Kitap Tür Kategorileri

Senin gözünde sadece seni hırsları için isteyen bir kadınım değil mi? Öyleyim, biliyorum! Ya da şımarık bir zengin kız çocuğuyum değil mi? Ama öyle değil Alparslan, ben seni gördüğüm ilk an vuruldum. Dört ya da beş yaşlarındaydım. Annem ve babam yaşıyordu. Bana misafir geleceklerini söyleyince umursamamıştım bile ama sonra seni gördüm. Çok küçüktüm ama tek hatırladığım o yaşta bile seni görünce kalbimin hızlı atmaya başlamasıydı. Ben bu sözü verdim vermesine ama sen bir kere bile beni sevmedin! Senin hayatında her zaman silmek istediğin bir leke gibiydim!

1900 yıllarında çok sevdiği eşini hastalıktan dolayı kaybeden adamın acısını anlatıyor, size sıkıcı gelebilir belki ama onun iç dünyasını yaxarken ben hiç sıkılmadım. 🤧

Dora tek gecelik ilişkiye girdiği adamın okula yeni gelen hoca olduğunu bilmemektedir, bir gece tek göreceğini düşündüğü Alaz ise onun peşini bırakmaz ama oda bilmemektedir, Dora`nın onun öğrencisi oldugunu...

Ölmek üzere olan bir kız ve onun anlaşmalı evliliği...

"Beni öldürecek." "Yapamaz." "Beni delirtecek." "Öyle bir şey olmayacak." "Burada kalmamalısın... Anlamıyorsun..." "Mia," Dedi ve bir adım daha atarak dibime kadar geldi. Hareketleri, sırf korkmayayım diye o kadar yavaştı ki bir an Dünya`nın durduğunu hissettim. Elleri ile yüzümü avuçları içine aldığında ondan başka bir odağım kalmamıştı. Gözlerine kitlenmiş, ölümü bekleyen aciz bir hasta gibi ellerim ellerini bulmuştu. Baş parmağı ile ne zaman akmaya başladığını anlamadığım göz yaşlarımı silerken güven verircesine konuştu, "Ben buradayken kimse sana zarar veremez."

Fırat Alkanlı, babasının mafya imparatorluğuna bir varis verme baskısıyla boğuşan bir adamdır. Karanlık geçmişinin gölgesinde, aşkı bulmak ve kaybetmek arasında kalmıştır. Zara Akın ise, hasta büyükannesinin masraflarını ödemek için çaresizce mücadele eden genç bir kadındır. İkisi, zoraki bir ilişki içinde karşılaştıklarında, hayatlarının gidişatı değişecektir. Ancak, ikisi de karanlık sırların ve ihanetin pençesinde sıkışıp kalacak; aşk ve sadakatin sınandığı bir yolculuğa adım atacaklardır. İhanetin Gölgesinde, tutku, ihanet ve hayatta kalma mücadelesinin iç içe geçtiği bir hikaye. Geçmişin izleri ve geleceğin belirsizliği arasında, birbirlerinin ruhlarına dokunacaklar

TAMAMLANDI! TÜM BÖLÜMLERİ RAHATLIKLA OKUYABİLİRSİNİZ. Hayatı darmadağın olan, yakışıklı ve yetişkin bir adam... Adamın hayatının darmadağın olduğu günde hayatını düzene sokmaya başlayacağını düşünen bir kadın... İkisinin de peşinde olan biri var ve bu kişiye karşı birlikte direnmek zorundalar. Kaderleri bir olduğu için bu yolda beraber ilerlemek dışında yapabilecekleri bir şey yok. Peki, onların peşinde olan kişi kim? Dahası onlardan ne istiyor? Bunu zaman gösterecek ve o kişinin kim olduğunu anladıklarında oyun daha yeni başlamış olacak. "Hayatımız boyunca yapmış olduğumuz seçimler kaderimizi belirler. Hiç birimiz seçimlerimizin sonucundaki yaşantımızın nasıl olacağını bilemeyiz. Bunu zaman gösterir. Tıpkı Algın Türk ve Yetkin Mirzanlı`da olduğu gibi. Hayatları çok zor ve ne olursa olsun bir olup kenetlenmek zorundalar."

Japonya`dan Amerika`ya gönderilmesi gereken bir kargo uçağı Türkiye`de düştü. İçinden sağ çıkan şey sadece o oldu. Haruki, Amerikalı iş adamı için özenle tasarlanan üstün zekalı bir robottur. Kargo uçağı Türkiye`de düşünce tüm planlar alt üst olur. Hazan, hayatın mücadelelerine karşı ayakta durmaya çalışan hırçın bir genç kızdır. Bir anda ortaya çıkan Haruki için kökten değişim yapmak durumunda kalır. Yalnız ortada bir gerçek vardır ki: Haruki`nin pil ömrü sadece bir aylıktır. Öyle ya: insanı insan yapan et ve kemik değil, kalp ve niyettir. Ve kalp asla elle tutulan bir şey olmadı.

sen de mi gideceksin? -senin ailen seni bırakıp gitti bir beni mi önemsiyorsun? -onlar gibi sende gitme -önceden çok düşündüm seni niye bıraktılar diye ama şimdi daha net anladım sen belasın kime gidersen onun hayatını mahvediyorsun...

Kapıyı açmamla şok geçirmem bir oldu. Sadık dayımın eşi gelmişti, gecenin bu saatinde neden gelirdi ki buraya? Bakakalmıştım, yengem dedi ki; baban rahatsızlandı ama önemli bir şey yok, seni görmek istedi, o yüzden geldim, hadi git hazırlan. “Tamam” diyerek hazırlanmaya gittim. İçimden bir ses babama bir şey oldu kesin diyordu, vücudum tir tir titriyordu ama yengem çok mutluydu, gülüyordu öyle bir şey olsa gülmezdi, o yüzden içim rahatlamıştı. Arabaya binip gittik, titrememi durduramıyordum..

Bazı insanlar vardır, hayatlarını mahvedecek bir hata yapmaktan çok fazla korkarlar bu yüzden de her şeyi kontrol etmeye çalışırlar. İşte, ben de onlardan birisiydim. Korkularım ve endişelerim, düşüncelerim ile hareketlerimi yönlendirmeye başlamıştı. Ailemin onuru için, el âlemden adımı korumak için elimden gelen her şeyi yapmıştım. Ta ki erkek arkadaşım beni aldatana dek. O zamana kadar sıkı sıkı bağlandığım kurallar zihnimde bir yıkıntıya dönüştü. İlk aşkının kalıntıları insanın kalbinden hiç gitmezken benimkisi adeta sönmeyen küllerini bırakmıştı. Acı çektim, hem de tahmin ettiğimden daha fazla. Tüm bunlarla başa çıkmak için arkadaşlarım tarafından çıkarıldığım tatilde sadece bir kereliğine özgür olmak istedim. Dillerin prangalarından uzakta, kimsenin ne diyeceğini umursamadan sadece içimden geldiği gibi davrandım. Orada bir adamla tanıştım. Ve en büyük hatamı orada yaptım.

Yüreğinden dolup taşan bir öfkeyle sadece kendini yakar o diye düşünür herkes ama insan unutmamalıdır; ateşe yaklaşırsan ateş kendisiyle birlikte seni de yakar. Karanfiller de güzeldir ama tabutların üstüne bırakılırlar, yağmur bir hikmettir ama zamanı gelir sel olup taşar. İnsanın ruhunun kalbinde olduğunu söylerdi hep, ona göre kalbi parçalananların ruhları da leke tutmaya başlardı. Ruhumdaki lekeleri görüp kırıldığım yerden, saçlarımın ucundan beni öpen adam; Narız Akal. Sen beni öldürdün, sonra beni yoğurdun ardından yeniden var ettin. Sen bu kadının hem yok oluşusun hem de var olma sebebisisin. Sen, bir felaketsin.

Sabrina 3 senedir zorla tutulduğu evden 1 yaşında ki kızı ile cesaretini toparlayıp kaçmıştır. Yıllar sonra yaralı vücudu ve kucağında ki küçücük bebeği ile ne yapacağını bilmeden, hiç bilmediği sokaklarda koşarken hiç tanımadığı bir adamın arabasına binerken buldu kendini. Sabrina ve Ulaş’ın hem zorlu hemde deli dolu hikayesine hoşgeldiniz…

Kuma ve imkansız aşk

*Yetişkin İçerik* * Asker kurgu* Güzelliği ile tüm Mardin halkının dilinden düşmeyen Azade Şadoğlu kendisinin aksine çirkin kaderinden kaçmak için yıllardır görüşmediği küs olduğu abisi Yüzbaşı Miran Şadoğlu`nun yanına Hakkâri`ye gitmişken orada neler yaşayacağından nasıl bağlar kuracağından oldukça habersizdi.

*Gerçek Ailem Kurgusu* *Yetişkin İçerik* sanki herşey yeterince zor ve karmaşık değilmiş gibi her geçen gün daha fazlası çıkıyordu ortaya her ortaya çıkan gerçekle daha fazla karanlığına gömülüyordu umay onu gören var mıydı? vardı vardı ama umay onun yanında olmaya onu düştüğü karanlıktan çıkarmaya çalışan kalabalığıı görüyor muydu?

Seni sevmem ölüm gibiydi,nefesimi kesiyordun. Dokunuşun ile tenimi yakıyordun,gözlerin içine hapsedilmiş gibi oluyordum. Sanki bedenim senin gibi onu sen yönetiyor gibiydi. Seni sevmek bir ihtiyaçtı,aile sevgisi yerine çok iyi geliyordun.

TAMAMEN SENERYO ÜZERİNE YAZILMIŞTIR.KURUM VE KURULUŞLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR.GERÇEK HAYATLA HİÇBİR ALAKASI YOKTUR . !!!

Bir anda kolumdan tutulup sandalyemden kaldırılmanın verdiği sinirle adamın suratına bi yumruk geçirdim. Adam silahıyla havaya ateş açtığında kafede ki insanlar çığlık çığlığa kaçarken arkalardan biri silahını bana doğrultup "Bir hamle daha yapayım deme" Evet yine kaçırılmak üzereydim ve bu sefer beni kurtaracak biri yok diye düşünüyodum. 𝕂𝕚𝕥𝕒𝕓ı 𝕤𝕖𝕧𝕖𝕔𝕖𝕘𝕚𝕟𝕚𝕫𝕕𝕖𝕟 %𝟙𝟘𝟘𝟘𝟘 𝕖𝕞𝕚𝕟𝕚𝕞 𝕓𝕚𝕣 𝕜𝕚𝕥𝕒𝕡 𝕚𝕝𝕜 𝕓𝕠𝕝𝕦𝕞𝕖 𝕘𝕠𝕣𝕖 𝕪𝕒𝕣𝕘ı𝕝𝕒𝕞𝕒𝕪𝕚𝕟 𝕔𝕦𝕟𝕜𝕦 𝕤𝕖𝕧𝕖𝕔𝕖𝕜𝕤ı𝕟ı𝕫. 🎀💖𝕔̧

Karlar dağılmış kimliğimin altından sızan kanımla erirken, Yanağım soğuk betonda üşürken, Gözlerimi dikip izlediğim gelecek; geçmişimin iplerinden kurtulup önüme düşerken ve tüm çocuklar önümde anlamsız oyunlar oynarken ben hayata karşı sessiz çığlık eşliğinde bir söz verdim. En güzel oyunu ben oynayacaktım.

Har: Geçmişin gölgeleriyle dolu bir kalp, aşkın sıcaklığını arıyor. Zeynep, zor seçimlerin ve kayıpların ortasında kendini bulmaya çalışırken, hayatın ona sunduğu zorluklarla yüzleşiyor. Her adımda yeniden doğuşun peşinde.

Kampüsün serseri çocuğu Araz yine bir gün dışarda serserilik yaparken dövdüğü çete gelir ve tenha sokakta Arazı sıkıştırarak ve dövmeye başlarlar. Tam o sırada kampüsün çalışkan kızı Zeynep o sokaktan geçiyordur. Arazı aynı kampüste okudukları için az çok tanıyordur ve o an ne yapacağını bilmez. En son çete Arazı bırakıp uzaklaşınca Arazı yanına gider... Hikayemiz böyle başlıyor ben bu platformda yeni değilim ama ilk kitabım yazım hatam vb. Şeyler olursa mazur görün iyi okumalaar😘😘😘

Hayatı aile sorunları yüzünden kördüğüm olan Gece ,beklnmedik bir anda ona ışık olacak biri ile tanışır ünlü milyarder Ateş Işık. Soyadı gibi IŞIK olur Gece`nin hsyatına. Ve bu tanışmanın ardından aşk kuytu köşelerden Geceye el sallamaya başlar...

Siz : kim olduğunu bilmiyorum. Siz : bu numaranın kullanıldığından bile emin değilim. Siz : Fakat son zamanlarda hayat hiç olmadığı kadar acıtıyor Siz : Ve ben kendime bile güvenmezken, yaşadıklarımı bir tanıdığa anlatamam. Siz : Mesaj kutunu meşgul ettiğim için özür dilerim yabancı...

Babasına atılan iftira sonucu hayatı darmadağın olan bir kızın yıllar sonra gerçeğin peşine düşmesi ile başlayan aksiyon dolu bir aşk hikayesi.

"Atti-" "Şhh." Çenemi eliyle kavrayıp baş parmağıyla dudağımın kenarını okşadı. "Neyin doğru olduğunu merak etmiyorum, sarışın. Sadece dudaklarının tadını merak ediyorum." •Babasının iflasından sonraki yaz bir işe girmeye karar veren Marilis, Çeşme`ye gelir. Orada bulduğu iş ve tanıştığı kişiler hayatının seyrini değiştirir. • Texting / Düzyazı formatındadır. • Yetişkin içerikli sahneler barındırır.

Hırsızlık çetesinin liderinin verdiği iftara katıldım çünkü "Mübarek gün de bu kadar günahımız yeter" demiş ve tüm mahalleyi iftara çağırmıştı ta ki iftar sonunda herkesin cüzdanı ve telefonu çalınana kadar. Her şey böyle başlarken hırsızın benim telefonumu geri göndermesi tamamen şaşırtıcıydı.

Bir varmış bir yokmuş hikaye böyle başlamış... Bu davada asıl suçlu kim? Düzelteyim Bu davada asıl masum kim? Yılın son gecesi en fazla olabilirdi ki? Bu hikaye kimsesiz kimseler için, bu hikaye öldürülmek zorunda kalmış, zincirlerle göklere asılmış kimseler için... ~Yeni yıl yeni umut ve dilekler vadediyordu ancak artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı... Karakola düşen asılsız bir suç onlarca hayatın yok oluşun eşiğine gelmesine sebep olabilir mi? Evet. YIKILMASI BEKLENEN LUNAPARKTA ZİNCİRLERLE ASILMIŞ ON DÖRT ÇOCUK! Davada masum kimse var mı? Bir tarikat kuruldu, katliamlara başladı masumlara zarar verdi. Bir örgüt kuruldu, umut vadetti... Bir polis bir savcı ve onlarca masum!

Her kilidin bir anahtarı vardır tıpkı her kalbin sahibi olduğu gibi onlar birbirlerini bulmuşlardı kilit anahtarına anahtar ise kilidine kavuşmuştu..

"Yok yok, bu alçak gönül meselesi değil Orhan`cığım. Göz var izan var neticede, benim gibi fıstık senin gibi dağ ayısının yanında garip kaçıyor." "Fıstığın da çeşidi var Hülya," dedi Orhan kızı sinirlendirmek için. "Sana bakınca yer fıstığı görüyorum mesela ben." "Ananı da göstereyim sana o zaman." E Hülya ağzı bozuk bir kadındı, Orhan`dan bunu gizleyemezdi. "Anamı karıştırma." "Ebeni göstereyim o zaman hayatım, hm?" "Olur ışığım," dedi Orhan gıcık gıcık gülerek. "Göster bana neyi istiyorsan." | Ne kadar Orhan yanındayken her şey bir romantik komedinin içindeki çekişmeli aşk hikayesine dahilmiş gibi hissettirse de burası gerçekti ve hayat biraz böyleydi işte, aşk meseleleri fazla abartmaya gelmezdi.