Milyarderin Vekili
Birlikte her şeyi yenebilecekken, birbirimizi yendik.
|
ZÜMRÜT YEŞİLİ
Yıllar önce dört krallığın bulunduğu bir diyarda yeşil bir zümrüt bulunur. Paylaşılamaz ve savaş çıkar, bu savaş esnasında zümrüt 3 parçaya ayrılır. Krallıklardan üçü zümrütü kötü amellerine alet edeceği için diğer krallıktan parçaları toplaması için bir şövalye görevlendirilir. Şövalye zümrüt parçalarını toplar ve saklamak için dünyaya giderken açılan geçitte saldırıya uğrar. Artık bir lakabı vardır: Yaralı Şövalye. Dünya`da kaybolan zümrüt parçalarını ararken bu parçalardan bir tanesinin yıllardır âşık olduğu kadının boynunda olduğunu öğrenir. Kıza zarar gelmemesi için ona yıllarca uzaktan bakar ve artık görevi kızı korumaktır. Bunun adına bir örgüt kurar ve örgütüne kızın göz rengi olan "Zümrüt Yeşili" adını verir. Bu ikili yıllar sonra karşılaşır. Kız sanılanın aksine korkak ve pısırık değildir. Tek sorun tüm diyarın bu ikiliyi öldürmek istemesidir. Ardından birlikte çalışmaya başlarlar fakat başlarına geleceklerden habersiz bir şekilde...
Çocuklarla tehdit edilmek? Güvendiğin insanların sana ihanet etmesi? Lanetli bir aşk, intikam, öfke ve ihanet... O zaman şimdi soruyorum: Uras Demirkan`ın örgütünde misin? Yoksa Lalin Beyoğlu`nun çetesinde mi?
"Masalın sonunda aşkı büyük olan taraf ölürken diğer taraf her zaman onun aşkının esiri olarak kalır ve yaşayan taraf, ölen tarafın aşkına hayatı boyunca tutsak kalır Gecenin Prensesi."
"Masalın sonunda kötüler ölür Gökyüzü Lordu ama masallar her zaman mutlu bitse dahi iyi olanlar, kötü olanların yaptığı acımasızlıkların bedelini hayatları boyunca aşkı ile ödemek zorunda bırakılır."
|
Geçmişin Sabahında
"Kızların ilk aşkı babalarıdır derler, benimse ilk düşmanım babam olmuştu."
Babasının affedilemez hatalarının cezası olarak ölümden kaçan Rüya, kendini kan ve intikam gerektiren bir hayatın içinde bulur. Rüya, bunlarla birlikte kendini aşk ve arkadaş çemberi içinde bulunca işler fazlasıyla karmakarışık hale gelir. Geçmiş hiç masum değildir ve Rüya geleceğini kurtarmak için fazlasıyla kan dökmelidir. Artık ya intikam ya da intihardır onun için. Birini seçmeli; ya ölmeli ya öldürmeli.
|
GECENİN DEMİ Elifimis |
GECENİN DEMİ
Gece yarısıydı. İstanbul’un dar sokakları, sinsice fısıldayan gölgelerle doluydu. Her adımda, sessizliğin içinde yankılanan derin bir tehlike vardı. O, hiçbir şeyden korkmuyordu – ya da en azından öyle düşünüyordu. Fakat bu gece bir şey farklıydı; havada hissedilen ölümün soğuk nefesi vardı.
Yirmi yedi yaşındaki mafya lideri, yüzü hiç olmadığı kadar sertti. Her hareketinde kontrolü elinde tutardı, fakat bu gece bir kontrol kaybı yaklaşıyordu, bunu biliyordu. Masum kanı dökülmüş, kuralları çiğnenmişti. İçindeki öfke büyüdü, ama o öfkenin ardında başka bir korku vardı: geçmişin izleri yeniden canlanıyordu.
Adım sesleri duydu, karanlıkta bir figür belirdi. Tanıdık ama bir o kadar yabancı. Gözleri dondu, nefesi kesildi. O, çocukluk arkadaşıydı. Ama artık onun için sadece intikam demekti.
‘Hoş geldin,’ dedi sert bir sesle. ‘Beni öldürmeye mi geldin?’
‘Beni bıraktığın yere geri dönmek için geldim,’ diye yanıtladı kız başrol, sesi soğuk ve kararlıydı. ‘Babanın kanı için adalet istiyorum.’
İkisi de birbirine meydan okurcasına baktı; geçmişin acısı, şimdi birer düşman olarak karşı karşıya getirmişti onları. İntikamın başladığı an, artık geri dönüş yoktu."**
İntikam, geçmişin gölgelerinde kaybolmuş bir ruhun yeniden doğuşudur; kaybedilen her şeyin bedelini ödemek için, karanlığın kalbinde dans etmeyi gerektirir."
|
Öldürmek İçin Geri Dönüş
15 Nisan 2015 tarihinde 17 yaşındaki bir kız okulun çatısından düşerek öldü.
Herkes intihar dedi ama cinayet olduğunu hepsi biliyordu.
Deliller karartıldı,yanlış ifade verildi ve olayın üstü kapatıldı.
Ya 2024 yılında tekrar üstü açılırsa ve ceset sayısı artarak devem ederse...
|
Element Koruyucuları
Trafik kazasında ailesini kaybeden Ecem ,
yıllar sonra evlatlık olduğunu öğrenir ve biyolojik ailesini bulur.
İkiz kardeşleri için yıkılmaz ve ayakta durur.
Gittikleri ormanda başlarına geleceklerden bihaberlerdir.
Elementler,hayvanlar, karanlık güçler...
Ekibe sonradan katılan Eren ve karanlık geçmişi.
Karanlık güçleri yok etmek için babasını öldürmesi gerekiyordur.
Yüzyıllar süren savaşı bitirecek kişi karanlığın son varisi Eren olabilirmi?
Eren karanlığı bitirmeye kararlıdır.
Arkadaşları Element koruyucularının ve dört elementin yüzükleriyle Karanlığın lordu olan babasının saltanatını yerle bir eder.
Gerçek aşkı bir vampirde bulacağından bihaberdir. Aralarındaki tek engel Eren`nin güneşten aldığı güçtür. Engelleri aşarak bir imkansızı gerçekleştirirler.
Sakin geçen altı yılın ardından Eren gördüğü bir kabusla kalkan yüzükler tekrar açığa çıkar.
Karanlıktan kalan son kişiler intikam için geri döner.
|
1118-Kırık Kadeh
Kırık kadehten sızan kırmızı bir şarap aktı her yanıma. Şarap aktıkça kan içinde kaldım. Kadehin kırık parçalarından kesikler yedim bir bir. İçimde biriken ne varsa dışarı kustum. Yetemedim kendime ama çırpındım o boşlukta. Aldığım soluğun yerini keskin bir göz sardı; nefes alamadım, kan yuttum. Bazı gözler, keskin bir bıçaktan daha çok acıtırdı.
&
"Kaybettiklerimize kaldıralım bu gece kadehleri."dedim ilk başta.İkimizinde yüzünde belli bir acıyla gelen soluk bir gülüş belirdi,"Ben bu uğurda kaybettiklerime,sense bu uğurda oyunlarla kazandıklarına."
"Ben de kaybettim Mira."dedi acıyla,"Değil bu gece, bütün ömrümü harcasam ve kadeh kaldırsam bile yetmez."
"Bazen değer demiştin."dedim gözlerinin içine bakarak."Ne kaybettin ki? Bütün oyun senin, bütün galibiyetler yine senin."
"Seni."dedi elime uzanırken,"Oyunu kazandım ama seni kaybettim.Seni kaybetmek hiçbir şeye değmez.Ne oyuna,ne intikama, ne de yaşamaya."
Derin bir nefes aldı.Parmaklarımın hepsini tek tek sevdi, öptü.
Nefesimi tuttum.
"Bütün her şeyi kaybetseydim de seni kaybetmeseydim."dedi.
Gözlerimin içine baktı.
"Bir annem vardı,bir de sen."dedi acıyla."Annemi kaybettim seni de kaybettim."diye ekledi nefes verirken,"Annem öldü ama seni ben öldürdüm."gözlerinden bir damla yaş süzüldü yanaklarına."Herkesi kaybetmeye razıydım ama seni kaybetmeseydim."
Gözlerimde ki yaşlar biraz daha arttığında nefes aldım.
Güçlükle konuşmaya devam etti,"Şimdi sen söyle Mira,benim en değerlim annem ve sendin.İkinizi de kaybettim.Kaç yıl,kaç ömür kaç kadeh yeter kaybettiklerime?"
Paramparça oldum.
&
|
PLATONİK BİR MAFYA AŞKI
0549: fotoğraf*
0549: güzel seçim ufaklık.
0549: sessiz ve gözden uzak tam cinayet işlemek için yaratılmış resmen baksana dizayna
|
HANÇER GİRAY
Hiçbir savaş zor değildir. Savaşlar en kolayıdır. Peki zor olan nedir? Zor olan her daim barıştır. Barış zor olmasaydı, savaşlar olmazdı.
Hayaller gerçek olmak ister miydi? Şüpheler hakikate döner miydi? Yalanlar doğruya ulaşır mıydı? Hançer yangın olup esmeden, cehenneme kucak açmadan aklını bulandıran kişi, cenneti, ona gelir miydi? Gelen cennet kapılarını cehennem olan kadına açar mıydı?
Hançer başarılı bir veliaht olmak için kendini kanıtlamaya çabalayan bir çocuktu. Hırslı, hazırcevap, azimli ama yüreği yaralı bir çocuk...
Kağan olan babasına ve saraya kendi varisliğini kanıtlamak isterken Veliaht töreninde kimsenin farkında olmadığı bir hata yapar ve hayatı tam da o anda tepetaklak olur.
Veliaht olma hakkını amca oğlu Berk’e teslim ettiğinde hayatı bir anda sıfırdan başlamak zorunda olacağı bir dizi olaya şahit olur. Geçmişten gelecek olan düşmanları ve bir gecede yaptığı darbeyle tahtı eline alan acımasız amcası yüzünden hem devlet hem de Hançer’in yüreği paramparça oluverir.
Hayatında sahip olduğu herkesi küçük yaşta kaybeden bir kız çocuğunun ilerleyen yaşlarda büründüğü acımasız kimliği ve savaşçı kadın olma serüvenine siz de şahit olacaksınız.
Unutmayın, bazı aşklar en güçlü olduğunuzu sandığınız anda değil hiçbir şeyinizin olmadığı o anda karşınıza çıkar. Lakin, elinizin tersiyle itmek sizin bileceğiniz iştir.
|
Rüya Kapanı
Bedenleri yan yanayken ruhen kayıplardı.
Gözü intikam arzusuyla boyanmış adam bedenlerini kitli tutarken, bir grup gencin ruhunu oyuncak etmişti kendine.
‘O ve onun gibiler benden en değerlimi aldı. Onlar, Meleğimin yaşadığı korkuyu tatmadan ölmeyecekler.’
|
İNTİKAM POLİSİ
Ablasının katilini arayan Aynur Yıldız üç seçenek arasında kalır ve bunlardan birini seçmek zorundadır. Bunları düşünürken karşısına Cenk çıkar ve ondan hoşlanmaya başlar. Ailesi hakkında bilmediği birçok şey öğrenen Aynur`un ilk başta tek amacı intikam almaktır. Fakat işleri planladığı gibi gitmez.
|
Berf-u Baran
Aşk kıldan ince kılıçtan keskin bir sevda köprüsüdür. bu köprüde Ademoğluna yaşam nefesi üflenirken, Havva`ya da ruhundan bir parça bahşedilmişti. Havva ile Ademin sadece güzellikleri vardı Berfu-Baran`ın ise hem güzellikleri hem çirkinlikleri. Onlar sadece güzelliği görüp çirkinliği fark edememişlerdi.
*Gerçek bir hikâyeden esinlenilmistir.
|
Geceni̇n Nezdi̇ndeki̇ Ay
Bir arayışın içinde olan genç kızın yolu hiç umulmadık yerde çıkar. Karşısına çıkan sert mizaçlı adam onu istemediği bir durumdan kurtarmıştır ama bu karşılaşma aralarında büyük bir gelişmenin nedeni olacaktır. Aradığını genç adamda bulan Aymira, büyük bir serüvenin ortasına atılmıştır oysaki.
|
Bir Meleğin İntikamı
Bilinmeyen bir sebepten ölmüş iki ruh bir bedende yeniden dirilir. Bu ikinci şans için bazı şartlar vardır. Listedeki insanları bul ve ruhlarını olması gereken yere teslim et. Onlara verilen onca üstün güce rağmen alınan tek şey hayata dönmelerini oldukça zorlandırır. Onlar birer insan değillerdir. Gün son bulunca hiç kimse tarafından hatırlanmazlar. Lakin gizemli bir kadın şans eseri karşılarına çıkana kadar. Dünya üzerinde kendilerini hatırlayabilen bir kadın.
|
Geçmişin intikamı
Yıllardır. öldürüldüğü babasının intikamını almak için…
|
ZEYNEP (ASKIDA)
Zeynebim hikayesi
|
LİTOST | YARI TEXTING
Okyanus Kordel; elleri can kurtarmak için savaşması gerekirken, parmakları bir yetimin boynuna dolanan urgandı.
Çağlar Öztürk; bedeni ve ruhu bir bütün olduğu sürece soyadının hakkını verecekti; soyadı gibi öz olup vatan uğruna savaşacak, kendi vatanı ve toprağı için her bir şuursuzu yer yüzünden silecekti. Toprağa karışan bedenler vatan uğruna yola çıktığı dostları değil, düşmanları olacaktı.
İlk nefesi de, son nefesi de bu topraklar uğruna olacak. Şanlı bayrağın altında yaşayan, topraklarına ayak basan vatansız insan evladı bırakmayacaktı.
☾☆
Birbirlerini tanımayan iki insan; her gün gördükleri insanlar kadar tanıdık, bir o kadar da yabancı.
Hayatın onlara ne getireceğini bilmeden, tek bir mesajla hayatlarını darma duman eden iki insan.
SON BULMAYAN YALANLAR, SON BULAN
HAYALLER
|
ÖLÜM ÇİÇEĞİ
Beyaz önlüğünü kana bulayan bir doktor...
Öldürdüğü bir can ile vicdan azabıyla karşılaşırken, kurtardığı bir can ile kaderine yeni bir hikaye yazıldığından habersiz olacaktı...
Siyah takım elbisesiyle üzerindeki kanı gizleyen bir mafya...
Öldürdüğü her can ile duygusuzluğunu kanıtlarken, kurtardığı bir can ile kaybettiği duygularına kavuşacaktı...
İntikam uğruna şeytanın kuklası olmuş iki aşık...
Kanlı maskelerinden kurtulup masumiyetlerine ulaşabilecekler miydi?
|
Kızıl Tanesi
İki yakın arkadaş aynı zamanda iki kuzen, küçük yaşta ailelerini kaybederler, yaşadıkları sorunlar nedeniyle şehir değiştirirler. Nereden bilebilirlerdi ki daha büyük sorunlarla karşılaşacaklarını.
Tabi bu sorunlar arasında iyi şeylerde olabilir değil mi? Hayatlarına renk katacak kişilerle tanışırlar. Onlar sayesinde hayatları daha güzel bir hal alır.
|
Sarı Sayfalar
Hayatınız boyunca ailenizin üzerinde gezinen karabulutun sorumlusu olarak gördüğünüz kişinin aslında masum olduğunu öğrenseniz ne yapardınız?
Bildiğiniz her şeyi altüst etmeye cesaret ederek doğrunun peşinden mi giderdiniz, yoksa geçmişin ağırlığı altında ezilmekten korktuğunuz için eski defterleri açmamayı mı tercih ederdiniz?
En büyük yalanları, en sevdiklerinizin söylediğini fark ettiğinizde artık kime güvenebilirdiniz?
İnsanın geçmişle ve kendisiyle hesaplaşmasını okumaya hazır mısınız?
|
Gizemin Karanlığı
Görev için farklı maceralara atılan lavinya arkadaşının vefatı ile yoğun bir duygu karmaşasının içine girer fakat çok sevdiği işinden vazgeçmez ve yeni görevlere gider fakat bu görev sandığından zor ve dikenli yolları vardı. Bu görev geçmişin acı sırları ile karşılaşacaktır. Fakat lavinya bu yoldan sağ çıkabilecek mi?
|
SARNIÇ
Her şeye rağmen yaşamak isterdim.
İnan bana, gücüm olsa yine senin yanında tüm acılara rağmen kalıp, savaşmak isterdim.
Geçmişime bakıyorum, geleceğimin tozlu penceresinden… En çaresiz hissettiğim an bile seninle ne kadar mutlu olduğumdan başka hiçbir şey hatırlamıyorum. Dudaklarımdan kopan feryatların yerine seni görünce delicesine atan kalbimin sesi vuruyor kulaklarıma.
İnsan cehennemin içindeyken ne kadar yandığını bir türlü anlamıyor Falez, kötüyü görmeden iyinin değerini anlamadığı gibi! Lütfen unutma sevgilim bir şeyi nefes alacak kadar çok istersen işin sonun da nefessiz kalırsın.
Şimdi düşünüyorum da sen sadece benim boynumdaki ipin düğümüymüşsün, beni nefessiz bırakan o ipin kesilmeyen, kör düğümü…
Alıntı
Tüm şarkı boyunca susan Korhan, gözlerime bakıp önündeki rakıdan büyük bir yudum aldı ve şarkının nakaratına eşlik etmeye başladı.
‘’Doldum dolana kadar
Sarhoş olana kadar
Burdan gitmeyeceğum
Seni alana kadar’’
|
PÜRÜZSÜZ
"Bazı bedenler yok olmak için doğarlar, bazıları ise hep var olmanın bir yolunu bulurlar," Duraksadı, alev gözleri gözlerim de kaybolmak istercesine baktı. "Bazen pürüzlerimiz is olur yüreğimize... O isi bir daha koklamamak için her şeyden kaçarız. Var olmaktan, nefes almaktan, ağlamaktan, gülmekten, " alev gözleri parladı "sevmekten..." Yurkundu, sesi nefes oldu. Ben hayat buldum. "Yaşamaktan, yanmaktan korkar oluruz. Oysa isler bizi ayakta tutan, var oluş sebebimizdir."
Gülümsedi, gülümsedim. Yıkılmaz omuzlarım yoktu. Maskelerim yoktu. Hayallerim vardı. gelecek için kurduğum hayallerim. "Ve unutmayız pürüzler bizim için bir sorun değil aksine en güzel farkımızdır!"
|
İKİ DELİ BİR SEVDA (DAVA SERİSİ_ 4)
Genç adam karşısındaki kızın mavi gözlerine büyük bir öfkeyle bakarken kız da altta kalmayarak çemkirdi.
"Cıktım eruk dalına kirildi tepecuğu, ne afgurursun oarada emicemin kopecuğu! "
Esmer teni sinirden kırmızıya dönen adam sertçe burnunu çekti ve öfkeyle dudaklarını büzdürdü. O an kız genç adamın sinirden dişlerini kırarcasına sıktığına yemin edebilirdi. Kızın üzerine doğru bir kaç adım atan adam geri, geri giden kızı boğazına sarılsa öldürebilirdi. Kızın sırtı duvara yaslandı. Adam işaret parmağını kaldırarak kızın göğsünü dürterken dişlerinin arasından tısladı.
"Geçinin ölümü gelince çobanın deyneğine sürtünürmüş! Dırdırcı karı herifin ömrünü çürütür müş! "Kızın üzerine doğru eğilerek çenesini kavradı ve öfkeyle sözlerine devam etti.
"O yüzden o ayarı bozuk dilini kopartmadan sus! Sana adam gibi soru sordum cevabını ver benim deli damarıma basma! "Kızın çenesini bıraktı ve biraz uzaklaştı. Kız acıyan çenesine elini götürürken kararan mavi gözleri hırçın denizler gibi dalgalandı.
"Adam deduğun çay gibi demlenmiş olacak! Oyla sallama, dallama olmayacak! Ne demuşlar; Gemi alduysan kiçina, toprak alduysan içina, kari alduysan geç başina otur! Oyla kocayım diyerek hesap sormaya benzemez bu işler! "
yitenumutlar
|
KOR ATEŞİN PARÇALARI | 17 Ocak
Gördüğüm iki çift göze kitlenmem kısa sürmedi. Gri gözleri doğrudan kalbimi hedef alıyor gibi yavaş yavaş kalbimde bir enerji hissediyordum. Canımı yakan şey gözlerinden ziyade başka bir şeydi sanki. Öyle hırsla, öyle nefretle bakıyordu ki. Gözleri bir sıcak okyanus gibiydi, ben içinde yanıyordum. Kaynar bir suda boğulmak değildi, her hücrene, her duyguna kadar cayır cayır yanmaktı. Gözleri bir ölümü anlatıyordu, benim tabutum onun grilerine gömülmüş gibiydi. Kalbimdeki basınç artarken daha fazla dayanamayıp elimi kalbimin üstüne götürdüm. Yüzümü sabit tutmak için uğraştığım savaş sonunda sona ermiş gibiydi. Kalbimde çok büyük bir ağrı vardı. Hayır, bu asla hoşlantı gibi değildi. Ne olduğunu anlamıyordum. Grileri ruhumu ele geçirmek istiyordu; başarısız olmak önce beni, sonra onu alevlendiriyordu.
*
Eğer ihanet bir simgeye sahip olsaydı, bu kitap gösterildi. Herkesin tek bir ruhu vardır. Bahsedilen tek bir ruh ortadan ikiye parçalanırsa, umutlarınız elinizden kayıp giderdi. Elinizde ki yarımlıklarla devam etmeye çalışırken birinin sizden onu koparmaya çalıştığını düşünün. Zemheri için de durum böyle. Yaşadığı olayları ardında bırakmak isterken bir anda gelen kişi Zemher`nin her şeyini istiyordu. Başta ruhu olmak üzere her şeyine sahip olmak istiyordu. Aziz`in gözündeki nefret nereye dayanıyor?
Peki Zemheri ruhunu Aziz`e teslim etmek istemezse, bu durumda Aziz ne yapar?
(Geçmiş hayat ve fantastik içerir.)
|
KUKLACI
Genç kız gözlerini aralamaya çalıştı, ancak parlak bir ışık onu engelledi. Kısık gözleriyle ışığın kaynağına baktığında, bir spot ışığının üzerine odaklandığını fark etti. Durumu kavrayamadan etrafını incelemeye başladı ve karşısındaki kırmızı koltuklarda binlerce seyircinin kendisini izlediğini gördü.
Şaşkınlıkla çırpınmak, bağırmak istedi. Ama nafileydi. Ne bir parmağını oynatabiliyordu ne de sesi çıkıyordu. O an, ayak bileklerine ve el bileklerine sıkıca dolanmış ipleri fark etti. Hemen ardından, bir kukla gösterisinde olduğunu anlaması uzun sürmedi. Başını sağa çevirdiğinde, gözleri bağlı ve ağzı açık iki genci gördü.
Sol tarafına baktığında ise, gözleri açık ama ağızları bağlı bir erkek ve bir kızla göz göze geldi. Hepsi, tıpkı kendisi gibi gençti. İçini derin bir korku kaplarken, sağındaki gözleri bağlı ve ağzı açık olan genç dikkatini çekti.
İpler onun ellerindeydi.
Kuklacı oydu. Kuklacı, içlerinden biriydi.
Genç kız dehşet içinde bağırmaya çalıştı, fakat kimsenin onu duymadığını düşünüyordu. Ta ki uzun kahküllü, sofistike bir giyim tarzına sahip, şık ve güzel bir kız ayağa kalkana kadar. Genç kız, onun sesini duyduğunu sanarak daha da hiddetle bağırdı, ona doğru yürümeye çalıştı. Ancak fark etti ki o genç kız ona değil, kuklacıya doğru ilerliyordu.
Kız, kuklacıya yaklaştı, onun elinden ipleri aldı ve diğerlerini serbest bıraktı. Genç kız şaşkınlık içinde serbest kalmanın sevincini yaşıyordu, fakat yine de olduğu yerden kıpırdamadı. Diğerleri gibi kaçmak yerine beklemeyi seçti.
Çünkü merak ediyordu. O kızın, kuklacıya ne yapacağını görmek istedi.
Genç kız, kuklacının elinden tutup onu birkaç adım öne sürüklediğinde, yukarıya doğru çıkan bir ip fark etti. O ip, kuklacıya bağlıydı.
"Anlatsana, Kuklacı" dedi. "Bu kuklaların ipleri parmaklarına değil de, kalbine mi dolandı?"
|
0% |