Kitap Tür Kategorileri

1.bolum 19 agustosta yayınlanacaktır.

Kitabın Geçtiği Tarih: 1940-1950 yılları Kitabın Türü: Gerilim/Gizem Kitapta Sizi Bekleyenler: -Psikolojik Gerilim, -Hastalıklı bir aşk hikayesi, -İntihar düşüncesi, -İntikam, -Hırs, -Ters Köşe. Kitabın Kısaca Konusu: Bayan X, almak istediği intikam için bir baloya gider. Göğüsünde bir Atropa Belladonna saklamaktadır. Bu zehir ile Bay X`i öldürüp intikamını almak ister ama hayatın sürprizleri asla peşini bırakmayacaktır. "Genç kadın sağ eline baktı ölüm sebebi. Sol eline baktı anlaşılma umudu. Hem umudu hem de ölümü elleriyle kavramıştı. Bundan sonra her şey çözülecekti. Hayata dair kalan tek inancı buydu. Ve inancıyla uçacaktı sonsuz hayata. Gözlerini kapattı, gözlerimi açtı ona bir adım yaklaştı. Nefesini tuttu, nefesini bıraktı nefesini elinden alacağı adamın bir nefes uzağındaydı." Kitap +18 içeriklidir. Küçük yaştaki okuyucuların okumaması önerilir. İçerisinde psikolojik olarak doğru olmayan davranışlar, cinsellik, cinayet, intihar duyguları işlenmiştir. ÖNEMLİ!!! Bu kitapta Bay ve Bayan`in sağlıklı olmayan psikolojisini ve perspektifini okuyacağız. İkisi de sağlıklı düşünebilen bir karakter değil, haliyle düşünceleri de aldığı aksiyonlar da esasen zehirli. Kitabın her iki başrolü de aynı şekilde sağlıksız düşüncelere sahip, bundan dolayı ikisinin de düşüncelerini desteklemiyorum. "Eğer psikolojik olarak kötü etkileneceğinizi düşünüyorsanız kitabı okumamanızı tavsiye ediyorum."

Erdi aslında her genç kızın hayallerini süsleyecek kadar yakışıklı değildi. Onun Müjganın hayallerine girmesine sebep olan şey zaten çok farklıydı. Müjgan bir adama baktığında onun güzel yüzünü görmenin dışına geçmek istiyordu. Ve Erdi`ye her baktığında içinde yaşadığı felaketin hangi duyguya ait olduğunu bulmuştu. Aşktı. Karşılığı olamayacak kadar mükemmel bir aşk yaşıyordu içinde. Erdi ise onu hayata bağlamak için elinden geleni yapıyordu. Oysa bir kere gözleri buluşsa. Erdi o zaman ne yaptığını anlardı. Ama onun iyi niyeti Müjgan için iyilik değildi. O mutlu etmek isterken öldürecek kadar kördü.

Kırlangıçlar uçarken yükseklerde, kanatları bir bir Riva`ya düşerdi, kısalan ömürleri gibi.

İçimdeki ateş kime aitti bilmiyordum. Ben dingim bir denizdim aslında. Arjin ASENA. Yaşam ateşi... Ben kendi ateşimle yanıyordum fakat kendimle de sönüyordum...

“Neden kül adam?” “Yanmaktan korkmayan herkes bir gün küle dönüşecektir. Ben çoktan küle dönüştüm Visal.”

Ben tam önüme dönceken yanımadaki tabureye biri oturdu. Yanıma aturan kişiye dönünce beni kumrar bir erkek karsıradı.ben ona bakarken oda bana doğru döndü ve tam o esnada kahverengi gözreli benim yeşil gözrerime değdi.Ben tam önüme dönceken yanımadaki tabureye biri oturdu.

Mayıs ayları, seni benim kadar acıtmaz.

Sadece intikam için yaşayacaktım.

tarihi, fantastik ༒︎ yoksullar ve zenginlerin keskin bir şekilde ortadan ikiye bölündüğü bir devirde Sayina, hasta anne ve babası için sihirli bir bitkinin peşine düşer. Fakat bitkiye ulaşmak sandığı kadar kolay olmayacaktır. Arjin Alangu, gidilmesi gereken son kapıdır fakat Sayina çoktan o kapının zilini çalmıştır.

"Bu satırlar, hayattan koparılmış tüm çiçeklere ithaf edilmiştir."

Bu diyarlar yaşayanlara göre değil derken aslında yaşlı bilge ne de haklıydı sadece biz çok küçüktük anlamak için. Her gece yorganın altında gizli gizli ellerimle mavi ışıklar saçıp oyunlar oynarken her şey çok da güzel gözüküyordu o çocuk yaşımda. Büyümek istemediğimi söylüyordum kendime ve o zamanlar sayelerinde yaşadığım benim için ölen aileme.

KARGANIN KANADINDA"Yeni bir sayfa açtığını sanırsın ayakkabılarının çamurlu izlerini görene kadar."

babasız büyüyen bir kızın dramı . hayatın ona hiç gülmediği geçmişinin acıları ile büyüyen veda . babasından intikam almak için anetepe gider . ama olaylar hiç istenmeyen yere varır.

Çerezlik bir yaz kurgusu 🤍

Bir proje ödevi ile başlayan arkadaşlığın başlattığı olaylar silsilesi...

Sevgisiz büyüyen bir kızdım ben, bir kez olsun içten bir söz duymamış, altın sarısı saçları bir kere bile șefkatle okșanmamıș... Zulümden başka bir şey görmediğim o cehennemden kaçmaya karar verdiğimde, kaderin karşıma çıkaracaklarından habersizdim. O kadar umutsuzdum ki, Uluhanlı`ların konağında gördüğüm sevgi ve șefkat karşısında ne yapacağımı bilemedim. Ben Zerda Hancıoğlu ve bu da kaderimin nasıl değiştiğinin hikayesi. Sevgisiz büyüyen bir kızdım ben, bir kez olsun içten bir söz duymamış, altın sarısı saçları bir kere bile șefkatle okșanmamıș... Zulümden başka bir şey görmediğim o cehennemden kaçmaya karar verdiğimde, kaderin karşıma çıkaracaklarından habersizdim. O kadar umutsuzdum ki, Uluhanlı`ların konağında gördüğüm sevgi ve șefkat karşısında ne yapacağımı bilemedim. Ben Zerda Hancıoğlu ve bu da kaderimin nasıl değiştiğinin hikayesi.

Nova Serisi`nin eşsiz kahramanı Zenna, beynine entegre edilen bir implant sayesinde robotik güçlere sahip olmanın yanı sıra telepatik bağlantı yeteneğiyle hem insanları hem de makineleri şaşırtıyor. Zenna`nın bu güçlü yetenekleri, ona geleceğin koruyucusu olarak göz kamaştırıcı bir rol kazandırıyor. Taylor Brave ise serinin zeki ve cesur mühendisi olarak öne çıkıyor. Taylor`ın derinlemesine teknik bilgisi ve analitik zekası, Zenna`nın liderliği altında önemli bir role sahip olmasını sağlıyor. İkili, birbirlerinin güçlü yönlerini mükemmel şekilde tamamlayarak, hem teknolojik keşiflerde hem de adil bir dünya için verdikleri mücadelede birlikte güçlerini birleştiriyorlar. Ancak Zenna ve Taylor`ın hayatları sadece maceralarla sınırlı değil; aralarındaki tutkulu bir aşk da var. İkisinin birlikte geçirdiği zamanlar, hem kişisel hem de profesyonel hayatlarının karmaşık bir şekilde iç içe geçmesine yol açar. Taylor`ın zekası ve Zenna`nın gücü, onları sadece birbirine bağlamakla kalmaz, aynı zamanda dünyayı değiştirmek için birlikte mücadele etmelerini sağlar. Nova Serisi, Zenna`nın liderliğindeki bu karizmatik karakterlerin, hızla değişen bir dünyada karşılaştıkları zorlukları ve başarıları anlatıyor. İç içe geçmiş politik entrikalar, sürükleyici aksiyon sahneleri ve karakterlerin derin duygusal çatışmaları, okuyucuları sayfalara sıkı sıkıya bağlıyor. Eğer geleceğin teknolojisi ve insanlığın sorumluluklarıyla ilgili derin düşüncelere dalma, Taylor Brave`in zekası, Zenna`nın gücü ve aralarındaki tutkulu aşk hikayesiyle dolu unutulmaz bir bilim kurgu serüveni yaşama heyecanı duyuyorsanız, Nova Serisi tam size göre! Bu epik yolculuğa hazır mısınız?

Hayatın iniş çıkışları, zorlukları ve fırtınalarıyla başa çıkarken, asla umudu kaybetmedi. Düştü, kalktı, kaybetti ve yeniden umuda sarıldı. Unutmayın ki her fırtınanın ardından güneş doğar, her zorluğun sonunda umut yeşerir. Bu yolculukta, güneşi ve umudu hatırlamak, içimizdeki karanlığı aydınlatır ve ileriye doğru adımlar atmamızı sağlar. İşte bu yüzden, hayatın zorlu yollarında yol alırken, fırtınaları unutmayın ama güneşi asla!

Karadeniz`de yaşayan iki düşman ailenin çocukları olan Asiye ve Talat`ın sevdası

Bir kız çocuğu hayal edin. 16 yaşında kadar kim olduğunu, nereden geldiğini, niye yaşadığını bilmemiş. Hayatı bir günde tepeden tırnağa değişiyor. O güne kadar tek bir ismi var. 17 numara...

Bir tanışma hikayesi

Denizsızı yıl boyunca yaz mevsiminin hakim olduğu, sakin bir yaşam tarzına sahip küçük bir sahil kasabasıdır. Şu ana kadar Denizsızı`da huzurla yaşayan kasaba sakinlerinin tek bir sorunu vardı. Anonim Anlatılar adlı bir magazin bloğu. Sırları, dramaları, skandalları ortaya çıkaran Anonim Anlatılar`ın hedefinde Demirdağ Koleji`nin liseli gençleri vardı. Demirdağ Koleji`nin düzenlediği sene sonu partisinde bir öğrencinin intihar etmesi kasaba sakinlerini derinden etkiler. Yaşanan bu trajedinin temelinde ise Anonim Anlatılar ve Çağrı`nın arkadaş grubu vardır. "Bu hikâye sizlere masum yüzlerin o kadar da masum olmadığını gösterecek."

İmkânsız olan geçmiş miydi? Yoksa gelecek mi? Bizi şu an birbirimize bağlayan sevgi miydi? Yoksa nefret mi? En çok değişen sen miydin? Yoksa ben mi? Hangimizin doğruları yalan gibiydi? Senin mi? Yoksa benim mi? ‘’Söylesene Malik! Beni özledin mi?’’

Hayatının sonunda olduğunu düşünürken karşına hayatının aşkının çıkması ile değişen hayatı

Bir Kurt uludu. Sonra o karanlık gecede bir tilki inledi. Elinde bir keleş ve ayaklarında siyah postallar ile o belirdi karanlıktan Kurdun Ölüm Pençesi...

Ona çocukluğunu yaşatan, yıllarca içindeki varlığını herkesten sakladığı o kişi ile arasına aşılamayacak mesafeler girmişti. Ölümdü, bu mesafenin adı. Aşılamayan, sonu gelmeyen. Ermeda Özer, küçük yaşlarındaki kaybıyla birçok duygusunu da içine gömüp kendini iç dünyasına kapatmıştı. Hayatına girecek tek bir kişinin varlığının bile, hiçbir zaman aklından çıkaramadığı o kişiye haksızlık olduğunu düşünerek geçirmekteydi. Fakat yıllar sonra onun bu düşüncesini dağıtabilecek bir kişinin varlığıyla, doğru bildiği gerçeklerden şüphe duymaya başlamış ve kendine verdiği sözlerin, onu gittikçe zorlayacağını fark etmeye başlamıştır.

Kız için dünya karanlıktı. Erkek için dünya ifadesizdi. Birisi küçük yaşta bir hastalık yüzünden görme duyusunu yitirmiş olan genç bir kız diğeriyse doğduğundan beri konuşamayan genç bir oğlan ama ne oğlan diğer insanların eksik gördüğü dünyasında sesi arıyordu ne de kız dünyasında eksik denilen ışığı... Ama bir gün her şey değişti. Kız artık dünyasına ışık girmesini , oğlan da dünyasına seslerin girmesini istemişti : Çünkü yan yana olmalarına rağmen sanki aralarında kilometreler varmış gibiydi ve bu duygu onları boğacak kadar yoğun ve daraltıcıydı.

Birbirini en iyi aynı yerden yara almış, aynı yerden kırılmış olanlar anlar.