BİR EV ÜÇ FARKLI BAKIŞ AÇISI
Hayallerinin peşinden koşan Damla,Meryem,ve Nihal üçlüsü küçüken kurdukları hayallerini gerçekleştirip sonunda istedikleri yere, Ankara`da mesleklerini yapmaktaydılar. İstedikleri olduğu için hep mutlu yaşayacaklarını sanarken hayat onları hiç beklenmedik bir yerden vurur. Küçükken kurdukları hayallerini birde aşk süsleyerek daha da güzel bir hale getirecekti. Fakat onlar bunlardan bihaberdi. Başlarına neler geleceği hakkında hiçbir fikirleri olmayan bu üçlü daha nelerle karşılaşıcak?
Aşkı, hüzünü,mutluluğu ve daha bir çok duyguyu için de barındıran bir roman.🤍
|
DOLUNAY ÇOCUKLARI ~Geçit
Birbirinden bağımsız dört kişi mi?
Hayatın yellerinde savrulan, esen rüzgara kapılıp bir araya gelen dört yabancı...
Hayır onlar yabacı değiller, yıllar önceki gecenin özenle seçmiş olduğu dört çocuklar.
Bir dolunay gecesi doğan dört çocuk, evet o gün, o çocuklar için seçilmişti.
Kayra Kuzgun, Akasya Efşan, İlgiz Işık, Baturay Çevik...
Tesadüfen gittikleri restoranta yedikleri yemek sonrası yürüyüşe çıkan dört kişinin, dolunay karanlığında etrafını ışıklar kaplayan küçük külübeye yaklaşmasıyla, her birine ayrı ayrı açılan kapıdan, bilmedikleri bir cinayet ortasından bulunmaları mı?
Tesedüf yoktur kader vardır...
"Siyahın taht kurduğu hayatımda yeni bir renk mi?"
~KAYRA KUZGUN~
"Lal birinin çığlık atmasını istemek mi?"
~AKASYA EFŞAN~
"Gölgesine güvenmeyen birinden güven beklemek mi?"
~İLGİZ IŞIK~
"Konuştukça ruhu iyileşen birinden susmasını istemek mi?"
~BATURAY ÇEVİK~
Wattpad kullanıcısı olarak burda bulunmaktayım.
|
Ejderha İmparator
Geçmişte yaşadığı şeyleri tekrar tekrar yaşamamak adına sürekli güçlenmek için çalıştı ve çalışmaya devam ediyor.
Sonunda güçlenmek için doğru yeri bularak olabileceği en güçlü hale gelecek ve bu yolda yoluna çıkacak olan her şeyi ve herkesi yok ederek yoluna devam edecek.
Ejder Soykıran, bütün tanrıları geride bırakmaya geliyor.
|
İnsi̇z Şeh'r 🥀
Derin bir nefes aldı. Söylediklerim onu şaşırtmamıştı, o zaten en başından beri beni anlamıştı. "Bazen sonları değiştiren tek şey sondan önceki kelimedir, Gölge." Gözlerine baktım. "Sondan önceki kelimeni bilemezsin. Sondan önceyi tahmin edemezsin. Bazen... sonlar mutlu biter."
Dudaklarımı birbirine bastırdım. "Hangi sonlar?" diye sordum. "Ben bunca yaşadığımın ardından mutlu olsam neye yarar? Yüzümdeki gülümseme kendini oraya ait hisseder mi Efruz?"
Dizlerinin üstünden doğruldu. Yanıma oturdu. Eli belimi kavradı ve hiç beklemeden beni kendine doğru çekti. Bir eli bacağımı kavradı ve böylelikle tamamen kucağına yerleşmiş oldum. "Hisseder." Dedi. "Hissettiren olursa."
Bedenimden ruhum çekilmiş gibi kendimi kollarına bıraktım. "Güzel bebeğim, geçmişinle yüzleşmediğin için bu kadar çok canın yanıyor. Geçmişinle yüzleşmen, onu karşına alman, yeri geldiğinde onunla savaşman yeri geldiğinde ona sarılman gerekiyor. Geçmişinden kaçarak geçmişini unutamazsın."
Derin bir nefes aldım. Kokusunu soludum. "Geçmişimle yüzleşmeye gücüm yok," dedim fısıltıyla. "Elinden tutarım." Dedi anında. "Tek başına değilsin. Geçmişini yeneriz. Birlikte."
Gülümsedim. Yüzümdeki gülümsememi görmese bile bence hissetti. "Sen geçmişini yendin mi?" diye sordum. "Yendim." Dedi. "Sanırım..." usulca kafamı kaldırarak gözlerinin içine merakla baktım. "Sanırım?" dedim üsteleyerek. Omuz silkti. "Belki sen de benim elimden tutarsın."
Gülümsedim. Bu sefer gülümsememi görmesine izin verdim. "Tutarım."
|
Şeytan'ın İni̇
Bir şeytanı susturmayı dene onun korkusunu yüreğinde taşımadan önce.
|
D.E.D.
Defterin kapağını kapatırken kendimi başka bir yerde buldum. Burası..benim odam değildi. Burası evin içi bile değildi.
|
İNTİKAMIN FISILTISI
Gözler kalbin aynasıdır derler...
Kalbimde yanan ateşi, kalbimin kırıklarını, iyileşmeyen yaraları yansıtmaya yetermiydi göz?
Yeter mi anlatmaya? Yetmez...
İçimdeki intikam ateşi her geçen gün büyüyordu ama söndürecektim elbet. İntikam alınacaktı. Alınmak zorundaydı. Ölmüş çocukluğumun, kırılmış kalbimin, tükenmiş ruhumun anısına...
|
AMBİVALANS
Hayatı boyunca ailesi ve çevresi tarafından dışlanmış ve daha önce hiç aşık olmamış olan Helen Albert`in sınıfına 4 yeni kişi gelmesiyle başına neler gelebilir?
|
MUHAFIZ
Sürekli yeni bir hayata atılıp eski hayatlarımı da tarihe gömüyordum. Kişiler, yaşanmışlıklar, duygular, anılar... hepsi.Tüm bu olanlar bana işkence gibi geliyordu. Ve benim işkencem sonsuzdu. Belki bir gün beni rahat bırakacaktı ancak soyumda sürekli devam edecekti ve varlığımın sonuna kadar da bu göreve mahkum kalacaktım.
|
KÜÇÜK YALANCI - YAS
Koca sema, diz çöktü gözlerine. Ay bembeyaz parlak tenin yanında soluk kaldı, yıldızlar gökyüzü kadar karanlık olan saçlara meydan okudu. Bulutlar ağladı, yağmur selam verdi kanlı ellere. Kalplere sis çöktü, güller boyun büktü üzerinden çıkmayan kan kokusuna. Ve dinledi toprak sözlerini.
"Saçların kadar uzun ve güzel olsun ömrün Küçük Yalancı."
Dedi adam, ama kesti kadının saçlarını kendi elleriyle, kıydı sevdiğinin ömrüne.
"Hiçbir yere gitmeyeceğim sevgilim..."
Dedi kadın, ama tutmadı sözünü, kıydı sevdiğinin aşkına.
Sevdiği kadınları bir bir kaybeden acımasız katil,
Akın Korel.
Sevgiden yoksun kurak bir kalp ve o kalpte açan beyaz bir papatya. Kendi döktüğü göz yaşlarıyla büyüdü, getirdi baharı. Kimse fark etmedi onu. Güllere ulaşılmak isteyenlerce ezildi, yine döktü göz yaşlarını. Adam fark etti solan papatyayı, aldı ellerine. Ama öldü beyaz papatya. Muhteşem bir koku sardı etrafı. Ölü bir çiçek hiç böyle güzel kokar mıydı? Yaşadığını sandı, sevindi adam.
Ama bilmiyordu papatyaların ölünce koktuğunu.
Öğrendiğinde ise artık çok geçti...
|
LUCA
Aslında bir balık türü olan ama sudan çıkınca insana dönüşen biriyim. Bu yüzden annem ve babam doğduğum andan itibaren sudan çıkmamamı söylerlerdi. Bende onların sözünü dinlerdim.
Taki onunla tanışıncaya kadar ...
Devamını istiyorsanız hemen okuyun.
|
Hırçın Dalgalar
‘Tristan O’Malley, Okyanusun Mahkumu.’
Deniz bildiği tek evdi, kalbinin etrafına ördüğü duvarları koca dalgalar bile yıkıp geçemiyordu.
‘Sandra Ravenwood, Gölge Hırsız.’
Elindekilerin hepsi çalındığında çalmayı öğrendi. İçten gülüşler dışında ondan çalınan her şeyi geri alabilirdi.
O`Malley gemisine gizlice binen hırsız bir kadın, oradan kaçıp gitmek isteyen adamın hayatını sonsuza dek değiştirecektir. Bu gizemli kadının ortaya çıkışıyla, Tristan`ın kalbinde saklı kalan duygular yeniden alevlenecek ve iki hırçın ruh, denizlerin ortasında tutkulu bir maceraya atılacaktır.
"Kalbinin derinliğindeki duygular denizin dibindeki gizemden daha çok korkutuyordu onu."
|
Nimra'nın Şehri
İki kişi, farklı dünyalar, Armin üniversite okuyan 22 yaşında genç bir kızdır okula yetişmek için son sürat koşarken aksilikler peşini bırakmaz. Hiç beklemediği bir anda beklemediği biriden farklı bir evrene gönderilir. Çıkış yolunu ararken bambaşka şeyler yaşar. Acaba Armin eve geri dönebilecekmiydi ?
|
Ahsen İzem Karasoy
Staj yaptığım hastanede aranan karışmış o kız çocuğu bensem?
|
ᴋᴀʏɪᴘ ᴢᴀᴍᴀɴɪɴ ᴘᴇşɪɴᴅᴇ
**Kayıp Zamanın Peşinde**
Yıl 2137. İnsanlık, ışık hızını aşan ilk uzay gemisi olan *Aetherion*’u inşa etmeyi başardı. Bu gemi, evrenin en uzak köşelerine seyahat edebilme kapasitesine sahipti. Ancak *Aetherion*’un en önemli misyonu sadece keşif değil, aynı zamanda kayıp bir medeniyeti bulmaktı: Chronoslar. Bu kadim medeniyet, zamanda yolculuk yapmayı başarmış ve bir anda tüm izlerini silmişti.
Geminin mürettebatı, bir grup seçkin bilim insanı ve askerlerden oluşuyordu. Her biri, farklı alanlarda uzmanlaşmıştı; kaptan Amara, askeri taktiklerde bir dâhi; Dr. Elias, zaman teorisi üzerine dünya çapında tanınan bir fizikçi; ve astrobiyolog Kael, evrenin en gizemli yaşam formlarını incelemede uzmandı.
İlk görevleri, galaksinin en karanlık bölgelerinden birine, *Nullus Abyss* adlı bir bölgeye gitmekti. Efsaneye göre, Chronoslar bu bölgede zamanda kaybolmuştu. Ancak bu sadece bir efsane miydi, yoksa ardında daha büyük bir sır mı yatıyordu?
Yolculuk boyunca gemide garip olaylar baş göstermeye başladı. Geminin sistemleri beklenmedik arızalar veriyor, mürettebat rüyalarında aynı gizemli sembolleri görüyordu: Bir saat, ama akrebi ve yelkovanı birbirine dolanmış, hareket edemez halde. Dr. Elias, bu sembollerin bir zaman tuzağına işaret ettiğini düşündü, ancak daha derine inmek için daha fazla veri gerekiyordu.
*Nullus Abyss*’e yaklaştıklarında, bir anda geminin zaman algısı bozuldu. Mürettebat, aynı anları tekrar tekrar yaşamaya başladı. Her seferinde aynı karanlık boşluk, aynı garip yankılar... Ama bir şey farklıydı. Her döngüde, aralarından biri eksiliyordu.
Kaptan Amara, mürettebatı bir arada tutmaya çalışırken, Dr. Elias bu döngünün bir parçası olabilecek bir ipucu buldu: Bir zaman kristali, sadece Chronosların yapabileceği türden bir teknoloji. Bu kristal, zamanda bir yırtık oluşturmuş olabilir miydi? Eğer öyleyse, mürettebat bu sonsuz döngüden nasıl kurtulacaktı?
---
|
Düşlerdeki Orman
Hiçliğin ortasında yürürken gözlerime bir çift göz takıldı. Işıldayan parlak gözler, belki de
kaybolduğum bu ormandan çıkış yolumdu. Belki de koca bir aptallık ve hayatımın sonuydu.
Hangisi olduğunu asla anlayamadım. Uzun ağaçların çevrelediği bedenimin gördüğü gözleri
takip etmesine izin verdim.
|
Hüsrana Karşı (Yetişkin içerik)
Bir yıkılış, bin diriliş demekti. Bunu zamanla anlamak bana çok şey katsada soy adımı silip kaçmak benim yaptığım en büyük hataydı. Hatamı bana gösteren o olmuştu. Beni yeniden yaratıp hiç tanımayacağı bir gaddara dönüştürdü.
Ben gaddar olan ailemden kaçmıştım. Beni tekrar o aileye gitmeye zorlayan o olmuştu.
|
Siyahın Yansıması
WATTPAD DE 7,91M OKUNMA!
Manevi ailesini kaybeden ve bundan dolayı manevi kardeşiyle arası açılan Berra Derin duyduğu hakaretlere, gördüğü dışlanmaya daha fazla dayanamayıp soluğu İstanbul`da alır. Kendine yeni bir yol çizmeye karar verirken hesapta olmadığı bir şey olur. Kaan Erdinç ile yolları kesişir.
Kaan Erdinç`in geçmişi açığa çıkmasıyla beraber Berra kendini siyah beyaz dünyasında bulur. Bu dünyadan kendini uzaklaştırmak isterken Kaan`ın eli Berra`nın hep üstünde olur.
ALINTI
"Gideceksin dedim!" Dudağının arasından tısladı. Sinirli hali beni korkutuyordu. Fakat gitmemi istiyordu. Burasının benim için tehlikeli olduğunu söylüyordu. Beni mi düşünüyordu? Sanırım bu son soruyu bin defada tekrarlasam usanmayacaktım. Çünkü söz konusu bendim.
"Benim hakkımda hiç bir şeye karar veremezsin anladın mı?" Yüzüne avazım çıktığı kadar bağırdım. İki ellerimle omzuna bastırdım. "Hiç bir yere gitmiyorum, bunu o taş kafana sok!" Kaan`ı omzundan iterek odadan koşar adımlarla çıktım. Arkamdan "Berra!" Diye kükredi.
Asansörün kapısı açılınca `0` düğmesine bastım. Kapının hızlı kapanması için düğmeyi zorladım. Kapı yavaş yavaş kapanırken gözlerimi kapattım. Rahat bir nefes verip gözlerimi açtım. Asansör kapısının arasında el görünce çığlık attım. Tek eliyle asansörü durdurdu! "Sen manyaksın!"
Yüz ifadesi beni çok ürkütüyordu. Üstüme doğru gelince kendimi kapana sıkışmış gibi hissettim. Hızlı bir hareketle herhangi bir asansör düğmesine bastı. Asansör ani bir çekimle durdu. Işıkların sönmesiyle gözlerimi kapattım.
"Kes şunu!" Soğuk ve güçlü elini çenemde hissettim. Çenemi sıktığında acıyla inledim. Refleks olarak iki elimle, çenemi sıktığı elini tuttum. İtmeye çalışıyordum fakat gücüne karşı gelemiyordum. Ne yaptığını idrak etmeye çalışırken nefesini tenimde hissettim.
|
EDNA GÜNLÜKLERİ 2
TANITIM
Zamanın çok ötesinde kaderin taşları ile tutsak kılınan efsanevi bir geçmiş anlatılır Edna dilinde. Bu geçmiş öngörülemezliğin küllerinde geleceğin mezarlığına dönmüştü.
Tahmin edilemez gerçekliğe kırılan her bir kutsal yazıt ise zamanın kıvrımlarında kahramanları geçmişin kalıntılarına çeviriyordu.
Kötülüğün özgürce hüküm sürdüğü bu kaybolmuşlar devrinde, kaderin kırılgan taşlarında sürgün edilen geçmişin izleri saklıydı. Tüm bunları bulmaksa varisin yeni yolculuğu olacaktı.
Peki ya varis kendi geleceğinde savrulurken geçmişin silik izlerini bularak yolculuğuna kaldığı yerden devam edebilecek miydi?
Edna Günlükleri serinin ikinci kitabıyla sizlerle.
~~~~~~~~
Aygül MUDURLU
|
KAĞITTAN RÜYA
☘️TANITIM☘️
Bana kendinden bahset dedi spiker,
"Ben dedim."
Duraksadım sonra. Kimdim ben gerçekten! Acıdan ve kaybedişten başka neydi benim rüyalarıma ve payıma düşen!
İstekli bakışlarla beni izlemeye devam eden kadın gülümseyerek sorusunu yeniliyordu,
" Perrin Yavuzer kim? Bunca güzel kitabı nasıl kaleme aldı? Bunun sırrı ne? Bize kendinden bahset! Hikayenden bahset."
Sesi öylesine heyecanlıydı ki benden duyacaklarının umuduyla titriyordu. Belki de reyting rekorları kıracaktı bu söyleşimizle. Benden gelecek kritik bir cevap, kimsenin bilmediği bir gerçek onun hayatının hikayesi olacaktı.
Gerçekten kimdi Perrin?
Birkaç saniye kadar düşündüm, aklımı sorguladım önce. Orada yoktu Perrin hiç olmamıştı. Kalbimi araladım sonra ve kendimi orada aradım. Kimdim ben? Aradıklarım orada ayan olmuştu.
Saniyeler sonra döndüm kadına, küçük bir tebessüm ederek duymak istediklerini söylemeye başladım.
"Bir unuttur yaşamak derler bilirsiniz. Bende bin umut oldu kaybedişlerden yazılan satırlar. Hepsi kâğıttan rüyalarımın yazıldığı kırık dökük satırlardı. Umutlar ömrüm boyunca benden gitmekten vazgeçmedi bense onları kovalayıp yazmaktan. Hayatımın tamamı buydu. Ben bu kadardım aslında. Ama yazdıklarım hiç var olmadığım kadar büyük oldu. Bu çelişki sizce de anlamsız değil mi? "
Sonra sustum. Herkes sustu. Konuşacak tek şey vardı artık. Bu enkazın hiç vazgeçmeden küllerinden doğmasını bilen umutları. Her çöküşünün üzerine yenilerini inşa edecektim kâğıttan rüyalarımın. Vazgeçmek insanın en baştan kendini kendini elleriyle mezarına koyması değil miydi? Benimse ölmeye hiç ama hiç niyetim yoktu.
☘️☘️☘️
|
Gecenin Varisi #1 (Tamamlandı)
Huzurlu bir krallığın tek prensesi olan Morrigan türüne göre çok genç bir yaşta, güneşin bile neşeli olduğu bir günde yaşamının ne kadar değişeceğinden habersiz baharın gelişini kutlamaktadır.
Kötülüğün kadim temsilcisi yeniden yükselmeye başladığında beraberinde kirli bir ihaneti de getirir. Bu ihanetin ardından yola düşen genç Morrigan`ın rotasını, daha önce hiç kimsenin duymadığı bir kehanet çizer.
Prenses tehlikeli yaratıkların, habis varlıkların ve uğursuz efsanelerin onu beklediği bir yolda yürüyecek ve kendi hikayesini kendisi yazacak. Ensesinde ölümün uğursuz nefesiyle üstleneceği rol tüm dünyanın geleceğini belirleyecek.
İyinin ve kötünün bin yıllardır süregelen savaşı Morrigan`ı nasıl bir geleceğe hazırlayacak?
Sahi, birkaç saat mükemmel olan bir hayatı ne kadar değiştirebilir?
Aşkın, ihanetin, kayıpların ve tehlikenin etrafını sardığı bir genç kızın kaderine yürüyüşüne şahit olacaksınız.
Kapak Tasarımı: @miraclenoir
#1 fantastikevren-26.02.2023
#3 efsane-29.08.2023
#1 elf-11.10.2023
|
Ölüm okulu
Gizemli bir okul . Sadece seçilen kişiler orada okuyacak . 700 kişi arasından hangi iki arkadaş grubu hayatta kalırsa , ödül ile mükafatlandırılacak ...
|
BAŞIMIN TACI
BIÇAKÇI aşiretinin ağası Hüseyin Alaz`ın töre denen saçmalıklar silsilesi ile mücadelesini ve hiç ummadığı bir zamanda uğradığı saldırı sonucu tanıştığı doktor Tuğsem`le çekişmeli ilişkilerini okumaya ne dersiniz. Urfa`nın sert ağasının gri mavi gözlü şirin öğretmenle sınavı da belki dikkatinizi çeker.
Kitappad de bu isim ile yayımlanan ilk ve tek hikayedir. Çalınma durumunda yasal yollara başvurulacaktır
|
AŞK VE VATAN
Bu gergin yüzbaşı muhtemelen Sadi yüzbaşıydı, masmavi çok güzel gözleri vardı, okyanus gibi, insanı içine çeken... Hemen toparlandım, ne diyordum ben! Of Songül!...
Birbirlerini ölesiye seveceklerinden habersiz iki insan, kaderin onları birleştirmesiyle hayata yeniden başlayacaktır. Belli edemeseler de birbirleri için korkacak, endişeleneceklerdir... Bu hikayemizde Sadgül`ümüzün farklı bir evrende ki hayatına misafir olacağız, umarım beğenirsiniz, farklı bir tür biraz ama ben yazarken çok hoşuma giderek yazdım...
|
OTEL
Eliz, Eliz`in fenomen erkek arkadaşı Seymen,Eliz`in ikizi Eva ve en yakın arkadaşları Ulaş bir video çekmek için ıssız adı duyulmuş bir ilçeye giderler. Burada kaldıkları otel ise ilçenin adının duyulmasının en temel noktasıdır. Kendilerini ölümcül bir kedi fare oyununda sıkışmış bulan dört genç hayatta kalmak için savaşmak zorundadırlar.
|
0% |