İkilem: Katliam
Bora bir katildi. Ailesinin kanını yerde bırakmak istemeyen bir katil. Ailesine bir söz vermişti onları öldürenlerin soy ismini kurutacağına dair. Bitirmişti acılarını, öldürmüştü son kişiyi. O öyle düşünüyordu. Hesaba katmadığı bir kişi vardı. Ne ismi belliydi ne de cinsiyeti. Hayalet gibiydi.
Bu savaşta tek bir kazanan olacak. Bora ve ekibi mi? Yoksa tek başına bir ordu gibi savaşan Kırmacı mı?
|
BEIVA - Kızıl Kül Çiçeği (Durduruldu)
Kokuyu alıyor musun? Yağan küllerin altında kalmış çukurlardan gelen kokuları... İşitiyor musun? Derinlerden yankılanarak gelen inlemeleri... Görüyor musun? Bütün dehşete rağmen küllerin arasında açmış olan o kızıl çiçekleri... Korkuyor musun? Endişeli misin? Yoksa hiçbir şey hissetmiyor musun? Algılayamıyor musun? Merak etme. Bu özelliğini yitirmiş olsan bile daha fazlasını kazanacaksın. Geçmişinin peşinden koşmaya devam et.
|
BEIVA - Başıboş Bir Zihin
Her şeyi yine unuttun değil mi? Kim olduğunu veya orada ne yaptığını? Hatırlayacaksın. Şimdilik tek yapman gereken, o bilgiye karşı olan arzunu dibine kadar körüklemen. Sorgula, araştır ve öğren. O sevmediğin, nefret ettiğin insanlardan insanlık öğren. Tek bildiğin duygunun nefret olmadığını öğren. Senin de duygularının olduğunu öğren...
Not: Bu kitabın eski versiyonudur. Dilerseniz bu kitabı okuyup hikayeye ve evrene dair birçok bilgi edinebilirsiniz. Yeni versiyonu şu anda güncel olarak gelmektedir. Hikayeyi daha akıcı ve sürükleyici bir şekilde okumak isterseniz yeni versiyonu takip edebilirsiniz. İyi Okumalar!
|
Patrona
Ben Hafsa Soykan, aynı zamanda Aurelia Mendez.
Aslında gerçek beni tanımak için çıktığı yolda yıllarca kan kaybetmiş, eziyet görmüş ancak amaçlarından asla vazgeçmemiş olan ben, kimdim?
Kendimi bulmak uğruna onlarca kez elini kana bulamış, vücudunda olanlardan çok ruhunda kalan izlerle yaşamaya mahkum olan ben, bu yolun sonunda amacıma ulaşabilecek miydim?
|
İyi Uykular
Yağmur Yılmaz 18 yaşındadır kardeşi Ada nın tuhaf davranışları ile başlayan hikayesi nasıl sonlanacaktır?
|
GÖLGE VE SANRI
Hiçbir karşılaşma rastgele değildir. Bazı yollar öylesine kesişmez; onlar, ustalıkla çizilmiş bir kaderin tuzağıdır.
Yavuz Selim, soğukkanlı, tehlikeli ve kusursuz bir manipülatör. İstanbul’un yeraltı dünyasında söz sahibi, uluslararası işlerin perde arkasındaki oyuncusu… Mafyanın zirvesinde yer alırken, aynı zamanda MİT ve Narkotik tarafından gizliden gizliye takip edilen bir karanlık lider. O, her hamlesini en az on adım önceden düşünen bir stratejist. Ancak onun karanlık yaşamı sadece mafya aleminde değil, MİT ve Narkotik’in gizli takibi altında ilerlemektedir. Yavuz, zekâsı ve planlarıyla hem dostlarını hem de düşmanlarını adım adım kontrol eder. Hiçbir şeyi tesadüfe bırakmaz. Aynı zamanda İstanbul’un gölgelerinden Paris’in zarif sokaklarına uzanan karanlık bir planın arkasındaki Sert, soğukkanlı ve kontrol delisi bir iş adamıdır. Hayatındaki her detay onun kontrolü altındayken, beklenmedik bir şey olur, Süreyya…
Sanat dolu dünyasında huzur arayan, zarif ve özgür ruhlu bir kadın. Paris’e taşınarak yeni bir başlangıç yapmayı planlayan Süreyya’ nın, yalnızca tesadüfi bir karşılaşma gibi görünen o anla, hayatı Yavuz Selim’in kurguladığı bir oyunun parçası haline gelir. Yavuz’un, Süreyya’yı sadece kaderin bir cilvesiyle tanımış gibi göstermesi bir tesadüf değil, her adımı hesaplanmış tehlikeli bir plandır. Ancak Yavuz’un hesaplamadığı bir şey vardır; Süreyya’nın varlığı, onun soğukkanlı dünyasında çatlaklar yaratmaya başlar.
Süreyya masum bir defile gecesinde Yavuz’un kusursuz kurguladığı planın ortasında bulur kendini. Yolda yaşanan bir kaza, basit bir rastlantı gibi görünse de, Yavuz Selim’in oyununda her hamlenin önceden yazılmış bir nedeni vardır. Fakat hiçbir plan mükemmel değildir. Bir bıçak, bir darbe ve akan birkaç damla kan… Yavuz, Süreyya’yı kurtararak hayatına kahraman gibi girdiğinde bile, geçmişin gölgeleri ve bugünün tehlikeleriyle yüzleşmek zorunda kalır. Bu kadın, onun yalnızca bir takıntısı mı, yoksa kurtuluşu mu olacak? Bu karşılaşmanın arkasında yatan gizem, geçmişle bugünün kesiştiği karanlık bir sır olabilir mi? “SANRI VE GÖLGE”, bir takıntının aşkı, bir planın kontrolü kaybetme sınırına taşıdığı bir hikâye.
Yavuz, Süreyya’nın hayatına girmeyi başarmış olabilir, ama onun kalbini kazanmak için daha fazlasına ihtiyacı vardır. Peki, planlarını kusursuzca işleten bu adam, aşkla gelen kırılganlığı kontrol altında tutabilecek mi? Manipülasyon ve duyguların iç içe geçtiği bu hikâyede, kim kimi ele geçirecek? Sevdiğini korumak için ne kadar ileri gidersin? Ve kontrolü elden bıraktığında, kim av, kim avcı olur? Tutku, ihanet ve karanlık sırlarla dolu “Karanlık Sanrı”, sizi en başından son sayfasına kadar gerilim dolu bir oyunun içine çekecek. Her adım, bir sonraki oyunu belirler. Gerçekle kurgunun iç içe geçtiği bu dünyada, kimse göründüğü gibi değil ve kimse güvende değil…
Yavuz Selim; “Gözleriyle değil, ruhuyla dokundu bana.”
Süreyya Feray; “Ona baktığımda, tanıdığım her duygunun anlamı değişti.”
Yavuz Selim; “Gülüşün, yorgun kalbimin en güzel tesellisi. Her an, seninle anlam buluyor; her şey senle tamamlanıyor. ”
Süreyya Feray; “Onun varlığı, ağır ve kaçınılmazdı; içimde istemsiz bir teslimiyet büyüdü. Bana baktığında, sanki bir daha özgür olamayacağımı anladım.”
Yavuz Selim; “Bu kadın, içimdeki en sert duvarları yıkıp yerine bağımlılık kurdu. Daha dokunmadan anladım; Onunla olmak en büyük zaferim olacak.”
Süreyya Feray; “Bakışları, derinlere kök salmış bir şeyleri uyandırdı; korku mu, arzu mu, bilmiyorum.”
Yavuz Selim; “Onunla ya her şeyi kazanacaktım ya da kendi karanlığımda boğulacaktım.”
…
|
MÜBREM "vatan"
Başlangıç Tarihi
14.09.2024
23.23
|
KARANLIK
İnsan durur mu hiç? İnsanın sevdiklerini elinden almadan. Eğer aklınla hareket edersen doğru insansın. Ama etmezsen o zaman gerçekten insansın.
Kılıç darbesiyle yere yığılan bedene baktı kral. Yağan yağmurla birlikte akan kan etrafa yayılıyordu. Kral hiç olmadığı kadar düşünceliydi. Her şey tek tek gözünün önünden geçti. Kraliçe ettiği teklifi kabul etmemişti, o ise anlık öfkeyle ona hiç beklemediği anda indirmişti darbeyi. Ağlama sesiyle daldığı düşüncelerden sıyrıldığında yüzleştiği gerçekle bir kez daha parçalandı kalbi. Annesinin başında yere çökmüş uyandırmaya çalışıyordu. "Anne uyan." Bir yandan eliyle göz yaşlarını silmeye çalışıyordu küçük çocuk. Yağan yağmur onun göz yaşlarınıda alıp toprağa karıştırıyordu. Kral kandan temizlenmek üzere olan kılıcına bakıp yere attı. Pişman olsa da artık her şey için çok geç olduğunun farkındaydı. Ağlayan çocuğun yanına eğilip elini onun omuzuna koydu. Çocuk bu ani dokunuşla hızla ayağa kalktı ve annesinin katiliyle karşı karşıya geldi. "Annemi sen öldürdün!" Öfkeli bakışları adamın kırılan kalbini daha da parçaladığında sesini çıkarmadı. "Sen biliyor musun?" Krala daha çok yaklaştı. "Çocukların her laneti gerçekleşirmiş." Hıçkırıklarının arasından devam etti. "Lanet olsun ki tüm soyundan gelen benim gibi annesiz kalsın." Kral çocuğun kollarından tutup onu sarstı. "Sen ne diyorsun çocuk?" Kralın sorusunu yanıtlamadan hızla onu itip annesinin başına oturdu. Fakat çocuğun bilmediği bir şey daha vardı. Eğer bir çocuk lanet ederse o lanet ona da bulaşırdı. Çağlayan yağmur devam etti. Kral durdu, küçük kız çocuğu ise annesinin başında çaresizce ağlamaya devam etti...
|
Kuzgunun Öfkesi
Rüzgar, atın yelesini savururken kendi evine doğru gitmenin huzuru vardı içinde. İntikamını en etkileyici şekilde alacaktı. Hakkı olan her şeyi geri alacaktı. Bir gün gelecekti. O gün geldiğinde gerçek Kuzgun`un öfkesini göreceklerdi. Ancak o güne kadar kendisine yakın tutması gereken biri vardı.
O kişi öldürdüğü adamın yan odasında kalan Prenses Freya`ydı. Bütün kraliyet soyundan nefret ediyordu ancak bir tek o, bir tek Freya, ona güzel geliyordu. Nefret edilemeyecek kadar güzel. Çünkü Freya Kuzgun`un ilk ve tek aşkıydı. Bütün bu planlardan onu bir tek kendisinin yanındayken koruyabilirdi. Bütün Solthania İmparatorluğu`na meydan okuyacak güçte olan Kuzgun, bir tek Freya için dizlerinin üstüne çökerdi. Çünkü bu aşktı. Ancak bu aşk bütün Solthania`yı tehdit edecek derecede büyüktü. Çünkü Kuzgun aynı zamanda Theodore Rosenheim`dı. Solthania`daki en yetenekli asker. Asker güçleri vardı. Karanlık büyüsüne hükmediyordu. Bu karanlık Solthania`yı içine alırdı almasına ama yanında korumak için tuttuğu kadın aydınlık ruhları temsil ediyordu. Bu iki tezat yürek, kıyameti başlatacaktı.
|
Sen Bende Eksiksin
Tüm dikkatini vermiş bana bakıyordu . Kaşları çatık ve elini yumruk yapmıştı . Yüzünde eski aşkına değilde sanki düşmanına bakarmış gibi nefret ve kızgınlık vardı . Her an kavgaya hazır moddaydı . Tüm bu ayrı kalmamız onun yüzündendi . Bunu kendi istemişti . Bir anlık kafamı çevirdim ve ortadan kaybolmuştu . Bir el bileğimi sıkıyordu . Arkamı döndüğümde buram buram kokan parfüm kokusu tüm dikkatimi dağıtmıştı . Kulağıma eğilip fısıldadı
- konuşmamız lazım . Gel benle .
- ben seninle konuşmak istemiyorum.
- konuşur musun demedim ? Yürü hadi .
- ben seninle hiçbir yere gelmem.
- sırtıma alıp öyle çıkarmamı mı istersin yoksa kendi isteğinle mi gelirsin ? Sana kalmış .
- bırak kolumu canımı yakıyorsun.
- o zaman gel . Bekliyorum .
- ben seninle hiçbir yere gelmiyorum. Uzak dur benden.
- duramam. Bekliyorum .
- boşuna bekleme gelmeyeceğim.
- geleceksin . Yoksa bırakmam .
- insanlar bakıyor . Tamam gelicem . Bırak kolumu .
Kolumu bırakıp salondan çıktı . Derdi neydi bilmiyorum. Açıkçası tüm içimi dökmek beni rahatlatırdı .
|
Ejderin vasisi
iki küçük ejder onları kendi tarafına çekmek isteyen bir imparatorluk bunun için yeğenini kullanacaktır ama yanlış kişiyi seçmiştir çünkü nefret yeğenini ele geçirmiş ve onu yok etmeye yemin etmiştir.
|
NEF
Ahves doğduğunda evde odun yokmuş. Annesi de ısınsın diye içini yakmış.
-
İntikam; soğuk yenen bir yemek değil, kaynar suyu kana kana kana içmektir.
Bir çukurdasın. Karanlık bir çukur.
Zehir dolu o havayı soluyorsun ciğerlerine oksijen niyetine.
Ölüyorsun.
Yavaşça.
Ve sonunda uzanıyor bir el yavaşça o düştüğün çukura.
Ama artık; ne elini uzatıp, uzanan eli tutacak dermanın, ne de o çukurdan çıkmak isteyecek hevesin kalmıştır.
|
Karanlık Yüz: Gölge
Karanlığa gömülen şehrin üzerinde şimşekler dans ediyordu. Gök gürültüsü ise sağır eden cinstendi. Sanki ben konuşmadıkça gökyüzü konuşuyor, günahlarımı haykırıyordu adeta.
İçimde...
Beyaz ve Siyah.
Aydınlık ve Karanlık vardı.
Hangisinin büyüklüğü daha fazla kestiremiyorum.
Terasta duyduğum adım sesleriyle irkilerek çıkışa doğru döndüm.
Karan...
Panikle geri adım atsamda terasın pervazına yaslanmıştım.
Kaçışım yok.
Kalbim deli gibi atarken telaşla bir çıkış yolu arıyordum. Ben kafamda bahaneler sıralarken o çoktan sınırlarımı ihlal etmiş bana yaklaşmıştı bile.
"Saye!"
Kullanmadığım ikinci ismimle seslenince tüylerim diken diken oldu. Herkes, "İclal" olan ilk ismimle seslenirdi. O beni tanıdığından beri hep ıslarla "Saye" diye seslenip durdu.
"Bu havada ancak senin gibi biri, bu gökyüzüne kadar uzanan binanın terasına çıkar."
Eliyle yanağımı okşamaya başlayınca bir an kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissettim.
"Saye, sen gerçeği benden ne kadar saklarsan sakla." yüzünü yüzüme yakınlaştırarak "Gözlerinin ardında ki gerçek yüzünü görüyorum."
Ve tekrar yineledi sözlerini "Sakladığın o yüzü görüyorum.! "
|
Lavinya
İşte tam şuan bittiğimi hissediyorum, nefes almak bile bir insana bu kadar zor gelmemeli.
Açlığa, susuzluğa, uykusuzluğa, akıl almaz işkencelere dayanan, dik durup yıkılmayan ben şuan geçmişim karşısında diz çöküyordum.
Bana söylenen yalanlara bu kadar kolay kanmam benim aptallığımdı.
Bugünden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.
Bugünü herkes not alsın, bugün benim ihtilâlimin ilk günü.
Bugün Kıdemli Yüzbaşı İris Tanyelinin öldüğü gün...
☘️
Yayınlanma Tarihi: 15.10.2024
Bu kurguda geçen kişi, kurum ve olaylar tamamen hayal ürünüdür.
|
Payzen
Her hayat yeniden yazılırdı. Ruhum kindarlığa bürünmüştü. Ve:
"Kinim beni esir alan prangamdı."
Meyus talihimin tekerrür edeceği o ana kadar hapsedildim, her bir salisesi aleyhime işleyen bir zamana.
Şimdi sıra tanrıdaydı.
"Kader çift kişilik bir oyundur; Yapacaklarını sen, Yaşayacaklarını ise Tanrı belirler."
|
KARANLIĞIN RUHU
Bazı gerçekler vardır, insanın canını yakacak. Bazı gerçekler vardır, insanın kurtuluşu olacak. Bu iki gerçekleri tatmak ise bir hayata bedeldir. Ben bunları bile bile bir hayatı feda etmeyi seçmiş, geleceğimi sonsuza kadar karanlığa boğmuştum. Karanlık bir leke misali etrafımı sardığında her şeyin o zaman farkına varmış, kaçmaya başlamıştım. Ben Adrienne. İnsanların küçük çocuklara anlattığı korku masallarının içindeki kötü kız, karanlığın içindeki gölgeyim.Ben, hep yanlış anlaşılmış bir yaratığım...
|
İSYANKÂR
Maddi sıkıntılar yüzünden hem üniversite okuyup hemde barmen olarak çalışan Çilen..
Hayatı bir kız çocuğu yüzünden mahfolan ve bunun bedelini yıllarca zalimce ödeyen, bunun sonucunda karanlıklara bulaşan, karanlık olan Asaf..
Zalim babasından kaçıp biricik kuzeni Çilen`e sığınan Hazal..
Bir İmparatorluk uğruna hiçe sayılan hayatlar...
Sıla..
Zemheri..
Yiğit..
Şeyma..
Ufuk..
Miraç..
Birbirlerinden çok farklı olmalarına rağmen onların tek ortak noktaları acıydı oysaki..
(Düzenlenmeye alındı :))
Değerli okurlarım bu ilk hikayem okurken lütfen saygı çerçevesinde kitabı eleştirin. Yani hatalarım olabilir bunun farkındayım, sonuçta profesyonel değilim. Başta da dediğim gibi bu benim ilk hikayem, lütfen bunu göz önünde bulundurarak okuyun. Bu arada önerilere açığım, okurken kitabın eksikliklerini söylerseniz bunu dikkate alıp düzeltmeye çalışırım. Keyifli okumalar dilerim 🤎💚
|
Ölümsüz Kraliçe
Kralın ritüelin sonuna gelerek serbest bıraktığı, herkesin peşinde olduğu ve neredeyse her şeyi feda ettikleri en büyük lütuf olarak gördükleri ebedi hayat ödülü, kralın ölmesiyle onun kanından olan ve ileride bundan nefret edecek tek kişinin, daha anne karnındaki kızının laneti olmuştu...
|
Ateşin Şarkısı
Geçmişin, masumlar için her zaman bir hediyesi vardır. Hainler ise hak ettikleri cezayı er ya da geç bulurlar.
|
SİSTEKİ YANSIMALAR
Çekilen her silahın bedeli vardı, içilen her şarabın ise bir günahı. Mevsimler gelip geçer anıların izi kalır o mevsimde. Her masumun göründüğü kadar masum olmadığı, unutulmaya yüz tutmuş kimlerde saklıydı her bir duygunun zerresi ancak her şey kitaplarda olduğu gibi mutlu son ile bitmezdi. Yıkımlar vardı bu ülkede biz ise dönüm noktaları ile değil mecburiyetten karşı karşıya gelmiştik bu hikayede mutlu son yoktu çünkü birimiz masum olmaktan çıkalı çok olmuş diğeri ise yalanla sakladığı gerçeğine devam etmek zorundaydı.
|
ZEHİRLİ KUYU
Bir anda belimde hissettim kol ile gözlerim açıldı.
Lamia bana niye sarılıyor ki?
Burada mı uyuyacaktı acaba?
Yönümü yavaş bir şekilde çevirdim an çığlık attım.
Bu Lamia değildi.
"Ne bağırıyorsun kızım, odamda uyuma alışkanlığından vazgeç demiştim sana," diyen sert ve Tok ses ile olduğum yerde kalakaldım.
Bu oydu.
Koray Ateş Aksoy.
Kalbim küt küt atmaya başladığında tek kelime dahi edememiştim.
Midem bulanıyordu ve ellerim titriyordu...
Tutku & Koray Ateş
Tüm hakları saklıdır...
|
DÖNÜŞÜM
“Viper... indir o silahı, bir yere gitmiyorum...” diye yalvaran sesini duydum, ama artık fark etmezdi. Yıllarca savaştım, içimdeki bu öfke ve acıyla. Artık kaçacak yerim kalmamıştı. Onu sevdiğimi sanmıştım, belki de bir zamanlar doğruydu, ama gerçek şuydu ki... bu dünyada kimse sevgiye layık değildi.
Benim dünyam karanlıktı ve o karanlıkla barışmıştım.
Victor birden üzerime atladığında silahı almaya çalıştı, o anda panikledim ve tetiği çektim. Boşluğa doğru ateş eden silah, sanki dünyamı da paramparça etmişti. Bir anda elimden kayıp gitmişti silah. Yere çöktüm ve bağırmaya başladım, o anın içinde başka hiçbir şey yoktu, sadece o yankılanan sesim. Victor yanıma geldi, gözleri üzerimdeydi ama ben artık tükenmiştim. İçimdeki her şey bitmiş, yorulmuştum.
Yorulmuştum yaşamaya, savaşmaya, duygularımla baş etmeye. Her şeyin ağırlığı omuzlarıma çökmüş gibiydi, bu savaşın kazananı yoktu, sadece yitip giden bir ben vardım.
|
PORTAKAL ÇİÇEĞİ
Bir insan celladıyla nasıl tanışır ?
"Senin benden başka ıssız sokağın olamaz Portakal çiçeği"
|
Şeytan'ın İni̇
Bir şeytanı susturmayı dene onun korkusunu yüreğinde taşımadan önce.
|
MAHBER (TAMAMLANDI)
Saltanat mı galip gelecek sevda mı? Taht için tutuşan prensese kim derman olabilirdi ki? Bir başka ülkenin şehzadesi elinden tutsa hangisi galip gelirdi? Entrikanın hatta savaşın içinde kalmış insanlar ne yapabilirdi hayatta kalmaktan başka? Tahta mı yürüyeceklerdi, yoksa bu taht birilerinin sonu mu olacaktı?
Mehpare Hatun`un yolu Mirzaoğulları ile kesişir. Uğruna canını verebileceği tahtını ardında bırakıp gitmek zorunda kalır lakin taht onun için vazgeçilmezdir. İki hanedan evladı olan, iki mühür taşıyan bu prenses artık üçüncü bir mühürle de birleşmiş olur. Bir yandan saray entrikalarıyla uğraşırken bir yandan da varisi olduğu tahtı uğruna bir şeyler yapmaya çalışır. Peki sevda bu işin neresindedir?
Taht, aşk, entrika, savaş... Kendinizi tarihsel kurgunun içinde bulacaksınız. Okuduğunuz satırlarda gerçek tarihten izler görebilirsiniz.
25.01.2021/ 17.03.2023♡
|
🌕Ayçiçeği🌕|~|Oropher
"Ben şarkılara konu olmak değil şarkı söylemek istiyorum nana."
Orta Dünya`da birinci çağda henüz elfler yeni farkına varmışken kendilerinin ve taparlarken yarı tanrı suretlerine maiaların, Oropher denen genç ve yağız bir ellon vardı. Ne var ki babasına karşı öfke doluydu annesinin kollarındayken Valinor`da. Nitekim yazdönümü akşamı kesilince ışık kaynağı ve çalınınca silmariller aklındaki intikam fırsatı ayağına gelecekti.
|
KARANLIK MAHZEN-İNTİKAM
Yasaların, politikacıların yürüttüğü ülke de artık onların kuralları geçerliydi. Ve bu kurallar bir çok masum cana sabep oldu. Bu kadar masum cana geç kalan bir adalet daha ne kadar geç gelebilirdi...
Karanlıkta umutlarda saklıydı elbet. Babasından şiddet gören küçük bir kız çocuğu adaletsizliğe sessiz kalabilir miydi? Annesi için intikam almak isteyen Rüya Solar `ın kaderi daha yeni basliyordu ve bu yolda düzeni yerle bir etmek istiyordu.
"Gökyüzünü duyuyor musun komutan... Galiba büyük bir fırtına yaklaşıyor."
|
İLK VE SON KEZ
Bir devlet ajanı ve timini en büyük mafya örgütlerine esir düşerse ne olurdu?
"Siz güçlü olduğunuzu mu sanıyorsunuz?"
"Değilmiyiz sence ajan ah üzgünüm devlet köpeği" işte bu son damlaydı.
🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥
"İşte şimdi sen söyle güçlümüsünüz hayır. hatta kendi rehin aldığınız kişilere bile rehin olacak kadar güçsüzsünüz örgüt sözcüsü ah üzgünüm örgüt iti."
|
0% |