bu Tarot ’un en karanlık kartlarındandır. Karanlık bir yolda yürüyor yasak sana.” Sonrasında afallamış bir biçimde konuşmaya devam etti.
“Galiba ben yeni başladığım için düzgün bakamadım yoksa bir insan nasıl şefkatli kollara sahip, hem de tehlikeli olabilir ki. Sanki kartlar üç farklı kişiyi anlatıyor.”
Neva Aydoğan Çoklu Kişilik Bozukluğuna sahip olduğunu bilmemektedir. Sessiz ve sakin bir yaşamı olan Neva`nın kişiliklerini yaptığı eylemler büyük sorunlara yol açacaktır.
|
Mabel -KİMLİKSİZLER-
``Gerçekte kimsin sen?`` diye fısıldadım, gözlerimde karanlık yoktu. Mabel`in kahverengileri ve acıları vardı. Çaresizliği ve yalnızlığı vardı.
Kalbim acıyla sıkıştı, derin bir nefes almak istedim. Hayat bunu bile bana çok görüyordu, almadım ihtiyacım olan o nefesi. Çünkü biliyordum ki benim ihtiyacım olan her şey sadece beni değil, Bir seri katili bir manyağı da besliyordu.
``Kaç kimliğin var Mabel?`` diye fısıldadım.
Ben Mabel, gözlerinde bazen masumluğun bazen ise katilin bakışlarını taşıyan, henüz reşit olmayı yeni başarmış bir insanım, en azından benim bildiğim ben öyleydi. Tanımadığım beni sorarsanız, onu bende sizinle tanıyacağım ve benim Katil bakışlarım, kan kokan ellerim bana onun hiç de iyi biri olmadığını söylüyor. Benim masumluğumun aksine, onun benim sonum olduğunu söylüyordu.
Ben masumdum ama o değildi. Ben soğuktum ama o sıcaktı. Ben korkaktım ama o cesurdu. İkimizde zıt kutuplardık ve birbirimize çekiliyorduk, çekildiğimiz her nokta da ise bedenimizden daha fazla kanlar akıyordu.
⚜️ Zihnimde var ettiğim herkesi, zihnimdeki başkalarıyla öldürdüm.⚜️
|
Aşk Benim Hakkım (TAMAMLANDI)
Hastalıklı bir aşkın anatomisi...
|
URGAN
Tek kurtuluşun ölüm olduğuna inanan genç bir kadın... Vücuduna özenle sayısız izler işlemiş bir kadın... Hayatının yarısını 4 duvar arasında geçirmeye mahkum kalan bir kadın...
Kimse onun kurtulmasını istemedi.
Zaten o da kurtarılmak istemiyordu.
Ben Efsun Aykar. Sonumun gelmesini isterken sonsuzlukta kayboldum.
|
Sisu
Bu kitapta ne yaşanırsa yaşansın hayatta enerjisini kaybetmek istemeyen bir kızın hikayesi anlatılıyor..
Sisu:Yaşanan olumsuzluklara ve güçlüklere rağmen cesaretli ve dayanıklı olmak ,ayakta kalmak
|
0% |